hesabın var mı? giriş yap

  • çağlarının en büyük beyinlerinden olan bilimsel determinizm taraftarı, bilinemezlikten, belirsizlikten hazzetmeyen, realist insan einstein ile kuantum fiziğine gönül vermiş, heisenberg'in belirsizliğine inanmış bohr arasında geçen, kuantum fiziği ve onun öğretisi çerçevesinde doğanın yapısının nasıl olması gerektiğine ilişkin meşhur tartışma. 1920'ler ile 1930'ların bilim magazininin - eğer varsa böyle bir şey - en ilgi çekici konularından herhalde.

    bir çok seminer ve konferansta bir araya gelen ikili sürekli tartışırlarmış. bohr kuantum fiziğini ve belirsizliği savunurken einstein'da bu anlatılardaki olası hataları göstermek amaçlı düşünce deneyleri hazırlarmış sürekli. lakin genellikle bu düşünce deneyleri bohr'un savunduğu öğretiyi genişletmeye yaramışlar.*

    komik bir kaç örnek de var bu tartışmalarla ilgili.

    einstein'ın "god does not play dice" "god is not malicious" söylemlerine bohr'un "einstein, stop telling god what to do." diye cevap verdiği rivayet edilir. yine einstein'ın belirsizlik ilkesini "çökertmek" için tasarladığı bir düşünce deneyinin içerisinden çıkamayan bohr'un çözümü en sonunda genel görelilik içerisinde bulduğu anlatılır - ki bu ikincisi rivayet değildir.

    o zamanlar bilim bir başkaymış sanki.

  • bence şekerli kireç taşına benzeyen mevlana şekeridir. amaçsız gereksiz tatsız. çocukken konya'dan gelenler illa getirirdi bundan yarım kilo kadar falan. kaya tuzu sanıyordum ben onu.

  • ya o değil de, chp 1940 larda camileri ahır yaptı. bir de aynı evde kız-erkek kalma durumu olan üniversite öğrencileri var. o yüzden bu durumu çok takmayalım.

  • özellikle karşı cinsten bir arkadaşın annesiyle tanışırken yaşanan muazzam olay.

    normalde koya koya gezen adamlar bir anda "namütenahi"ler, "ziyade olsun"lar, teşekkürler ricalarla doluyor.

    bunun yanında duruşta da değişme oluyor. padişah fermanı dinleyen vezir gibi duruyosun. harika.

  • kardeşle oyunu bitirip sıkıntıdan ne yapacağımızı şaşırdığımız bir anda helikopterle ordan oraya gezerken bir gökdelenin üzerinde keşfettiğimiz getalife yazısı. get a life, çok fazla oyun oynayanlar için söylenen bir sözdür ve git kendine bir yaşam kur manasına gelmektedir. akabinde playstation kapatılır gidilir insanlığa faydalı şeyler yapılır. *

  • kafasina küçük gelen beyaz şapkasini asla unutmayacağımız dev kaleci. ateşböceği ercan'ın fenerbahce 1988 89 sampiyonluk kasedindeki

    kalemizde bir dev var
    onun adı şumaher
    o bir insan değil ki
    yedi canlı bir panter

    şu dörtlüğe esin kaynağı olmuş büyük insandır.

  • mahkeme heyeti de sorgulanmalı, gündem olmalı, gerekirse yargılanmalı

    gündemde tutalım lütfen

  • harvey specter - suits
    don draper - mad men
    chuck bass - gossip girl

    hep bir "gömleğini çok sevdim çıkar onu bebeğim" dedirten adamlar bunlar.

  • başlık esasında yüksek hesap ödedikten sonra yemeğe çıkılan kıza ilk bakış olmalıydı da. malum karakter sorunu. malum sözlük olayları v.s

    o bakış var ya o bakış... tek bakışla bir sürü şey anlatma durumu. ''ahhh seni hınzır ödedik kol gibi hesabı'' bakışı :)))

    neyse ilk kez yemeğe çıkma durumu. yenmiş-içilmiş. sorular-cevaplar. iki tarafın da biraz kendini kasması. cool tavırlar. kaçamak bakışlar derken... hesap gelir. hesap açılır ve 220 tl. işte o an iç ses devreye girer; ''höh 220 tl?? ''öhöm bozmamalıyım.'' ''bozulmuş gibi görünürsem cimri der '' ''ne cimrisi ya 220 tl'den bahsediyoruz.'' ''yok be abi güzel geceydi, değdi yani'', ''hoh 220 tl ve daha gecenin başlangıcı sayılır'', ''yok yok bozma sen yine de.'' ''bozması mı var ya hesap kol gibi.'', ''ortak ödeyelim derse kabul eder mi?'' ''yok lan daha ilk çıkış, kız valla eve döner.'', ''dönsün ya'' ''yok lan yok dönmesin, belki sonraki hesapları o öder'', ''yok yok ödemez bu, ödeyecek tip yok'', ''oğlum ya şu mekan 220 tl hesap ödenecek mekan mı, keşke az içseydim.'', ''karttan 110 çekin, 100 tl nakit vereyim desem fakir mi lan bu der mi?'' ''der lan kesin'', ''e oğlum kredi kartına da faiz biniyor''. ''maçı da kaçırdık iyi mi, oğuzhan da kadrodaydı'',
    ''neyse ödeyim hesabı da, sonra böyle yerlerden hoşlanmıyorum samimi değil yalanını atarım bidaha gelmeyiz'' ''aha geliyor garson.''

    hesap ödenir. ve yüksek hesap ödedikten sonra kıza ilk bakış atılır. dünyanın en yalancı gülümsemesi bu bakışa eklenir. yıkılmadım ayaktayım algısı verilir.

  • bugün tanıdık bir a101 çalışanından da duydum, bana yakındı. artık 7:30 da başlamak üzere 13 saat çalıştığını söyledi. bunun için ek ücret de almıyorlarmış. vatandaşın alın teri kutsaldır, işverenleri çalışanlarının seslerine kulak vermeye davet ediyorum.

  • lan oğlum ben de 86’lıyım şu adamın yaşını abartıp durmayın alınıyorum üzülüyorum ya.