hesabın var mı? giriş yap

  • 3.5 yıllık mühendisim. geçen müdür kenarıya çekti. sadede gelecek olursak bey maaşınıza 500? zam geldi dedi. yani dedim 3500? oldu. evet dedi. sustum. ne düşünüyorsun diye sordu. dedim ki elimden geleni yapıyorum, yapacağım. doğru ya da yanlış bir iş etiği vardır, bunu çiğnemem. ama az dedim. biliyorum dedi. sustuk. onluk bir iş olmadığını biliyorum. onun da elinden bir şey gelmiyor.
    maalesef ki beterin beteri var. gelecek adına pek bir ümidim yok. onlar da biliyor daha iyi bir iş bulsam bırakacağımı.
    şu anda tüm birikimimi kendime harcıyorum ve kenarda bir ay yetecek param yok. kendimi geliştirip gitmek istiyorum ama annemi bırakmak da zor. türkiye’de aha böyle başlıklara içimi dökerek ömrümü tamamlayacağım.

  • kreş çocuğunuz varsa, veli grubu buna en tepe örnektir.
    zaten siksok bi dönemden geçiyorum, trollemeye başladım artık.

    kadın a- ben patates salatası getiririm.
    kadın b- börek de benden
    kadın c- o zaman keki ben yapayım.
    delfina - ya ben bişey mi kaçırdım?
    müdür- delfi hanımcım, haftaiçi çocuklarla anneler günü partisi yapmıştık ya hani. haftasonu da sadece annelerin katılacağı bi parti yapıcaz okulda.
    delfina -pek güzel. itfaiyeci kostümlü erkek striptizci de benden o halde. anneler gününü bi kez kutladık. bu da "anneysek ölmedik ya" günü olsun o zaman

    -grupta sessiz, serin rüzgarlar-
    *

  • eğer 99'dan beri sözlüğün başında bu arkadaş olsaydı var ya daha 2002'de 2004'te sözlük az çok hit kazanmaya başladığında aylık üç beş kuruş alıcam diye sözlüğün altını üstünü reklamla doldurup 90'lı yılların üçüncü sınıf flash sitelerine çevirir ve bir efsaneyi başlamadan bitirirdi. elini vicdanına koyup da "yok ya öyle yapmazdım" diyemezsin!

    en ufak konuda bile hemen ayrışabilen sözlüğün on binlerce kişilik yazar kitlesi bile senin yanlışlarda olduğun konusunda hemfikir. ama diyorsun ki ben doğrusunu yapıyorum, siz yanılıyorsunuz. insan bi düşünür ya neden diye. gerçekten ilginç..

  • çin’de, ken, “yumruk, kavrama, kuvvet” gibi anlamlara sahiptir. öte yandan, oyuncularin ellerini tercih ettigi sekillere sokmalarina göre kazanani veya kaybedeni belli olan bir oyundur. asirlar boyunca, birçok ken oyunu oynanmissa da, japonya’ya yayilan “janken”in atasinin “honken” (orjinal ken) oldugu yaygin düsüncesi hakimdir. 1640 yillarinda nagasaki’de ortaya çikmis oldugu için bazen, “nagasakiken” veya “kiyouken” (nagasaki’nin eski ismi kiyou’dur) olarak da bilinir; buradan da "edo" bölgesine yayilmistir, burasi, günümüzdeki tokyo bölgesidir.

    honken, iki kisi arasinda oynanir ve oyuncular, ayni anda 0 ila 5’e kadar bir sayiya karsilik gelen adette parmak uzatirlar ve ayni zamanda, toplam parmak sayisini tahmin etmeye çalisirlardi. parmaklarin sayisini dogru olarak bilen kisi, oyunu kazanirdi.

    baslangiçta bu oyun, sadece içki içilen mekanlarda, randevu evlerinde ve sadece yetiskinler arasinda oynanirdi. bir içki oyunuydu ve kaybeden, içkileri ismarlardi.

    daha sonralari çesitli kenler türedi; bunlar arasinda, strip-ken’den, blindfold* ken’e kadar, el hareketlerine bagli birçok ken mevcuttu. janken versiyonu, “sansukumi” düsüncesinden türemektedir: buna göre, yilan sülükten, sülük kurbagadan, kurbaga yilandan korkar. bu nedenle, üçünün de hareket edememesi için, üçü de gözünü bir digerinden ayirmaz – bu iliski, tas, kagit ve makas arasindaki iliskinin bir benzeridir. bu fikir, honken’e ve diger ken oyunlarina uygulanmaya baslandiktan sonra, janken benzeri baska oyunlar türemistir. edo döneminin ken oyunlari arasinda, “shouyaken” ve “mushiken” gibi oyunlar da yer almaktaydi.

    shouyaken versiyonundaki semboller, yasli adam, tüfek ve tilki idi. yasli adam seçenegini göstermek için, oyuncu dik oturuyor ve kollarini kavusturuyordu. tüfek seçenegini göstermek için, oyuncu, iki eli ile tüfek tutma hareketi yapiyordu. tilki için ise, her iki yumruk da, açili olarak yukarida tutuluyordu – yani, hareketler, tüm vücut ile yapiliyordu. oyunun kurallarina göre, yasli adam tüfegi, tüfek tilkiyi ve tilki yasli adami yeniyordu.

    mushiken de, yilan, kurbaga ve sülük ile oynaniyordu. yilan (bas parmak) kurbagayi (isaret parmagi) yeniyor, kurbaga sülügü (yüzük parmagi), sülük de yilani yeniyordu. mushiken daha ziyade bir çocuk oyunu iken, shouyaken, aksamlari dans ve sarkilardan sonra oynanan bir yetiskin oyunu idi. bundan sonra da birçok janken ortaya çikti, ama günümüz versiyonu, pek degisiklige ugramadan kaldi. diger ülkelerde de farkli ya da benzer sekillerde oynanmaya devam etmektedir.

    örnegin kore’de 'kai bai bo' denir ki, “kai” makas, “bai” tas ve “bo” kumas ya da kagittir ve hareketler, japonya’daki ile aynidir. hareketlerin ayni oldugu bir yer de tayland’dir.

    hindistan, endonezya ve bali’de, janken, fil, insan ve karincalarla oynanir ve fil insani, insan da karincayi yenmektedir.

    çin’de, canton bölgesinde, bu oyunun daha farkli bir versiyonu vardir. buradaki semboller, tanri, tavuk, tabanca, tilki ve karincadir. tanri bas parmak, tavuk isaret parmagi, tabanca orta parmak, tilki yüzük parmagi ve karinca serçe parmak ile gösterilir. aralarindaki iliski de su sekildedir: tavuk, tanriya kurban edildigi için kaybeder. tabanca, ölümlere yol açtigi için kaybeder. karinca, tanri heykelini yedigi için kazanir. tabanca tavugu yener. tilki de tavugu yener. tavuk karincayi yener. tabanca tilkiyi yener. öte yandan, tanri ve tilki, tabanca ve karinca, tilki ile karinca birbirlerini dikkate almazlar, dolayisiyla berabere kalirlar. bu kurallara göre, en güçlü olan tanri ve tabanca, en zayif olan da tavuktur.

    malezya versiyonunda da buna benzer bir durum vardir. bu oyunda, tabanca, su hariç herseyi yener ve kus da, su hariç herseye yenilir. tas, kusu ve tahtayi yener, tabanca ve suya yenilir. tahta, kusu ve suyu yener, tas ve tabancaya yenilir. su, tasi ve tabancayi yener. kus, tahtaya yenilir. her sembolün gücü ayni olmadigi için, bu oyunlar, diger versiyonlara göre biraz daha farklidir.

    bu oyunun asya ülkelerinde uygulamada kullanimi, avrupa ve amerika’da yazi tura atma ile esdegerdir, ancak, burada kullanilan prensip, alternatif seçenekler ihtiva etmez, ve/veya arasinda ikilik* düzene tabidir.

  • 10 yıldır ekşi sözlüğü takip ediyorum, beni bu kadar dumura uğratan başka bir olay daha olmamıştı. aşk kelebeklerine bak sen ya. sinek öldürür gibi yazar uçuruyorlar, bir de üzerine dalga geçiyorlar.

    yazıklar olsun ya gerçekten yazıklar olsun. pişkinlikte akp'yi geçtiniz kanzuk ve saz arkadaşları

  • başarılı. ilk girişinde playback var sandım. özellikle "pilsen", "gitmez" ve "değerli kardeşlerim" aynısının tıpatıpatıpkısı.

    o değil de yarın tayyip çıkıp "işte 17 aralık tapelerindeki ses budur" diyebilir. daha kötüsü bu abiye 3, 4 bir şey atıp yalancı şahitlik bile teklif edebilir.

    böyle bir şey olmaz diyebiliyorsan sen daha memleketi tanıyamamışsın. neyse susun kimseler duymasın.

    edit: büdüt

  • kendisinin daha iyi otomobil yaparım gibi bir tezi olmadığı halde bazı yazarlar tarafından bu şekilde çamur atılmış ekonomistin togg ile ilgili bilgilendirici köşe yazısı.