hesabın var mı? giriş yap

  • dev oyku kosesinde redhouse sozlukle ilgili tespitiyle olayı bitirmis adam.
    _yetmisaltıncı denek gelsin!!
    (eleman sallana sallana gelir,kenarda deneye girmis diger denekler bekliyodur)
    _ne var,ne yapıcaksınız bana?
    _al bakalım sunu.(redhouse sozlugu elemana verirler)
    _ne lan bu,aaa redhouse sozluk,hemen .mcıgın,.ikismenin ingilizcesine bakıyım neymis.
    _bu da aynısını yaptı profosor(elinden sozlugu alıp,kıcına tekmeyi basarlar elemanin)defol lan.
    (kenarda ki diger yetmisbes denek dallamalada guler buna,sitti lan der bunlara eleman).
    _yetmisyedinci denek gelsin

  • amerikalı astronotlar uzaya gittiklerinde, ellerindeki tükenmez kalemin mürekkebinin yerçekimsiz ortam dolayısıyla aşağıya doğru akmadığını ve haliyle kalemi kullanamadıklarını merkezlerine bildirirler. bilimadamları yüksek maliyetli, son derece teknolojik, uzayda bile yazabilen bir kalem icad ederler.
    ruslar kurşun kalem kullanır.

    edit: vsop sağolsun bilgilendirdi. kolpaymış hikaye.

  • atatürk'ümüzün, "sağlam kafa sağlam vücutta bulunur" sözüne ters bi adamdır... bu sözü duyunca/görünce espri kaynağıdır...

  • dinlemenin bile acı verdiği ses kaydıdır. çağrı merkezi çalışanlarının da yetersizliği göze çarpmıştır.

    kapı numarası sormak, ''sizin gibi çok vaka var'' demek, sakinleştirecekleri yerde daha da panik yaratmaları nasıl bir eğitim aldıklarını gösteriyor.

    binaların durumu belli, 112 çalışanları eğitimsiz, kurtarma ekipleri tekbir çekip birbirleriyle kavga eder. nereden tutsam elimde kalıyor.
    büyük istanbul depremi öncesi, beni daha da umutsuzluğa sürükledi bu kayıt.

  • bişey itiraf edicem.

    şimdi ben bu duyuruları her okuduğumda elimde olmadan bu çiftin ayrı ayrı başlıklarını inceliyorum "ulan acaba sözlükte nasıl tanışmışlar?" diye..

    kızın başlığına giriyorum önce, çocuğun ilk entrysini arayıp buluyorum hemen:

    bazen sonuç tamamen hayal kırıklığı oluyor tabi..
    sweetgirl
    1.hayatımın anlamı..ekşisözlüğe hoşgeldin bebişim!! (saykogitarist, 21.08.2003)

    al işte dünyanın en sıkıcı çifti bu..zaten çıkıyorlarmış sözlükten önce de..:((

    ama şöyle çiftler de olabiliyo:

    sweetgirl:
    5.entrylerinden anladığım kadarıyla bağımsız sinemayla ilgilenen yazar..(saykogitarist, 21.08.2003)
    8. gerçekten çok güzel tespitleri olan yazar..(saykogitarist, 24.09.2003)
    16.çukumel zirvesinde tanıştığım yazar, yanında erkek arkadaşı olduğu için fazla muhabbet edemesek de hoş sohbet bir insan izlenimi bıraktı bende..(saykogitarist, 11.10.2003)
    22. şu bunaltıcı final döneminde msn sohbetiyle beni neşelendirmeyi başarmış badim.(saykogitarist, 2.12.2003)
    27.bu zor günleri en kısa zamanda atlatacak olandır. sana erkek mi yok be süper badişim benimm:d:d(saykogitarist, 26.12.2003)
    32.küçük sırrımızı sonsuza dek saklı tutacak olan badim..(saykogitarist, 01.01.2004)
    36.biber kavanozum ;))) (aha bu noktadan sonra kopuyor zaten)
    45.düpdüpdübeleğim..
    60.pompiş yapmayı özlediğim..
    70.yumiyumum..
    75.hayatımı birleştireceğim insan!..

    ahanda böyle işte..
    ilişkilerini taa en başından itibaren tekrar yaşıyorum o entrylerde..çocuk kıza ilk nasıl yavşamış, kız ne tepki vermiş? sözlükte tanıştıktan ne kadar sonra buluşmuşlar? ne kadar sonra çıkmaya başlamışlar? ne zaman erkek/kız arkadaş yerine sevgililiğe terfi etmişler? sırf birbirlerine yazdıkları entrylerden o ana kadar ki ilişkilerinin soyağacını çıkarmaya çalışıyorum manyaklar gibi..

    edit: olm anında msj doldu "abi ben de aynısını yapıyom ehehe" diye..tek manyak benim sanıyordum ama buralar hep manyak doluymuş sevineyim mi üzüleyim mi kestiremedim..

  • avengers söz konusu olduğunda hawkeye tartışmalı bir üne sahiptir. ne de olsa ekipte bir iskandinav tanrısı (thor), yeşil bir dev (hulk), bir büyücü (doctor strange), bir rakun (rocket raccoon), bileklerinden ağ fırlatabilen bir adam (örümcek adam), bir cadı (scarlet witch), bir süper asker (kaptan amerika) ve… oku ve yayı olan bir adam vardır...

    dc kahramanı green arrow'un oynadığı dizi arrow'da danışmanlık yapan usta okçu patricia gonsalves öyle düşünmüyor.

    "bunu çok duyuyorum. arrow üzerinde çalıştığımda birçok insan 'bir silah edinmesi yeterli' diyordu. ancak insanlar okçu karakterlerin özünü kaçırıyor. içgüdü onların süper gücüdür. görmelerine gerek yoktur, ortalama bir insanın duyamayacağı şeyleri duyabilirler. herkes silah ateşleyebilir. içgüdü, gizlilik ve incelik; işte süper güç." diyor.

    okçuluk marvel evrenine göre sıradan bile kabul edilecek olsa hawkeye sıradan bir okçu değildir. yeni disney+ dizisi hawkeye'nin yayınlanması öncesi gonsalves, süper kahramanın neden ok ve yayı olan bir adamdan çok daha fazlası olduğunu anlatıyor…

    1) güç

    yayı çekmek için gereken kuvvet miktarı atışın ne kadar güçlü olacağını belirler. bir okçunun ne kadar yay çekme kuvvetine ihtiyaç duyduğu, ne yapmak için atış yaptığına bağlıdır.

    gonsalves, "60 pound (27 kilogram) kevları delebilir. avlanırken hiçbir zaman 70 pounddan (32 kilogram) fazlasına ihtiyacım olmadı. bir hayvanı avlamaya çalışıyorum, vücudunda delik açmaya değil. olimpik okçuluk yapıyorsanız 40, 45 pounddan (18-20 kilogram) bahsediyorsunuz demektir. ingiltere'nin mary rose'dan (ingiliz savaş gemisi) gelen savaş yaylarının tahmini 180 pound (82 kilogram) çekme ağırlığı vardır. mark stretton'ın sahibi olduğu dünya rekoru ise 200 pounddur. (90 kilogram)

    çizgi romanlara göre hawkeye'ın sahip olduğu yay çekme ağırlığı 250 pounddur. (113 kilogram) bu, gonsalves'i güldürüyor: “bunun aşırı olduğunu söylemek yetersiz kalır. bu tür bir çekme ağırlığına sahip olmak için kesinlikle hiçbir sebep yok. 250 kiloluk bir yay çekme gücüne ihtiyaç duyabileceğim herhangi bir durum düşünemiyorum. tabii bir tankı devirmeye çalışmıyorsam..."

    2) hız

    hawkeye'ın bir dakikada kaç ok atabileceğine dair ayrıntılar kabataslak ancak dc'deki benzer özelliklere sahip olan green arrow için bu sayı 29'dur.

    gonsalves, "bir dakikada ortalama 12 ideal sayı olur. kendi rekorum dakikada 21. danimarkalı okçu lars andersen [4.9 saniyede 10 ok atabileceğini iddia ediyor] oldukça hızlı atış yapıyor ve harika görünüyor ama gerçekten hafif bir çekme yayı kullanıyor. 10 kiloluk bir yay ile muhtemelen ben de 30 atış yapabilirim çünkü çok az direnç uyguluyor.

    hızlı atış yapmak söz konusu olduğunda önemli olan oku ne kadar hızlı bırakabileceğiniz değil, ipe ne kadar hızlı girebileceğinizdir. dakikada 29 ok atmak gerçeklikten uzak bir şey değil ancak bunu 250 poundluk bir yay ile yapmak süper kahraman değilseniz tabii ki mümkün değil." diyor.

    3) isabetlilik

    jeremy renner'ın canlandırdığı marvel sinematik evreni versiyonunda hareketli hedefleri saçma mesafelerden ve bakmadan vurabilmesi ile hawkeye'ın yay ile isabetliliği efsanevidir.

    gerçekte, okçular "okçu paradoksu" denen durumla mücadele etmek zorundadır. bir okçu bir oku attığında ok aynı anda üç farklı yönde hareket etmektedir. ok dönüyor, ilerliyor ve havada süzülürken kıvrılıyor.

    bu hareketi ehlileştirmek için okçular, bir okun yönünü etkileyebilecek çeşitli faktörleri göz önünde bulundurmalıdır; mesafe, rüzgar, hangi elleri ile atış yaptıkları. gonsalves, en çok da içgüdülerine karşı gelmeleri gerektiğini söylüyor.

    “olimpiyat hedefini vururken, oku içgüdüsel olarak hedefin ortasına doğrultmak istiyorsunuz. ancak ok, ne kadar yakın veya ne kadar uzakta olduğunuza bağlı olarak yukarı veya aşağı gidecektir.

    bir hedefi düşünün. bu hedeften 6 metre uzaktaysam, sarıya nişan almak yerine 5 alanını (hedefin en dış halkası) hedefleyeceğim çünkü ortayı hedeflersem 10 alanını vurabileceğim. çok yakın olduğum için ok yukarı yönlü hareket edecektir. daha uzaktaysam, biraz daha yükseğe nişan almalıyım."

    4) gerçek dışı atışlar

    hawkaye'ın aynı anda üç ok atıp her biri ile hedefi hasar verecek şekilde vurması gonsalves'i duraksatıyor. bu süper güçleriniz olmadan mümkün değildir.

    gonsalves, "yay, bir nesnenin etrafında kıvrılıp hedefini vuracak şekilde bir ok atabilir ancak hawkeye'ın aynı anda üç ok atması ve her birinin hedefine ulaşmasını sağlamasına fizik hayır diyor. yay üzerinde dizi halinde üç okunuz olduğunda üstteki ve alttaki oklar ortadakinin daha önündedir. yani atış yaptığınızda, ip üsttekini aşağı ve alttakini yukarı itecektir. ayrıca bu okların üçünden de momentum kaybediyorsunuz çünkü yay çekme ağırlığınız bu 3 ok arasında paylaşılıyor" diyor.
    _
    kapanış: gonzalves son olarak jeremy renner'ın "berbat" olarak tanımladığı genel formunu yorumluyor:

    gonslaves'e göre bunun sebebi renner'ın yapımlar için olimpik okçuluk tarzında eğitim almış olmasıdır. 40 - 45 kiloluk yaylar ile 60 metre uzaktaki hedefleri vurarak çalışmış. (bunun kolay olduğunu söylemiyor tabii ki)

    bir süper kahramanın olimpiyat sporcusu gibi atış yapmasını tamamen saçma buluyor. "olimpiyat okçuları süper kahramanın sahip olabileceği hız ve dinamik hareketler konusunda bilgi sahibi değiller. bunun yerine daha içgüdüsel olarak hareket eden avcılar tarafından eğitilmesi gerekirdi" diyor.

    "sinemada okçuluk söz konusu olduğunda onu daha fazla dinamik ve heyecan verici hale getirmemiz gerekiyor. bu içgüdüsel avlanma ile ilişkilidir. dinamik hareketler beraberlik demektir. yayı bir olimpiyat sporcusu gibi yaya yaya çıkaracaksın, daha sonra yavaşça çekeceksin ve atış yapacaksın... karşınızdaki bir geyik olsaydı çoktan çekip gitmişti" diye ekliyor.

    kaynak: bbc science focus

  • döner dünya, yalan dünya, gurdununan guşu daşdaş eden dibirik dünya demiş aşık. hangi aşık deseniz inanın bilemem şu anda uydurdum çünkü. yani diyorum ki dostlarım, canımız cincoşumuz sezen hanım allah etmesin malını mülkünü yitirir de bir kuru ekmeğe muhtaç kalırsa bence böyle enteresan bir hadiseye imza atabilir:

    - evet sezen hanım çamaşır makinanızı tamir ettik... buyrun hayrını görün...

    - ne kadar borcumuz ustacığım?

    - 300 yeter sezen hanım...

    - peki şu şarkıyı versem de ödeşsek? benim bütün derdim makineeeemm... elbet bir gün kavuşur böyle seveenn... ön yıkamalı tül perde seçeneği en büyük endişeeeem.... o en çok sevdiğim ve beeeen...

    - ....

    - şu nasıl peki? aman da ustağğğ, çakkıdı çukkudu gözün oynaştağğğ, azıcık alttan azııcık üstten hoppidi hoppidi...

    - ...

    - şinananay da yavrum hoppa şinananay da şinananay hopa şinananay... estiriiiiir de ada yeli estiriiirrrrrr...

    - paramı ver.