hesabın var mı? giriş yap

  • kar ettirebilecek bir eylemdir.

    şimdi bir baktım, imax salonlarındaki cihaz 60.000 lümenmiş. benim evdeki cihazım 2300 lümen gücünde ışık veriyor. dolayısıyla 25 kat daha güçlü bir ampulden bahsediyoruz.

    nette baktım, panasonic'in 300k usd olan bir cihazı var 50 bin lümen. lambası "orta parlaklıkta" kullanılırsa 20 bin saatte değişmesi öneriliyor. değişim ücreti 6 bin usd.

    cinemaximum'un 848 salonu var. bir salonda ortalama 15 saat bir cihaz çalışıyordur. buna göre 1300 günde bir lamba değişimi lazım. yani 4 yılda bir. 848 salon*6 bin usd/4 yıl*9.5 tl= 12 milyon tl/yıl lamba değişim masrafı. yani ayda belki 1 milyon tl lamba masrafı var demektir. bu lambanın orta parlaklıkta kullanılması halinde çıkacak masraf. eğer ki parlaklık artırılırsa muhtemelen yılda 6 milyon tl/yıl masraf artacaktır.

    özetle parlaklığı düşürmek (orta parlaklıkta kullanmak), lambaları istenen ömürden daha fazla kullanmak, ikinci el lambalar kullanmak vs. benim netten bulduğum cihaz için hesaplarsak yılda belki de 6-8 milyon tl kar ettirecektir. diğer bir konu da en yüksek parlaklıkta 4500 watt enerji yakan bu cihaz en düşükte 1000 watt yakıyor. yani günde 50 kw, 848 salonda 42.400 kw/gün ve yılda 15 milyon kw enerji tüketim farkı çıkıyor. bu da şu anki elektrik fiyatları üzerinden 10 milyon tl tasarruf demektir.

    bunların hepsi tabii ki internette bulduğum verileri manipüle ederek benim ulaştığım sonuçlar. buna göre doğru düzgün bir salon yerine, karartılmış bir ekrandan seyirciye film izletmek 848 salonda yılda en az 20 milyon tl tasarruf sağlar ki bu hesaplama benim internette bulabildiğim cihazlar üzerinden. sinema salonuna uygun daha profesyonel cihazlar belki de daha büyük fark yaratır.

  • italya başbakanı giuseppe conte şu açıklamayı yaptı

    --- spoiler ---
    salgının kontrolünü kaybettik, en başından türklerin yaptığı gibi konut satışında peşinatı %10'a indirmeliydik, çok geç kaldık. türkler bu metotla virüsü 1 hafta içinde yenecektir.
    --- spoiler ---

    kaynak gelince editlerim.

    yahu corona'dan önce zaten pek iyi değildiniz, şimdi toptan tırlatmışsınız. arkadaş burayı kariyer yapacak bir yer mi zannettiniz. nedir buraya atfedilen ciddiyet? mesajlar yağıyor. "çaldın" diyorlar. espriyi çalmışım? kafayı mı yediniz. whatsapp grubundan gelen sikko bir espriyi buraya koydum ki gülelim. manyak mısınız ulan. nasıl da zorlarına gitmiş :))) ulan burada fav alsam ne olur almasam ne olur. fav alınca ne oluyor.

  • hala yardım tırı sayısını baz alarak sidik yarıştırmaya çalışan fanatikler var. adam usenmemis istatistik bilgi vermiş bir de.

  • en ön edit: çocuk yaşıyor arkadaşlar. bugünün en güzel haberi bu.

    geceme kan doğrayan, parçalanmış minik bedeninden kan damlatan çocuktur.

    --- spoiler ---

    ankara’nın pursaklar ilçesinde okul sonrası eve dönen küçük çocuk, 10 köpeğin saldırısına uğradı. ağır yaralanan çocuk hastanede tedavi altına alındı. enes’i bulan amcası ali osman koca, "ben çocuğun yanına gittiğimde köpekler yanındaydı. çocuğun kafası komple paramparça. baldırlarında kasları gözüküyor. etleri gitmiş. köpekler çocuğu resmen parçalamışlar. çocuk yüzüstü yattığından dolayı yüzü hariç komple parçalamışlar." ifadelerini kullandı.
    --- spoiler ---

    vahşetin adresi

    edit: hayvanları alıp sokağa salan, sokakta bırakan, başı boş köpeklerin itlaf edilmesine engel olan, yahut bu konuda gerekeni yapmayan herkes bu ölümlerden sorumludur.

    edit: aşağıda bana hakaret eden ahmak. haberi ilk okuduğumda gece saat 02'den sonraydı. çocuğun yaşamadığı anlaşılıyordu. spoiler olarak verdiğim haber vardı. daha sonra haber tamamlanmış.

    gelip "köpek" gibi saldıracağına, "insan" gibi varsa hatayı düzelt. ayrıca ben necip fazıl da okudum ama ahmed arif'e yakınım. sen ise zavallısın.

    çocuğun yaşıyor olması senin dahi yaşadığın dünyayı katlanır kılan tesellilerden biridir.

  • talimat olmadan kıçını kaldırmayanlar olduğu sürece daha çok ekşiciyi yaftalarsınız.

    t: yoktur, tepki göstereni vardır.

  • sinemada da brecht epiği yapılabileceğini gösteren film. tiyatro oyunu gibi akar. anlatıcımız mahkemeye çıkarılmış olan feyzo'dur. anlatır anlatır... bütün bu anlatının arasında ekrandan sloganlar izleriz. "işçiler kardeş patron kalleş", "kahrolsun faşizm" gibi. sonunda da feyzo ağalık düzenini hakime şikayet eder. son bölümde "sen devletsin, sen bilirsin, sen söyle babam, suç kimde?" dediği anda, hakimin biz olduğumuzu, bir yargıya varmamız gerektiğini, bu yargı ışığında kendi hayatımızda bu tür sorunlar gördüğümüzde müdahale etmemiz gerektiğini anlarız. brecht mumla arasa kendi teoremini özetleyebilecek ancak bu kadar güzel bir film bulabilirdi.

    bu film 88'lere kadar yasaklıydı. o tarihlere kadar aynen şimdiki gibi kemal sunal'ın filmlerine ezber olan bizler, 88 senesinde (yanılmıyosam) bu filmin yasağının kaldırılmasıyla, yepyeni bir film gibi izlemiştik. ancak filmin yasağının kaldırılması benim hep canımı sıkmıştı. çünkü 80'lerden beri süren apolitikleştirme sürecinin tamamlandığını, artık tam anlamıyla apolitikleştiğimizi, bu filmin artık "zararsız" hale gelmesi suratlarımıza çarpmıştı. sonuç? filmin zamanında yasaklanmasına neden olan tüm bu göndermeleri ve laf sokmaları, dürtmeleri "gülerek" izlemiş, ağzımızın kenarından sızan "apolitik" salyaları silmiş, yaşantımıza aynen devam etmiştik. zararsızdık artık. ne güzeldi...

  • bir kisinin en fazla 2 kere cumhurbaskani olacagi da yaziyor anayasada. oraya da gelsene klavye delikanlisi.

    not: aktrolleri inim inim inleten gelismedir.

  • erdoğan'ın tehdit edilmesi erdoğan'a yarar.

    çomarın aklı tek yönlüdür. israil, erdoğan'a dostça yaklaşıyor, demek ki erdoğan güçlü, yaşa erdoğan... israil, erdoğan'a posta koyuyor, demek ki erdoğan'dan korkuyor, yaşa erdoğan...

  • gözden kaçmış bir lars von trier filmi. kendi oynadığı için dikkatimi çekmişti. iyi ki de çekmiş.
    imdb puanı bir film için kesin şart bir belirleyici değil ama 5.9 hakikaten dikkat çekiyor. beğenilmemiş olmasını hayatla kurgu arasında çok gidip gelmesi ve bu sebeple takip edilmesinin zorlaşmasına bağlıyorum. çünkü yer yer kurguyu yer yer hayatı izliyorsunuz ve neler olduğunu kaçırabiliyorsunuz.

    farklı bir film izlemek isteyenler beğeneceklerdir.

  • allah'ın dualarımı kabul ettiği atamadır, umarım herkes için hayırlısı olmuştur.

    kız arkadaşım 1. tercihiyle istanbula, evime yürüme mesafesiyle 30 dakika olan okula geldi. kendisi bursada oturuyordu ayda 1 görüşüyorduk. sevinçten ağzımdan kelebek çıktı lan. artık 3 5 aya nişan düğün hepinizi beklerim.