hesabın var mı? giriş yap

  • gerçekten çok sevdiğim ve çok saygı duyduğum bi kaç kişiden biri. ama sanırım ilki ya.
    bedenini kadavra olarak, servetini de çağdaş yaşam derneğine bağışlamış bi insan kendisi.
    ve böyle bi insanın televizyona çıkması yasak.
    esra erol isimli konuşabilen tek hücreli olan para müridinin sunduğu, leş ötesi dejenere anadolu köylerindeki dönen; ensest, tren, doğan bebeklerin kimden olduğu belli olmayan mevzuları kamuoyuna nerdeyse primetime yayınında canlı olarak sunmak serbest.
    ama huysuz virjin yasak.

    gülüyorum lan asabım bozuk.

  • benim kaynımın kayınpederi bu. aydın abi.

    dükkana raf yapılacak, ne yaptı ne etti marangozu saf dışı bırakıp sabah ezanıyla dükkanın önüne, elinde alet çantası, su terazisiyle damladı. raflar sik gibi oldu.

    çanakkale'den yazlık alacağız, aydın abi ekspertiz kesildi başımıza. 2 yıl oldu hala bir yazlık alamadık.

    rakı sofrasındayız, aydın abi hancı. rakıya buz atılmaması gerektiğini anlatıyor. rakı şalgamla içilmez, onunla içilmez, bununla içilmez. arsenikle içebilir miyiz aydın abi?

    balık yiyeceğiz, aydın abi atlıyor hemen, yılların balık pişiricisi.

    bir arkadaşımız araba alacak, nereden duyum aldıysa aydın abi ışık hızıyla araba pazarında ortaya çıkıyor. çocuk vw isterken bunun gazıyla fiat albea aldı. ağlıyo şimdi köşelere çömelip.

    aydın abi çıkan omzu yerine oturtur, et terbiye eder, mangal yakar, mangalı söndürür, avize monte eder, mobilya cilalar, balkonda yasemin yetiştirir, gül budar, ütü yapar, mantının yapımını bilir, şarap eksperidir, boğa güreşcisidir, astronottur, tuvaldeki kadındır. hiç susmaz, herşeyi bilir, ölümüne tartışır.

    yaşıtları hacıya gidiyor. keşke bu da gitse biraz.

  • irlanda
    benzin fiyatı : 5,24 tl
    asgari ücret : 7.100 tl

    yani 1 asgari ücrete 1.354 litre benzin alabilirsin.

    türkiye
    benzin lt fiyatı : 5,85 tl
    asgari ücret : 1.603 tl

    yani 1 asgari ücrete 274 litre benzin alabilirsin. sadece irlandadan bile neredeyse 5 kat fakiriz. haram zıkkım olsun vergilerim.

  • sokağa inmeye gerek olmamasından dolayıdır.

    birbirlerini kırıyorlar zaten şu anda. bizi gözlemci atadılar.

  • atakan tam bir cehape zihniyetiyle büyümektedir. bol bol kitap okumakta ve başörtülü annesine saygısızlık yapmaktadır.

  • steven wilson adlı insan görünümlü müzik tanrısının temelini attığı en güzel şey, dinlediğim en naif müzik grubu. porcupine tree benim için son iki yıldır yürüdüğüm her yolun, karşıma çıkan her dönemecin, her sokağın beynimde farklı bir şarkıyla kodlanması demek. metro beklerken way out of here, ankara ayazında, karanlık caddenin kaldırımlarında milli kütüphaneden güvenpark'a yürürken arriving somewhere but not here, şehirler arası yolculukta gökyüzüne bakarak stars die dinlemek; üzgün olduğumda lazarus eşliğinde başımı steven'ın omuzuna koyduğumu ve onun bana "don't you worry, this cold world is not for you" deyişini hayal etmek demek. mutlulukta hüzün, hüzünde huzur, huzurda mutluluk döngüsü; in absentia, fear of a blank planet, steven'ın televizyon takıntısı, imha edilmesi gereken ipod'lar, shesmovedon ve solosu, anesthetize dinlerken uyuşmak, trains dinlerken trenin altında kalıp ölen hayran ve onun için yazılmış o 8 dakikalık ölümcül şarkı, "i'm trying to forget you and i know that i will, in a thousand years or maybe a week", yağmur sesiyle başlayan ve 'keşke' dedirten "it will rain for a million years", sentimental'a göre çok daha güzel olduğu halde nil recurring ep'sine atılmış zavallı normal, "the pills i'm taking", bipolar bozukluk, huzur veren mutsuzluk, içimi açan kasvet, mellotronun yalnız hissetmemi engelleyen "uzaklarda, britanya topraklarında senin gibi hisseden birileri var" tınısı. söylediklerim steven'ın diğer projeleri için geçerli olsa da, porcupine tree'nin yeri ayrıdır, hep öyle olacak. son albüm the incident hayal kırıklığı olsa da, grup elemanları şimdilik kendi hallerinde takılıyor olsa da, türkiye sınırları içinde konser verme ihtimalleri epey düşük olsa da ben en sevdiğim grubun konserinde dünyanın en güzel şarkısı olan, yaz mevsiminden nefret eden bana her seferinde bağırarak "always the summers are slipping away, find me a way for making it stay" dedirtmeyi başaran trains'e eşlik ettiğimi hayal etmeye devam edeceğim.

    iyi ki varsın kirpi ağacı. dikenlerini hayatımın sonuna dek böyle güzel güzel, tatlı tatlı batırman dileğiyle.

  • ''neden hayatında biri yok diye soranlara:
    hani bazen durakta belli bir otobüsü beklersiniz ya;
    on dakika, on beş dakika, yirmi dakika beklersiniz gelmez.
    bu arada başka alternatifler de geçer ama binmezsiniz.
    ne de olsa “beklemişsinizdir o kadar”, boşa gitsin istemezsiniz.
    sormayın artık bana!
    herhangi biriyle değil, beklediğime “değecek” olanla devam etmeliyim bu yola!..
    durakta yaşlanmak olsa da işin ucunda..'' *

    siz yine de beklemeyin.

  • dolmusu sıkıstıran mercedesteki adam: sen benim kim oldugumu biliyor musun?
    sinirlenen dolmus soforu: sen bu hat kac para biliyor musun? seni satın alırım, karını da sana kuma yaparım.
    olaya polis mudahalesi gerekmistir.

  • galileo' nun dünya dönüyor tespitinin fikir babası kopernik' ten bahsetmenin tam sırasını getiren tespit...

    kopernik; bugün güncel bilimin kullandığı; dünyayı güneşin etrafında bir yörüngeye yerleştirme yoluyla, otomatik olarak gezegenleri bir sıralamaya sokan bütünsel evren modelinin fikir babasıdır. ancak gözlem ve deney konusundaki gerici ve antibilimsel tutumu yüzünden ispatlayamadığı bu model, gelecekte galileo' ya ışık tutacaktı.

    kopernik' in yaklaşımıyla ilgili en büyük sorun yıldızlarla ilgiliydi. dünya güneşin etrafında dönüyorsa ve yıldızlar en uzak gezegeni taşıyan bir kürenin dışındaki bir kristal küreye sabitlenmişlerse, bu durumda dünyanın hareketi yıldızlarda da bariz bir harekete neden olmalıydı. ayrıca gezegenlerle yıldızlar arasında ki devasa boşluğun sebebi neydi?

    dünyanın hareketinin yarattığı başka sorunlar da vardı... dünya hareket ediyorsa, neden arkasında sabit bir rüzgar bırakmıyordu? bu sorunun cevabı kopernik' te yoktu, çünkü kopernik bir fizikçi değildi ve 16. yy. nin şartları düşünüldüğünde, pürüzsüz bir hareketin tam açıklamasını yapmak ve deneylerle kanıtlayabilmek de pek mümkün değildi.

    bir diğer soru; güneş evrenin merkezinde yer alıyorsa, neden tüm cisimler onun üzerine düşmüyordu? ya da venüs' e yakın cisimler venüs' e, mars'a yakın cisimler mars' a mı düşüyordu?

    evrenin işleyişi hakkındaki fikirlerimizin hepsini bugün elimizden geldiği ölçüde yapmış olduğumuz deney ve gözlem sonuçlarıyla değerlendirebiliyoruz ancak 16. yy da ellerinde bu kadarı da yoktu. o dönemde aya bir roket atmaları ya da bir uzay aracının venüs' e uçusunun hesaplamasını yapmaları mümkün değildi. bugün sahip olduğumuz bilgi ışığında bakarsak; kopernik, elon musk' tan çok daha sanşsızdı. ama bu, bugün dünya dönmüyor diyen herkese; saçmalama, işte sana kanıtları diyebilecek argümanlara sahip olmamız için, kuyuya ilk taşı atan bilim adamı olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

    özetle, kopernik' ten bu yana ardımızda bıraktığımız geçmişimizden çıkaracağımız en önemli ders; bir bilimsel modelin, iyi bir model olması için her şeyi açıklaması gerekmediğidir.

    ilgilenenler için; batı biliminin rönesanstan 20 yy. nin sonuna dek gelişiminin özeti