hesabın var mı? giriş yap

  • topkapı'dan bekar olarak bindiğim, tuzla'ya varınca evli ve elimde bir çocukla indiğim otobüs hattı. iner inmez tuzla ilköğretime yazdırdık tabi çocuğu.

  • rusya'daki yatırımlara devam edeceğiz dediği açıklamadır. başlarım sizin manipülasyonunuza. ayrıca açıklama yaptığı yere uygun bir tonla anlatmış konuyu, her zaman yapılan işler.

    başlığın sahibi troll zaten.

  • burada yaşayan biri olarak her 2-3 günde bir en az 1.5-2 saat boyunca mola vermeden yüzüyorum. tek başıma yüzdüğüm için haliyle çok eğlenceli geçtiği söylenemez.

    ancak uzun zamandır önceki entryde de olduğu gibi denizden çöp topluyorum. evde, açıkta dalarken topladığım elden büyük kabukları kavanoza koyuyorum süs olsun diye.

    çöp olarak çıkan şeyler gerçekten garip. tuborg gold, yenmiş mısır, namet dilimlenmiş salam paketi, çeşitli plastik parçaları, saç tokaları, maske, sigara paketi, soda şişeleri, gözlük, şarap şişesi, anahtarlık, telefon kabı gibi şeyler çıkardım bugüne kadar. petleri ve envai çeşit kutuları saymıyorum.

    elbette gelen insanlar denizin altını görmüyor bi gözlük falan yoksa ama bu kutu kolalardan biri gözlük olmasına rağmen son gidişimde sol ayak parmaklarımdan birini fena çizdi. bunu çocuklar dahil herkes yaşayabilir. suyun içinde bildiğiniz vücudu çizecek maddeler var. o taşlık alanı geçmeyenler fark etmiyor pek ama tehlikeli olabilir herhangi biri. kırık cam şişe sadece bir tane gördüm ama suyun altında gerçekten ayağınızı keser, tatiliniz zehir olur.

    eğer varsa benim gibi kişiler böyle, buluşup deniz içinden çöp toplayabiliriz. yeşilimi yakmanız yeterli. bende bir ekipman olmadığı için sadece gözlükle elime ne kadar çöp alabilirsem plaja git gel yapıyorum. palet de getirebilirim isteyene.

    buralar bizim denizimiz yani bu kadar pisletmenin kimseye faydası yok.

  • - lütfen içtiğiniz biraları yere dökmeyin. karıncalar onu su sanıp içiyor, sonra evine gidip karısını kızını dövüyor.

  • tahmin edilen odur ki üç küsür milyar yıl kadar sonra samanyolu ile andromeda gökadaları çarpışacaklar. galaksiler birbirlerine yaklaşırlarken kütleçekim kuvvetleri iki gökadayı da dağıtacak önce; sarmal kolları dışarı doğru açılacak, merkezden uzak yıldız kümeleri uzaya saçılacak, uydu gökadalar parçalanacaklar. bir milyar yıl kadar sürecek olan bu çarpışmadan sonra bu iki iri gökada birleşip bir süpergökada oluşturacaklar.

    halen daha aralarındaki 2.2 milyon ışık yıllık mesafeyi kapatmakta olan bu iki gökada birbirlerine yaklaşınca neler olacak, çarpışma nasıl sonuçlanacak oldukça merak uyandıran bir konudur. bir çok üniversitede süperbilgisayarlar bahsi geçen çarpışmanın modellenmesi işi ile uğraşmaktalar. ilk başlarda 200,000 kadar parçacık için yapılan bu modellemeler şimdilerde bilgisayar teknolojisinin gelişmesiyle 100 milyondan fazla parçacığın hızları ve birbirleri üzerindeki kütleçekim etkilerini hesaplama aşamasına kadar vardı. uktedan arkadaşın isteği üzerine bu simulasyonlardan benim bildiğim en ayrıntılarının erişim adreslerini de vermek isterim:

    http://www.npaci.edu/online/v4.9/galaxies2.html
    http://www.cita.utoronto.ca/~dubinski/nbody/

  • adamımız ömer üründül 'ün "4 gol atmak dışında pek birşey yapmadı" şeklindeki eleştirisine maruz kalmıştır.

    bundan sonraki maçlarda kendisine, her maç 4-5 gol atması yanında en az 2 penaltı kurtarması, sakatlanan oyuncuları tedavi etmesi ve devre arasında da tribünleri eğlendirecek şovlar yapmasını öneriyorum ki ömer abisi performansını yeterli bulsun.

  • amerikan film klişelerinden biridir. ne vakit bir cinayet, bir hırsızlık olsun, ister dandik bir el kamerası ister güvenlik, görüntüyü milyor kere büyüterek ordan burdan yansımalardan suçlu bulunabilir...

    - görüntüyü durdur meri!
    - noldu sitivın?
    - cesedin gozune zoom in yap...
    - yapiyorum
    - aha! çapağın yanında laboratuvardaki mikroskobun lamelinin yansıması var! 50 kat daha büyüt... uy67 ayarlarıyla oyna bi de.
    - aman yarabbi!
    - aman yarabbi tabii... lameldeki tavandaki avizenin kristalinin yansımasından rahatça anlaşılabileceği gibi katil polis şefi. bir 600 kere daha büyüt
    - aman yarabbi!
    - evet, burun kıllarını almamış katil... yazık.

  • asırlık çınar halil inalcık' tan:

    " ... fatih' in herhangi bir fetih planı mevcut oldu ise o da, tuna' dan fırat' a kadar doğu roma imparatorluğu' nu eski sınırları içinde canlandırmak, buradaki hanedanlara son vermek veya macaristan, venedik, ceneviz gibi dışarıdan gelip hakimiyet kurmuş devletleri bu yerlerden atmaktı. istanbul' u fetih yoluyla ele geçirmiş olması dolayısıyla, kendisini doğu roma kayserlerinin meşru varisi sayıyordu. türk devlet geleneğinde taht ili' ni ele geçiren han, bütün imparatorluk ülkesinin meşru ve tek hakimi sayılır, kemal paşazade' nin dediğine göre fatih, konstantiniyye sahibi olarak urum sınıfında tekfur adına bir adam bırakmamayı fetih politikasının planı olarak tespit etmiştir. fatih, buna denk olarak fetih siyasetinde roma' nın tek meşru hükümdarı olarak italya' yı fethetmeyi de ciddi olarak düşünmüştür. o zamanki batı kaynakları bunu ciddi olarak düşündüğünü belirtirler. 1480' de gedik ahmet paşa kumandasında güney italya' da pulia' da otranto alınmış, ertesi gün sefer mevsiminde roma' yı zapt etmek için gerekli orduyu toplamak üzere gedik ahmet paşa rumeli' ye dönmüştü. fakat 1481 yılının fatih ordusu başında ölünce (3 mayıs 1481) otranto' daki kuvvetler yalnız kaldı. 500 kişi napoli kralı hizmetine alındı ve papa kuvvetlerine karşı başarılı savaşlar verdi. gedik ahmed paşa 2. bayezid' i saltanatta desteklemek üzere istanbul' a döndü...
    özetle, istanbul' un fethi ve ondan sonraki büyük fetih başarıları fatih'e, roma ve islam cihan hakimiyeti fikrini vermiş olmalıdır. "

    akademik ders notları 1938-1986

  • kısa acil terapi süresince kişinin benlik değerlendirmesini sistematik bir şekilde yapmayı sağlayan, klinik psikolog dostu ölçeklendirme biçimi. leopold bellak tarafından kuramsallaştırılmıştır.

    leopold bellak’a göre,

    1. gerçeği değerlendirme (reality testing): iç ve dış uyaranlar arasındaki ayrımın bilinmesi, algılama keskinliği ve uygunluğu, içsel gerçekliğin değerlendirildiğine dair dışsal yansıtma,

    2. yargılama (judgement): eylemin sonuçlarına dair gerçekçi beklenti, söz konusu beklentinin davranışa yansıması, söz konusu beklentinin duyumsama ile uyuşması,

    3. gerçeklik duygusu: kendilik duygusu (sense of reality), gerçekdışılığın (derealization) sınırı, kişilik dağılmasının (depersonalization) sınırı, kendilik (self-identity) ve kendilik değeri (self-esteem), kendilik ve kuşatıcı dünya arasındaki sınırın belirginliği,

    4. dürtü, itki, duyguların düzenlenmesi ve denetimi (regulation and control of drives, affects and impulses): itkilerin doğrudan ifade edilmesi, erteleme düzeneklerinin ne ölçüde etkili olduğu,

    5. nesne ilişkileri (object relations): bağlantılılık halinin türü ve derecesi, ilkellik (primitivity), narsistlik, anaklitik, simbiyotik türde nesne ilişkileri: kişi diğerlerini ne ölçüde kendisinden ayrı görmektedir, nesneni ayrılığı ve sürekliliği,

    6. düşünce süreci (thought process): bellek, dikkat, dikkat yoğunlaşması, kavramsallaştırma becerisi, birincil ve ikincil süreç düşünceleri,

    7. ego hizmetinde adaptif regresyon (adaptive regression in the service of ego): bilişsel keskinliğin regresif nitelikli gevşemesi, yeni biçimlenmelerin oluşumu,

    8. savunma işlevi (defensive functioning): zayıflık veya aşırı işlevsellik, savunmaların başarılı olması veya olmaması,

    9. uyaran eşiği: uyaran alma eşiği, artmış uyaran girişinin denetlenmesi,

    10. otonom işlevsellik: birincil otonom işlevlerin azalması ile gelişen serbestinin derecesi, ikincil otonom işlevlerin azalması ile gelişen serbestinin derecesi,

    11. sentetik-tümleştirici işlev (synthetic-integrative functioning): uyumsuz olanların bağdaştırılma derecesi, olayların etkin biçimde bir araya getirilmesi ve bağlantılı hale getirilmesi,

    12. yönetme yetkinliği (mastery-competence): yetkinlik, kişi var olan yetileri bağlamında hangi ölçüde çevresini etkileyip denetlemektedir? öznel rol (kişinin çevresini etkilediğine dair kendi iç duygusu); ikisi (var olan yetiler ile olduğu düşünülen yetiler) arasındaki fark konusunda ne ölçüde bildiğinin belirlenmesi.