ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
1 kişiyle evlenip 50 kişiyle muhatap olmak
-
memleketteki evlilik kurumunun kısa özeti ve - kanımca - bir çok boşanmanın görünmeyen sebebi.
yozgat belediyesi'nin takipçisine verdiği ayar
-
beklenmedik ayardır. beklenmedik bir anda güldürmüştür.
edit: sözkonusu şahıs hesabını kilitlemiş. olay şundan ibaret:
http://i.imgur.com/9fwit4a.jpg
eğlenceli geceden eve dönünce çöken mutsuzluk
-
yaptigim bir arastirmaya gore (ciddi ciddi insanlarla oturdum konustum "*nudge* ya bişi sorucam eglenceli bi geceden eve donunde bi mutsuzluk cokuor mu sana da" seklinde 15 kisiye sordum... sonra baktim yüzdeye vuramiyorum 5 kisiye daha sordum yuvarlak hesap oldu) insanlarin yüzde 75 i (yani 20 kisinin 15 i) eglenceli bir geceden sonra eve geldiklerinde eger hemen yatip uyumazlarsa, inanilmaz bir mutsuzlukla karsilasiyorlar..
boyle sanki içini pirçik pirçik bir şeyler edermiş gibi, inanilmaz bir yalnizlik, inanilmaz bir dram.. o an yaninizda savaş ay olsa, handy cam'i ile "nasil bir geceydi" diye sorsa, kisik sesi ile korkutsa, o derece..
nette arastirdim, boyle dandik bir seyin arastirmasini yapan bir tek kendimin oldugunu farkettim.. ota boka sendrom bulan insan oglu, bu tarz bir mutsuzlukla kimse hastaneye gitmedigi, direk yatip uyudugu için bir ad bulamamis..
ben buna izmir sendromu demek istiyorum arkadas.. maksat sehrimin adi yürüsün.. paris sendromu var, kudus sendromu var, stockholm sendromu bile var niye izmir sendromu olmasin.. bu da ilime, ilçeme bir hizmetimdir.
yaran tatlı hayat diyalogları
-
seyahat ederken gördüğü enteresan bir hayvanı tarif eden irfan: efendim, bu öyle bir mahlukat ki, maymun desen maymun değiil, maymun değil desen maymun!
selamun aleyküm oylarınıza talibim hayırlı cumalar
-
"selam, allah çok güzel. ben de bu partiden ekmek yiyorum. din allah kuran. cehape dinsiz. hayırlı cumalar."
debe editi: bu baraj geçilsin, halaylar çekilsin. eşkıya ülkeye hükümdar olmasın.
seccadeye basan itfaiyeciyi döven gurbetçi
-
türkiye sınırlarında olmadığını unutup, farkında olmadan seccadenin üzerine basana saldırabileceğini sanan şovmenin dramı.
siyasal islam her yerde işlemiyor sayın gurbetçi (!)
zaro ağa
-
dünyanın en çok yaşayan insanlarından biriymiş tam 160 yıl. yalnız bu arkadaşın yaşam aralığı kendi yaşından daha ilginç abi. 1774 yılında bitlis'de doğmuş. yani daha fransız ihtilali olmamış, çağlardan yeni çağ. abd bile kurulmamış lan. zaro 2 yaşında bir bebe iken abd bağımsızlığını ilan ediyor, 15 yaşında bir ergenken ise fransız ihtilali oluyor. tabi zaro ağa bitlis'te yaşıyor. ihtilal olmuş ve bunu idrak etmesi ne kadar başarılı olmuş bilinemez. zaman akıyor ve 1812 yılında küçük bi dünya savaşı benzeri tadsızlık çıkıyor napolyon savaşları adında, zaro ise 38 yaşında o zaman mısır cephesinde savaşıyor fransız ordularına karşı.
zaman ilerlemeye devam ediyor dünyada sanayi, endüstri devrimleri gerçekleşiyor. makineler yükseliyor. darwin, marx, dostoyevski, abraham lincoln gibi farklı alanlarda birçok şey başarmış saygıdeğer insanlar geçiyor, zaro ise memlekette hayatına devam ediyor. derken "kırım savaşı" osmanlı'nın tarihinin en büyük savaşlarından biri patlıyor zaro ağa ise henüz gencecik 82 yaşında. savaşı osmanlı kazanıyor ülkede ise bir sevinç var ancak 1876 yılında 93 harbi patlıyor ruslarla yine. zaro ağa ise üç basamaklı yaşa ulaşmış 102. arada ıslahat, tanzimat fermanları falan olmuş. padişahlar kaftan yerine artık tosunpaşa gibi giyiniyor zaro ise olgunluk çağlarında. 5 yıl sonra atatürk doğacak daha sonra ölmeden zaro atatürk'ün huzuruna çıkacak ve ona "sultanım" diyecek. atatürk ise gülümseyecek "saltanatı kaldırdım dede! reis-i cumhurum ben" diyecek. bu kayıtlara böyle geçmiştir.
fizikte, kimyada, astronomide inanılmaz gelişmeler oluyorken balkan savaşları başlayacak. sonrasında ise ilk dünya savaşı. ordular artık geçen yüzyıldaki gibi sıra sıra dizilip "biz sıktık hadi şimdi sıra sizde" tarzı dünyanın en tuhaf savaş biçimini terketmiş ve siperlerde savaşacak. savaş sürerken ise bi devrim daha olacak, kızıl devrim. sene 1917 zaro 143 yaşında yorgun demokrat. kurtuluş savaşından sonra 600 yıllık imparatorluk çökmüştür, zaro ise bunun çeyreğine bizzat kendisi şahit olmuştur. 1.abdülhamit'ten vahdettin'e 10 tane padişah devirmiştir. işte böyle bi insanın videosu bile var new york'a misafir olarak çağrılmış. 1790 yılında bitlis'te keçi otlatan bir insan 1930 yılında new york bir ballroom dansçısıyla beraber.https://www.youtube.com/watch?v=sjhh1lpvjh0 dünya üzerinde böyle bir hayat hikayesi yok abi. film çeksen star wars gibi 6 part'tan oluşur. film demişken yönetmen olsam bu adamın filmini çekerdim.
zaro ağa begins
zaro ağa the french revolution
zaro ağa the industrial revolution
zaro ağa new wave of science
zaro ağa bizimle eğleniy
zara ağa her ölüm erken ölümdür
ben böyle geveze oluyorum böyle acayip konularda kusura bakmayın neyse kim bilir daha ne acayip insanlar vardır dünyada. lan adam mozart'tan 15 - 20 yaş küçük mozart 1791 yılında ölüyor mesela bu adam da 1795 yılında bir kuyuya falan düşüp ölebilirdi, ama ölmedi 1934 yılına kadar yaşadı. adam harbiden büyük insanmış zaro ağa daha da yaşasaydı kendisi bugün 241 yaşında olacaktı, saygıyla anıyoruz.
donanımhaber ölücüleri
-
şu an genel olarak bebek ürünleri satan bir sitenin alt limitsiz 50 tl hediye çeki konusundalar. adamlar deli gibi alacak şey arayıp bulamıyor. resmen acı çekiyolar. bazısı son çare ıslak mendil kağıt havlu falan abanmış.
"ne alıyoruz beyler alacak bir şey bulamadım ?"
"alacak bir şey bulamadım. evli olmayanlar, çocuğu olmayanlar ne alıyorsunuz?"
"para ödemeden sipariş verebiliyor muyuz"*
edit: gündüz bu entryi girdiğimde konuya 10-15 kişi yazmıştı. yani esas ölücüler henüz damlamamıştı. şimdi baktım 11 sayfa olmuş. öyle ölücüler gelmiş ki bugüne kadar böylesini görmemiştim. konu resmen ölücülükte nirvana olmuş. hepsini okumadım ama +50 hatta +70 sipariş verenler varmış. onlardan bir örnek:
"30+ siparisimden hic biri iptal olmamis sasirdim. birkac tanesi siparis hazirlaniyor olmus. yollamazlar diye fazla ugrasmadim. keske somurseydim iyice"`
birinin "napacaksınız o kadar ürünü?" sorusuna cevabı:
"5 bizim aileye, 4 tanede kiz ardasimin ailesine nevresim aldim. 2 hesapla tel kilif aldim. 4 hesapla masa lambasi aldim. 2bizim aileye, 2 kiz arkadasim ve kardesine. gerisi canak,comlek,tencere,tava, sac kurutma vs."
adam sülalesinin çeyizini dizmiş amk.
atalay demirci
-
kural değişmez. küçük çalarsan hırsız olursun, büyük çalarsan beyfendi. bu da öyle.
daha 4-5 yıl önce cemaati destekleyen başbakan, milletvekili pozisyonundaki adamlar bırak yargılanmayı şu an kahraman ilan edilirken, çapı daha küçük olan adamlar günah keçisi ilan ediliyor. ikiyüzlülük bu milletin damarlarına sızmış. yapacak bir şey yok.
14 ağustos 2022 ümit özdağ paylaşımı
-
haklıdır. hatay'da türklerden çok arap nüfusu var, sen neyden bahsediyorsun? bunlar yarın kendi haklarını aramaya çalışacaklar. evet, ülkenin şu anda resmen bir kurtarıcıya ihtiyacı var çünkü türkiye kendi tarihinden gram kadar ders çıkarmadı. bu kadar cahil bir toplumumuz olduğu için ülke osmanlının son demlerini tekrar yaşar duruma geldi. dış borç, itibarsızlık, ekonomik zayıflık, devlet içerisinde örgütlenme...
muzo'yla yastık sohbetleri
-
radyo d zamanındaki o muhteşem yayınlarını, tam da ergenlik dönemlerimde keşfetmiştim ve senerlerce de vazgeçememiştim..zaten tüm dinleyenlerinin de katılacağı gibi, en güzel dönemleri o zamanlardaydı..daha yayınına kendisinin tuşla yaptığı "biiip" sansürü bile konmamıştı..program gece 00:00-02:00 arasıydı ve o iki saatin nasıl geçtiğini anlamazdım..özellikle yayın sonunda çaldığı şarkılar muhteşemdi.. (bkz: sezen aksu, zuhal olcay, leman sam, yeni türkü, barış manço vs) ve tabii aklımdan çıkmayan kalan efsanevi bir sürü diyaloga imzasını atmıştı..misal;
muzo: beyfendi peki siz yakışıklı mısınız, kızlar size bakar mı ?
adam: nasıl yani şimdi tam olarak ?
muzo: yani diyorum ki bi albeniniz falan var mı ?
adam: yani şuan yok..
muzo: şuan mı yok..beyfendi nedir albeni ?
adam: çikolata ?
ahahhahahhahaha