hesabın var mı? giriş yap

  • japon değildir, malezyalıdır. yukarıdaki cümleler de kendisine ait değildir.

    https://www.facebook.com/shogan.kameda

    --- spoiler ---
    ı was stabbed by turk local guy with a big sword...
    ın that time, ı was taking tooth brushing in the park of sivrece(close to elazığ)
    then ı noticed that a guy looking on me (he was seems like glared at me).
    ı know that, most of turkish peoples are kind for eating, but sometimes turkish peoples angry me when ı take washing, bathing and tooth brushing.
    there is a wide gap in the priority between turkish and me.
    most of turkish peoples seems have given eating as highest priority.
    however ıt keep clean is a maximum priority matter for me.
    but ı'm always living on the road, ı have no house, ı have no shower room, ı can take washing only at the outside.
    but, washing, bathing and tooth brushing are shameful action for turkish in public.
    therefor ı had a conflict with turkish locals sometimes.
    (also ıt was becoming a conflict with ıslamic moral).
    ı thought that the guy getting angry by my tooth brushing.
    ı asked him "why you looking me such a long time?"(ıt action was my mistake)
    he said me some words, but ı could not understand that what he saying.(he seems speaked in turkish dialect or kurdish)
    ı asked him again in a gentle tone "pardon, ı don't understand your saying. you looking on me shuch long time, why? are you getting angly?"
    at that moment, the guy took a sword and slashed my ass without any hesitation.
    my ass was cut and ı had to hold a piece (cut) of my muscle for prevents to fall.
    now ı'm in the government hospital of elazğı, and ı had an operation.
    ı'm sorry, ı won't write good report any more.
    ı just want to sleep now, byebye??
    --- spoiler ---

    olaydan çok önce, sevan nişanyan'ın linç edilmesine neden olan yazı da burada:

    http://nisanyan1.blogspot.com/…gllar-bagrmza-m.html

  • başka bir otobüs hattı örneği için (bkz: 145t)
    bunlar benzer karakterde otobüslerdir. saatsiz (aslında var da uygulama yok), çift kat (çoğunlukla), 2 bilet, öğrenci, indirim yok, uzun yol, bezginlik, uyku, kitap, discman falan.

  • hep dikkatimi çekmiştir, bu aktrollerde 2 iq üstü insan görmedim hiç.

    mesela başlığı açan şahısta "ben neden 20 tlye benzin alıyorum?" diye soramıyor çünkü düşük iq'su buna müsaade etmiyor.

    ya da bazı gerçekleştirdiği olaylar yüzünden dili yıpranmış olacak ki, bunu telaffuz etmekte zorlanıyor.

    tanım: olması gerekendir.

    edit: imla

    edit2: başlık başa kalmış, başlığı açan şahıs 30'dan 20'ye düştü hükümet ahepeye teşekkürler diyordu.

  • bundan uzun yıllar sonra, din kitapları çoktan fantastik edebiyat raflarına düştüğünde, insanlık bu tip yaşanmış olaylar hakkında ne düşünecek çok merak ediyorum.

    2022 yılında bir insanı, masallara masal dediği için suçlu ilan etmeye çalışıyorlar.

    inanılmaz bir ilkellik.

    edit: bu tarz hukuk katliamlarına karşı yazdığım, türkiye’de başarılı bir hukuk kariyerine giden yolu anlatmaya çalıştığım şu entry’mi buraya koyuyorum #140184788

  • türkiye cumhuriyeti cumhurbaşkanı'na hakaret etmek, açıkça suç işlemektir. bu suçtan kaçınmak için, söylediklerinizin afaki savurmalar değil, somut gerçeklikler olması gerekir.

    mesela, birinin iki farklı tarihteki beyanlarının tutarsız veya birbirine tamamen zıt olması, ya bu kişinin aklının yerinde olmadığına ya da bunların birinde yalan söylediğine dayanaktır. ve bu tutarsızlık ya da zıtlık, rahatlıkla ispatlanabilecek bir şeydir.

    mesela, öldürülmüş birinin arkasından sanki maktul bunu hak etmişçesine konuşmak, konuşan kişide (kanun dilini kullanıyorum) canavarca hislerin bulunduğu düşüncesini destekler.

    mesela, öldüren biri için "emri ben verdim" demek, çok açık bir şekilde azmettirme ikrarıdır. bu da öldürenle aynı cezai sorumluluğu gerektirir.

    bu örneklerin hiçbirinde hakaret bulunmamaktadır.

    yeter ki gündemi iyi takip edelim.

  • tabi canim ,sen sirf ehliyet aldin diye istedigin herkesi oldurme hakkina her zaman sahip olmak zorundasin.

    ne duzeyde sacmaladigini idrak etmekten uzak bir yazari onumuze koyan baslik.

  • ben bu anıta bakınca, isviçreli muhafızları değil nietzsche'yi anımsıyorum.

    nietzsche, salomé'ye ilk evlilik teklifini, paul rée ile ileterek yapıyor ve reddediliyor.
    ancak daha sonra rée'nin de salomé'ye ilgisi olduğunu fark ediyor ve evlilik teklifini bizzat kendisi yapmaya karar veriyor.

    bu anıtın önünde salomé'ye evlilik teklifini yineliyor, ancak yine reddediliyor. sonrasında luzern'in aslanı gibi yaralı halde rapallo'ya giderek on günde böyle buyurdu zerdüşt'ün ilk bölümünü yazıyor.

    nietzsche'nin hayat öyküsü bana hep şunu düşündürür, sert söylemine karşın aslında çok naif ve kırılgan bir insan nietzsche. babasının aklını yitirerek ölümü, papaz babasının yerini doldurmak için teoloji okumak istemesi, annesi ve kızkardeşi ile çatışmalı ilişkisi, wagner gibi büyük bir elitizm meraklısının devrimci olabileceğini hayal edip düştüğü hayalkırıklığı, salome gibi bir kadının onunla evleneceğini düşünebilmesi aslında bu naifliğin, kırılganlığın izleri.

    belki bu yüzden luzern aslanı hep onu hatırlatır bana. was mich nicht umbringt, macht mich stärker bir saptama mıydı acaba yoksa kendine verdiği bir teselli mı diye düşünürüm. çünkü öldürmeyen tüm bu şeyler, onu güçlendirmek yerine delirmesine neden olmuştur maalesef. 1889'da torino'da, sokak ortasında sahibince acımasızca kırbaçlanan bir atın boynuna sarılıp, atın gözlerinin içine bakarak ağlamaya başlamış ve o noktadan sonra aklını yitirip hayatının son 11 yılını akıl hastanesinde geçirmiştir.

    hep düşünürüm, o gözlerde ne gördü diye.
    belki acı çeken o ata bakarken, kendinin ve insanlığın acılarını o gözlerde görmüştü, ve kırılgan zihni daha fazla dayanamayıp parçalara ayrılmıştı, kimbilir...