ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
akp'nin gerçekten ülkeyi kalkındırması
-
(bkz: #63498845)
he he muhalif. evet.
yıllar sonra gelen edit: tabiki her şeyde olduğu gibi burada da yazdığının arkasında durmayıp silmiş bu aktroll etnrysini. silinen entryde de reyisim benim yalarım minvalli bir şeyler yazıyordu işte hatırladığım kadarıyla.
yoğun bakımda yatan hastalarla dalga geçen hemşire
denize giderken yiyecek hazırlayan varoş kız
-
hemen evlenin. bu devirde pırlantadır.
yurt dışında yaşanan dumur olaylar
-
almanya'da erasmus yapan birkaç türk genci olarak bindiğimiz şehir içi otobüste* biraz fazla ses çıkarıp, gülmemiz üzerine şöförün dahili mikrofondan türkçe olarak ''çocuklar, hayatınız boyunca hep böyle gülüp mutlu olursunuz inşallah.'' anonsunu yapması.
borcunu ödemeyen arkadaşın 13 pro max alması
-
şu hayattaki en zor şey:
kendi verdiğiniz borcun dilencisi olmak.
3.5 milyon suriyeliyi topraklarına göndereceğiz
-
çok acayip ya.
adam 3.5 milyonu ülkeye sokuyor. oylar artıyor..
ülkeden göndercem diyor yine oylar artıyor..
lan dünyada ne olsa bunlara yarıyor..
suriyeliler gitsin tabi gitsin de..
giderlerken şu bizim 30 kağıdı da koysunlar kenarıya.
19 eylül 2021 gençlerin sokakta yatmaya başlaması
-
barınamıyoruz hareketi‘nden gençler yüksek yurt, kira ve apart ücretlerine karşı bugün 22.00 itibariyle kadıköy bedia muvahhit sokak’ta toplanarak orada yatacaklarını duyurdular. hemen akabinde polisler tarafından uzunca süre tehdit ve taciz edilen gençler yılmadılar, polisi yıldırdılar.
dayanışmaya da birçok kimsenin gelmesi sonrası gençler polislerin baskılarını kırıp yoğurtçu parkı’na geçtiler. #barınamıyoruz hashtagi ise kısa sürede twitter gündeminde 1. sıraya oturdu.
süreç barınamıyoruz hareketi twitter adresinden takip edilebilir.
tanım: birçok şehirden gencin katılması beklenen mücadele pratiği.
20 eylül edit: bu gece itibariyle kocaeli izmit ve izmir’in de eklenmesiyle 3 ilde gençler sokakta yatıyor.
karın ölsün yenisini alırız
-
http://www.milliyet.com.tr/…aliriz--gundem-1965184/
adresinde görülebilecek haber.
"diyarbakır’da yaşayan abbas aslan, hasta olan eşi gülhan’a böbreğini verdi. ancak abbas’ın ailesi “bırak karın ölsün, sana yenisini alırız” diyerek bu karara karşı çıktı. “ailem beni reddetti ama böbreğimi verdim"
vicdansızlığın, kötülüğün bu kadarı kabilelerde bile yok diyeceğim ama yine de:
(bkz: kürtlerin kabile kültürü seviyesinde yaşaması)
helal olsun adam o zalim kültürün ortasında çiçek gibi açmış.
not: ırkçı değilim, bilakis babaannemler diyarbakırlı. zaten kürtlerin kültürünü eleştirmedeki rahatlığım oradan geliyor..birtek kürtleri hedef almışsın diyenler: #35849073 gibi genel olarak türk kültürünü de eleştirdiğim bir çok entrym mevcut, bunlarla da debeye girmiştim. bakan görür..
güiza için ne dediler
hiçbir zaman evlenemeyeceğini anlamak
-
hiç bir zaman hiç kimsenin sonsuz aşkı olamayacağını anlamak kadar koymaz adama...
evlenmek kolay. sevmek de zor değil. ama sevilmek... işte onu bilemezsin.
avrupa'nın türkiye'den geri olduğu konular
-
sabah sabah neşelenelim diye açtım yine aynı terane.
olm vurmayın lan ülke öldü.
spor salonlarının kapatılmaması
-
28 yaşındayım. 10 senedir haftanın 5 günü aksatmadan gyme gittim. spor için sevdiklerimi karşıma aldığım, ciddi kavgalar ettiğim zamanlar oldu. sporla aramda çok güçlü bir bağ var ve hayatımın en önemli parçası.
sonucunda aynaya bakmaktan büyük keyif aldığım bir vücuda ve zinde bir yaşantıya sahip oldum.
spor salonları mart'ta kapanınca evde elimden geldiği kadar yapmaya çalıştım. baharın da gelişiyle koşulara çıktım ama aklım hep ağırlıklardaydı. hack squat, bench press, lat pulldown, hepsi gözümde tütüyordu. pandemide normalleşme süreci başlayıp salonlar açılır açılmaz gitmenin planlarını yapıyordum. açıldığı gibi gittim ve hiç aksatmadan ekim sonuna kadar devam ettim.
ekim sonunda salonun aşırı kalabalık olduğu bir pazartesi akşamı 50 dk civarı salonda zaman geçirdim. bu gidişimde ve önceki gidişlerimin hiçbirinde soyunma odalarını ve duşları kullanmadım. sadece girişte ayakkabılarımı değiştiriyordum dışarıdan içeri mikrop taşımamak için.
bu akşamdan 3 gün sonra eşimle aynı anda aynı semptomlar başladı ve ikimiz de pozitif çıktık. covide bakış açımı değiştiren şekilde geçirdim bu hastalığı. ben de yaşıtlarım gibi korkusuzca davranıyordum ancak 2 hafta ruh gibi, her gece 38,5 ateşle , yoğun öksürükle, müthiş bir iştahsızlık, yoğun kas ağrıları, halsizlikle çaresizce bir sürü hap desteğiyle mücadele ettikten sonra bir de zatürreye çevirdi. hala ara sıra etkilerini hissettiğim bu illetle uğraştıkran sonra bakış açım ve alışkanlıklarım mecburen baya bir değişti. benden 3 yaş büyük eşim de benzer semptomlarla geçirdi bu arada.
şu anda spor salonları açık olmasına rağmen gitmiyorum. evde spor yapmak için yapılabilecek ne varsa satın aldım. dumbbell seti, barbell seti, kapı barfiksi, sehpa vs vs. vücut ağırlıyla çalışmayı seviyorum ve güzel sonuçlar alıyorum. salonda da antrenman programımın yarısı serbest ağırlıklar üzerine kurulu. ama bu hissi bilen bilir, dışarıda ne yaparsanız yapın salonda çalışmanın tatminini asla vermiyor. orada sizin için hazırlanmış dünyaya girip makinenizi şekillendirip çıkma hissinin yerini dört duvar arasında yaşamanıza imkan yok. ben de yeniden gitmeyi çok istiyorum, dışarıda ne yaparsam yapayım tatmin olamıyorum ancak gitmiyorum.
elbet yeniden gideceğim ancak ne zaman bunu bilmiyorum. belki bahara kadar evdeyim. riskin iyice azalmasını bekleyeceğim.çok özlesem de hastalığı bu kadar ağır geçirdikten sonra yeniden bu riski almak için çok erken.
ben hastalığı o dönemde salondan kaptığıma eminim. diyeceğim; her yer kapansın salonlara dokunmayın kafasındaki arkadaşlara bir şey diyemem. hastalığı geçirmesem belki ben de hala o kafada olurdum. gidin ama büyük risk aldığınızı ve hastalık sizi kıskacına alınca uzun bir süre spordan uzak kalabileceğinizi, geri dönüşünüzün de uzun ,sancılı ve bıktırıcı, yıpratıcı olacağını bilerek gidin. bir de viral yükmevzusunu iyi araştırın. kimden ve ne kadar virüs aldığımız hastalığı nasıl geçireceğimizi belirliyor. sporda havalandırma falan hikaye. muhtemel bir covidliyle 1-2 saat içeride aynı havayı soluduğunuzda virüs yükünüz inanılmaz boyutlara ulaşıyor ve kimden aldığınız da muamma. belki aynı anda 2-3 kişiden birden virüs giriyor vücudunuza. ben bu kadar ağır geçirmemi buna bağlıyorum.
karar meselesine gelince, bence şu an her yer kapalıyken spor salonlarının da acilen kapatılması gerekiyor. neden açık tutulduğunu hala anlamış değilim.devlet neyi amaçlıyor bu kadar milyon dolarlık işletmeler bile kapalıyken salonları açık tutuyor büyük soru işareti.
pala'nın en büyük hatası
-
çok güvenmesi. para sevdalısı olması.
birileri sıcak yatağında uyurken o dağda yatıyordu. belinde bombalarla hain başını öldürmeye giderken satılmıştı. pala, o günden sonra dönüp para için adam öldürmeye başlayan birisi olmuştu. aslan akbey cinayeti aslında onun da sonu olmuştu. böyle bir cinayetin sonunda kendi kellesinin gideceğini de hesap edemedi. bildiği işi yapmaya devam etmeye çalıştı. sonunda da yakalandı.
bedir'in dediği gibi dağlara dönseydi, belki daha fazla yaşardı ama sonucu değiştirmezdi...