ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
milli dayanışma kampanyası
-
durum çok kötü çok. bu gece benim bütün umudum tükendi artık. herkes tedbirini alsın arkadaşlar.
verilen vergiler nerede? içtiğimiz su bile vergi. işsizlik fonu nerede? ah nerede vah nerede.
size destek olmayacağım çünkü yarın işime son verilirse aç bırakacaksınız.
size destek olmayacağım çünkü göz göre göre işe gitmek zorunda bırakılıyorum, evde bekleyenlere ne zaman bulaştıracağım diye düşünüyorum.
size destek olmayacağım çünkü kötüsünüz.
-48 derecede suyun buza dönüşmesine şaşıran türk
-
buna şaşırmayan 7 göbekten alaska'nın yerlisi filandır.
15 yaşındaki çocuğun havuzda fotoğrafını çekmek
-
(bkz: vatanını satan ibneler) dedikten sonra dayağı atması, beni çok mutlu etti. eline sağlık sevgili abimiz. o eller dert görmesin.
5 milyon mülteci sınır dışı etmenin lojistiği
-
son 10yılda vatanadaşlık alanların vatandaşlıklarını ya iptal edersin yada sıkı bir test sonucu kalırlarsa iptal edersin.
a'dan z'ye tüm mültecilere yapılan yardımı kesersin
ekstra vergilendirmeye tabi tutarsın
yetmedi faturalarına yurtta kalma bedeli eklersin
zorunlu askerlik getirirsin
bak bakalım kendileri geldikleri gibi gidiyor mu?
kate middleton
-
üçüncüye hamile olduğu için eleştirilen düşes.
sanki çocukları doğurup doğurup ışıklarda araba camı sildiriyo amk.
iğne yaptığı kadına whatsapp'tan yazan adam
-
(bkz: kişisel verileri ele geçirme veya yayma suçu)
(bkz: türk ceza kanunu)
madde 136- kişisel verileri, hukuka aykırı olarak bir başkasına veren, yayan veya ele geçiren kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(bkz: çaresizlik)
9 aralık 2018 fb'nin istanbul'a otobüsle dönmesi
-
yolda bursa’ya da yenilecekler herhalde mk.
zeki olmanın dezavantajları
-
mutsuzluktur.
dünya ortalama zekalı insanlar için kurgulanmıştır . din , siyaset , iş dünyası , ailevi , gönül , arkadaşlık ilişkileri , gelenekler , örf , adet herşeyi sorgularsın , her şey ızdırap verici şekilde aptalca gelir.
onlar gibi olmadığın için sistemin dışına itilirsin .
bu noktada hırslı zekiler zirvelere oynarken , tembel zekiler aptallardan bile daha dibi görmeye meyillidir
50 kiloluk bavulu taşımaya çalışan 45 kiloluk kız
-
- yok sapik sanacak, yok abazan sanacak, yok sarkiyorum sanacak hic kasmam direk..
''hele cekil kenara bacim''...
diyerek musaade bile istemeden kaparim elinden..
onun saskin ve minnettar bakislari uzerimde, karizmam tavan yapmis, magrur ve asil bir sovalye edasi ile tasirim..
- ayyy.. cok sag oluuunnn.. size zahmet oldu..
dediginde..
tozlu yollarin cilekes dolmus soforu edasi ile yine ayni karizmam ve hafif kistigim gozlerim, yuzume inen magrur bir gulumseme ile..
eyvallah bacim.. der giderim..
12 yıl sonra gelen elit..
artık pembe günler çok geride kaldı.
ülkemi öyle bir hale soktular ki, bırak bir kadının çantasına, bavuluna yardım etmeye otobüste yer verirken bile çekinir oldum.
yanlış anlaşılma olmasın kadınları suçlamıyorum bu konuda.
her ay onlarca kadının öldürüldüğü, şiddet gördüğü, çocukların gelin edildiği, sadece kız değil erkek çocuklarına bile tecavüz edildiği ve kimsenin hesap vermediği bir ülke oldu burası.
hadi bizi boş ver de geleceğimize yazık oldu.
paranızı, hayatınızı, çalabilirler çalışırsın yerine para koyarsın. uğraşırsın yeni bir hayat kurarsın.
ama bizim umutlarımızı, gülümsememizi çaldılar.
paranoyak ettiler hepimizi.
her şeyi affedin ama umutlarınızı, gülümsemenizi çalanları asla affetmeyin.
ikea'yı ikea okuyan insan
-
bunu elestirenlerin agzina o reklamda "ikea evinizin herseyi" diye bagiran abla sicsa zerre uzulmem.
yapısalcılık
-
sosyolojide, toplumsal yapıya toplumsal eylem karşısında öncelik veren yaklaşımları anlatmak için kullanılmaktadır. 1960' ların sonu 1970'lerin başında popüler hale gelmiştir. sosyolojideki etkisi levi strauss'un, michel foucault'un , lacan'ın , althusser'in çalışmalarıyla ortaya çıkmıştır.
yapısalcılığın temeli, toplumsal gerçekliğin değişen görünümlerinin ardında yatan temel yapıları görebileceğimiz görüşü bulunmaktadır.
bize kesin, normal veya doğal görünen şeyler, temeldeki yapısal biçimin ürettiği bir sürecin sonucudur.
bireyler toplumsal ilişkilerin bir ürünüdür. burada merkezileşmiş bir benlik anlayışı vardır. özne ölmüştür.
yapısalcı görüşte evrimsel bir tarih anlayışından uzaklaşılmıştır. süreksiz ve radikal değişikliklerle ayırt edilen bir tarih anlayışı kabul edilmiştir. bu ise strauss'un artzamanlılık ile eş zamanlılık arasında yaptığı ayrıma dayanmaktadır. artzamanlılık farkında olduğumuz değişimleri ifade eder. değişmezlik eşzamanlılık üzerinde yaşanır. kapitalizmin temel yapısı hep aynıdır. görünüşteki toplumsal değişimi bu değişmeyen yapının etkilediği ileri sürülebilir. toplum tipinin değişmesi ise temel yapıda çok daha radikal bir kaymaya sebep olabilecektir.
1 meyve yediğiniz zaman 5 km koşun
-
vatandaşın aklına enteresan sorular getiren sözdür.
üzümü tane bazında mı yoksa salkım bazında mı sayacağız acaba?! (rizeli bir vatandaş)
1 karpuz mu yoksa bir dilim karpuz mu? (rizeli bir vatandaşın hemşehrisi)
çarşıdan aldım 1 tane eve geldim 1000 taneyse çarşıda mı yiyelim? (rizeli bir vatandaşın görümcesi)
vedat milor'un dayak yedikten sonraki yorumları
-
+yumruğumun tadını beğendin mi?!!
-aa, valla harika... ağızda dağılıyor...
-da ayrı...
(bkz: yiğit özgür)
kadınların annesine düşkün erkek düşmanlığı
-
kimse annesini ve ailesini seven, değer veren, önemseyen bir insana düşman olmaz.
düşkün diye tabir edilen kavramın altındaki mana biraz derin. bazı erkekler belli bir yaşa ve olgunluğa erişse bile annesine danışmadan, annesinin onayını almadan hiçbir şey yapmaz.
bu tarz bireylerin evlendiği zaman da evlilikleri annesi tarafından yönetilir. ilişki iki kişilik değil üç kişilik bir boyuta ulaşır.
kadınlar bu olaya düşmandır.