hesabın var mı? giriş yap

  • kutlamayın arkadaşlar, hayır çıktığında provokasyon olma ihtimali çok yüksek.

    oturun oturduğunuz yerde. ümit özdağ aylardır bas bas bağırıyor kontrollü kaos planı var diye.

    taşkınlık yapmayın, taşkınlık yapana mahal vermeyin. itidalli olun.

  • 3 lira maaş alıyor diye her türlü pisliğe katlamalı gerektiği düşünülen insan. amk paranın köpeği olmak böyle bir şey, gel veriyim maaşını akşama kadar taciz edeyim, ayağımı koklatayım.

  • "siz anlaşın, biz takip ederiz"

    yazılı bir sözleşme yapalım, hasar ve değer kaybını kayda alalım talebini reddetmişler.
    üzerine bir de "dava açarsanız şikayeti kapatırız" şeklinde basiretsiz bir cevap dönmüşler.

    yarın sabah bu tavırlarından dönerler umarım çünkü kendilerini global bir kriz bekliyor.
    tüm ekşicilerin hem fikir olduğu ender bir konu ile karşı karşıyasınız opel türkiye.

    marka, imaj falan yerlerde. 75-80 binlik tv reklamı ile kotaramayacağınız algıyı kaybediyorsunuz.

    ama hiçbir şey için geç değil opel türkiye. ayarı ver gürses'e ve bu konu burada kapansın!

    (bkz: gürses opel rezaleti)

    opel türkiye hesabı: https://twitter.com/opel_turkey
    opel global hesabı: https://twitter.com/opel
    opel global ceo hesabı: https://twitter.com/kt_neumann
    opel global cmo (pazarlama) hesabı: https://twitter.com/tinamuelleropel

    diğer kodamanlar
    https://twitter.com/nicoschmidtopel
    https://twitter.com/hahamprecht
    https://twitter.com/gm

    örnek metin: "have you heard about opel turkey's major f.ck up in turkey. a drunk opel employee, driving and crashing a customer's car"

    ben ancak bu kadar britanya köpeği olabildim, daha etkili bir metin için daha britanyacı arkadaşların önerilerine göre metin güncellenecek.

    o kızcağız yalnız değil opel türkiye!

  • fular takınca yakıştırmak. fakirde at sikinde kelebek şeklinde duran fular aksesuarı zenginde direkt kalantor entel intibaı uyandırmaktadır.

  • durduk yere yaşamı sorgulattıran histir. zamanında yırtık slayer tişörtü giyerdim lan ben şimdi takıda sıra kapmaya çalışıyorum diye düşünürken zorla halaya kaldırmaya çalışan yenge sayesinde kendinize gelirsiniz.

  • 6. yüzyılda inşaa edildiği vakit en büyük kilise olan yapı. kubbesi o kadar geniştir ki, birkaç kere çökmüştür. ayasofya’nın kendisi ise 3 kere inşa edilmiştir. antik dönemden kalan en iyi kalan büyük yapılardan biridir( inşaası 537 yılında bitmiştir).

    1453’te camiye dönüştürüldüğünde, kuşkusuzki tarihin en güzel camilerinden biri olmuştur. zaten bunu osmanlı mimarisindeki etkisinden de anlayabilirsiniz. klasik osmanlı mimarisinin temelinde ayasofya vardır: küçük kubbelerin büyük devasa bir kubbeyi desteklediği camiler.

    camiye dönüştürüldüğünde içindeki mozaiklere dokunulmamıştır bile. mozaiklerin üstü 18.inci yüzyıldan sonra kapatılmıştır.

    ayasofya herhangi bir dine ait olmak için fazla güzel bir yapı. istanbul, “city of world’s desire” olarak bilinir. ayasofya da istanbul’un kalbidir. ayasofya’nın müzeye çevrilmesi olabilecek en doğru karardı. böylece sembolik gücü bu kadar yüksek olan bir yapı sadece müslümanların veya ortodoksların mirası değil bütün insanlığın mirası haline geldi.

    ama ben bunları neden anlatıyorum ki ? tarihin, sanatın bir değeri mi kaldı ki ? ahh...

  • ince'ye değil bakanlık selam verilmez.

    oğan için türk dünyası ile ilişkiler bakanlığı bence de şık olacaktır.

  • memur-sen genel başkanı ali yalçın: "suriyeliler zamanında buraya gelip çanakkale geçilmesin diye şehit oldu"

    kaynak

    suriyelilerin bundan haberi var mı ?
    abi bu nedir ya, bu ne suriyeli sevdası, suriyeli çanakkale'de savaştıysa suriye diye bir devlet niye var ?

    edit: ali efendi memurların sorunları ne oldu ? enflasyon karşısında eriyen maaşlar için devletten ne talep edeceksin sen ondan haber ver.

  • mantığını tek cümleyle şöyle açıklayabiliriz: "minimum kişi tarafından temsil edilen milletvekilinin temsil ettiği kişi sayısını maksimum yapmak."

    nasıl hesaplandığı yukarıda anlatılmış. o yüzden tekrara girmeden sadece bu mantığı doğrulayacak 3 örnek verip gitcem.

    bir il genelinde x, y, z partileri sırayla 84.000, 46.000 ve 27.000 oy alsın.

    a- ilin 2 milletvekili çıkarttığını düşünelim.
    x partisi 2 mv çıkarırsa mv başına 42.000 oy düşer.
    x ve y birer mv çıkarırsa mv başına 84.000 ve 46.000 oy düşer.
    sonuç: min kişi tarafından temsil edilen milletvekilinin temsil ettiği kişi sayılasına göre 46.000 > 42.000 olduğundan x ve y birer mv çıkarır.

    b- ilin 3 milletvekili çıkarttığını düşünelim.
    x partisi 3 mv çıkarırsa 28.000 er oyla gelinmiş olur.
    x partisi 2, y partisi 1 mv çıkarırsa 42.000, 42.000 ve 46.000 oyla gelinmiş olur.
    x, y ve z birer mv çıkarsa 80.000, 46.000 ve 27.000 oyla gelinmiş olur.
    ...
    sonuç: min kişi tarafından temsil edilen milletvekilinin temsil ettiği kişi sayılarına göre 42.000 diğer minimumlar olan 27.000 ve 28.000'den büyük olduğundan x 2 ve y 1 mv çıkarır.

    c- ilin 4 milletvekili çıkarttığını düşünelim.
    x partisi 3, y partisi 1 mv çıkarırsa 28.000, 28.000, 28.000 ve 46.000 oyla gelinmiş olur.
    x partisi 2, y partisi 1, z partisi 1 mv çıkarırsa 42.000, 42.000, 46.000 ve 27.000 oyla gelinmiş olur.
    x ve y ikişer mv çıkarsa 42.000, 42.000, 23.000 ve 23.000 oyla gelinmiş olur.
    ...
    sonuç: min kişi tarafından temsil edilen milletvekilinin temsil ettiği kişi sayılarına göre 28.000 diğer minimumlar olan 27.000 ve 23.000'den büyük olduğundan x 3 ve y 1 mv çıkarır.

  • kıdem tazminatına çökmek için ismini de tes ( tamamlayıcı emeklilik sistemi ) koymuşlar. şimdi gerizekalıya anlatır gibi anlatayım. bu sistemde ki olayı.

    işveren şu an için kıdem tazminatı durumunda brüt maaş üzerinden aylık %8,3 civarı bir ödeme yapıyor. tes denen ucube sistemde ise hükümet işverene diyor ki eskiden 8.3 yapıyordun şimdi 5.3 yapacaksın. bak sana her ay için %3 kar edeceksin bir de diyor istediğin adamı kıdemi var diye kovamamazlık etmeyeceksin. kovacaksan istediğin an kov. tazminat isterse sen değil ben uğraşırım.

    salak işçilere de diyor ki sen zaten her işverenden tazminat alamıyordun bu sistemde kendinde işten ayrılsan tes'te olan parana bir şey olmayacak. yanlız sistemde söylenmeyen şeyleri aşağıda yazayım.

    işçi işten çıkartıldı, sistemde biriken tazminatını 60 yaştan önce çekemiyor. hatta 60 yaştan sonra da nakit olarak çekemiyor. hükümet diyor ki o parayı peşin sana yedirmem. emekli maaşına azar azar ekleyerek sana veririm diyor. işin enteresanı ev alacaksan tes'de biriken paranın sadece %10 civarını kullanabilirsin. hem ev aldın hem de o sene evleniyorsun o zaman da diyor ki tes'de biriken paranın sadece %20'sini kullanabilirsin. kağıt üzerinde evlenerek tes'te ki parayı çekmeye çalışanlar içinde demişler ki sadece tek bir evlilikte o paranın %10'unu alabilirsin. ikinci evlilik bizi bağlamaz demişler.

    bunun dışında tes denen sistemde işçinin maaşından da %3 kesinti yapılacak. yani işveren 30 günün 19'günün parasını ödiyecek işçi ise kalan 11 günün parasını ödeyecek. ancak işçi o parayı istediği an değil hükümet nasıl uygun görürse öyle kullanabilecek. kısaca bu sisteme destek veren çalışan kişi beyin yerine saksı taşıyordur.