ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
otomatik vites
-
öncelikle, uzun yıllardır tüm araçlarda gaz pedalları elektronik kontrollüdür, böyle mekanik hidrolik falan birşey yoktur. iki tane tel ecu'ya gider. en dibinde de bir kickdown switch vardır, gazı köklerseniz alet aceleniz olduğunu anlasın diye. çoğu sürücü gaz pedalına oraya kadar hiç basmadığı için varlığını farketmez. hani böyle sonuna kadar bastığınızı sanırsınız ya, ondan sonra biraz daha gider aslında.
d, e ve daha üst sınıf araçlardaki 6 ileri ve daha fazla vitese sahip getrag, siemens ve zf'in üretimi olan tam otomatik şanzımanlar oldukça iyidir, fakat bunlarda bile tek ve temel sorun gecikmedir. açıkça hissedersiniz, gaz pedalı üzerinden verdiğiniz sinyallere araç 250ms ile 2 saniye arası gecikmeli tepkiler verir. genellikle düz vites savunucusu arkadaşların anlatmaya çalışıp da başarısız oldukları husus da budur.
fakat paniğe mahal olmadığını belirtmek istiyorum, bu kavga da yorgan gidince bitecektir*.
elektrikli otomobillerde şanzıman bulunmaz. vites kavramı yoktur. bu araçlarda kullanılan elektrik motorları ilk hareketlerinden itibaren çok yüksek tork ve güç değerlerini derhal ve aralıksız sağlar, devir yükselmesinden şikayet etmez, devir yükselince verimleri düşmez. elektrikli araçlarda vites değiştirme kavramı yoktur. gaz pedalına bastığınızda aracın tepkisi mecburen derhal ve anında değişir. otomatik vitesli içten yanmalı motorlu araçlardaki gecikmeler olmaz.
bu vites veya şanzıman denen şey içten yanmalı motorların yalnızca belirli devir aralıklarında yeterli güç ve tork üretebilmesinden, yani verimsiz olmalarından dolayı icat edilmiştir. motorun kendi içindeki dönüş hızını aracın hızına göre belirli devir aralıklarında tutabilmek için dişli oranları değiştirilir. o changement kelimesinin şanzıman'a dönüşmesine şaşırmamalı.
elektrikli otomobiller yaygınlaştığında aynı düz vites gibi ortadan kalkacak, eski bir teknoloji olarak tarihin tozlu raflarında yerini alacaktır.
kadınlar tuvaleti
-
o kadar iğrenç bir yerdir ki dar alanda inanılmaz hareketler geliştirmenize neden olur. misal bacağı hop diye kaldırıp, çevirip, ayağın ucuyla kapı koluna basarak açmak gibi. böyle söyleyince kolay gibi geliyor ama dene bakalım. arkadaş regl olmak doğal bir şey de kapı koluna kanı nasıl bulaştırıyorlar anlayamadım gitti. sümük formunda kan oluyor lan. ben ki midesi epey sağlam, kolay kolay tiksinmeyen bir insanım ama o kanla ne zaman göz göze gelsem zor tutuyorum kendimi. kullanılmış pedi açık bir şekilde yere atmak var bir de. yeni kullanacağın ped zaten naylon bir kılıfın içinden çıkıyor, kullandığın pedi sar ona, koy çöp kutusuna, nesi zor anlamadım ki. başkası temizliyor diye bu kadar acımasız olunmaz ya. sifona bile dokunmuyor. sorsan ''ayy pistir amaaa'' der. gerizekalı. yarım kilo sıçmayı biliyorsan, çantana antibakteriyel jel atmayı da bilmen lazım. alaturka tuvalette zaten hayatta temizlemez pisliğini. ki genelde ayakla basılan yere ya da tamamen kenara sıçmayı tercih ediyor bu şahıslar. ormanda mı büyüdüler ne yaptılar bilmiyorum. bir de iğrenç sidik kokuları olur bunların. saf amonyak. biz alışığız tabii yılların tecrübesi ama bir erkeği koy oraya, bayılır yeminle. pislik konusunda kadınlar tuvaleti bir, halka açık kadınlar hamamı ikidir. hiç öyle dizilerdeki gibi bir ortam değil hamam da. ''amaaan hepimizde aynısı yok mu'' diye ne iğrençlikler yapılıyor aklın durur. ben en son göbek taşına oturup, bacaklarını iki yana açıp genital bölge tıraşı yapan kadın gördükten sonra bıraktım hamam işini. güya kadınlar temizlikle beraber anılırlar ama yalan dolan. erkekler bizden çok daha temiz.
türkiye'de benzinin ekmekten bile ucuz olması
-
arabayla 100 kilometrelik bir yolu 5 litre benzinle kat edebilirim.kaç para yapar ortalama 25 lira.peki 25 liraya kaç ekmek alırım 25.o zaman kritik soru şu: bu kadar ekmek yersem bu yolu kat edebilir miyim ? hayır. ben araba mıyım? yine hayır.
(bkz: nasıl bağlayacağımı bilemedim)
19 ocak 2021 monster inceliği
-
ulan, "reklam, pr" denilecek korkusundan insanlar iyilik de yapamaz oldular. monster'ı tebrik ediyorum. ne çocuğun kim olduğunu biliyoruz, ne yüzünü gördük, ne de bi video bişey çıktı ortaya. normalde bu gibi durumlarda nasıl olduğunu biliyoruz. firma laptopu verir vermeyi ama, çocuğun 7 ceddini ifşa ederler, milyon tane fotoğraf, acıklı müzikli video falan düşer ortaya.
monster ise sadece olayın mutlulukla sonuçlandığını gösteren bir fotoğraf ve kısa bir tweet attı. fotoğrafta da çocuğun sadece elleri görünüyor. daha ne yapsın adamlar. eğer laptopu hediye edip, hiç kimseye haber vermeselerdi bu sefer de haksız yere "umarsamadılar, koskoca firmasınız nolurdu bi laptop verseniz" denilecekti.
daha naapsınlar abi bi deyiverin hele ya.
chp'den 40 milletvekilinin istifa etmesi
7 yaşındaki çocuğun günlüğü
-
////////////////////////////////////////////////////////////
\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
///////////////////////////////////////////////////////////
\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
//////////////////////////////////////////////////////////
şeklinde olması muhtemel günlük.
(bkz: ilköğretim 1inci sınıf öğrencisi)
babanın inşaat işçisi olması
-
babanın inşaat işçisi olması, babanın inşaat işçisi olması demektir.
emekçidir. ayakkabı kutusunda yalnızca ayakkabı vardır. alnı aktır.
tarihi günlerin haber yayınları
-
bazi tarihi olaylarin o gunku haberlerde canli yayinda islenisinin oykusudur bu baslik.
11 eylul saldirisi sirasinda cnn'in yaptigi canli yayin: https://goo.gl/z60gzv
cnn ekranlarindan 1991'deki irak savasinin basladigi an: https://goo.gl/jlsmdq
1992'de clinton'un baskan secildigi gece: https://www.youtube.com/watch?v=agcdcgensze
ikinci irak savasindaki en buyuk bombardiman gecesi: https://goo.gl/4suia6
bin ladin'in oldurulmesi: https://goo.gl/qudsdq
paris'teki isid saldirisi: https://goo.gl/os8mtr
2011 japonya depremi ve tsunamisi: https://goo.gl/88ciby
columbia uzay mekigi kazasi: https://goo.gl/qzfkc6
kennedy suikasti: https://goo.gl/7c86l7
los angeles zenci isyani: https://goo.gl/e6brh5
11 eylul saldirisi (msnbc kanalindan): https://goo.gl/isse5z
ferguson isyani: https://goo.gl/xodb11
challenger uzay mekiginin havada patlamasi: https://www.youtube.com/watch?v=n9kwg-laoca
1980 abd baskanlik secimi gecesi: https://goo.gl/m1nlnw
ilk kez ay'a gidilmesi: https://goo.gl/rihtg1
1993'teki dunya ticaret merkezi bombalanmasi: https://goo.gl/0dcpbw
1993'te moskova'da tanklarin yurumesi: https://www.youtube.com/watch?v=zacppzisofq
abd baskani nixon'un vefati: https://goo.gl/mx3ua6
oj simpson'un polisten kacisi: https://goo.gl/7myrl5
2005 londra teror saldirisi: https://goo.gl/hpkysq
katrina kasirgasi: https://goo.gl/mdcfdg
baltimore'daki zenci isyani: https://goo.gl/ttnvsv
1989 san francisco depremi: https://www.youtube.com/watch?v=p5fjdm69pbq
concorde ucaginin dususu: https://goo.gl/cfv1ep
eski israil basbakanina suikast: https://www.youtube.com/watch?v=efcpeuhvpla
cnn'in yayindaki ilk saati: https://www.youtube.com/watch?v=rwhgkukvvpe
1994 california depremi: https://www.youtube.com/watch?v=zfuz5wkr5so
mars'a giden ilk robot pathfinder: https://www.youtube.com/watch?v=zuaalbrc7ka
monica skandali patlayinca bagdat'in bombalanmasi: https://www.youtube.com/watch?v=pp2rfejc8cy
bush tartismali bir sekilde baskan seciliyor: https://www.youtube.com/watch?v=ucdj8qhqqdq
bir tane de turkiye'den vereyim, 17 agustos depremi: https://goo.gl/kd9hej
zamanla yenilerini buldukca eklerim.
her gün et yiyen insan
-
1920'li yıllarda bilimsel çalışması yapılıp 1930'un şubatında da yayınlanmış hadise.
şöyle ki;
zamanında iki gönüllü vilhjalmur stefansson ve ekürisi andersen bu çılgın diyeti gerçekleştirmeye karar veriyorlar. sadece gerçekleştirmekle de kalmayıp üstüne bir de insanlığın bilgisine sunup bizim de fikir edinmemizi sağlıyorlar bize de bunu anlatmak kalıyor.
stefansson amca bugün ne çılgınlık yapsam bugünkü işsizliğimi nasıl gidersem diyerekten aklında bir ampul yanıyor ve protein diyetine başlıyor(gerçi protein demek ne kadar doğru onu da bilmiyorum, adam sadece et yiyor), o kadar proteini alınca vücut afallıyor tabi ve hem motoru bozuyor hem de acayip bir bulantı çekiyor. sonrasında diyor ki "yok abicim bu böyle olmaz, tamam karbonhidrat yok dediniz de yağ da mı yok kardeşim? rasim kap gel oradan yağlı bir biftek yağı bol olsun diyerekten diyetindeki yağ oranını arttırıyor. zaten tükettiği protein ve yağa bakınca nasıl mide var arkadaş diyesi geliyor insanın.
bu arada et tercihi olarak stefansson kuzu etini tercih ederken(kokmuyor mu amcacım nasıl yiyorsun o kadar) andersen sığır eti yiyor.
bu iki çılgın adam günde yaklaşık 800 gr et tüketiyorlar. gün içerisinde 100-140 gr protein, 200-300 gr yağ ve sadece 7-12 gr karbonhidrat alıyorlar. aldıkları kalorinin 15-25% protein, 75-85% yağ ve sadece %1-2 karbonhidrat.
bir de günlerini nasıl geçirdiklerine bakalım;
kahvaltı: yağsız sığır eti 190 gr; yağ 100 gr
öğlen: ciğer 200 gr; yağ 75 gr
akşam: sığır eti 200 gr; ilik 70gr
1 yılın ardından; kafayı sıyırmalarını bekledim ben şahsen, insan arada çaktırmadan çuklat gömer yahu ama gavur bizim gibi değil arkadaş bilim için her şeyi feda ediyorlar. her neyse yaptıkları diyette mental ya da fiziksel anlamda herhangi olumsuz bir etkiyle karşılaşmıyorlar(hadi fiziksel tamam da mental :)) yemeyin bizi hiç mi aşermiyorlar allasen). günlük olarak bakıldığında 2000 ile 3100 kcal arasında bir tüketimleri varmış ve bu amcaların şöyle de bir diyet programları gözküyor söylediklerine göre.
bunların dışında fiziksel yorgunluk, mental yavaşlama gibi problemlerle karşılaşmıyorlar. başta da belirttiğim gibi yüksek protein %45 protein %55 yağ ile başladıklarında sadece sindirim problemleri ortaya çıkmış fakat bu oranı biraz düşürünce (%20 protein, %80 yağ) o da ortadan kalkmış.
klinik olarak herhangi bir vitamin eksikliği efenime söyliyim kalsiyum eksikliği gözlemlenmemiş canavar gibiler yani anlayacağınız. şuradan daha çok detay alabilirsiniz.
üstüne üstlük andersen, et diyetinin başlamasından kısa bir süre sonra saçlarının dökülmesinin durduğunu bildirirken stefansson, ayrıca saçlarının daha da büyümeye başladığını ve kafa derisinin daha sağlıklı olduğunu belirtmiştir. sonra saçım neden dökülüyor diye mesaj atıyorsunuz aha da çözümü burada :)) sabah poğaca öğle pilav akşam makarna yersen ben sana ne edeyim gardaşım di mi ama?
tabi bu diyet ikisinde de ketozis'e neden oldu. buna rağmen böbreklerde sıkıntı çıkmamış(hadi yine iyisin stefo bak ileride aç kalırsan böbrek sağlam) diyette yağ/protein oranı artıkça yani yağ daha fazla tüketilince ketozis daha da artmış. (ek bilgi: genel olarak erkeklerde yağ oranı 1,5'un üzerine çıktığında ketozis meydana geliyor.)
7 yıl bu diyete devam eden stefan amcam hayatımın en iyi dönemini geçirdiğini saçlarının daha kalın olduğunu ve saç derisinin daha sağlıklı olduğunu belirtiyor.
son olarak bu çılgın eleman bizim yaşantımıza döndükten sonra da izleniyor ve stefansson 84 kiloya çıkıyor ki diyet zamanında 73 ile başlayıp 1 yılın sonunda 69,4 kiloya inmişti bu arada merak edenler için boyu da 180(kesin 178'dir o). tansiyonu 120/80'in üzerine çıkmıştır ki diyet zamanında 105/70 civarlarındaydı.
yukarıdaki çalışmadan çıkarılacak en büyük sonuç bana kalırsa düşük karbonhidrat diyetlerinde sadece proteine yüklenmemek gerekli yağ muhakkak o diyette olmalı, hem de bolca olmalı.
iki ineğiniz varsa
-
orjinali "you have two cows" diye baslayan politik espri silsilesi.
ornek:
sosyalizm - "iki ineginiz varsa, devlet birini alir baskasina verir"
komunizm - "iki ineginiz varsa, devlet ikisini de alir size sut verir"
kapitalizm - "iki ineginiz varsa, birini satip boga alirsiniz"
demokrasi - "iki ineginiz varsa, sutu kimin alacagina komsular karar verir"
ek$i sozluk - "iki ineginiz varsa, devlet sutu 'bozulabilir' gerekcesiyle doker, sizi de ciftlikten kovar"
cenk eren'in araplara kiraladığı evin hali
-
adamlar tam ekmek bırakmış koltukta mk ahahaha.
toyota türkiye ceo'sunun çalışanları için kararı
-
toyota türkiye ceo’su ali haydar bozkurt salgın döneminde çalışanlarını yüzüstü bırakmayacaklarını belirterek, "bir yıl araç satmasak da maaş ödeyeceğiz, kimseyi işten çıkarmayacağız, devlet desteğini de ihtiyaç sahiplerine bırakacağız” dedi.
böyle patronlar da var işte, kendisini tebrik ediyorum.
kaynak
erdoğan bayraktar'ın site güvenlikçisine saldırısı
-
size bu özgüveni verenlerin allah belasını versin!
8 yaşındaki çocuğu evlendirip gerdeğe sokmak
-
organize suc. tek suclusu kesinlikle tecavuzu gerceklestiren kisi degildir. onunla beraber kizin ailesi, olaydan haberi olan herkes ve bu olaya izin veren devlet de sucludur, cezalandirilmasi gerekir.
sosyal medyayı ikiye bölen çocuk
-
sabah akşam kafasını yetişkinlik zırvaları ile s.kmişler çocuğun. bilmiş bilmiş konuşunca da haliyle insanda şaşkınlık yaratıp dikkat çekiyor. çocuğun ne tür bir hayat tecrübesi var da "çocuk şöyle olur, böyle olur" konuşuyor. ezber ve taklit yeteneğini saymazsak söylediklerinin zeka ile de pek ilgisi yok. anneyi hunharca yediğine göre ya baba ya da diğer aile büyükleri cephe oluşması için çocuğu doldurmuş. kıyasla yol alan anne de hatalı. aslan yürek falan yok dümdüz aile içi çatışma.