hesabın var mı? giriş yap

  • yurtdışı ile ilgili bir anı anlatıldığında kendisine hava atıldığını zannedip komplekse giren insancıklar.

  • görgüsüz olmakla köylü olmayı eşdeğer gören insan hezeyanları.

    dün bir asker uğurlaması gördüm, bağdat caddesinde, bmw'den audi'nin üst modellerine kadar geniş bir yelpazede dörtlüleri yakmış kornaya basıyordu en az 10 araba. bunu yapanların kağnı arabasının neye benzediğini bildiklerini sanmıyorum.

    rahatsız olunan görgüsüzlükse eğer bunu sadece "köylü gibi olan insan"lar yapmıyor.

  • okul mokul gormemis gorucu usulu bir evlilik yapmis benim annem. cok mutsuz olduguna pek tanik olmadim. genelde mutlu olan, neseli bir kadin. eli de cok agirdir. gudumlu anne terliginin arkasindan gelen o ellerin acisini hic unutmadim. dayak yedikce gulen cocuktum daha da ustune dayak yerdim guldugum icin. aglamayi da cok sever garip bir sekilde. universiteyi kazanana kadar izmir'de ailem ile beraberdim ve cokca sahit oldum aglamalarina. deniz gezmis icin aglarken ertesi gun adnan menderes icin de aglayabiliyordu. 80 sonrasi apolitik bir kusaktim ve ben buna anlam veremezdim. sivas katliami icin gunlerce aglarken ayni kadin abdullah catli icin de agliyordu. 10 senedir zaman zaman ulke simdilerde de sehir farkli oldugu icin kendisi ile senede 3-4 kez gorusebiliyoruz. en son gorusmemiz esnasinda kayseri-gs maci oynaniyordu ve ailecek maci izliyoruz. bobo bir kirmizi kart gordu ve annem hungur hungur aglamaya basladi. ben tam anlamiyla olayi anlama calisirken kardesim hafta icerisinde bir avrupa macinda kirmizi kart goren meireless icin de agladigini soyledi.

    boynuna sarildim benim de gozlerim dolmus bir sekilde. beddualari da hala kulagimda:

    -bu hakemler kafir kafir! koymuyorlar ki oynasin su cocuklar.

  • sevgili okurlar ve okur dostlari, bu aralar pek cok "350ytl'ye satilan yazar hesaplarindan almaya cali$tim dolandirildim" emaili aliyoruz. belirtmemiz gerekir ki bize bunun geli$i zaten 400. bu tur yalana dolana itibar edip zor duruma du$meyin. oldu da hesap alacak olsaniz dahi size ait olmadigi tespit edildiginde hesabinizi kaybedebileceginizi unutmayin.

  • parfüm almak için girilen parfümeride, parfüm şişesinin yere düşüp kırılması ve akabinde arkadaş görünümlü iki yamyamın t-shirtlerini çıkarıp yerdeki parfüm ziyan olmasın diye üstüne bastırmaları.

  • insanın kendini berbat hissetmesi, mutlu olup olmadığına önem verecek kadar boş zamanı olmasından ileri gelir, sözüyle -tespitiyle- haftalardır kendimi berbat sefil sıkıntılı hissettiğimin nedenini özetlemiştir.

  • mevlana'nın batıni yönünü tamamlayan can dostu. bir anlamda hocası da diyebiliriz. aralarındaki sevgi-aşk ilişkisini anlatmaya sözcükler yetmez. aşağıdaki anekdot fikir verir sanırım:

    şems birgün kaybolmuş ortadan.
    mevlana "şems" deyu deyu ağlar olmuş.
    birgün uzun yoldan bir adam gelmiş.
    "şemsi gördüm, şems'ten haberlerim var" demiş.
    adam mevlana'nın huzuruna çıkmış
    ve anlatmaya başlamış
    ipe sapa gelmez tutarsız şeylermiş ama anlattıkları.
    mevlana çıkartıp hırkasını vermiş adama
    "anlamadın mı adam yalan konuşuyordu" demiş yanındakiler
    niye hırkasını verdiğini merak ederek.
    "ben" demiş
    "yalan haberine hırkamı verdim"
    "doğru olsaydı anlattıkları canımı verirdim"

    bu durumda lafı kesmek düşüyor bana.

  • -omaha beach sahnesinde kullanılan çıkarma gemilerinden bazıları gerçekten de 2. dünya savaşı'nda kullanılan gemilerdenmiş.

    -filmde çavuş horvath karakterini canlandıran tom sizemore o yıllarda uyuşuturucu bağımlılığı ile mücadele ediyormuş. steven spielberg kendisine her gün sette kan testi yapılacağını, eğer bir kez bile testten geçemezse kovulacağını ve oynadığı sahneleri başka bir aktörle yeniden çekeceğini söylemiş. o da bu durumu kabul ederek çekimlere başlamış.

    -çavuş horvath rolü ilk başta billy bob thornton'a teklif edilmiş. su fobisi olduğu için normandiya sahili sahnelerini çekmek istememiş ve rolü reddetmiş. daha sonra bu kez aynı rolü michael madsen'a teklif etmişler ama o da rolü arkadaşı tom sizemore'a paslamış.

    -steven spielberg, private ryan rolü için fazla şöhretli birini istemiyormuş. bu yüzden en son matt damon'da karar kılmışlar. 27 haziran 1997’de filmin çekimlerine başlanmış ve 24 temmuz 1998'de abd'de gösterime girmiş. ne var ki, saving private ryan gösterime girmeden bir kaç ay önce 23 mart 1998'de 70. oskar ödül töreninde matt damon, good will hunting filmi ile en iyi özgün senaryo ödülünü kazanınca spielberg'ün bu hayali suya düşmüş.

    -tom hanks'in canlandırdığı yüzbaşı miller rolü için ilk başta harrison ford ve mel gibson düşünülmüş.

    -omaha beach sahneleri 12 milyon usd'ye mâl olmuş. bu sahnelerde gerçek irlanda askerlerinin yanı sıra, uzuvlarını kaybeden amerikan askerlerinin olduğu sahnelerde 30 civarında ampüte insan kullanılmış.

    -su altı sahnelerinin çekimlerinde 40 litre sahte kan kullanılmış.

    -filmi izleyen birçok 2. dünya savaşı gazisi, saving private ryan'ın gördükleri en gerçekçi savaş tasviri olduğunu belirtmişler.

    -steven spielberg gerçekçiliği arttırmak için filmin renk doygunluğunu yüzde altmış oranında azaltmış.

    -omaha beach sahneleri empire dergisi tarafından "tüm zamanların en iyi savaş sahnesi" olarak seçilmiş.

    -film, quentin tarantino ve christopher nolan'ı çok etkilemiş. tarantino'nun 2009'da gösterime giren filmi inglourious basterds'a etkileri olmuş. nolan'da dunkirk'ü çekerken bazı sahnelerde spielberg'e danışmış.

    -matt damon hariç tüm ana aktörler, filmden önce zorlu bir ordu eğitimine tabii tutulmuş. böylece, filmde private ryan'ı aramaya pek de gönüllü olmayan askerlerin daha gerçekçi davranmaları sağlanmış.

    -tom hanks 2006 yılında, 2. dünya savaşı'nda görev yapanları onurlandırmaya olan bağlılığı nedeniye abd ordusunun ranger hall of fame listesine girmiştir. filmdeki rolü ve band of brothers dizisi yapımcılarından olması buna etken olmuştur.

    -ses efektlerinin filmde özel bir yeri var, bu yüzden gösterimler başlamadan önce sinema salonlarına ses seviyesini yüksek tutmaları talimatı verilmiş.

    -normandiya çıkarması sahneleri irlanda'nın wexford kasabasının curracloe bölgesinde çekilmiş.

    -filmin sonlarına doğru ortaya çıkan tiger tank gerçek bir tiger değilmiş. tiger'a benzemesi için modifiye edilen bir rus t-34 tankıymış.

    -o sıralarda pek de popüler bir aktör olmayan vin diesel, private caparzo rolü için 100.000 dolar almış.

    -private ryan rolü matt damon'dan önce edward norton'a teklif edilmiş ama american history x filmi için bu teklifi reddetmiş.

    -filmde duyulan silah sesleri, gerçekten de o dönemin silahları ile ateş edilip kaydedilmiş ve filme aktarılmış.

    -filmin başındaki çıkarma sahnelerinde askerlerin taşıdığı yedek mühimmatlar, metal çok ağır olacağından tahtadan yapılmış.

    -askeri tarihçi ve yazar stephen e. ambrose, filmin özel bir gösterimine davet edilmiş. açılış sahneleri onu o kadar etkilemiş ki ilk 20 dakikadan sonra dışarı çıkıp kendine gelmek istemiş. bir süre ara verilen gösterime, ambrose kendini iyi hissedince kaldığı yerden devam edilmiş.

    -yoğun şiddet içeren sahneler yüzünden film malezya'da yasaklanmış.

    -til schweiger, steamboat willie rolünü reddetmiş. bu rolü reddetse de yıllar sonra inglourious basterds'da bir alman subayı olarak karşımıza çıktı. (bkz: hugo stiglitz)

    -filmde matt damon'ın yaşlanmış halini sanki gerçekten oymuş gibi canlandıran harrison young 1944'te normandiya çıkarması yapılırken 14 yaşındaymış.

    -ekibin keskin nişancısı private jackson'ın, alman keskin nişancıyı öldürdüğü sahne vietnam savaşında savaşmış efsanevi abd deniz piyadesi carlos hathcock'un anısına çekilmiş.

    -filmde yüzbaşı miller m1a1 thompson çavuş horvath m1 karabina er reiben m1918a2 browning er jackson springfield m1903a4 caparzo, mellish ve upham da m1 garand silahlarını kullanıyor.

    -filmi izleyen amerikalı savaş gazilerinde travma sonrası stres bozukluğu görülmüş. abd ordusu gaziler departmanı gazilere psikolojik destek vermiş. ayrıca, gazilere destek için ücretsiz bir telefon yardım hattı hizmete sokulmuş.

    kaynak
    kaynak
    kaynak
    kaynak