ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
saniyelik salaklıklar
-
eve ilk defa gelen sevgiliye kapıyı açıp ilk söz olarak 'alo' demek. sonra istediğin kadar cool takıl hacı, o iş olmaz.
güneş gözlüğü
-
bir kadın için önemli bir yaz aksesuarıdır. aynı zamanda hafiften büyük olanları (17 inç olanlarından uzak duralım rica ediyorum) kaz ayağını ve gözlerin güneşten yorulup yaşarmasını önler.
''bana hiçbir gözlük yakışmıyor'' diyenlere ise kahkahalarla gülüyorum. herkese yakışan bir gözlük illaki vardır. mesela;
- yüz şekli oval, medium ya da küçük kimselere her gözlük yakışır hiç numara yapmasınlar. sadece kocaman gözlük takmasınlar yeter.
- yüzü çok uzun kimseler çok küçük gözlük değil de orta boy gözlük seçerse hem yüzleri olduğundan daha ufak gözükür hem de güneşin zararlarından korunmuş olurlar.
- yüzü çok yuvarlak kimseler kare ya da diktörgen gözlük seçerlerse şahane olur.
- yüzü köşeli, kare olan vatandaşlarımız hafiften yuvarlar bir gözlük takarlarsa mükemmel olur.
bu da benden sözlük alemine amme hizmeti olsun.
tospiğin niloyayı terk etmesi
-
kardeşiniz, yeğeniniz, çocuğunuz varsa bunun gibi ne şarkılar dinlemişsinizdir niloya'nın dilinden.
merak etmeyin tospik niloya'yı terketmiyor, niloya terkettiğini sanıyor. o diğer kaplumbağa ise mete'nin kaplumbağası.
merak edenler buradan izleyebilir bu bölümü.
ayrıca niloya'nın çok güzel bir şarkısı daha var, ilk duyduğumdan beri dilimde. sizlerde dinlemek isterseniz ona da buradan ulaşabilirsiniz.
tamircilerin parça çaldığı gerçeği
-
sonuna kadar katıldığım gerçekliktir.
çocukluk arkadaşımın istanbul'un işlek semtlerinden birinde elektronik tamir dükkanı var. küçük yaşlardan beri sürekli giderim. gide gele az çok bir şeyler gözlemledim ve öğrendim.
birkaç örnek verirsem;
1- geçtiğimiz günlerde dükkana güzel bir led televizyon geldi. hoparlörleri bozukmuş. bizim arkadaş hoparlörleri yaptı. sonra led ışıkları sökmeye başladı. neden yaptığını sorduğumda "orjinalleri alıyorum yerine çakma takacağım bunları da 2 katına satarım" dedi. o anda soğudum kendisinden.
2- yine dükkana bir araba geldi. teybin ses açma tuşu bozukmuş. bu arkadaş aldı teybi dükkanın içine, çocuğa da 2 saat sonra gel dedi. neyse düğmeyi söktü kontak sprey sıktı taktı yerine oldu. 2 dk sürdü sürmedi. neden 2 saat sonra gel dediğini sorduğumda "hemen yaparsam fazla para alamam uğraştı gözüküp parça harcadım deyip fazla para alacağım" dedi.
o günden sonra hiçbir tamirciye güven olmayacağını anladım. gerçekten tanıdığınız kişilere gidin tamir için.
zenginlik belirten ufak detaylar
-
erkekler için konuşuyorum, ömrünün son raddesine kadar kullanıldığı her halinden belli olan ayakkabılarla değil de yepyeni ayakkabılarla ayakkabı alışverişi yapmak.
ben alışveriş yaparken denemek için çıkardığım ayakkabının normal bir ayakkabı gibi değil de, otoyolda ezilmiş kedi gibi gibi durmasının sebebi tam da bu işte, fakir olmam.
yalnızlığın anlaşıldığı anlar
-
oturuyorum bir barda iki tane arkadaşımla, içiyoruz. hepimizin canı birbirinden sıkkın. garson geldi ve maytap bıraktı masalara. müzik durduğunda yakar mısınız dedi, olur dedik. doğum günü kutlaması falan zannettim. durdu müzik, yaktık maytapları. bir çocuk çıktı sahneye aldı mikrofonu, kız arkadaşını çağırdı yanına, diz çökerek çıkardı yüzüğü ve "hayatımın kadını benimle evlenir misin" dedi. mutluluktan ağladı kız tabii, sarıldılar ve evet dedi. müzik başladı ve şu an dans ediyorlar.
ben ne mi yapıyorum? maytap tutuyorum tabii ki ne yapacağım.
yüksekova'da gergedan böceği bulundu
-
(bkz: yüksekova’da gergedan böceği bulundu)
başlıklı haberin yalan manşetli halidir.
türkçe öğren hallolur.
izmarit seni...
sözlükçülerin ben de oradaydım dediği olaylar
-
birilerinin çıkıp "yüksek hızlı trenler" diye böbürlendiği günlerde, pamukova'da 40 kişinin ölümüne neden olan trendeydim.
kesik kollar gördüm, vücutlardan ayrılmış bacaklar, çaresiz bakışlar gördüm.
devrilmiş vagonlar, korkudan çıldırmış kadınlar, çocuklarına sahip çıkmaya çalışan babalar gördüm.
hiç tanımadığı birinin yarasına, elleriyle tampon yapmaya çalışan, kanlar içinde kalan yürekler gördüm.
minik bakışlar gördüm, korkudan ne olduğunu anlamaya çalışan.
ölümün ve sorumsuzluğun "yüksek hızla ulaştığı" yerdeydim. o ölümlerin nasıl ört bas edildiğini gördüm.
ali ağaoğlu
-
"kadinlar beni begeniyor" diyor.
sen o deniz kumu ile yaptigin insaatlarindan birinde amele ol bakalim yuzune kim bakiyor?
internet tamamen kapatılırsa buluşulacak yer
elif aslı yıldız tunaoğlu
-
bir günde türkiye'nin en sevilmeyen 5 kişisinden biri olmayı nasıl başardığına dair bir ted konuşması yapsın. anladığımız kadarıyla kendisini başarı abidesi olarak görüyor ama asıl başarı bu kadar itici özelliği bünyesine sığdırabilmiş olması: gold digger'lık, vergi kaçırma, marka ihlali, çalışanlara kötü davranma, mobbing, instagram'da sahte takipçi satın alma, yancılık, yalancılık, okumadığı kitaplarla şov yapma, linkedin'de saçmalama derecesinde ceo'culuk oynama, başkasının parasıyla girişimcilik konusunda ahkam kesme, sonradan görmelik, içi boş cahil özgüveni, samimiyetsizlik, everest gibi ego, herkese üstten bakma, görgüsüzlük, kibir, küstahlık...
say say bitmiyor gerçekten bölüm sonu canavarı gibi, klinik vaka. karakter, kültür ve vizyon parayla satın alınamıyor işte, bunun çok güzel örneği oldu bu olay. "kadına çok yüklendiler. tamam yeter" diyenler de şunu kaçırıyor: insanlar böyle haksız yere zenginliğe ulaşmış varoş tiplerden çok sıkıldılar artık. bütün bu birikmişlik bu olayla bir kişiye patlamış gibi gözükse de aslında verilen tepkiler bu ve bunun benzeri herkese. bu işin peşini bırakmayıp olayın altını kazanlara özellikle teşekkürler. bunun gibi daha bilmediğimiz ne tipler var, sessiz sakin zengin oluyorlar haksız yere. hazır eliniz değmişken onlar da ifşa edilebilse keşke bir pot kırmalarını beklemek zorunda kalmasak.