hesabın var mı? giriş yap

  • dünya üzerinde beslenen evcil hayvan sayısı 20 milyar olarak tahmin edilmekte. bunların 1,5 milyarını danalar oluşturuyor. kesimlik hayvan sanayi atmosfere salınan karbondioksitin %9’undan ve metanın % 37’sinden sorumlu. bir ineğin midesinde yılda 75 kilo metan gazı oluştuğunu, bunun da toplamda yıllık 112 milyon ton gaz olarak atmosfere salındığını hesaba katarsak, ortaya çıkan sonuç, ineklerden çıkan gazların küresel ısınmaya katkısının karbondioksit salınımına kıyasla 23 kat daha fazla olduğu ve ineklerden tüm dünyada var olan trafikten daha fazla zararlı gaz çıktığı.

    işin bir de hayvancılığın meraya ihtiyaç duyması nedeniyle yok edilen orman kısmı var ki oraya hiç bulaşmak istemiyorum.

    kaynak: http://www.fleisch-macht-krank.de/…er_das_klima.htm

    eklenti:
    şimdi, birçok yazar ya da okuyucu bu duruma pek inanmak istemiyor. onları anlıyorum; çünkü ben de ilk duyduğumda olur mu öyle şey falan demiştim.
    fakat oluyor; şimdi başlarda ben de dâhil olmak üzere birçok kimsenin anlayamadığı şey şu: burada suç ineklerde falan değil. inek deyince hemen pastoral bir köy manzarası geliyor akla, her şey doğal, öyle küresel sorunlardan uzak bir köy, gitmesek de görmesek de. ancak, kazın ayağı veya ineğin toynağı öyle değil işte: burada sözü edilen endüstriyel hayvan besiciliği. tam 20 milyar evcil hayvandan ve konu özelinde 1,5 milyar inekten bahsediyoruz. bunlar planlı ve programlı bir biçimde sayıları daha da artacak bir şekilde yetiştiriliyor; çünkü insan nüfusu ve talepleri artıyor. doğal ortamlarında ineklerin sayıları hiçbir zaman bu niceliğe varamayacaktı, çünkü aslanı olsun kaplanı olsun, ki hepsi saygı duyduğumuz hayvanlardır, bunlarla bir takım seviyesiz ilişkilere girecekti, aynı tavşan – tilki denklemindeki gibi. oysaki biz bu hayvanatı doğal ortamında yaşatmıyor, tamamen yapay bir çevrede kendi ihtiyaçlarımız için üretim bandındaki herhangi bir nesne gibi çoğaltıyoruz. insan nüfusu arttıkça, insan denen canlıyla simbiyoz halinde yaşayan bu hayvanın nüfusu da artıyor ve çevreye en az insan kadar zarar veriyor. burada yıllık 112 milyon ton metan gazından söz ediyoruz yiğitler, metan gazı ki, o istisnasız herkesin tü kaka dediği karbondioksite oranla küresel ısınmada 20 kat daha fazla etkili bir gaz. örnek verilecek olursa, bir porsche ile ki en az aslan, kaplan kadar saygı duyduğumuz bir arabadır yılda 10.000 km yol yapsanız, salınım yapacağınız karbondioksit oranı 3 tondur (kaynak: http://www.learn-line.nrw.de/…1/daten/treibhausgase). birim olarak hesapladığımızda, evde yetiştirdiğiniz iki inekle de aynı çevresel zararı verirsiniz. şöyle ki bir ineğin yılda saldığı metan gazı 75 kilo, bu metan gazı küresel ısınmada karbondioksite kıyasla 20 kat daha etkili. 75kg * 20 = 1500 kg, 1500 kg * 2 = 3 ton. ne oldu? porsche yerine iki inek sahibi olduk, çevreye aynı zararı veriyoruz…
    tabii ki inek de en az porsche kadar saygı duyduğumuz, etinden, sütünden, yününden (yoksa koyun muydu ya o?) yararlandığımız bir hayvan. ancak, kaldırmıyor artık dünyamız bu kadar ineği. yani, tüm dünya toptan etyemez olsun da demiyorum, ama arada sırada sebze, meyve, balık falan da yemek lazım, değil mi sarıkız? mööö…

  • şöyle bir aydınlanma yaşanıldığı andır bence.

    sözlerini de yazayım da tam olsun hatta.
    '' asuman: beni artık sevmiyorsun, öyle mi?
    mükremin: ya seni seviyorum da, seni sevmeyi eskisi kadar sevemiyorum.. hani eskiden seni sevmenin, birbirimizi sevmenin, yeşil gevrek bir tadı vardı. seni güldürmenin lezzeti damağıma yerleşir, orada mutlu mesut yaşardı.. yani bişey olduğu vakit, ilk bunu koşayım gideyim, asuman'a söyleyeyim tarzında bir haberci telaşı olurdu.
    asuman: şimdi n'oldu peki?
    mükremin:bilmiyorum asuman, bilmiyorum.. kalbim bir kuyunun dibindeki suda nefes almaya çalışan bir gariban.yukarı tırmanmaya çalışıyor..ama ne yapsın? kuyunun duvarları düz..kuyunun duvarları ıslak..''

  • doğrudur.

    "hamdet" adlı eserindeki o ünlü tirada şöyle başlar: "kılmak ya da kılmamak..."

    "kılar lear" adlı eserinde ise, kızlarına islam bilgisi aşılayan bir babanın hikayesi anlatılır.

  • olmayan parasını harcamayan bir bireydir.

    vurmaya başlamadan önce düşünün; krediyi neden çektiniz? çok mu ihtiyacınız vardı? ölecek miydiniz çekmeseniz? kesinlikle o okulu okuyamayacak mıydınız? peki okudunuz da ne oldu, hayatınız kurtuldu mu?

    şimdi düşünme işini biraz daha derinleştirelim, aklıma gelen en zaruri kredi olarak öğrenim kredisi geliyor. şu üniversiteye her başlayan bireyin mal bulmuş gibi atladığı ama anlatırken de "o kredi ile makarna aldım yedim ben, kitap aldım, o olmadan okuyamazdım" diye anlattığı kredi var ya, işte o.

    sıfır lirası olan bir birey olarak, ailesinden sıfır lira destek alarak bir üniversiteyi kazandın varsayıyorum, bu durumda durumun kötü ise o kadar çok yerden burs alabiliyorsun ki aklın şaşar. haa burs alamıyorsan ya durumun kötü değil ya da okuman gerekli değil. okusan da bir şey olamayacaksın demektir bu.

    sonra, yok ben ille de okumak istiyorum, bir şey olamayacaksam da kendim görmek istiyorum, yaşayıp öğrenmek istiyorum dedin; yazıldın o kazandığın üniversiteye. e bir tek sen mi varsın hem okuyup hep çalışan? okurken akşamları garsonluk yapamadın mı? üniversitelerin içinde bile öğrenci çalışma programları var ve o programlardan alınan para kredi ile alınan para ile aşağı yukarı aynı. ha ama yok çalışmadan para istiyorsun değil mi?

    çevremde borçsuz adam çok az var benim, olmayan parasıyla araba almış, olmayan parasıyla telefon almış ve hatta çok daha ilginci olmayan parasıyla tatile giden, arabasına ses sistemi yaptıran, sevgilisine mücevher alan bir sürü salak adam var çevremde.

    bakın şunları okuyun ve unutmayın; kredi sadece ama sadece yatırım amaçlı kullanılınca mantıklı olan bir şeydir. kredi çekerek bir yatırım yapıyor ve yatırımın o krediyi ödüyorsa doğrudur, veya öderken zorlanmadığın kredi ile yaptığın yatırımın değeri artıyorsa doğrudur. onun dışında çekilen bilumum kredi yazıktır ziyandır, salaklıktır.
    kredi çekerek tatile giden adam net gerizekalıdır.
    kredi çekerek düğün yapan adam net gerizekalıdır. (2000 liraya salon kiralayandan bahsetmiyorum, çeşitli organizasyonlarla 10-15 bin lira harcayan ve bunu krediyle yapandan bahsediyorum)
    kredi çekerek cep telefonu alan net aptaldır. (paran varsa alırsın, yoksa almamalısın)

  • - içkiyi içen, gazı yakan ödesin
    + o zaman toprak işleyenin, su da kullananın olsun?
    - hayır. mülk allahındır
    + siz şirketi kurmuşsunuz, size bir şey olmaz hacı

  • dağda açlıktan ölmek üzereyken bir deri bir kemik kalmış, çaresizlikten şehre inmiş, çiftçinin önce silahla yaralayıp sonra köpeğini saldığı, marifetmiş gibi bir de videoya aldığı çomar etkinliğine kanmayın.

    rakımın 1800 olduğu dağ köylüyüm.
    şimdilerde senede iki kez gitsem de çocukken orada büyüdüm, pek çok şey gördüm.

    kurt dediğiniz hayvanın leşinin bulunduğu yere bile her it giremez. kokusuna bile kuyruk kısar.
    sadece kokusu bile ürkütür.

    sürüde kangal genelde bir erkek, bir dişi olur.
    dişi hız, erkek güç demektir.
    bu iki kangal sağlıklı, bakımlı ve genetik olarak sürü gütmüş, kurt devirmiş soydan geliyorsa çoban rahat eder. bu bile tamamen çare değildir. bu iki uyumlu kangal formunun zirvesindeyse aç kalıp tek başına kalan bir kurdu indirebilir.
    kurt denilen hayvan sürü hayvandır. tek gezmez, hasta olup gruptan kendi ayrılmıştır, sürüden atılmıştır, liderlik mücadelesini kaybetmiştir vs.
    nadiren olan şeydir bu. tek başına bir kurt yakalayamazsın yani. dolayısıyla zaten köpekten daha güçlü olan bu hayvanlar genelde sayıca da daha üstündür.

    kangalların tek başına kıstırmadığı, döş vurup kamyon çarpmış gibi yuvarlayamadığı her türlü olasılıkta kurt alır. min. 7 8 kurttan oluşan dinamik bakımlı bir sürü ölüm sessizliği gibi yanaşır telef eder gider. methiyeler dizilen köpeğin sadece kafatası kalır. canlı gözümle gördüm bunu ben.

    somutaştırmak ve daha çok anlamlandırmak isteyenler için nette bir video var, arayan bulur;
    her yanı parçalansa da canı yokmuş gibi boğuşan pitbulla atıyorlar çelimsiz, bakımsız ölmek üzere olan bir kurdu.
    kurt sadece bir kez ısırıyor. pitbull öyle bir ses veriyor ki aşağı mahalleden duyarsın...

    kurt, özel ve çok asil bir hayvandır.
    yaban domuzu popülasyonunun doğal dengeleyicisidir.
    bu hayvanların besin zinciri zaten eskisi kadar dolu değil. yani zaten sayıları azaldı, eskisi kadar üreyemiyorlar.
    kendi halinde yaşayan dağdaki kurda durduk yere ateş eden, tebelleş olan yavşaktır.

  • her şey dalgınlıkla adamın birine fazladan iki ekmek satmamla başladı. *
    -bakkal osman efendi