hesabın var mı? giriş yap

  • hitap kelimesi olarak biraz banal olsa da sorun yok, isteyen bayan bakar mısınız diyebilir.
    ancak erkekten erkek diye bahsedilen yerde kadın yerine bayan kullanımı hıyarlıktır..

    okulda 15 erkek 10 kadın öğretmen var.
    okulda 15 erkek 10 bayan öğretmen var.

    erkekler voleybol ligi /kadınlar voleybol ligi
    erkekler voleybol ligi /bayanlar voleybol ligi

    burada erkek yerine bay kullanılmıyor, ancak kadın kelimesi sanki ayıp kötü bir şeymiş gibi güya daha nazik saygılı bayan kelimesi ile değiştiriliyor, burada büyük bir mallık var. kadın olmayı hakir görme var.. kadın kız ayrımıyla kafayı kırmış olma var, var anam var..

  • bunun churchill olduğuna emin miyiz? bana daha çok stalin ya da hitler gibi geldi.

    tanım: adıyamanlı bir simyacının soda, tuz ve limondan hazırladığı bir iksir.

  • umarım aradıkları yardımcı doçenti seçmekte fazla zorlanmazlar. çünkü adayda aradıkları "halk otobüsü şoförlerinin sigara içmeleri durumları ve bağımlılığı konusunda çalışma yapmış olanlar" şartını yerine getirmiş yüzlerce insan var memlekette. ben olsam eşgal de belirtirdim.

  • ped, çocuk bezi, diş macunu gibi ürünler temel, kullanılması zorunlu ürünlerdir ya kullanmayalım ne olacak denilmeyecek türden. bu gibi malzemelere halkın ulaşımının kolay olmasının sağlanması sadece bireylerin faydası için değil sağlıklı ve medeni toplum yaratmak için mecburidir. bu bir lüks değildir bu yüzden evet 20 tl çok fazla.
    ped dediğiniz şey normalde beş lira etmeyecek ürün ama son bir senede fiyat ürünün ötesine geçmiş durumda.

  • "gözlerimiz farklı bir karışım olan gözyaşıyla, göz kapaklarıyla, korunmasındaki estetiğiyle, görme esnasında gerçekleşen olaylarla eşsiz, mükemmel bir tasarıma sahiptir. tüm bu olayların kusursuz bir şekilde işlemesi elbette ki doğanın marifeti değildir. gözdeki tasarım herşeyin rabbi olan allah'a aittir...şükürler olsun rabbim, şükürler olsun"

    rabbim, gozyasi bezlerimdeki bir sorun nedeniyle gozum fazlasiyla kuru, tabakalardan birinin fazla ince olmasi yuzunden isiga karsi asiri hassas, kapaginin ici iltihaplaninca korunmasinda estetik mestetik kalmiyor. genetik olarak goz tansiyonuna yatkinim, mercegimi basbayagi kotu yapmandan dolayi 3.5 derece miyop, gozumun yumurta gibi olmasindan dolayi 1 derece astigmatim, ilerde nasip eylersen katarakt da eklenecek.

    koca elektromanyetik spektrumun got kadar bir kismini bile dogru duzgun goremeyen bu aletin optik zoom'u yok, gece gorusu rezalet (kim bilir kac tane atam bu yuzden luzumsuz yere acilar icinde oldu, ama tabi sen onlari da cok seversin), gorus alani dar ve frames per second'i dusuk.

    bunlari gectim, uc boyutlu dunyadan gelen fotonlari, malzemeden calmak icin olsa gerek, iki boyutlu bir retinaya dusurup, sonra beyinde signal processing yaparak uc boyutlu goruntuyu tekrar olusturmaya calisan, yani dunya kadar bilgi kaybina ugratan oldukca verimsiz bir sistemi dizayn ettigin, bize bagisladigin icin sukurler olsun. hakkaten de hersey pek mukemmel, pek kusursuz.

    edit: soyle bir yorum geldi: "gördüğün için şükretmeyi denedin mi hiç?"

    yani "o kadar mukemmel ki" den, "sen gorebildigine sukret"e mi donduk? kor olmadigima cok memnunum ama konu gozumuzu sevip saymak, onu sadece dunya optometristler gununde (ramazan 14) hatirlamanin ne kadar buyuk bir vefasizlik oldugunu anlamak degil, "o kadar kusursuz ki ancak evreni yaratan sonsuz gucteki bir tanri'nin eseri olabilir" gorusunu elestirmek. sadece gozun degil butun organlarimizin, hatta tum ekolojik sistemlerin ve hatta galaksilerin bu kadar kusurunu her gun tecrube ediyorken ve tum bu yapilarin evrim cizelgelerini az cok anlamisken, bu argumanin komik oldugunu anlatmak.

    bu ates dedigin kati degil, sivi degil, gaz degil. oyle mucizevi birsey ki olsa olsa olimpostaki tanrilarin isidir, prometheus da onlarin kulu ve elcisidir. efendim, sacma mi? ates bir madde hali degil basit bir exotermik kimyasal reaksiyon mu? canim, sen kisin usumedigine, pismis yemek yiyebildigine sukretmeyi denedin mi hic?

  • dünkü videosunda ve bugünkü yaptığı yayınla bölgedeki yerlere acil müdahale için yardım istemektedir.

    bazı ünlülerin bana dokunmayan yılan bin yaşasın tavrında olduğu şu günlerde elinden geleni fazlasıyla yapmaktadır.

    var ol şahan gökbakar.

  • implantlar pahalı değildir. "kaliteli" implantların fiyatı bize göre yüksektir ancak onlar da pahalı değildir. biz çok fakiriz, türk lirası çok kıymetsiz.

    marmara üniversitesi diş hekimliği fakültesi güncel fiyat listesi: (özel klinikler için en az 2-3 ile çarpın.)

    astra (isveç) 3200 tl
    straumann (isviçre) 3200 tl
    neoss (isveç) 2700 tl
    aadva (almanya) 2500 tl
    megagen anyone (güney kore) 2200 tl
    bego (almanya) 1950 tl
    frontier (ispanya) 1950 tl
    ndi (almanya) 1900 tl
    intralock (abd) 1900 tl
    biogenesis (güney kore) 1650 tl
    trias (almanya) 1650 tl
    zinedent (yerli - brezilya patentli) 1000 tl
    megagen st (güney kore) 1000 tl
    bioinfinity (yerli) 750 tl
    implance (yerli) 650 tl

    edit: diş hekimi değilim, bildiğim kadarıyla farklarını yazayım:

    1) kullanılan titanyumun kalitesi fark edebilir. "kaliteli" implantlar boşuna "kaliteli" olarak isim yapmamışlardır. altın gibi düşünün 18 ayar taahhüt edip 16 ayar kullanan firmalar da mevcuttur.
    2) üretim kalitesi fark edebilir. iyi üretilmiş bir implant çeneye daha kolay kaynayacaktır. işin arkasındaki teknoloji, getirdikleri yenilikler, yapılan arge "kaliteli" olarak adlandırılan ithal markaların çoğunda çok daha fazladır.
    3) ithal implantta gümrük vergisi ve döviz kuru fiyatı artırabilir. bu da implant firmalarını ilgilendiren bir durum değildir.

    mesela iran'da da implant üretilir. biz bunu uygun fiyatlı olduğu için ülkeye getirmek istedik ve kalitesi yetersiz bulunduğu için onay alamadık. yerli implantı kalitesiz bulduğumuz noktada bizim de bir standardımız mevcut. tabii bizdeki standartlar da ithal implant firmalarının çoğu için oldukça yetersiz.

    straumann mesela, 6.000 kişilik bir firma (astra da kendilerine ait) modern implantlar için 1960'lardan bu yana çalışan bir firma. şimdi, bilmem kaç yıllık şirkete, "isviçreli bilimadamları"na mı güvenmek daha kolay yoksa yeni yeni gelişmeye başlayan türk implant endüstrisine mi? yerli implant konusunda ilerlenecek çok yolumuz var.