ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
albaydan milli güvenlik dersi almış efsanevi nesil
-
yerine imamdan din dersi alan nesil gelmiştir
o ses türkiye
-
ebru gündeş'in murat boz'a "rol çalıyor" çıkışına annemin, "senin kocan ne çalıyor?" demesiyle hane halkını yerlere yatıran yarışmamsı.
6 temmuz 2010 uruguay hollanda maçı
-
kameramanın biri de maç bitti sanıp sahaya daldı. fenerli galiba..
azerbaycan'ın 10 kasım gününü zafer bayramı ilanı
-
ak parti hükumeti süresince de bir süre aynı bayram kutlanacaktır. mhp de coşku ile destek verecektir.
şeker mi daha zararlı yağ mı daha zararlı konusu
-
"abd'de ortaya çıkan belgelerle, şeker şirketlerinin 1960'larda bilim adamlarına para ödeyerek kalp hastalıklarında “doymuş yağları” günah keçisi yaptığını gösterdi."
evvela dr. özgür şamilgil'in cnn türk kanalına verdiği röportajı izleyelim.
https://www.florence.com.tr/…uclu-dr-ozgur-samilgil
yine amerika ve yine maddi çıkarlar uğruna aldatıcı ve yanıltıcı sağlık bilgileri.
gıdalar içerisinde bulunan şeker kalp hastalıklarını ve kanseri tetiklemekte.
senelerce aksi yönde yayınlanan bilimsel makaleler, söylemler para karşılığı yazdırılmış ve bu strateji uzun süre devam etmiş. şimdi 3-5 kişi ve en çok amerika para kazanacak diye milyonlarca belki milyarlarca insanın senelerce zehirlenmesi ve bunu bilimsel makaleler ile "zararsız" olarak lanse etmeler doğru mu?! değil ama işin içinde amerika var yine.
1- kola ve benzer asitli içeceklerden uzak durun.
2- endüstriyel olarak üretile tatlı gıdalardan uzak durun.
3- her türlü kimyasal şeker karışımından uzak durun.
4- çaya kahveye şeker atıp, yanında 2 porsiyon baklava tüketmeyin.
biliyorum bu gibi gıdalardan siz uzak duramayacak kadar alıştınız, en azından küçüklerden bunları büyüyene kadar uzak tutun.
edit:
mevzu tıbbi bilgi veya bilimsel yaklaşım değil. amerika benzer yalanı zamanında fosil yakıtlar ve sigara üstünden de yapmıştı.
yani demem o ki siz siz olun amerika bir şeyi onayladı diye hemen atlamayın.
kerem aktürkoğlu'nu dövmenin 150 bin euro olması
-
150 bin euro'yu bana vereceklerse marcao'dan bir araba dayak yiyebilirim.
fatih altaylı'nın taksici eşkiyalar yazısı
-
habertürk'teki köşesinde sarı eşkiyalar başlığıyla yazdığı yazıdır.
sarı eşkıyalar
birisi şu istanbul’daki taksi sorununa allah aşkına el atsın.
artık istanbul’da pek az taksi, bolca sarı eşkıya var.
özellikle de kentin merkezinde.
bunların türk müşteri ile pek alakaları yok.
hepsi turist peşinde.
genelde taksim, laleli, mecidiyeköy cevahir alışveriş merkezi gibi özellikle arap turistlerin yoğun olduğu bölgelerde konuşlanıyorlar.
işleri turist dolandırmak.
taksim’de bizim gazetenin önünde her gün kavga var.
50 liralık yol için 100 dolar istiyorlar.
olay çıkıyor.
bu taksiler çift çift geziyorlar ve olay çıktığında turistin etrafını sarıp, argo tabir ile boğuntuya getiriyorlar. turist canını kurtarmak için parayı vermek zorunda kalıyor.
bu taksileri yolda görürseniz asla durmuyorlar.
bir an önce yeniden karargah haline getirdikleri yukarıda saydığım bölgelere ulaşıp, yeni bir turisti söğüşlemek için hızla yerlerine dönüyorlar.
türk vatandaşları ile tek alakaları, yolda bir türk sürücü ile sorun yaşarlarsa onu kadın erkek demeden dövmekten ibaret
bunlara doğru düzgün bir denetim falan da yok.
benim saydığım yerlerde konuşlandıklarını da herkes biliyor ama buralarda ne bir polis ne bir denetim.
denetim olsa evrak sormaya gerek yok. zaten tipine bakıp lisansını iptal edersin ama zaten çoğu lisanssız.
plaka sahipleri otomobillerini istanbul’un bildik, efendi taksicilerine değil, bu serserilere kiralamayı tercih ediyorlar çünkü daha fazla yevmiye veriyorlar.
bu yüzden de düzgün taksici esnafı iş bulamıyor. kiralayacak taksi plakalı otomobil bulamıyor.
kötü şoför iyi şoförü kovuyor.
ve ak parti’nin kontrolündeki ibb meclisi, bu rezaleti bir nebze olsun zapturapt altına alacak taksi projesine bir türlü izin vermiyor.
istanbullu çileden çıkıp tehlikeye dönüşen bu duruma katlanmak zorunda bırakılıyor.
haberturk
15 mayıs 2018 erdoğan kraliçe elizabeth görüşmesi
-
chp kadın kolları teyzeden kiz istemeye gelen konyalı aile.
köşe yazısıyla evlenme teklif etmek
işçi bir cumartesi günü ücretsiz çalışmak istemeli
-
bunu diyen adama "1 nisan dündü bilader" demek istiyorum.
bilek burkulması
-
başa geldiğinde yapılmaması gerekenleri sayalım. zira herkes birşeyler yapıyor...
- üzerine basılmamalı, hemen doktora gitmekten imtina edilmemeli, evde ezbere iş yapılmamalı,
- sakatlanan bilek kurcalanmamalı, oynatılmamalı, bileğe, olay anında (ve doktorlarca belirtilen halin gidişine göre belli bir süre daha) ve ilk anlarda buzdan başka birşey konulmamalı, sıcak su vs. değmemeli, zeytinyağlı bilmemneli sıvılarla masaj yapılmamalı (bunu kim önermiş ilk acaba...), ovulmamalı,
- lasonil, bengay gibi bölgedeki sıcaklığı daha da artıracak merhemler sürülmemeli,
- bilek aşağı çok sarkıtılmamalı ki ödem büyümesin (bir defasında irice bir elma kadar şiştiğini bilirim), ayağa pek kalkılmamalı,
- bilek sarsılmamalı, hemen bandaj yapılmalı ve doktorun vereceği ağrı kesici merhem sürme haricinde bandaj açılmamalı, merhem de tabii langır lungur sürülmemeli,
- hemen ve hatta olayın vahametine göre 1 hafta veya daha uzun bir süre o ayak üzerine basılmamalı, illa yürünmesi, sokağa çıkılması gerekiyorsa, kol değneğinden destek almadan hareket edilmemeli.
dolayısıyla,
- en başta saat başı 15 dakikalık buz kompresten şaşılmamalı,
- ayağın şişmesinin nedeni, burkulma anında iç kanama / ödem yapmasıdır. şişliğin varlığı devam ettiği sürece, ayak mümkün olduğunca çok dinlendirilmeli, uzanılarak kalp seviyesinden yukarı seviyede tutulmalı ve çok sarkıtılmamalıdır,
- sakatlık süresince ve hatta ağrısız sızısız yürüyecek kadar iyileşildikten sonra belli bir süre daha, ayağı destekleyecek, elastik bandajsız durulmamalı, sokağa çıkılmamalı...
- tedavi atlanmamalı. ayak, sakatlık geçtikten sonra tedavi edilmeli, güçlendirilmeli, egzersizler ihmal edilmemeli, öyle ağrıların geçtiğiyle bırakılmamalı.