hesabın var mı? giriş yap

  • real madrid başantrenörü pablo laso, maça ilişkin "f.bahçe gibi büyük bir takıma karşı kazanmak için sadece yüreğini ortaya koymak yetmez" dedi. evet bunu real madrid başantrenörü dedi. öyle işte...

  • oyuncak tavşanının boncuk gözlerini ısırıp kopartmış, yutup yutmadığını anlamaya çalışıyorum:

    - ılgın nerede bu tavşancığın gözleri?
    - ben onları ısırıp koparttım!
    - ama yutmadın, di mi?
    - (eyvah yakalandık bakışı) yere attım.
    - eğer yuttuysan altını değiştirirken kakanda görürüm biliyorsun değil mi?

    bu yeni bilgiyle ufku iki katına çıkan kızım birkaç dakika sonra yanıma geliyor ve:

    - baba ben artık kakamı tuvalette kendi başıma yapmak istiyorum. sen gelme. ben yaparım.

  • hayatım 2007 yılından beri sürekli inişte...

    2007 yılında 24 yaşındaydım, o yaşta sahip olunabilecek en prestijli işlerden birinde çalışıyordum,sevdiğim adamla evliydim ve ondan hamile idim...önce düşük yaptım bebeğimi kaybettim,sonra eşim için işimden istifa etmek zorunda kaldım,en sonunda da eşimin boşanma talebi ile karşılaştım...27 yaşına geldiğimde ne bebeğim ne işim ne eşim kalmıştı özetle...yılmadım,küllerimden doğmak için abd'de yeni bir hayata başlama kararı aldım,yok denecek kadar ingilizce bilgimle 9 ay dil okuluna gittim,döndüğümde halen toefl'dan gerekli puanı alacak ingilizcem yoktu,yılmadım türkiye'de çalışmaya devam ettim,gerekli skoru ve dolayısıyla gerekli kabulü aldım istediğim üniversite'den ama 27 nisan günü abd vize talebim,bu anlattıklarımın "mantıklı olmadığı" gerekçesi ile reddedildi.(vize yetkilisi kadının ince ince sorduğu sorulara verdiğim cevaplar neticesinde son 5 yılı özetlemek zorunda kalmıştım.)
    yine de iflah olmaz bir iyimser olarak, bardağın dolu tarafını görmek istiyorum: belki de gerçek anlamda "yeni ve güzel bir hayat" için,bir topun sert bir zemine ne kadar hızla çarparsa o kadar yükseğe çıkacağı mantığından hareketle, her şeyi kaybetmeye ihtiyacım vardır kim bilir...

  • çok büyük bir olaydı bu...
    babam sirkeci'de bir atölyede çalışıyordu. annem kardeşimle beni alır, trene binerdik, tren cankurtaranla sirkeci arasından geçerken kız kulesini görmeye çalışırdım her defasında. sirkeci desen ana baba günü. kaybolacağım diye ödüm kopar annemin elini sıkıca tutardım. mısır çarşına uğrar, kuşlara yem atardık. babam bizi çakmakçılar yokuşunda karşılardı. atölyede çorap yapıyorlar. her yer kutular, ayak şablonları, çorap ütüleri, kumaşlarla kaplı. kendine has bir kokusu var hanın. çay içilen markalara bayılır, bir tanesini mutlaka cebime atıp eve getirirdim. mavi ya da kırmızı fark etmezdi. bizde iş yapacağız diye tuttururduk, çorapları kopçalama ya da kutuları sayma gibi görevler verirlerdi başlarından savmak için. sonra öğlen oldu mu, şimdilerde asla aynı tadı bulamadığım dönerlerimizi yerdik. uykumuz gelirdi bir vakit sonra. yere karton kutular serip üzerlerine örtücek yumuşak yastıklardan bulurdu hep babam. o makine seslerinin arasında uyumanın verdiği huzuru unutamam.uyandığımızda da atölyedeki ablalar bez bebek yapmış olurlardı bize.içi kırpık dolu renkli küçük bebekler, eve gidince düğmelerden göz ve yünden saç yapardı annem...

    güzeldi,çok güzeldi

  • 11 mart 2018'de iran'da düşen türk uçağının ikinci pilotu.

    vefatıyla birlikte biraz araştırma fırsatı bulduğum hayatı aslında ciddi talihsizliklerle dolu, üzücü bir hikayeye sahip.

    mesleki hayatında aldığı ilk vurucu darbe asker arkadaşının çocuğunun doğum gününde söylediği masum bir şarkı olmuş. bu şarkının yer aldığı video görüntüleri 10 dk'dan 9 saniyeye indirilmiş ve pavyonda, klüpte şarkı söylüyor gibi anlamsız bahanelerle ordudan atılmasına sebebiyet vermişti.

    ikinci darbe ise arkadaşları tarafından gelmiş. ordudan atılmasıyla birlikte maddi sıkıntılar yaşamaya başlayan melike kuvvet'e kirasını bile ödemekte zorlandığı bu günlerde yakın bildiği arkadaşları destek olmak yerine sırt çevirmiş. bu zor günlerinde bir üniversitede ders vermeye başlaması bile onun için hafifletici bir şey olamamış zira kendisi bu maaşla ne kirasını ne borçlarını ne de ordudan atıldığı için ödemek zorunda bırakıldığı tazminatını karşılamıyormuş.

    gelelim üçüncü darbeye. ordudan atılmasına itiraz etmek amacıyla ayim'e açtığı davayı da kaybetmiş. bu arada küçük bir not: ayim'in bazı hakimleri, hava kuvvetleri komutanı, personel daire başkanı, istihbarat daire başkanı bu olaydan bir sene sonra, 15 temmuz darbe girişiminde suçlu bulundukları için tutuklanmış.

    hayatını tam toparlamak adına bir şeyler yapmak isterken m. kuvvet'e hayat dördüncü darbesini de indirmişti. helikopter pilotu belgesiyle sivil havacılık alanında iş bulması mümkün olmadığından kendisi bir uçuş okuluna başlamış ve jet pilotu sertifikası almak için didinmiş. bu hayatını toparlamak adına güzel bir girişim fakat her şey yolunda gitmiyor tabii. belgesini almaya az bir süre kalmışken 15 temmuz darbesi gerçekleştirildi. fetö'lülerin tutuklandığı ve fetö sebebiyle işten atılanların işe iadelerinin gerçekleştirildiği bu dönemde melike kuvvet'in de umutları yeşermiş. tam işe iadesi yapılacakken sivil havacılık için eğitim aldığı okul fetö'den kapanmış. fetö bağlantılı bir okulda eğitim aldığı için işe iadesi gerçekleştirilmemiş.

    tabii güzel şeyler de olmuyor değil: bu olaylar üzerine anayasa mahkemesine başvurmuş ve işe iade için açtığı bu davayı kazanmış.

    bu sırada işe iadesini beklerken geçim sıkıntılarını hafifletmek adına ise dün akşam iran'da düşen özel uçağın sahipleri adına pilotluk yapmaya başlamış. birkaç aydır çalıştığı bu iş ise onun üzücü sonu olmuş. dün düşen uçakta ikinci pilot olan melike kuvvet'le birlikte 11 kişinin cesetlerine ulaşıldı. türk hava kuvvetleri'nin ilk kadın pilotlarından olan melike kuvvet'in ölümü kadar hikayesi de hakikaten çok üzücü. ne denilebilir ki, geride bıraktığı insanlara sabır diliyorum.