hesabın var mı? giriş yap

  • pkklilar anasini sikse, "anamin gerillalari zorla yoldan cikarmasi" seklinde savunacak zihniyettekilerin, askere yonelik yapmaya calistiklari dezenformasyondur.

  • pandemi boyunca günde 10 12 saat çalışmak zorunda olup çok az evde kalabildim.yasakları destekleyenleri asosyal olmakla itham eden ergen malları anlayamıyorum maalesef. bir şekilde daha, önce örneği görülmemiş bir bela ile mücadele ediyoruz. bütün dünyanın anası sikilmiş ama hayat devam etmeli diyen malları bu yeni normal sürecinde maskeleri atmış sağa sola salyalarını akıtan tiplerden anlayabilirsiniz. çünkü yeni normalin ne olduğuna dair fikirleri yok. her şey eskisi gibi olacak zannediyorlar. ama olmayacak maalesef yazın bitimi ya da salgının artmasıyla yeni yasaklar gelecektir. toplum sizin zevk algılarınızla yönetilmiyor maalesef.
    edit:basit bir gribal enfeksiyon diyen mi ararsın, falcı mısın diyen mi ararsın, sanarsın ki bütün dünya ülkeleri lockdown ilan etmemiş, herkes şen şakrak bi bizim ülke şizofren. çok fazla ergen var risk grubunda olmadığı için atıp tutan.
    en yakın arkadaşım 2 ay önce yendi bu virüsü ve halen inanılmaz nörolojik sorunlar ve ağrıdan duramadığı bağırsak problemleri çekiyor. iyileştikten sonra beyin kanaması ya, da kalp krizi geçiren tonla adam var. bunlar covid sayılmıyor.
    arkadaşlar bu bir grip değil bu bir bela. inansanız da inanmasanız da aşı bulunana kadar gerçek bu.

  • 1- köpek saldırmıyor, yakalanacağını bildiği için korkutmaya çalışıyor.

    2- kaçınca da yakalanma olasılığı yüzde yüz.

    3- orman değil hayvanat bahçesi.

    4- kaçsa da geri içeri atacak görevliler var.

    5- hayvanat bahçeleri kapatılsın.

  • toplumun gazını almak için sınır dışı edilir. ülkenin sınırları sınır değil yol geçen hanı olduğu için aynı kişi 5 gün sonra yine türkiye'ye giriş yapar. sonra daha beterini yapıp çeker gider.

    “ceza almamış ilk suçtan daha cesaret verici bir şey yoktur.”
    marquis de sade

  • diziyi izleyen çocukların yarısından çoğu reklamcı olmak istedi, olanlar hala ruhsar'ı bulamadı. akıldan çıkmak bilmeyen kayıp gençlik...

  • bir türkiye gerçeği.

    saat 19:00'dan sonra;

    - herkes evine kapanır,
    - sokaklarda araba park edebilecek yer bulunmaz (herkes evde çünkü)
    - toplu taşıma araçları; caddeler, sokaklar bomboş olur,
    - insanlar tv'nin karşısına geçip program izler,
    - yetişkin çocuklar odasına geçip nette takılır,
    - kimi müzik dinler,
    - kimi yalnızlıktan dem vurur,
    - kimi işini düşünür,
    - kimi sevgilisini..

    aslında herkes asosyaldir.
    sosyal olmak; pazar günü avm'ye gitmektir.

  • anneyi üzen davranışlar normalden farklıdır.

    okulu altı seneye uzatırsınız, kiraya da zam gelir. ama anne bir koli yiyecekle size ev ziyaretine gelir. gülerek evi temizler, alışverişinizi yapar. -olsun- der, -sen mutlu ol da- der.
    sonra yaptığı karnıbaharı yemezsiniz anne çok üzülür. bir çatalla biraz ucundan tırtarsanız gene sevinir. bu sevinç bazen mezuniyetinizdeki ile aynı bile olabilir.

    anne en çok olmayan şeylere üzülür, olanlara değil;

    çalmayan telefonuna, olmayan evlilik hazırlığına, giyilmeyen terliğe, çözülmeyen buzluğa...

    olan şeyleri hep atlatır anneler;
    ayrılığa alışır, emeklilik hayallerini uzayan okul yüzünden ertelemeye, başta zırtapoz dediği sevgililere.

    ayrılık rutine biner. ilk gidiş gözyaşları iledir, sonrakiler otobüse yollanan öpücükle. daha çalışıp kazanması gerekirse önce gider üzülerek kaydını sildirir ahşap boyama kursundan, sonra sevinir daha gencim çalışırım diye. tasvip etmediği sevgiliye bir hafta sonra kaşkollar örmüştür rengarenk.

    anneler olmayana üzülür, ya da olmamış gibi yapılana.
    hiç kucağında ağlanmamış, hiç saçları yana ayrılmış çocuk bayramda elini öpmemiş, onun cocuğundan iyi matematik bildiği günler hiç olmamış, bu yaşlı adamcağız ona aşık bir filinta asla değilmiş gibi davranılırsa üzülür.

    anneyi üzmek, kemalettin tuğcu romanı yazmak kadar zordur, mutlu etmek ise numarasını ezbere bilmek kadar kolay.

  • bir arkadaşın yolu açmasıyla başlayıp, yirmi arkadaşın iki sene içinde sıraya dizilmiş gibi evlenmesi durumudur.

    sorsan toplu olunca organizasyon indirimi mi var, dünyanın düzeni mi değişti, hepiniz mi hamilesiniz ulan diye; yok. sizin payınıza düşse düşse daha fazla "ee seninki ne zaman?" diyen teyze, kına çerezi, düğün pastası düşer. tabi bi de sorgulama; "benim neyim eksiiğk?!"

    (bkz: tehlikenin farkında mısınız)

  • bundan 4 sene kadar önce -tabi daha, genciz anarşiğiz o zamanlar- bakanlıklar civarında bir arkadaşla yürüyordum. yolun kenarında kırmızı plakalı siyah mercedes vardı. içi dolu mercedes'in önünde ve arkasında da birer tane ford mondeo polis aracı bekliyordu. polislerin dalgınlığından faydalanıp mercedes'e yanaştım ve kapısını açtım. daha fazla ilerleyemeden "hop hişş ne oluyor??" sesleri arasında durduruldum:

    - arkadaşım ne yapıyorsun kör müsün?
    + pardon babamın da aynı böyle süper pahalı bir mercedesi var da karıştırdım.
    - nasıl aynı? bakan mı baban?
    + yok yok, yetim hakkı yiyor babam. ancak öyle alabildik.

    tekrar düşündüm de, iyi kurtulmuşum. bakanın melul bakışları ve "bırakın gitsin" cümleleri arasında, arkadaşımla birlikte günbatımına doğru iyi uzaklaşabilmişim.

  • ofsayttan gelen antalyalı futbolcu galatasaraylı futbolcunun 1’e 1 markaj yaptığı takım arkadaşına perdeleme yaparak avantaj sağlıyor. (aktiflik) takım arkadaşının markajsız rahat bir kafa vuruşu yapmasına sebep oluyor.

    çok açık ofsayt.

    edit: bunu gol verirseniz oyun değişir. herkes 3 tane futbolcusunu pasif alana gönderir. atış kullanılırken rakip savunmaya hepsi gelip perdeleme yapar, aradan bir futbolcunuz çıkar golü yapar. bunun tartışılacak bir yanı yok. açık ofsayt.