ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
zafer algöz
-
cem yılmaz henüz leman kültür'de sahneye bile çıkmamışken ağır roman'da okan bayülgen, savaş dinçel, müjde ar gibi isimlerle beraber oynamışlığı olan beşiktaşlı tiyatrocu.
bu tiyatrocu lafını, uzun yıllar istanbul devlet tiyatrosu'nda çalıştığı için vurguladık. hatta istanbul devlet tiyatrosu müdür yardımcılığı da yapmış, cinali'ye teşekkürler bu katkı için.
hamiş: saygılar bizden'i birçok suser kardeşimiz hatırlatmış, elbette o daha da eski (1992 olacak). ve fakat "zafer algöz kim mk cem yılmaz yarattı onu" tezi hepten çöker de troller susup kalır, az daha konuşsunlar da eğlenelim diye mahsus anmadım.
rus askerlerin ukrayna polisinden yakıt istemesi
-
insanlık ölmüş
(bkz: cyka blyat)
iz bırakan kitap cümleleri
boşanmış erkekten tavsiyeler
-
tavsiye gibi tavsiyeler beklediğimiz başlıktır.
"ömrümde hiç olmadığım kadar dinamiğim. hiç olmadığım kadar enerjiğim, ultra sosyalim, özgüvenim nirvana seviyesinde, mesleğime ilave şeyler kattım donanımıma, çok az uyku ile enerjik kalabiliyor ertesi ertesi güne bile yetecek şekilde bitmeyen enerjim olarak kullanabiliyorum."
arkadaş bu cümleyle "artık çocuğun tüm bakım, ilgi ve alakası annesinde ve ben zihnim ve bedenim kesintiye uğramadan maksimum verimle dinlenebiliyorum." demek istiyor.
"herhangi bir dişi ile göz temasına girdikten sonra flört aşamasına geçebiliyorum." derken de;
"çoluktan çocuktan oynaşmaya vakit kaldı neyseki. zaten velayeti de anneye verdim, aman sabahlar olmasın..."
bu tavsiyeler bana bir avukat virali gibi geldi açıkçası. allayıp pullayıp cahillerin ağzının suyunu akıta akıta kendisine getirme çabası sanki :) bunları yazan kişi belki iyi niyetiyle yazdı ama sorumluluğu anneye iteleyip "hayat çok güzel lan boşanın" demek tam bir ergen kafası.
şahsen ben daha kullanılabilir, hayata geçirilebilir tavsiyeler beklerdim.
danimarka'da kağıt para kullanımının sonlanması
-
çipli bedenlerden önceki son aşama değildir.
hiçbir içkin değeri olmayan kağıtlara yapay bir değer yükleyip bu değeri milyonlarca kişinin ikna olup güvenip kullanmasını sağlayan, bu kağıtların her birinin değerinin başka kağıtlara ve gerçek metalara göre her gün değişmesini sağlayan bir ekonomik sistemimiz varken işbu değeri sadece manyetik plastiklere işlemek mi inanılmaz geliyor? bana pek gelmiyor. hayırlısı olsun. şimdi gölge ekonomiciler düşünsün.
üniversite mezunu olup ev hanımlığı yapan kadınlar
-
kadının tek düşmanı kadındır lafını doğrulamış başlıktır. hakaret edenlerin çoğu kadın. vallahi rezillik.
çeneye değen mont fermuarına ağızla dokunma isteği
-
var böyle birşey. insanoğlunun anlamsız yönelimlerinden biri... üzerimdeki mont olsun, sweatshirt olsun, fermuarlı giysinin fermuarı çene hizama kadar geliyorsa, ağzımı hafifçe açarak çenemi aşağı indirip o fermuara dudaklarımla dokunma isteği duyuyorum. ne acayip arzularım, isteklerim var sözlük.
1948 yılında çekilmiş karaköy fotoğrafı
-
fotoğraf
sanki biz geçmişteyiz de onlar gelecekte gibi duran, buram buram kalite kokan bir fotoğraf.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"annem mesajlarımı gördü amk ne demek dedi.. bende dedimki a'cayip m'era'k ettim demek dedim.. bugün mesaj atmış: nerdesin amk"
4 iyi parti'linin mhp'lilerce bıçaklanması
-
biri de demiş ki "eskiden ülkücü dendi mi bir ağırlığı olurdu".
arkadaş ben hangi ülkede yaşıyorum lan. ben kendimi bildim bileli ülkücü-milliyetçi dendi mi aklıma; kaba-saba, neye inandığını bilmeyen, ağzı bozuk, eli tespihli, beli silahlı, boş-beleş mahalle kabadayıları geliyor.
yaran olaylar
-
halamlara gitmiştim gece orada kalacaktım. lakin giderken sigara almayı unutmuşum. mecburen enişteminkilerden bir kaç tane otlanacağım. ( çalacağım )
sigara paketi eniştemin önündeki sehpanın üzerinde duruyor ve eniştemin hiçbir yere kımıldayacağı yok. lise 1'e giden ve o an ders çalışmakta olan kuzenimden yardım istedim.
b: ozan ya ben sigara çalacağım da eniştem gitmiyor bir türlü. bir şey sormak bahanesiyle çağırsana. ( eniştem kendisine bir şeyler sorulmasından çok hoşlanır.)
kuzenim tamam dedi babasını çağırdı. ben de paketten birkaç tane sigara aşırdım derken içeriden çaat diye bir ses geldi ve eniştem:
" 2 kere 2'nin kaç ettiğini bilmiyor musun gerizekalı."
hay senin sorduğun soruyu...