ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ssk'yı batıran adama ülkeyi yönet diye oy vermek
-
ssk, kâr amacı gütmeyen bir devlet dairesi. yani bir çaykur değil. ticaretle de uğraşmıyor. varlık fonuna alsan alamazsın...
ssk'nin kâr etmesi sosyal devlete aykırı bir durum. ssk batmaz kardeşim. devlet başka yerlerden işler yürüsün diye para aktarır. bir sürü pahalı ilacı karşılar ssk, önceki yıllarda süper emekli ettiklerinin parasını öder ölene kadar.
ssk batmaz, batarsa devlet batar.
erdoğan'ı bize ödünç verin
-
isterseniz tapusuyla verelim diyerek destek olduğum fikir.
8 nisan 2015 tarihli leman kapağı
-
öf...
öf ki ne öf...
o karikatürden bunu anlayana laf da anlatılmaz ama dur ben bir deneyeyim.
leman'ın zoru trabzon ile değil.
leman'ın zoru silah ile insanları öldürmek isteyenle.
azıcık akıl ve veya azıcık izan yeter aslında...
ekleme: lan karikatürde katilin trabzonlu olduğunu gösteren en ufak bir belirti bile yok.
debe eklemesi: http://www.eksiduyuru.com/…8/iyi-bir-insan-araniyor bi' bakın la belki iyi bi'şiler olur.
manuel neuer
-
şu ekşicilerin dünyanın gaz ve toz bulutu olduğu zamandan beri her şeye şahit olup çok iyi biliyor olmasına da ayarım.adam gelmiş howard daha iyidir demiş evet öyle düşünebilir bunda bir problem yok.sonuçta ikisini de izleyebiliyoruz.aynı dönemin kalecileri olduğu için değerlendirebiliyoruz falan.
sonra pezevengin biri çıkıyor 1950'li yıllardan bir kaleciyi yazıyor millete cahil diyor falan.50'li yıllar lan hayvan herif 90'lar romantizmi falan yapsan bir nebze anlarız.bak 50'li yıllar diyorum.inönü hala hayatta mesela ikinci dünya savaşı biteli 10 sene olmamış.adama sorarlar sen daha babanın taşağında bile değildin adamı canlı izlemeyi geç tekrar maçlarını trt arşivinden 3 dakikalık görüntüler halinde zor buluyorsun ne halt etmeye adamın adını yazıp show yapmaya kasıyorsun dümbük.bir de subjektif bir konuda en iyisi bu demiş ölür müsün öldürür müsün?
o dönemin futbol kalitesi falan gibi teknik mevzulara hiç girmiyorum bile.sigara içen futbolcuların göbekli kalecilerin falan dönemi.
allah rızası için şu adamlara biraz ilgi gösterin,sevabına iki bira için karşılıklı falan da burada saçma sapan ilgi çekmeye çalışmasınlar.vardır öyle iyi ekşiciler değil mi?başını falan okşayın şu arkadaşların arada aferin sen en mükemmelsin falan deyin.
umarım ironi falan yapmıştır da ben anlamamışımdır.
tanım:milyonlarca euro kazanan zengin bir alman kaleci.
motorcu atasözleri
-
atasözü olmamakla birlikte motorcuların en sıklıkla ettiği laf: kaskınız takılı farlarınız açık olsun
karadeniz kültürünün artık itici olması
-
(bkz: önceden çekici miydi?)
gocuğu hoşlanılan kızın gocuğunun üstüne asmak
-
ilköğretim çağındaki sevgi kelebeği erkeklerin ritüeliydi bu. gocuğu alır derin bir iç çekerek hoşlanılan kızın gocuğunun üstüne veya hemen yanı başına asıverirsin. içgüdüsel bir şeydir bu, erkeklerin genlerinde var.
evrime inananların maymun görünce hissettikleri
-
evrime inanmayın arkadaşlar okuyun anlayın ve evrimi öğrenin.
evrim uydurmasyon bir tanrı gibi inanılacak inanılmayacak bir şey değildir. dinamikleri de kuantum fiziği gibi aklımızın sınırlarını zorlamaz.
okursanız evrimin nasıl ve neden gerçekleştiğini anlayabilirsiniz. inanmaya vs. gerek kalmaz. o zaman maymuna bakınca ne hissediyorsanız kediye köpeğe domatese bibere bakınca da onu hissedersiniz.
google görsellerde nick aratılınca çıkan ilk resim
-
bazen aratılmaması gerekendir.
parliament pazar gecesi sineması
-
(bkz: 80'lerin sonunda 90'ların başında çocuk olmak)
çoğu insanın geçmişe dönüp baktığında yığınla 'ahh' bırakmış olan tozlu sinema örneği.
o zamanlar pazar banyoları olurdu. bu sanırım gelenekselleşmiş bir hale gelmişti. star tv logosu maviydi. evlerde birden fazla televizyon lükstü o dönemler. tek televizyon olur, çoluk çocuk anne baba bakardı. zaten star o zamanlar 'bu pazar parliament sinema klubünde şu film var' deyu reklam yapardı, herkes merakla beklerdi.
tadının damaklarda kalmasının sebebi belki de belli bir dönem olmasıydı. şimdi koysalar aynı prestiji yakalarlar mı bilemem. ama sanmıyorum.
buram buram sabun köpüğü ve gri bir serbestlik gelir aklıma parliament sinema geceleri denilince. çoğu filmin yarısında uyumuşumdur, ninni gibi.
ekşi itiraf
-
sözlükteki hesabımı kimse bilmiyor. bazen burda yazdıklarımı twitter, facebook sayfamda ''adam iyi yazmış'' diye paylaşasım geliyor.
sanırım psikolojik sorunlarım var.