hesabın var mı? giriş yap

  • -yaw sen inşaat mühendisiydin dimi?
    - evet??
    - baksana bu bina yıkılırmı?
    - ne biiiim ben, bisürü testi var bu işin öle karpuza vurur gibi anlaşılmaz bu işler!
    - ne biçim mühendissin lan sen?
    -.......

  • kızım onu içmeyeceksin. gideceksin kiliseye dindar profil çizip halktan oy alacaksın. kokaini ise satıp milyar dolarlarına milyar dolar katacaksın. yeminle salak bu kız

  • neo misali baştan aşağı deri kıyafetler giyip (deri palto, çizme, pantolon + güneş gözlüğü) bir havaalanına gitmek. metal dedektörüne girmeden önce, son derece ciddi ve cool tavırlarla paltomun iç cebinden bir adet "sapan" ve üç beş adet çakıl taşı çıkarıp görevli polise teslim etmek. dedektörden geçince de kollarımı iki yana açıp "hadi arayın üstümü" hareketi yapmak. ama bütün bunları hiç gülmeden yapmak. çok istiyorum bunu.

  • ördek bara girer ve barmen'e:
    - ekmek var mı
    - yok
    - ekmek var mı
    - yok
    - ekmek var mı
    - yok
    - ekmek var mı
    - yok dedik ya
    - ekmek var mı
    - eğer bir daha sorarsan seni duvara çivilerim
    - çivi var mı
    - yok
    - ekmek var mı?

  • ukraynalı kadın ve çocuklar köle olarak, erkekler de madenlerde çalışmak üzere teslim olsunlar maddesi eksik.

  • "alfonso cuaron'un gravity filmiyle bana meydan okumasını kabul ediyorum. ben de bu filmle darren aronofsky,david fincher ve streven spielberg'e meydan okuyorum. dök suyu dök. abouuuuuuww" -chris nolan

  • moda dünyasında kişiye özel, elde yapılan ve bir tane olan anlamında kullanılır. kumaş, aksesuar hatta dikim aşamasında kullanılan iplik dahi son derece titiz ve özenli bir ön çalışma neticesinde kararlaştırılır ve tasarımın hayata geçmesini sağlayacak tüm bu enstrümanlar kuşkusuz en üst kalite parçalardan oluşur.
    tasarımın yapıldığı kişinin tüm vücut ölçülerine bire bir oturacak titizlikle hazırlanmış kalıplarla kesilen kumaşlar, dikiş konusunda gerçek birer usta olarak nitelendirilebilecek terzi veya terziler tarafından defalarca prova edilerek ve yalnız el dikişi kullanılarak bir araya getirilirler.
    haute couture bir elbise içerisinde kişinin iyi ve göz alıcı görünmemesi gibi bir ihtimal söz konusu olamaz. üretiminin her aşamasında defalarca uzman ellerden geçen bu elbiseler, kişinin vücut proporsiyonunu en iyi ve kusursuz gösterecek dikim teknikleri kullanılarak hazırlanırlar.
    ne yazık ki günümüzde iki elin parmaklarını geçmeyecek kadar az sayıda moda evi tarafından sağlanan bu hizmete ulaşmak, yeterli maddi imkanlara sahip olmanın yanı sıra özel bir sosyal statü ve karizma gerektirmektedir.

  • ben de sadece bu taktiği ben uyguluyorum gibi düşünüyordum.

    olay yerinden bildiriyorum arkadaşlar, bunu duyduğunuz anda mesajı anlayın ve uzaklaşın. kırmak istemiyor işte sizi. çok seviyorsanız da sessizce size dönmesini bekleyin, o sırada yolunuza bakmaya çalışın ama o ilk duyduğunuz anda kesinlikle kaybolun. yük olmaktan başka bir durumunuz olmaz gözünde, kendinizi küçük konuma düşürürsünüz.

    editleme ihtiyacı hasıl oldu: bahsettiğim düzenli ilişki durumunda yukarıdakileri söylemek değil. o gerçekten çirkin bir durum ve hastalıklı bir zihniyet bence de.

    bahsettiğim flört durumundaki hareket tarzı. yani taraflar aynı anda 5'er 6'şar tiple konuşuyor ve bu insanlardan birine bunu söylüyorsa yukarıdaki durum geçerlidir. yoksa gidip sevgilinize bunu söylemek zaten karaktersizliktir.

    "flört neymiş öyle şey mi olur" gibi tezlerle gelecekler hiç zahmet etmesin, kendilerini 2020 yılına davet ediyor ve artık hayatın gerçekleri ile yüzleşmelerini şiddetle tavsiye ediyorum. bu sistem oluştu arkadaşlar, siz isteseniz de istemeseniz de böyle bir sistem var. "bu benim sevgilim" diyemediğiniz herkes sizin flörtünüzdür ve başkaları ile şanslarını denemelerine müdahale edemezsiniz. işinize gelmiyorsa o kişiden uzaklaşır ya da o kişi ile sevgili olursunuz. bu kadar basit.

    nisan 2023 editi: başlığı ben açmamıştım, geçen yıllar içerisinde sanırım başıma kalmış ve gündeme girip debe'ye giren entry'si falan da olunca mesajlar gelmeye başladı. açıkçası insanın değişen bir varlık olduğunu şuradan görebiliyorum, 3 sene önce girdiğim yukarıdaki entry'nin şu an tam tersi düşüncelere sahibim diyebilirim. bir ara güncel düşüncelerimi detaylı olarak yazarım ancak kısaca özetlemek gerekirse, ceplerimizde küçük teknolojik aletler var ve bizi her an ulaşılabilir yapıyor diye her an her koşulda iletişime açık olmak zorunda değiliz. bu cümleyi duyuyorsanız karşıdakini suçlamak yerine bunu neden duyduğunuzu sorgulayın ve acaba onun yalnız kalma özgürlüğünü fazla mı sınırlıyorum şeklinde çuvaldızı önce kendinize batırın, sevgilerimle.

  • çoğu gün en az 12 saat şantiyede çalışıp yorgunluktan ölerek otobüse binen bir genç olarak bir parçası olmadığım, olmak zorunda olduğumu düşünmediğim gençliktir. kusura bakmayın ama sevgi saygı iyilik böyle ezberlerle olmaz. ayakta duramayacak yaşlı, hamile, yorgun birini görürsem elbette yer veririm, ama her 40+ kişiye yer verme mecburiyetim olduğuna inanmıyorum. bunun kuralı olmaz. oturmasam da olur diyebildiğim noktada veririm, yoksa otururum, kimseye açıklama ya da özür borcum da olamaz.

    edit: imla