ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
frontal lob
-
bu bölgeye özellikle gelişme döneminde / çocukluk döneminde darbe alan kişilerde ileriki yıllarda doğru / yanlış kavramlarında çelişmeler görüldüğü gözlenmiştir. uzmanların sık sık verdikleri örneklerden biri şu: bu bölgeye hasar alan kişi hiç bir zaman hırsızlık yapma eğiliminde olmayabilir. ama yerde dolu bir cüzdan gördüğünde, bunu sahibine teslim etmeyip içindeki parayı rahatlıkla harcayabilir. hırsızlığın yanlış olduğu bilgisi ile sahibine ulaştırabileceği bir cüzdandaki parayı harcamanın yanlışlığı arasında ilişki kuramayabilir.
tabi hemen belirtelim, bu loba darbe alan herkes bu şekilde davranacak diye bir şart yok. ancak doğru / yanlış kavramlarında çelişme görülen pek çok kişide bu tür hasarların bulunduğu kanıtlanmıştır.
1 temmuz 2004 karnımın acıkması
-
bugün 10. yıldönümünü kutladığımız kutsal acıkma günü.
ağlıyoruz/acıkıyoruz sayın seyirciler..
sevilen kişiden vazgeçme eşiği
-
yunan efsanesine göre theseus gemisiyle birlikte girit'ten zaferle dönünce atinalılar, theseus'un gemisi'nin hatıra olarak korunmasına karar verirler. geminin tahtaları eskidikçe yenileriyle değiştirilir. (bkz: restorasyon) bir zaman sonra geminin tüm parçaları değiştirilmiş hale gelir. bu durumda gemi hala theseus'un gemisi midir?
gemide girit'te fiziksel olarak bulunmuş hiçbir parça kalmamıştır. dolayısıyla artık bu gemi o gemi değildir diyenlere hak verebiliriz. öyleyse bu gemi tam olarak hangi tahtasını kaybettikten sonra theseus'un gemisi olma vasfını yitirmiştir? heraklitos bu durumu bir paradoks olarak kabul etmeyip, geminin zaten atina'ya geldiğinin ertesi günü bile aynı gemi olmadığını, aynı gemide iki defa yıkanılamayacağını söyler.*
aristo maddeyi meydana getiren dört sebep sıralar: şekil, madde, amaç, etkin neden. maddenin ne olduğunu belirleyen şey şekli olduğuna göre gemi hala aynı gemidir. üstelik geminin bulunuş sebebi, amacı da değişmemiştir.
paradoks bu kadarla sınırlı değildir. geminin değiştirilen her parçası saklanmış olsa ve bunlarla ikinci bir gemi yapılırsa ne olur? eski parçalarla yapılan gemi theseus'un gemisi olur mu? cevap evetse, bu durumda iki tane mi theseus'un gemisi olur? yoksa eskinin dirilmesi yeni parçalara sahip geminin sıfatını kaybetmesine mi sebep olur?
1 yılda vücudumuzdaki atomların neredeyse hepsi değişmiş oluyor. yeni atomları genlerimizdeki kodlara göre -ki genlerimizi oluşturan atomlar da değişiyor- tekrar dizdiğimizden aynı görünüyoruz ama 1 yıl önceki yapı taşlarımızın hiçbiri bizimle değil.
konu bir bakıma madde ve mana çatışmasıdır. atinalılar theseus'un gemisi'nin onlara kazandırdıklarını unutmamışlardı. zamanla parçaları değişse de taşıdığı anlam onlar için değişmemişti.
bizi biz yapan nedir? sevip değer verdiğimiz insanlar tam olarak hangi noktadan sonra o artık benim sevdiğim x değil noktasına ulaşır? hangi tahtaları değiştikten sonra? veya bizim hangi tahtamız değiştikten sonra?
yemeksepeti sipariş notuna yazılanlar
mehmetçiğin gültan kışanak'a verdiği ayar
-
bir takım vatan hainlerinin barış barış diye ötmelerine rağmen "senin devletin" sözüyle aslında ne kafada olduklarını bir kere daha görmemize vesile olmuştur.
(bkz: helal olsun)
okunması gereken kitaplar
-
popsci türkiye, temmuz 2017 sayısında 'mutlaka okumanız gereken kitaplar' adlı dosya konusu var ve bu kısımda ünlü bilim insanları ve girişimcilerin kitap tavsiyeleri yer alıyor. pek sevdiğim kişileri de listede görünce epey ilgimi çekmişti bu yazı. önerdikleri birkaç kitabı çoktan okudum, hepsi benim için etkileyici kitaplardı. kalanları okumak için sabırsızlanıyorken kitap arayışında olanlara öneri olsun dedim.
* jane goodall : hayvan özgürleşmesi - peter singer
* michio kaku : foundation, foundation and empire, second foundation - isaac asimov
* sean carroll : 1-2-3 sonsuz - george gamow
* oliver sacks : the mind of a mnemonist - a.r luria
* marcus du sautoy : bir matematikçinin savunması - hardy
* frans de waal : darwin and the emergence of evolutionary theories of mind and behaviour - robert j. richards
* lawrence krauss : madde 22 - joseph heller
* adam riess : fahrenheit - ray bradbury, mesaj - carl sagan , çocukluğun sonu - arthur c. clarke
* neil degrasse tyson : türlerin kökeni - charles darwin , akıl çağı - thomas paine , milletlerin zenginliği - adam smith , the system of the world - isaac newton
* elon musk : merchants of doubt - naomi oreskes & erik m. conway, sineklerin tanrısı - william golding, structures or why things don't fall down - j.e. gordon, superintelligence - nick bostrom , sıfırdan bire - peter thiel , einstein yaşamı ve evreni - walter isaacson
* bill gates : hayvanlardan tanrılara sapiens - yuval noah harari
* mark zuckerberg : ulusların düşüşü - daron acemoğlu & james a. robinson
ingilizce yazılı kitapların türkçe çevirisi mevcut değil. kaynak: popular science
tanım: ünlü bilim insanlarının ve girişimcilerin en sevdiği kitaplar.
( ve yazar olarak yazdığım ilk entry :)
japonların yaptığı inanılmaz karmaşık tatlı
-
gerçek çilekten yapay çilek yaptı adam. 2 gün uğraştı. ne yaptığını bilmesem nükleer santraller için yeni uranyum yakıt hücresi yapıyor sanırdım.
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
şu an buradalar, iki tane ilkokul 3 bebesi. pek şatırlar. bi vasıtayla "ödevlerine yardımcı olur musunuz?" ricasıyla gönderilmişler.
- ne istiyorsunuz bakalım siz şimdi.
- örtmen dedi ki; güneş sistemiyle ilgili resim.
- tamam çıkaralım.
- bilgi.
- yazdırırız şimdi.
- bi de şiir.
- (tüm büro) ahahahhaaa, güneş sistemiyle ilgili şiir olur mu çocuum ya?
- (çok ciddi) örtmen istedi, vardır.
yoksa yazıcaz mecbur bi dörtlük en azıdan. misal "plüton'un acısı"
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: türk kizi google dan mail hesabi...
entry1: alamaz cünkü adamlar cep telefonu numarasi istiyor. olmaz olamaz.
başlık: camide nike ayakkabimi caldi picin teki
entry1: iyi ilerde zekat vermedim demessin
entry2: vay amk 15 senedir camiye gitmiyorum nasıl lan hala aynı mı bi değişiklik var mı?
entry3: ben bugün parmak arası terlikle gittim nikeyle döndüm
adres tarif edene anlamış taklidi yapmak
-
mahalle baskısı gibi bir şey. zaten mahcupsun, utana sıkıla gözüne kestirdiğin kişiye adres soruyorsun, zamanını alıyorsun vs, o sana 'anladınız mı' der gibi bakarken kesinlikle hiçbir şey anlamadığın halde 'evet, evet, teşekkürler' deyip kibar bir şekilde hiçbir şey anlamadan yoluna devam ediyorsun. nah anladın çok afedersin.
şanslıysan, bir sonraki soracağın kişi aynı kişi değildir. ama doğuştan talihsiz isen, beterin beteri oluyor ve az önceki tarif edene tekrar rastlıyorsun.
(bkz: adres sorarken bir önceki tarif edene yakalanmak)
küçük çocukların çıldırtan soruları
-
3 yaşımdayken başımdan geçmiş anlatırlar paso
-enişte bu ne?
-çakmak
(1 dakka sonra)
-enişte bu ne?
-çakmak
...
-enişte bu ne?
-çakmak bahadır
...
-enişte bu ne?
-gazoz kapağı
-olur mu o çakmak!
fenerbahçe'nin 8 yıldızlı yeni logosu
-
(bkz: seni sekizde durduran neydi?)
robin van persie
-
shaktar maçı esnasında spiker robin van persie ısınmaya başladı dedi, içim kıpır kıpır oldu.
sonrasında robin van persie fenerbahçe formasıyla oyuncu değişikliği için kenara geldi, heyecandan televizyon karşısında alkışlamaya başladım.
robin van persie 2 tane pozisyona girdi gol olmadı maç 0-0 bitti, ayağa kalktım playstation'ı kapatayım diye cihaza uzandım, baktım kapalıydı.
şaşırdım hayırlara vesile olsun dedim, yattım.