hesabın var mı? giriş yap

  • yıllardır o kadar ekonomik kriz geçirdik, bir tanesinin halen içinden geçiyoruz ama bu kafalar hiç değişmiyor. daha şimdi bir entry okudum ve zavallı çocuğa acıdım.

    https://i.vgy.me/jzcp3d.jpg

    yahu arkadaşım madem paran yok ne diye evlenmeye kalkıyorsun? hadi bir hata ettin evlendin, büyük bir yükümlülüğün altına girdin, bir de ne diye üzerine çocuk yapıyorsun? nerede yaşadığınızın biraz farkına varın artık. bu orta doğu ülkesinde bir sabah uyandığında %50 fakirleşmeyeceğinin garantisi yok. %50 zenginleşmeyeceğinin garantisi var ama.

    bu ülkede kenarda kendini garantiye alacak kadar parası, yatırımı, mülkü olmayan birinin evlenmesi, yuva kurması, çocuk yapması artık akıl alır bir iş değil. dediğim gibi bir sabah kalktığında cebindeki para yarı yarıya azalacak, masrafların ikiye katlanacak. üzerine belki de işsiz kalacaksın. bunun etkisini mesela 5 yıl hissetmeyecek kadar birikimin var mı? yok.

    seni ve eşini zerre umursamam da o çocuğa yazık değil mi? muhtemelen güzel bir gelecek de inşa edemeyeceksin. şimdi o çocuğu dünyaya getirerek iyilik mi yapmış oldun kötülük mü? "allah rızkını verir" salaklığından yıllarca hepimiz çok çektik. hatta bir kısım insan ömrünün yarısına geldiği halde fakir bir ailede büyüdüğü için halen çekiyor. yazıktır, artık bir orta doğu bataklığında, ekonomisi çokmüş bir ülkede yaşadığımızın farkına varalım, adımlarımızı ona göre atalım.

  • oransal olarak düşünüldüğü kadar tehlikeli olmayan durum (sektörün içinden bildiriyorum, evet evet pezevengim, şaka şaka pezevenk değilim yazmayın ayarla diye)
    en asarım keserim diyen müvekkilim demir çubukla dövdü adamı asliye cezada yargılandı haksız tahrik indiriminden faydalandı pişman değilim dediği halde. ama şehri de terk etti gururuna yediremeyip. bu sebeple boşanma davası açıp vazgeçen kocalar, hatta bi hışımla gelip vekalet verip sonrasında dava bile açmayanlar... yani bırakın adam öldürmeyi erkekler burda atılıp tutulduğu gibi boşanmıyorlar bile. karım değil mi elinin kiri de demiyorlar ama kurulu düzenlerini de bozmuyorlar. (evlilik çok bozdu eskisi gibi değil yeğenim ama kurulu düzenimiz var yoksa türkiye cennet) hatta biri bu olaylar yaşandıktan bir iki ay sonra sevgililer gününde karısıyla eşşek kadar buket ve tektaş eşliğinde mutluluk pozu verdi. whatsapp durumda gördüm, sevgililer günü etkinliklerimiz yazmış koçum benim.

    kadın için de öğrenildiği vakit değişik sonuçlar oluşabiliyor, yakalanan bi kadın müvekkilim boşanmak için geldi, kocası affetmiş, (ama kadın kendini affedememiş gurur yapmış diyecem sanıyosunuz değil mi ? :)) çok safsınız) kayınbabası kadına herkese verdin bana da vereceksin diye baskı yapıyormuş. mutlu yuvamı dağıtacak diye dert yanıyordu mahalle tren yapmış hani marjinal bizdik.. ( bu arada dört çocuğun sadece birisi kocasından olan müvekkilim de vardı diğer çocuklardan birinin babası aşırı zengin olmuş adama babalık davası açabilir miyiz diye sormaya gelmiş miras hesabı). bakmayın sözlükte adamlık dersi verenlere boynuz milli sporumuz olmuş sanki

    velhasıl kocalar en başta asıp kesse de birkaç gün içinde sakinleşiyor. aşırı pragmatik bi milletiz kâr zarar hesabını hemen yapıveriyoruz sanırım. bu arada demir çubukla döven yatakta basmıştı bunları, işte o an cidden tehlikeli, fazla düşünecek zaman olmuyor ciddi sonuçlar doğabiliyor, bu kadar yoğun şekil yaşanan aldatmalara oranla son derece az cinayet vakasına bakınca o üçüncü sayfa haberleri ancak bunun sonucu olsa gerek. ölmek için tam o ana denk gelmek lazım, çıkmaz demeyin şansınızı deneyin milli piyango.
    ytd.

  • 5000 lira para alıp mekanın reklamını yaptığı şeklinde, gördüğüm en adi iftiraya maruz kalmış insan. programı yapan insanlardan biri olarak şunu söyleyebilirim. değil para almak bazen para verdiğimiz bile oldu.. çekim yaptığımız yerin hesap almama ısrarlarını aşıp hesap ödediğimiz de.. ben dahil vedat milor ve tüm ekip ısmarlanan yemeğe bile mahçup olurken bir kendini bilmezin oturduğu yerden saçmalaması hiç bilmediği halde yorum yapması, iftira atması ekşi sözlüğün alehinde konuşanları ne kadar da haklı çıkarıyor maalesef.

  • hayatımda ilk kez bir tabela üniversitesinde bir dersin hakkıyla notlandırıldığını görüyorum. hocaya burdan tebriklerimi yolluyorum.

  • inanılmaz olay. çetiner çetin adlı şahıs "ukraynalı kadınlar kocalarını bırakıp kaçıyor. türkiye'de hiçbir kadın kocasını bırakıp kaçmaz'" diyor. stüdyoda da kimse tepki göstermiyor. dahası hülya hökenek denen şahıs da başını sallayıp onaylıyor bu iğrenç sözleri.

    oğlum savaş olağanüstü haldir. ne yaşayacağınızı ya da yapacağınızı önceden bilemezsiniz. kimseyi yargılama aptallığı yapmayın bu durumlarda. aklınız fikriniz ukraynalı kadınlarda. biraz şeref, haysiyet olur lan insanda.

    https://twitter.com/…?t=xwzlu6fdkollwqcxbod85w&s=19

  • kaos yöntemi

    türü: kitlesel
    zorluk derecesi: zor
    risk faktörü: nispeten yüksek
    kullanım alanı: testler coğrafya gibi kısa cevaplı sorular ve özellikle habersiz yazılılar.

    ustalık gerektiren bir yöntemdir. amaç sınıf içinde karışıklık yaratıp öğretmenin dikkatini dağıtmaktır. şimdiye kadar en kesin başarı ani rahatsızlanma yöntemiyle sağlanmıştır. kusma, burun kanaması gibi bir mizansen yaratılır. kendini sınıfın başarısı adına feda edecek kişi ani bir hareketle ayağı fırlar, kusmak üzere olduğunu ya da burnunun kanadığını iddia eder. burun kanaması bir ön hazırlık gerektirir. önceden dezenfekte ettiğiniz bir toplu iğneyi iyice sıktığınız işaret parmağına hafifçe batırıp kanı avucunuza iyice yayın. kanın baş ve işaret parmağı arasındaki boşlukta iyice görünür halde olmasına özen gösterin. birden yerinizden fırlayıp dikkati üzerinize çekin. öğretmene lavaboya gitmeniz gerektiğini paniğe kapılmış bir halde ama oldukça yavaş bir şekilde anlatın. bu sırada birkaç arkadaşınız "aa nooldu vah vah" gibi sesler çıkarmalı ve sınıfta bir uğultu oluşturmalıdır.hiçbir öğretmen kan kaybından ölmenize razı olmayacaktır. siz şovunuzu tamamladığınızda tüm arkadaşlarınız sözlü bir biçimde kopya alış verişini tamamlamış olacaktır.

  • keşke sevdiğim bir adam olsa da yapsam dediğimdir.

    bir kadın sevdiği adama yemek yapmayı bir ağırlık bir yük olarak görüyorsa, bir adam sevdiği kadına yardım etmeyi hayatından almak, zamanından çalmak olarak görüyorsa bitmişiz biz.

    ne kadar bitkin olursam olayım sevdiğim bir insana yemek yapmak benim iş stresimi alır, yorgunluğumu unutturur. özellikle o kişi yemeği beğendiğini söylediği an, işte o an dünyalar benim olur.

    ve bunu erkeğe hizmetçilik olarak görmem. paylaşmaktır bu, sevdiğim adam da eminim ev içinde bir şeylere ortak olmuştur. o da birşeyler yapıyordur.

    zaten sevdiğiniz adama yemek yapmak batmaya başladıysa siz bir düşünün derim o ilişkiyi. helvasını yemeye az kalmış belli ki!!!

  • abdülkerim: aynı şeyleri söylüyoruz. niye birbirimize bağırıyoruz ki???

    sdfsdlkhfkjsdfhks

  • "60 değil 70 değil 80 değil oh 90 değil

    100 yıl oldu daha yürek atmaz değil

    bu kalpte 100 yıl daha bitmez sevgin

    gözü olanın gözü çıksın bebeğim

    *

    her taraf metrobüs vefasız olma kalbi kapalı

    sevmiyorsan da atma taş, yürek hep coşkuyla atalı

    bak 100 yıl oldu hemen kıskanma şaşkın yunan

    yıllar oldu sırtakini unutalı sen derdine yan

    *

    cumhuriyetim benim canım bebeğim

    tüm rejimler arasında seni tek geçer deli yüreğim

    oh diyorsam şimdi 100. yaşına

    vefasız padişahlar giremesin kanına

    *

    ne monarşi ne oligarşi belki aristokrasi

    ama en güzeli halkın yönetimi

    benim cumhuriyetim kızıl ötesi, aşıklar müzesi

    100 yıl daha coşar, sanma tekler bu yüreğin füzesi"

    *

    söz-müzik-düzenleme: serdar ortaç