hesabın var mı? giriş yap

  • "bu adamı ayıplamak ikiyüzlülüktür. ağlaya ağlaya talep ettiğiniz sosyal devlet insanları ne yazık ki tek çocuğu olanlar ve 32 çocuğu olanlar diye ayıramaz."

    faşizm gibi, ikiyüzlülük etiketinin de bini bir para, olur olmadık kullanılıyor. bir tane basit hırsızlık için 10 sene hapis aşırı, 32 hırsızlık içinse 10 sene az bile. bunu savunmak ikiyüzlülük mü?

    5 ay issizlik sigortasi toplamak isteyenler, 50 ay boyunca oturdugu yerden bunu isteyenlere de laf edemesin mi, ikiyuzlu olmamak icin?

    ikinci ayda kurtaj olan biri, 9. ayda kurtaj olana birsey diyemesin mi?

    ayda bir kere doktor kontrolune giden biri, ayda 32 kere giden munchausen hastalarinin suistimaline suskun mu kalsin?

    ***

    sosyal devlet insanlari tek cocugu olanlar ve 32 cocugu olanlar diye ayirabilir, ayirmali da. bir can egrisi yaparsin, 2-3 cocuga kadar artarak devlet destegi saglanir, sonraki cocuklar icin destek durur, atiyorum 8. bebeden sonra da adamdan ekstra vergi alirsin, "hastanemdeki tum yataklarin, okulumdaki tum siralarin ustune senin sulalen icin rezerve levhasi koyacaksam parasini odersin" dersin.

    limit sonsuza giderken yardimin da sonsuza kadar artmasi devletin cocuk tesviki demek. burasi katar mi?

    ben niye mevcut insan genomunun istilaya ugramasini subvanse edeyim? adam resmen evrimin gereginden fazla basarili bir sonucu olmus: ureme ugruna yuzsuzlukte cigir acip, yardim istedigi sirada bile 18 tane daha cocuk yapmak istedigini soyleyebiliyor.

    ***

    sosyal devlet insanlari tek evi olanlar ve 32 evi olanlar diye ayirip, vergisini ona gore aliyor. insanlari 1 ay issiz kalmis olanlar ve 32 ay issiz kalmis olanlar diye ayirip ona gore sigorta oduyor. universitede 5 sene okumus olanlar ve 50 sene okumak isteyenler diye ayirip ona gore bursu kesiyor, askerlige postaliyor. dünyada nicelikten bagimsiz kac tane sosyal politika olabilir?

    bu bir denge olayi ercan, bir optimizasyon olayi, ince ayar olayi. ercan bu bir sevgi olayi degil, bir genel-gecer ahlaki ilke olayi degil.

  • geçenlerde gittigim mekan 3500 liraya dana aldim.

    dedim nusret'çim etimi kendim getirdim. bana bu danayı hemen kes pişir.

    adeta etin envai çeşidine doyduk, dananın taşaklarını ise nusret bize özel hazırlattı taşak sushi yapmış, sonuçta 3500 tllik hayvan.

    edit: 3500 liralık hesabıyla artizlenen bir yazar vardı bundan 4-5 entry üstte.. onunla billur geçiyorduk ki, uçuvermiş o yazı.

    edit2: ilk debe'ye giren entrymin nusr-et'le ilgili olması da komik olmuş...

  • daha 6 yaşındayken, koskoca berber tarafından "yakışıklı abim gelmiş" şeklinde karşılanıyordum. "yakışıklı abime yastık getirin" deyip altıma yastık bile konuluyordu. buradan yola çıkarak; tanım: dahil olduğum gruptur.

  • ingilizce konuştuğu sahnelerde dizi, kavak yelleri olmaktan çıkıp bir hollyoaks'a dönüşüyor adeta. bence yapımcılar bu ablamıza bi güzellik yapsın ve o ingiliz elemanı diziden çıkartmasın. o konuşsun, biz dinleyelim.

    özcan deniz ingilizcesinden sonra insana gurur veriyor lan?! bir türk böyle güzel konuşsun bir başka dili. heyret!

    not: biliyoz heralde orada doğup büyümüş hatun. ona bakarsan mahmut tuncer de istanbul'da büyümüş sayılır? o türkçeyle hem de.

  • video çok ilginç. şimdi arkada ekmeği için koreografi yapan kızlar cehenneme, evlenen kız dini vecibelere göre kapandığı için cennete mi gidecek?
    allah adama sormaz mı? benle dalga mı geçiyorsun sen diye??

  • toki başkanının dengi kiptaş* genel müdürüdür. bir genel müdürlük bir büyükşehir belediye başkanına resmî yazı yazarken arz eder*. hele ki istanbul büyükşehir belediye başkanı bu adam. toki başkanı maçası yerse bir akpartili büyükşehir belediye başkanına laf yetiştirmeye kalksın bakalım ne yapıyorlar. herkes astını üstünü bilecek, haddini bilecek. derdi varsa toki başkanının, çevre şehircilik bakanına arz etsin, sayın bakan bağlansın imamoğlu’nun yayınına. imamoğlu haklıdır. daha devletin hangi kademesi hangi kademesine denk, kim kime cevap verebilir, kim kimle yazışabilir, haberi olmayan zırcahiller de moderatörlük peşinde koşmasın, haddini bilsin.

    not: başlığı da imamoğlu’nun haddini bilmez sözcü tv ve bir genel müdüre had bildirmesi, olarak değiştirin.

    politik doğruculuk, sjw’lik, lakaytlık, küstahlık, haddini bilmezlik yüzünden ne ast kaldı ne üst kaldı ne disiplin kaldı ne düzen kaldı, ayaklar baş oldu bu memlekette. yeter artık!

  • *aklı başına oturmamış sığırın toplumdaki demografik yapıdan sosyolojik tespit yapma çalışmasını yüzüne gözüne bulaştırması sonucu mal durumuna düşmesine sebep olan başlık.

    *yazma ediminin sıçma edimiyle aynı şey olduğunu zanneden entelektüel dünyası sığ insan önermesi.

    *anasının babasının 3 kuruşluk ssk emekli maaşıyla kendisine 501 alma hayalleri kuran lumpen proleter kusmuğu

    edit:40 yaşındayım hem okurum hem yazarım

  • galileo' nun dünya dönüyor tespitinin fikir babası kopernik' ten bahsetmenin tam sırasını getiren tespit...

    kopernik; bugün güncel bilimin kullandığı; dünyayı güneşin etrafında bir yörüngeye yerleştirme yoluyla, otomatik olarak gezegenleri bir sıralamaya sokan bütünsel evren modelinin fikir babasıdır. ancak gözlem ve deney konusundaki gerici ve antibilimsel tutumu yüzünden ispatlayamadığı bu model, gelecekte galileo' ya ışık tutacaktı.

    kopernik' in yaklaşımıyla ilgili en büyük sorun yıldızlarla ilgiliydi. dünya güneşin etrafında dönüyorsa ve yıldızlar en uzak gezegeni taşıyan bir kürenin dışındaki bir kristal küreye sabitlenmişlerse, bu durumda dünyanın hareketi yıldızlarda da bariz bir harekete neden olmalıydı. ayrıca gezegenlerle yıldızlar arasında ki devasa boşluğun sebebi neydi?

    dünyanın hareketinin yarattığı başka sorunlar da vardı... dünya hareket ediyorsa, neden arkasında sabit bir rüzgar bırakmıyordu? bu sorunun cevabı kopernik' te yoktu, çünkü kopernik bir fizikçi değildi ve 16. yy. nin şartları düşünüldüğünde, pürüzsüz bir hareketin tam açıklamasını yapmak ve deneylerle kanıtlayabilmek de pek mümkün değildi.

    bir diğer soru; güneş evrenin merkezinde yer alıyorsa, neden tüm cisimler onun üzerine düşmüyordu? ya da venüs' e yakın cisimler venüs' e, mars'a yakın cisimler mars' a mı düşüyordu?

    evrenin işleyişi hakkındaki fikirlerimizin hepsini bugün elimizden geldiği ölçüde yapmış olduğumuz deney ve gözlem sonuçlarıyla değerlendirebiliyoruz ancak 16. yy da ellerinde bu kadarı da yoktu. o dönemde aya bir roket atmaları ya da bir uzay aracının venüs' e uçusunun hesaplamasını yapmaları mümkün değildi. bugün sahip olduğumuz bilgi ışığında bakarsak; kopernik, elon musk' tan çok daha sanşsızdı. ama bu, bugün dünya dönmüyor diyen herkese; saçmalama, işte sana kanıtları diyebilecek argümanlara sahip olmamız için, kuyuya ilk taşı atan bilim adamı olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

    özetle, kopernik' ten bu yana ardımızda bıraktığımız geçmişimizden çıkaracağımız en önemli ders; bir bilimsel modelin, iyi bir model olması için her şeyi açıklaması gerekmediğidir.

    ilgilenenler için; batı biliminin rönesanstan 20 yy. nin sonuna dek gelişiminin özeti

  • kardeş

    sileriz

    sıkıntı yapma.

    bunun hiçbir dile birebir çevirisi olamaz, yapılamaz imkansız. bu 4 kelimedeki atarın bu 4 kelimedeki varoşluğun başka dilde karşılığı olamaz. çünkü burada bu kelimelerle verilen mesaj çok başka, we will delete it falan değil, orada numarasını silmesi değil olay çünkü, daha derin. türkçeyle bile anlatamıyorum bak sen gelmiş çeviri diyorsun *