hesabın var mı? giriş yap

  • haftasonu, yağmurlu bir günde, battaniyenizi üzerinize çekip, adeta hayat size guzelmiscesine koltukta yayila yayıla, çay yorumlayıp, arada çerez tabağına elinizi daldırıp bir günde izleyip bitireceginiz en iyi dizi budur. jessica biel gibi bir güzele bakmalara doyamazsiniz ayrıca.

  • yer konya. gıda ürünleri üreten bir şirkette pazarlama müdürüyüm. konya bayimizi ziyaret için bayinin deposuna gittim. işten güçten fiyatlardan filan konuşuyoruz.adamın 15,16 elemanı var. öğlen zamanı geldi iki tencere yemek geldi. masaya koydular tabldot yemeğine benzemiyor sordum.

    - lokanta yemeği değil galiba .
    +yok benim hanım yapıyor gidip evden getiriyoruz.
    - zor olmuyor mu her gün, hergün yengeye eziyet filan .yemek şirketiyle anlaşsaydın ya.
    + olmaz içine domuz eti filan koyarlar.
    - konya'da domuz ne gezer.
    +bulurlar onlar.
    çakal, hem hemşerilerine güvenmiyor. hem de işi ucuza getiriyor. bu arada söyleyeyim yemek berbattı.

  • 1970'ler beşiktaş... yıldız teknik üniversitesi'nin iki öğrencisi, annem ile babam, muhtemelen bir eylemde, aynı çevrenin içinde karşılaşırlar. bölümündeki tek kadın öğrenciymiş annem, istanbullu, hırslı bir kadın. babam bildiğiniz köylü çocuğu, odtü'den kaçmış ytü'ye gelmiş.
    bir gün annem vapurda beşiktaş'tan üsküdar'a geçerken bir olay yaşanır: faşistler annemi vapurun pervanesine atarlar, kurtulur, karaya çıkarılır, orada da üstüne saldırırlar. neyse, eve gelir, dedem geç kaldığı için kızmış, "ne olursa olsun bu sofraya 7'de oturulacak" der, annem ertesi gün evden kaçar. rahat hareket edebilmeleri için evlenmişler, arkadaşları öyle dedi. bir de babamın anneme abbasağa parkı'nda evlenme teklif ettiğini biliyorum. günler geçer; çok kısa bir sürede evlenirler. beşiktaş'ta bir sürü hatıraları var, bazı günlerde, bazı duvarlarda görülebilen... "bak biz burdayız" diye kırmızı kırmızı göz kırparlar bana... hep olay, hep debdebe...
    günlerden bir gün annem çalıştığı fabrikaya gider, gece nöbetçi. trafoda bir yangın çıkar, bir işçi içeride kalmış, annem girip, kurtarır adamı, kendisi yanar... 10 gün yaşar, sonra ölür ankara'da... öldüğünde 25 yaşında...
    bana da bu hikâye kaldı; bazen bir insanı kurtarmak devrim yapmaktır... bazen bir insanı kurtarmak dünyayı kurtarmaktır...
    bir insanı, düşüncesi, ırkı, dili, dini fark etmeksizin sevmek, hiç tanımadığı bir insan için canını verebilmek...

  • yaş ortalamasının 75, gurbetçi oranının %90 olduğu anadolu jet amsterdam uçağında, uçak amsterdama vardığında, yolcuların alkışlaması üzerine, teyzelerden birinin feci olay çıkarması, "bizi buraya getiren cenab-ı hak, siz niye pilotu alkışlıyonouzz" diye bağrınması..

    aynı uçuşta, yanımda oturan teyzenin "nereye gidiyounn" demesi ayrı bir tuhaflık..

  • ülkesini işgalcilerden savunması, işgal altında olan bir ülkede ve hatta şehirde halkıyla mücadele etmesi bile “batıya sempatik gözükmeye çalışmak” olarak lanse edilmeye çalışılan zelenski'nin fotoğrafı.

    adam ukrayna'dan gitse, “kaçtı bakın işte!”

    ukrayna'da kalsa, “batıya şirinlik yapıyor.”

    rusya'ya teslim olsa, “bak nasıl sattı hemen kahraman diyordunuz.”

    savunmaya devam etse, “halkını tehlikeye atıyor niye ülkenin anahtarını ruslara vermiyor ki?”

    ne yapsın, ne istersiniz sevgili işgalci sevdalıları?

  • ağustos ayında kız istemeye gittik. isteme misteme faslı derken sıra kahvelere geldi. ben tabi heyecanla bekliyorum. acaba sade tuzlu mu yoksa içinde başka mineralleri de barındırıyor mu diye?

    neyse kahveyi aldım tabi herkesin gözü üstümde. kahveden bir yudum aldım. yüzümün ekşimesini bekliyor insanlar tabi. ama öyle olmadı normal bildiğin az şekerli kahve. "allah allah acaba anın heyecanı ile tuzun tadını mı alamıyorum" diye düşündüm. bir yudum daha aldım. yooook! bildiğin kahve işte. içtim bitirdim. bu sefer aklıma düştü; "acaba bizim hatun fincanları mı karıştırdı?"

    teker teker evdeki herkesi süzüyorum. acaba kime gitti tuzlu kahve diye. herkes halinden memnun.

    daha sonra nişanlıma sordum. (evet kızı almıştım olleeey)
    -neden tuzlu yapmadın kahveyi?
    +ben kezban mıyım lan!

    işte ben bu hikayeyi neden anlattım? çünkü kızı aldım oğlum. nişanlıyım ben evde falan kalmadım akıllı olun! *

  • - baba, para lazim.
    + (elini cebine atar) ne kadar lazim?
    - cok para lazim baba.
    + dukkana gel.
    - cok para dedim baba.
    + iyi. bankaya gidiyorum 1'de. oraya gelirsin, hallederiz.
    - bankada halledilebilecek gibi degil.
    + arabayi mi sattiracaksin bana? ne kadar istiyorsun!

    kendisinden para istendiginde ne icin para lazim oldugunu sormak yerine nasil temin edebilecegini dusunmesi.

  • şu arkadaşın başına gelmiş. arkadaşın söylediğine göre bir bebeğe istismar olayı var. sözlük de arkadaşın açtığı başlığı banlıyor. bu rezilliği, sapıklığı insanlar görmeli. şimdi ban yeme sırası bende ama yine de paylaşacağım. paylaşan kişi ihbarda bulunmuş mu bilmiyorum ama elimden gelen bu.

    arkadaşlar çocuğun sesi olmak zorundayız!

    yeni bir muhtemel çocuk kaçırma editi: haberde servis arızalandı beni gönderdiler arabaya binin diyen bir şahıs görüyorsunuz. daha kendisi inerken bagajı açma ürkütücülüğü gösteren bu kişi anladığım kadarıyla çocukların çekinmesi ve yukarıdan birisinin seslenmesiyle arabaya binip uzaklaşıyor. bu ülkenin çocukları güvende değil.

    edit: bir yazar arkadaş bxugztjhpdevkv nickli çaylak olduğu söyleniyor diye mesaj attı. aynı arkadaş kendisine boen eliah adlı bir çaylağın yine istismar fotoğraflarını attığını söyledi. bu şekilde birkaç mesaj daha geldi. anladığım kadarıyla sözlükte bir çaylak veya çaylaklar grubu çocuk istismarı görüntülerini insanlara mesaj olarak gönderiyor. sonrasında leyla olunca da mesaj falan kalmıyor. böyle bir şey gelirse kesinlikle ekran görüntüsü alın! düz şikayet etmeyin. elinizde kanıt olsun.

    edit 2: ttecapityw isimli çaylak içinde benzer bir şeyden bahsetti bir arkadaş. belli ki sapığın birisi seri çaylak hesabı açıp bu şekilde görseller atıyor. tekrar söylüyorum böyle bir mesaj gelirse mesajın ekran görüntüsünü alın! polise eliniz dolu gidersiniz.

    edit 3: (bkz: #158934369)

    edit 4: (bkz: #159272599)

    koca sitede herkesin bildiği ama birbirinden habersiz olduğu için kimsenin bilmediği ne iğrençlikler dönüyormuş daha şimdi anlıyorum. ekşisözlük yönetimi siz bu sırada n'apıyordunuz?

    edit5: arkadaşlar olay haberleşti. haberi yapan arkadaş dexignercode arkadaşımız. konuyla ilgili somut bir şeyler biliyorsanız kendisine de bilgi verebilirsiniz. bu pislik duyulmalı ve çözülmeli.

    edit 6: (bkz: #159273873) arkadaşlar size bu şekilde fotoğraf atılırsa kesinlikle bir yerde paylaşmayın. paylaşılırsa da kesinlikle linkleri sansürleyin okunamayacak seviyede olsun. polis hariç birisine bu linkleri paylaşmayın.

    edit 7: ilk bu pisligi yapmaya basladigi hesap raydin cillian hocam. diye bir mesaj daha geldi arkadaşlar.

    sözlük edit: arkadaşlar sözlük açıklama yaptı.

    edit 8: arkadaşlar çok önemli. twitterda bir kullanıcı o kişi benim diye bir şey paylaştı. gerçek mi bilmiyorum ama uygunsuz bir görsel var. bilginiz olsun uygunsuz kötü bir görsel var.

    edit 9: (bkz: #159105192)

    edit 10: avukatım aracılığıyla kimliği belli olmayan bu kişi hakkında ben de şikayette bulundum.

    edit 11: (bkz: #159197366)

    edit 12: (bkz: #159107824) bir arkadaşımız 5 gün öncesinden başlık açmış aslında ama maalesef göremedik.

    edit 13: arkadaşlar kanzuk şöyle bir flood paylaştı. ayrıca kendisi eksiup sitesinin kendisine ait olmadığı, ekşi sözlük ile bir bağı veya ortaklığı olmadığı konusunu da belirtti. amacımız bağcıyı dövmek değil. tek öncelik çocuğun hayatı ve o kişinin yakalanması.

    edit 14: aile ve sosyal hizmetler bakanlığı olaya müdahil. bu kişi er geç bulunmalı. bulunacaktır da.

    yazılanları okuyorum da bazı arkadaşlar yurt dışında olsa bile yakalanır demişler. umarım bu doğrudur yoksa bu kişi oradan insanları taciz etmeye hatta belki de birilerine tecavüz edip katletmeye devam edecek. çok tuhaf. suçlu yakalanınca kaçar ya da sessizleşir. bu tip hala internette ceset fotoğrafları paylaşıyor ve olur olmadık yerlere ben yaptım yine yapacağım falan yazıyor. hayatımda böyle bir şey görmedim.

    saat 04:19 bu kişinin yakalanması için dua ediyorum. böyle sessizce kapanıp gidecek diye korkuyorum.

    edit 15: twitter'da dilan-engin polat odalarıyla ünlenen ali can yıldız isimli hesap da bu işin peşine düştü.

    edit 16: tarih 10.12.2023. tam 10 gündür bu sapık bulunamadı! bu psikopat ne zaman yakalanacak? siber suçlara güvenim tamdır. er geç o merdivenlerde ters kelepçeyle yürüyecek.

    edit 17: sözlüğün tekrar sürgüne uğramasının sebebi bu sapık çıktı. uygunsuz görsel paylaşımı yapılan bir platform diyerek sözlük yine kapatıldı. eğer vaktinde önlem alsaydınız ve bu işin peşine düşseydiniz bu iş bu kadar patlamayacaktı. sonraki sözlük adı için de eksisözlük1984 adını öneriyorum.

    edit 18: tarih 25.12.2023 hala daha bulunmadı. konu hakkında da en ufak bir gelişme ya da bilgi duymadım.

    edit 19: tarih 15.01.2024. 45 gündür yakalanmadı.

    edit 20: tarih 30.012024. 60 gündür yakalanmadı. burayı iyi oku namussuz #161099269 unutulmadın.

    edit 21: tarih 11.03.2024. bu cani tekrardan sözlükte hesap açıp yazmış. sözlük yönetimi, polis, bakanlık falan umarım irtibat halindedir ve bu işin peşindedir. #162288695 arkadaşlar dosyada gizlilik kararı olduğuna dair bir twitter postu gördüm. bu durumlarda bir açıklama falan yapılmıyormuş galiba. bunu bilmiyordum o yüzden ''ilgilenmiyor musunuz?'' tarzı şeyler yazdığım için minik bir özür borçluyum.

  • latince yazilis kurallarindan fransizca yazilis kurallarina kalan garip miraslarindan biridir. b ve p'den önce n yazilmaz, yerine m yazilir ama n okunur. bir baska örnek de istanbul'un fransizca yazilisidir. istamboul, ya da "istambul" yazardi fransizlar yakin zamana kadar. amphi vs. olmak üzere baska örnekler de var, simdilik aklima gelenler bu kadar.

  • yeryüzündeki her milletin milliyetçilik hakkı vardır, bir tek türklerin yoktur.

    ingiliz, fransız, alman milliyetçilik yaptığında, ekonomik bağımsızlığını ve kültürünü korur, türkler yaptığında ırkçılık, faşizm olur.

    milliyetçilik yapan türk ise kötü ve faşist, x, y veya z ise, anti-emperyalist. ne güzel.

  • eklemek istediğim bir kaç önemli başlığı olan öğütlerdir. şöyle ki;
    - akıllı olun, aklınız başınızda olsun. öyle size her asılana yüz vermeyin. ama sırf bu yüzden insanlara kötü davranmayın... bir kıza talip olacak çok fazla adam vardır. olacaktır da ömrünüz boyunca. beğenmediğiniz bir adam sırf sizi beğeniyor diye onunla beraber olmayın. hayatınıza girecek adamlar sizi seçmesin, siz onları seçin, tercihler karşılıklı uyuşsun.
    - karşınızdaki insanları değiştirmeye çalışmayın, aşık olduğunuz adam size çiçek böce almıyor diye sorun yaratmayın. beklentileriniz olabilir ama karşınızdaki sizin bu tarz beklentilerinizi karşılamadığı için onu yargılamayın, herkesi kendi içinde değerlendirmek gerekir. bazı adamın sizi günde 5 kez araması bile sizin için kafi olmasa da aslında onun yapabileceğinin en iyisi bu olabilir. bunu göz önünde bulundurun. ama bunlar size uymuyorsa da olayları uzatmayın, incelen yerden koparın.
    - daha önce de belirtildiği gibi; aşıksanız, güveniyor, seviyorsanız sonuna kadar yaşayın. beraber yapabildiğiniz her şeyi yapın, gezin tozun, hiç bir konseri kaçırmayın... aşk insana sihirli bir dokunuş adeta ve bunun getirdiği enerjiyi hayatınızın her alanına yayın.
    - aşk acısı çekin. üzgünseniz bunu da dibine kadar yaşayın ama her şeyin bir gün normale döneceğini de bilin. her şeyin geçeceğini unutmayın.bugün üzüldüğünüz her neyse iki sene sonra aklınıza bile gelmeyecek... bi adam için üzüldüğünüzde arkanızı dönüp de değmezmiş bile demeyin bence, hayata nötr bakmaktansa midenizde uçan, çırpınan, oraya buraya konan kelebeklerin yok olmasının verdiği acıyı yaşamak da güzel...
    - kimseyi değiştirmeye çalışmayın. bu bi anlamda insanları olduğu gibi kabul etmek anlamına da gelebilir, ama bi insanın hoşunuza gitmeyen bir tarafı varsa yol verin ona, gitsin... bazen çok istesek bile insanları değiştiremiyoruz...
    - eski sevgili sigara gibidir, bıraktım derken her an yeniden bir nefes çekilebilir. baş döndürür, ama sonra alışırsınız ve rahatsız olup yeniden bırakırsınız...
    - okuyorsanız eğer, kimseye not vermekten kaçınmayın. sadece kendi başarınızı düşünecek kadar bencil olmayın. ' o derse gelmedin sana not veremem' gibi cümleler sarf etmeyin. başarılı olmak için başkalarının da başarısını düşünmek güzeldir çünkü...
    - salak kızlar gibi ' ıyy, ne giymiş yaaa ' demeyin kimsenin üstüne başına bakıp. çoğu kızın yaptığı gibi görünüşe bakarak yargılamayın insanları. zevklerini yargılamayın insanların. aslında insanları hiç yargılamayın, çünkü kimsenin bir başkası için bunu yapmaya hakkı yok günlük- öğrencilik- hayatında.
    - insanlara iyi davranın.
    - size asılan adamların adını hiç bir zaman orta yerde açık etmeyin.
    - sigara içmeyin. sigara içmeyin. sigara içmeyin.
    - alkollü araba kullanmayın. evinize taksiyle dönün. dönecek paranız yoksa içmeyin.
    - eğlenmenin sınırı yoktur, olmayan sınırları zorlamayın. bu konuda ciddiyim, gezin tozun ama vizeler finaller geldi mi oturun ders çalışın. sonradan gezmeyip de çalışmak zorunda kalırsınız çünkü.
    - her türlü müziği dinleyin. rock, pop, metal, jazz ... aklınıza gelen her şeyi... sevin ya da sevmeyin ama sevmediğiniz şeyleri de neden sevmediğinizi bilin.
    - güzellik pahalı bir şey değildir, güzelliğin bugünlerdeki en önemli kuralı bu sanırım. yaratıcı olun, pazarlardan toplanan en ucuz penyeleri giyiyor o güzel dediğiniz sokaktaki kızlar, marka kotlarının üstüne. hiç bir zaman çirkin olduğunuzu da düşünmeyin. sizin vücudunuzda şekillenmiş en güzel insan olmaya çabalayın. güzellik bu kadar önemli mi? evet. kendinizi bu şekilde iyi hissedersiniz. nasıl güzel olduğunuzu düşünüyorsanız, öyle olun, öyle davranın.
    - her zaman erkekler teklif etmez. birini çok istiyorsanız, bundan onun da haberi olabilir, eğer isterseniz tabi.
    - tırnaklarınızı yemeyin. illa ki güzel elleriniz olmak zorunda değil. ama ellerinize yazık.
    - kız arkadaşlarınızın size öğüt vermesiyle, ilişkinize müdahale etmesi sınırını belirleyin. biz kızlar bu sınırı pek bilmiyoruz.
    - adamları boş yere peşinizde koşturmayın, olmayacaksa olmayacak deyin, kimse zaman kaybetmesin. onlar da insan evladı.
    - kıskanç olmayın. hayat zaten yeteri kadar karışık. adamların canını, orda mısın? burda mısın? nerde misin? diyerek sıkmayın. bırakın herkes istediği yerde istediği insanla olsun. rahat olun. kimin nerde olduğu değil, sizin nerde olduğunuz önemli. gece kafanızı yastığa koyduğunuzda huzurlu olmak için yaşayın sadece.
    edit:
    - unutmadan ekleyeyim, dünyanın en güzel kızı siz olursunuz adamların yanında, hep sizi arayıp bulamamış olurlar, sizin elinize diken batsa onların canı yanar. yerseniz...
    - bana noluyosa, öğüt deyince söyleyecek bir şeylerim olmalı diye düşündüm her türk insanı gibi. 30 yaşında değilim kiiii