ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
oğlum bak git videosundaki çocukla röportaj
-
bu çocuğun şimdiki uslu hali bir dayak mucizesidir.
edit:imla.
acemi asker komutan diyalogları
-
bu sefer kahramanlarimiz acemi asker degil komutandir. iki asteğmen birbirine komşu eğitim alaninda acemi eğitimi ile meşgulken biri diğerini çay içmeye davet eder. laflamaya başlarlarken acemilerden birini çağirirlar. eleman koşa koşa gelir.
-bize 2 çay getirir misin
-emredersiniz komutanim *
eleman çaylari bir koşu kapip getirir ve komutanlarinin dikkatini çeker.
-aferim ya ne çabuk getirdin. ama nefes nefese kalmişsin. sivilde napiyodun sen ?
-komutanim "balıkesir cumhuriyet savcisiydim" der
bizim asteğmen elemanlarin o an boğazlari düğümlenir. o çay ateş olur ellerinde. acemi asker elemanlarin yanlarindan uzaklaşir.
-olm var ya bu bizi sivilde yakalasin öttürür lan
-lan ne biliyim o kadar adamin içinden biz de savciyi bulduk iyi mi
-amaan koy gitsin. savcinin elinden de çay içtik ya
-ehehuehue
elliot rodger
-
herifin bir forumda "benim bmw'um var ve hiç bir kız yüzüme bakmıyor, herif honda civic ile hatun içinde yüzüyor" dediği söyleniyor.
benim de honda civic'im var. elliot'cım sen olayı tam anlamamışsın diyorum. *
tv reytinglerinin hala ilkel yollarla ölçülmesi
-
reyting ölçümününün nedeni, reklam pastasını düzenlemektir. bu nedenle izleyiciler gelir düzeylerine göre a, ab, b, c ve d gibi gelir gruplarına bölünür.
a ve ab grubu, en varlıklı gruptur. nispeten orta direğin bir tık üstü olan b grubunu da buraya ekleyebiliriz. reklamlardan elde edilen en büyük gelir, bu gruba aittir. işte, ev, araba, lüks tüketim ürünleri vs vs reklamları hep bunların satın alması içindir.
c ve d grupları ise en düşük gelir düzeyine sahip gruplardır. öğrenciler de bu grubun içine girer. bunlara bir şey satamazsınız. çünkü zaten paraları yoktur ve dolayısıyla bu gelir grubuna kola, meşrubat, atıştırmalıklar ve ucuz telefon hattı reklamlarından başka reklam verilmez.
şimdi, reyting ölçüm cihazlarının %90'ından fazlası tahmin edeceğiniz üzere a, ab ve b gruplarının evlerine tıpkı bir anket örneklemi seçer gibi belirlenerek konulur. c ve d grubuna dostlar alışverişte görsün diye birkaç cihaz yerleştirilir ama, işte ölçümlerde pek bir payları bulunmaz. bu uygun örneklem sayesinde %10'a yakın hata payıyla ölçümler gerçekleştirilir. bu hata payı, reklam veren için yeterli ve kabul edilebilir bir düzeydir.
o halde anlamaya başladınız. son bir örnekle bitireyim: trt'de yayınlandığı dönemde leyla ile mecnun'un izlenme oranı oldukça yüksekti. ama hiç reklam alamıyordu. sebebi ise, izleyenlerin çoğunun c ve d grubu olmasıydı.
himalaya tuzu
-
bu adla satılan tuz; hawaii, utah/abd, bolivia, avustralya, peru, pakistan, polonya ve iran'dan çıkarılıyor. %95-96 sodyum ve klorid, %2-3 jips ve geri kalan %1-2'lik kısmı da 10 farklı mineralden oluşuyor. 84 mineral içerdiği doğru değil. en saf tuz olduğu da doğru değil, olsaydı içinde herhalde sadece tuz olurdu.
bu verileri, 2003'te konuya gereken şüphecilikle yaklaşan bavarya tüketici koruma derneği'nin yaptığı araştırmaya borçluyuz (konuya cum grano salis yaklaşmaları cuk oturmuş!)
himalaya'nın derdi beni neden gerdi peki?
kurnaz yeni çağ şifacıları, himalaya tuzundan geçen ışığın süzülüp iyonize olduğunu, bu özel ışıkla aydınlatılan ortamda zararlı manyetik dalgaların yok edildiğini, cep telefonu dalgalarının sıfırlandığını vs. iddia ediyorlar (bu olay çok farklı şekilerde de formüle edilebiliyor, iddia hep aynı). odayı pembemsi bir ışıkla aydınlatmaya yarayan, renkli bir taş olmanın ötesinde hiçbir anlamı bulunmayan bildiğimiz tuz lambasını bu hikayelerle satıyorlar. millet de bunlara inanıyor. benim beynim de orada cozurduyor işte. çünkü yakın çevrem bu tür oltalara en ufak bir şüphe duymadan gelen sazanlarla dolu.
tuz üzerinden döndürülen sahtekarlık şu yazılarda da konu edilmiş:
http://www.dailymail.co.uk/…alse-health-claims.html
http://www.loritironpandit.com/…ientific_truth.html
galatasaray
-
oturdum, çayımdan bir yudum aldım ve arkama yaslandım... gözlerimi kapadım ve "iyi ki galatasaraylıyım" dedim...
ardından gözlerimi açtım, kupam yok... onu da almış...
debe edit'i: (bkz: minik gülce için yardım kampanyası)
bir erkeğin kalitesiz olduğunu gösteren detaylar
-
kız arkadaşıyla yaşadığı özel şeyleri erkek arkadaşlarına meze yapması.
anadolu çomarını şıp diye deşifre eden hareketler
-
klimadan etkilenmekle çomar olmak arasında nasıl bir bağlantı var cidden çok merak ettim. ben de arabada çok fazla klima açamıyorum. klimalı kapalı ortamlarda fazla durunca boğazım inanılmaz kuruyor ve nefes almakta zorlanıyorum. doktor önerisiyle de klimayı çok fazla kullanmamaya çalışıyorum.
ben de size bir çomarlık örneği söyleyeyim. insanları genellemeler yaparak küçümsemek, daha dün ne olduğunu, nereden geldiğini unutup başkalarıyla taşak geçmeye çalışmak en büyük çomarlıklardan biridir. bu tipler kaliteli insanlar değildir.
rte'nin dışkı torbasıyla dolaştığı efsanesi
-
dedesini ve babasını kanserden kaybetmiş biri olarak hiç ama hiç üzülmediğim durum. ne üzüleyim lan? adam ın elinde kaç kişinin kanı var.
sırf babamla aynı hastalığa sahip diye bir sürü gencin ölüm emirini veren birine üzülmem. sırf bu nedenle üzülen de gerizekalının önde gidenidir. ülke olarak neye empati duymamız gerektiğini bir türlü öğrenemedik.
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık:kız arkadaşınıza ayda kaç tl harcıyosunuz
entry1:benim ayda 150-200 en fazla
entry2:su sayacına bakıp geliyorum (qasparo)
link
american gothic
-
en fazla tiye alınan tablo ünvanına sahiptir zannımca. şöyle ki:
http://www.freakingnews.com/…ican-gothic--30808.jpg
http://images.allposters.com/images/agf/5046.jpg
http://i9.photobucket.com/…oulishamericangothic.gif
http://www.freakingnews.com/…ican-gothic--15978.jpg
http://farm4.static.flickr.com/…5286_a2dcbbffef.jpg
*