hesabın var mı? giriş yap

  • kusura bakmayın çocuğunuzun hasta olması herkesin ona iltimas geçeceği ve herşeyi yapabileceği bir hak vermiyor. normal düzeni bozması bir eğitim kurumunda kabul edilemez. sonuçta sizin çocuğunuz dışında diğer çocuklarda orada eğitim alıyor ve bu eğitimin biri tarafından bozulması doğru değil. tam tersine bir durumun sizinde başınıza gelmesini istemezsiniz. kuruma para ödüyorsunuz ama çocuğunuzun aldığı eğitim başka bir çocuk tarafından bozuluyor, sekteye uğruyor.

    belki çocuğunuz için özel eğitim verilen anaokulları yada benzeri kurumlar olabilir onları araştırın. geçmiş olsun. umarım iyi bir eğitim kurumu bulabilirsiniz.

  • --- spoiler ---

    2x16 kesinlikle bugüne kadar yayınlanmış en iyi bölümüydü. ayrıca bu muhteşem bölümde muhteşem bir detay çarptı gözüme.

    malum 1985 yılındayız. diğer evrende gözcüler sinemadan çıkıyorlar. sinemada back to the future'ın oynadığını görüyoruz. hatta filmle ilgili yorumlar yapıyor gözcüler, teorisi sağlam falan şeklinde. fakat bir de ne görelim. başrol michael j. fox değil, eric stoltz.

    bilenler bilir, back to the future'da ilk olarak marty rolü eric stoltz'a verilmiş hatta filmin büyük kısmı onunla çekilmiş, fakat eric stoltz'un marty gibi genç bir karakter için biraz yavaş, ağır düştüğü düşüncesiyle michael j. fox'da karar kılıp marty sahnelerinin hepsini m.j.fox ile tekrar çekmişler. vay anasını lan, diğer evrende eric stoltz oynamış marty'yi. detay harikaydı, özellikle benim gibi back to the future manyağı bir adamsanız bölümün sonuna kadar o sinema tabelası gözününüz önünden gitmeyecek bölüm bitene kadar. hatta bittikten sonra.

    --- spoiler ---

  • dün itibariyle yengemle yolculuğumla ilgili konuşurken yaşanmıştır:

    -bu arada uçaktaki erkek kabin memuru da çok tatlıydı yenge yaa, arkasını dönünce sen ne şirinsin öyle dedim o derece

    -nasıldı ki?

    -çok güzel gülümsüyordu, cin cin bakıyordu, ses tonu süperdi, yanakları sıkılası şirin bir elemandı işte; yani aslında pek alıcı gözüyle bakamadım.

    -belli belli, verici gözüyle bakmışsın :))

  • ben içtiği coca cola nın kutusunu kasa bandına koyanı gördüm. hem de hepsini içmeden öyle bırakanı. benim kasamdı. ve ürünlerini kasadan geçirirken kötü bir sürpriz olarak aralarından çıkıvermiş ve en kötüsü de üzerime, ellerime dökülmüştü. yapış yapış bir şekilde ürünlerini kasadan geçiremeyeceğim için ellerimi ve üzerimi temizlemeye çalışmıştım hemen. ve nacizane “hanımefendi keşke ayrıca verseydeniz içtiğiniz kolanın kutusunu. bakın ellerime de bulaştı. ürünlerinize de bulaşabilir” dedikten sonra kadının verdiği cevap şuydu. “sen ne kadar küstah şeysin öyle. ismini söyle bana” duygusal yapıda olduğumdan etkilenmiştim. fişte göreceksiniz dedim. ve şikayet etti. yöneticim gelip durumu izah ettikten sonra ve yöneticim beni bildiğinden ve kadının terbiyesizliğini de gördüğünden “tamam mert” deyip sırtıma dokunmuştu. bunu gören kadın ne dedi biliyor musunuz. müdür yardımcısına “sen de adını söyle. hepinizi şikayet edicem.” ve yöneticinin gözümde iyice yüceleşmesini sağlayan hareket geliyor. kadına ne dedi biliyor musunuz? “arkadaşımı daha fazla rencide etmenize izin veremezdim. sizi dışarı alalım lütfen. şikayetlerinizi iletebilirsiniz”

    10 sene olmuş. öğrenciydim ve migros ta 18:00-22:00 saatleri arasında part time kasiyerlik yapıyordum o zamanlar. ve biliyor musunuz o kadar etkilenmiştim ki. akşam kafamı yastığa koyduğumda hep o kadını gördüm. çok zor uyumuştum. paylaşmak istedim sizinle. lütfen hizmet alırken empati kurmayı unutmayın. ben de bir müşteri olarak her zaman empati kurarım. hele ki o yaşadıklarımdan sonra! daha neler neler var. bir bilseniz:)) 9 ay çalışmıştım.

  • dc comics’in altın çocuğu, günümüzün süper kahraman konseptininin temelini atan çizgi roman ikonu. geçtiğimiz yetmiş yılda yaratılan birçok süper kahramanın ilham kaynağı. stan lee’nin yarattığı marvel evreni büyük öneme sahiptir belki ancak bugünkü çizgi roman sektörünü ortaya çıkaran en önemli unsur superman karakteri ve dolayısıyla siegel & shuster ortaklığıdır.

    yazar jerry siegel ve çizer joe shuster ikilisi efsaneyi yarattıklarında henüz 18 yaşındaydılar. 2 haziran 1932’de yarattıkları superman şimdiki halinden çok farklıydı. şeytani bir telepat olan "super-man" fiziksel olarak lex luthor’u andırmaktaydı. kendisine sadece siegel tarafından çıkarılan bir fanzinde yer bulabilen super-man 1933 yılında bugün bilinen superman’e dönüştürüldü. superman’in kendini gizlemek için kullandığı clark kent kimliği ise o zamanların ünlü aktörleri clark gable ve kent taylor’ın isimlerinin birleştirilmesiyle oluşturuldu. siegel ve shuster ikilisi bu karakteri yayınlatabilmek zorlu bir serüvene girişti. o yıllarda kimse superman’in değerini anlayamadı. nihayet 1938’de action comics’in ilk sayısında superman kendisine yer bulabildi. dc comics 130 dolar gibi cuzi bir ücret karşılığında çizgi roman tarihinin en popüler karakterinin haklarını sonsuza kadar eline geçirmişti. jerry siegel ve joe shuster sefalet içinde bir hayat sürerken superman’in popüleritesi artmakta, dc comics milyon dolarlar kazanmaktaydı. daha sonra açılan davalardan da istenilen sonuç alınamadı, 70’lerde jerry siegel yıllık 7000 dolar maaşla çalışan bir posta memuruyken çizer joe shuster neredeyse kör olmak üzereydi. 1975’de düzenlenen kampanyaların da etkisiyle dc comics ikiliye ömürlerinin sonuna kadar yıllık 20.000 dolar maaş ödemeyi, sağlık giderlerini üstlenmeyi ve bastıkları tüm superman eserlerine “superman created by jerry siegel and joe shuster” ibaresi eklemeyi kabul etti. yasal mücadele daha sonra da devam etti, fakat joe shuster 1992’de, jerry siegel 1996’da hayatını kaybetti. ömürlerini zar zor yayınlatabildikleri karakterlerinin getirdiği servetten pay sahibi olamadan tamamlasalar da mücadeleleri torunları tarafından devam ettirilmekte. siegel ailesi geçtiğimiz aylarda superman’in yayın haklarının yarısını elde etti.

    superman en çok değişime uğrayan çizgi roman karakterlerinden biridir. abd’deki çizgi roman çağları ya da dc comics’in kriz serüvenleri bu değişiklikler için altyapı hazırlar. amerikan çizgi romanının ilk çağı sayılan altın çağda superman kal-l adını taşımaktadır. babası jor-l krypton gezegeninin havaya uçacağı konusunda diğer kriptonluları uyarır fakat ciddiye alınmaz. bunun sonucunda oğlu kal-l'i bir uzay mekiği ile beraber dünya gezegenine yollar ve kendisi eşi lora ile beraber krypton’da kalır. kal-l birinci dünya savaşı sırasında dünyaya ulaşır ve john ile mary kent çifti tarafından bulunup yetiştirilir. kent çifti bu mucizevi bebeğe clark kent adını verir. clark dünyalı annesi ve babası öldükten sonra süper güçlerini insanlara yardım etmek için kullanmaya karar verir. metropolis’e taşınır ve clark kent olarak daily star’da muhabir olarak çalışırken superman olarak insanların yardımına koşar.

    altın çağ sona yaklaşırken dc yeni döneme ayak uydurmak amacıyla geçmişi silerek baştan başlama kararı alır ve karakterleri modernize etme yoluna gider. bunun sonucunda ileride “kriz” hikayelerinin ana unsuru olacak olan multiverse ortaya çıkar. yeni karakterler ve yeni versiyonlar earth one adı altında dc’nin ana evrenini oluştururken eski, silinen karakterler ve eski versiyonlar bir paralel evren olan earth two’da yaşamaya devam ederler. superman’de bu doğrultuda iki karaktere ayrılır; kal-el ve kal-l. earth-2 altın çağdaki hikayeye sadık kalır, aradaki farkı belli etmek için kal-l’in saçına da biraz beyaz atılır. superman’in olgun hali olarak göze çarpmaktadır. daha sonra 50’li yıllarda kal-l lois’e gizli kimliğini açıklar ve evlenirler. kal-el’in (ana evrendeki superman) ise lois’e gizli kimliğini açıklaması 90’lara denk gelmektedir.

    bu değişikliklerle beraber gümüş çağ başlar. supergirl, brainiac, bizarro gibi superman mitolojisinin önemli bazı karakterleri bu dönemde ortaya çıkar. ayrıca superman'in kurucu üyelerinden biri olduğu justice league of america'da bu çağda kurulur. 60'larda superman'in yenilenen köken hikayesi yayımlanır. superman, yani kal-el, kriptonlu jor-el ve lara var-von'un tek oğludur. yine altın çağda anlatıldığı üzere gezegen yok olmak üzeredir ve yine jor-el'in uyarıları ciddiye alınmaz. bunun sonucunda kripton'dan ailesiyle beraber kaçmak için bir uzay mekiği yapmaya başlar fakat yeterli zamanı bulamaz ve mekik ancak kal-el ve lara'yı alacak yeterlilikte kalır. lara oğlunun kurtulma şansını arttırmak için kendisini feda eder. mekik dünyaya ulaştığında jonathan ve martha kent tarafından bulunur. kal-el'e clark adını veren çift onu kendi oğulları gibi büyütür. güçlerini keşfetmeye başlayınca martha kent onun için bir kostüm hazırlar. clark kent, superboy adını alır ve daha sonra legion of super-heroes'a katılır. jonathan ve martha kent öldükten sonra metropolis üniversitesinde gazetecilik okur ve ardından daily planet'ta çalışmaya başlar. bu dönemin bir başka özelliği de marvel’ın güç kazanması ve rekabetin artmasıdır.

    bronz çağda superman ve kökeni üstünde çok oynama yapılmaz fakat spin-off’lar ve uyarlamalara ağırlık verilir. christopher reeve'li superman filmleri bu dönemde çekilmeye başlanır. ayrıca superman bilindik muhabirlik kariyerinden ayrılarak lana lang ile beraber haber sunucusu olarak televizyonda çalışmaya başlar. earth-two'da ise kal-l lois lane ile evlenip daily star'da baş editör olur ve kara zor-l (power girl) ortaya çıkar. bronz çağ fazla gelişmeye sahne olmaz ama sonlarına doğru gelen crisis of infinite earths başta multiverse olmak üzere birçok şeyi kökünden değiştirir. crisis of infinite earths serisinin temel amacı multiverse düzenini yok etmektir. paralel evrenler ve karakterlerin paralel evrenlerdeki versiyonları (örnek; kal-el & kal-l) karmaşaya yol açtığı için dc bundan kurtulmaya karar verir. anti-monitor adlı bir villain hemen hemen tüm alternatif evrenlerin yok olmasına yol açar. kalan alternatif evrenler ise earth one’da birleşir. kal-el'i tek superman ve tek kriptonlu yapmak isteyen dc ana evrendeki supergirl'ü ve earth two'daki superman'i (kal-l) yeni dünyanın tarihinden siler. evrenleri yok olmasına rağmen kal-l ve lois hayatta kalmayı başarır. lex luthor'un earth-3'teki iyi versiyonu olan alexander luthor jr. sayesinde evreni yok olduğu sanılan superboy prime’ı da yanlarına alarak bir cennet boyutunda yaşamaya devam ederler.

    crisis on infinite earths'un ardından post-crisis diye tabir edilen dönem başlar. dc yine birçok karakterini silmiş, birçoğunun da köken hikayesini değiştirmiştir. bunların arasında tahmin edilebileceği üzere superman de vardır. altın çağ sonrası olduğu gibi modern çağda superman tekrar baştan yazılır. gümüş çağdaki superman yeni dünyadan silinir. alan moore imzalı “whatever happened to the man of tomorrow?” hikayesi gümüş çağdaki superman’in emekliye ayrılış macerası olarak görülmekte. modern çağdaki superman’in en büyük farkı güçlerinin büyük ölçüde azaltılmış olmasıdır. altın çağ sonrası superman'i yeniden yazarken güçlerini arttırma yoluna giden dc comics, modern çağda aksini tercih eder. bunun başlıca sebebi aşırı güçlü bir superman'e hikaye yazmanın zor olmasıdır. köken hikayesi ise bu sefer fazla değişime uğramaz. yine jor-el tarafından yok olmakta olan kripton gezegeninden dünyaya gönderilen ve jonathan & martha kent çifti tarafından yetiştirilen kriptonun son oğludur, fakat bu sefer gençliğinde superboy kimliğine sahip değildir. dc bu sayede superboy hikayelerini de evrenden siler. ayrıca kent çifti önceki dönemlerin aksine yaşamlarını sürdürürler (ancak aralık 2008 tarihli brainiac serisi finalinde jonathan kent hayatını kaybetti). başka büyük bir değişiklik lex luthor üstünde yapılır. önceleri bilimadamı olan lex luthor milyarder bir iş adamına dönüştürülür. yeni köken hikayesinde clark kent liseden sonra smallville'den ayrılarak daily planet’ta çalışmaya başlar. lois’e ilk görüşte aşık olmuştur fakat lois superman’e hayrandır. uzun süre clark’ı görmezden gelen lois daha sonra ona aşık olduğunu anlar. superman’in lois’e gizli kimliğini açıklaması da bundan sonraya denk gelir. crisis on infinite earth sonrası yapılan değişikliklerin mimarı büyük oranda john byrne'dır ve bazı fanlarca değişikliklerin aşırı bulunması nedeniyle eleştirilirken bazı fanlarca da en iyi superman köken hikayesinin yazarı kabul edilir. yine bu dönemde alternatif bir evrende (matrix'in evreni) kriptonlu suçlularla karşılaşır. superman onları öldürmek zorunda kalır ve duyduğu suçluluk duygusundan dolayı kendisini uzayda sürgüne yollar. geri döndüğünde ise lois’e gizli kimliğini açıklar ve evlenme teklif eder.

    satışların istenen düzeyde gitmemesi nedeniyle dc piyasaya dikkatleri çekecek bir hikaye sürmek zorunda kalır. 1992’de yayımlanan the death of superman adlı epik macera superman'in doomsday ile savaşırken ölmesini konu alır. superman’in ölümü tüm dünyayı etkiler, görkemli bir cenaze düzenlenir. ölüm hikayesinin satışları arttırmasından memnun olan dc dört yeni “superman” çıkarır ortaya. bunlar; superboy, steel, hank henshaw* ve eradicator*'dur. superboy, superman'in ile lex luthor'un dna’sı birleştirilerek ortaya çıkan bir klondur ve çıkanlar arasından en büyük popüleriteye o ulaşır. cyborg superman ise çok güçlü bir villain'a dönüşür. beklendiği üzere gerçek superman bir süre sonra ölümden döner ve nihayet 1996'da lois ile clark evlenir. hayata dönüşünden sonra superman elektromanyetik enerjiye dönüşmeye başlar ve gücünü kontrol altına almak için özel bir kostüm giymek zorunda kalır. cyborg superman tarafından iki bedene ayrılan superman bir süre sonra eski kostümüne ve güçlerine kavuşur. 2004'te superman için superman: birthright adlı yeni bir köken hikayesi daha yazılır. smallville'i andıran bu köken hikayesi de infinite crisis’ten sonra silinir.

    infinite crisis sırasında kal-l (earth-2 superman) kendisi için bir hapse dönüşen ve lois’in (earth-2) hastalanmasına yol açan cennet boyutundan kurtulur. alexander luthor jr. kal-l'i lois'i kurtarmanın tek yolunun earth-2'yu geri getirmek olduğuna ikna eder. çaresiz kalan kal-l bunu kabul eder. luthor jr.’ın fortress of solitude'da inşa ettiği bir makine sayesinde earth-2 geri gelir ve kal-l ile lois'i oraya gönderir. lois başlarla iyileşmiş gibi gözükse de kal-l'in kollarında ölür. öfkeden çılgına dönen kal-l, kal-el'e (modern superman) saldırır ve wonder woman müdahale edene kadar iki superman çarpışır. multiverse'u geri getirmenin milyarların hayatına mal olacağını öğrenen superman(ler), luthor jr. ve superboy prime ile karşı karşıya gelir. superboy prime, superman'in silver age'deki güç seviyesinde olduğu için iki superman onun karşısında zorlanır fakat superboy prime’ı kızıl güneşe sürükleyerek yenmeyi başarırlar. ağır yaralanan kal-l kuzeni power girl’ün kollarında can verir. böylece çizgi roman altın çağının superman'i ve lois'i son vedalarını ederler.

    infinite crisis sonrası superman güçlerini tamamen kaybeder. bu dönemde gazetecilik kariyerine ağırlık veren clark kent bu yolla lex luthor’a büyük zarar verir. up up and away’in dördüncü bölümünde güçleri geri döner ve zamanla artar. hiçbir zaman gümüş çağdaki seviyesine yükselmese de yine dc evreninin en güçlü karakterlerinden biridir. halen devam etmekte olan superman serilerinde de infinite crisis sonrası superman yer alır. daha önce yazılan birthright adlı köken hikayesi silindiği için şu sıralar yeni bir köken hikayesi üstünde çalışılıyor. 2009’da piyasaya çıkacak olan superman secret origin, infinite crisis sonrası superman’i anlatacak ve superman'in kesin köken hikayesi olacak. infinite crisis öncesine göre en önemli fark clark kent’in superboy kimliğinin geri getirilmesi gibi gözüküyor. infinite crisis sonrası gerçekleşen bir başka önemli olay ise brainiac serisi sonrasındadır. superman ilk defa gerçek brainiac ile karşılaşır ve ondan kandor’u geri alır. kandor dünya üzerinde, kuzey kutbu'nda büyür ve bunun sonucunda dünyada yüz bin civarı superman ile aynı güçleri paylaşan kriptonlu yaşamaya başlar.

    superman’in en büyük başarısı zamanın süzgecinden başarıyla geçmiş olmasıdır şüphesiz. 30’lu yıllarda yaratılmış olmasına rağmen 2000’li yıllarda popüler kültürün en önemli parçalarından biri olmayı sürdürmektedir. nesillerin ve ortaya çıkardıkları trendlerin farklılığı göz önünde bulundurulduğunda bu gerçekten çok büyük bir başarıdır. mesela superman üstünden espiri yapmak peşinde koşan insanlar onun kostümünden dem vurur, fakat günümüze kadar yaratılan binlerce çizgi roman kahramanında o kostümden ilham alınmıştır. özellikle kıyafetin, kurgusal evrenlerde ya da gerçek hayatta, ne kadar hızlı moda değiştirdiği düşünülürse superman kostümünün 70 yıldır super kahraman tasvirini karşılaması karşısında saygı duyulmalıdır.

    bazı çizgi roman okurları ve superman'i sadece uyarlamalardan takip edenler tarafından yapılan bir eleştiri superman'in fazla "kusursuz" olmasıdır. superman’e dışarıdan, gerçek dünyadan bakmak yerine onu içinde bulunduğu kurgusal evren çerçevesinde değerlendirmek daha mantıklı olur. kal-el ailesini, ırkını ve gezegenini kaybetmiş bir karakterdir. kent ailesi tarafından şefkat görüp bir dünyalı gibi yetiştirilse de daima onlardan ayrı bir yeri olduğunun farkındadır. superman’i diğer birçok çizgi roman kahramanından ayıran en belirgin özelliklerden biri maskesini gizli sivil kimliği üzerinde taşımasıdır. diğer kahramanlar "insan" olarak doğup daha sonra "insan üstüne" dönüşürken o insan üstü olarak doğmuştur ve kendisini insana dönüştürmek uğraşındadır. clark kent kimliği de bu uğraşın bir yansımasıdır. çok güçlü olduğu için de eleştirilir, fakat güçleri onun için bir avantaj olduğu kadar dezavantaj da sayılır. spider-man'den aşina olduğumuz "büyük güç büyük sorumluluk getirir" sözü superman için de fazlasıyla geçerlidir çünkü dc dünyasının en güçlü karakteri olarak sayılabilir, dc evreninin ise en güçlü karakterlerinden biridir. işte bu sebeple superman'i batman gibi sorunlu bir karakter olarak tasvir edemezsiniz. (öyle tasvir edildiğinde ortaya nasıl bir sonuç çıkacağını merak edenler superman: speeding bullets adlı elseworld sayısına göz atabilirler) hayatı kusur sahibi olmaktan çok uzaktır fakat bu kusurların karakterini etkilemesine izin vermek gibi insani bir lüksü yoktur ve bu şikayet etmeksizin taşımak zorunda birçok yükten sadece biridir. en büyük korkusu ise bilinen zayıflıkları olan kriptonit ya da büyü değil, sahip olduğu güçler veya dünya dışı kökenleri nedeniyle insanların kendisinden korkması ve kendisini dışlamasıdır. bunun yanı sıra tanrısal boyutlardaki güçlerine rağmen insanlara yardım etmek için elinden bir şey gelmediği durumlarda daima kendisini suçlar. düşmanları da birçok kez onun bu korkularının üstüne odaklanmışlardır.

    kısacası sanıldığı kadar boş bir karakter değildir superman, derinliğini yansıtabilecek iyi bir yazar tarafından yazıldığında okuması daima keyiflidir. son dönemde geoff johns & gary frank ikilisi çok güzel işler çıkarmaktalar, takip edilmeliler. geçmiş hikayelerden özellikle superman: for tomorrow, superman: for all seasons ile alternatif gerçekliklerde geçiyor olsalar da all star superman ve kingdom come serileri superman'i anlamak açısından yararlı olabilir. ayrıca peace on earth, for the man who has everything, whatever happened to the man of tomorrow ve what's so funny about truth, justice and the american way sayıları da tavsiyemdir.

  • insanlarin bir turlu duzgun kiyaslayamadigi, sahsimin cocukluktan beri idolu, metal tarihinin gordugu en baba kisilerdendir.

    james hetfield'i biri ile kiyaslamak cidden zor. cunku metallica denilen canavarin muzikal yapisinda heralde %70'lik bir paya sahip. boyle bir oran megadeth disinda hicbir grupta yok.

    james hetfield "ritim gitarist" olarak kiyaslanamaz. niye mi? cunku kendisi:
    - hayvani bir ritim gitarist
    - cok iyi derecede bir soz yazari
    - iyi derecede bir vokalist - ki 80ler ve 90lar suresince metal dunyasinin bana gore en iyi vokalisti -
    - muhtesem bir sahne performanscisi (agir fanlar bilecektir. metallica'nin 81-85 arasi inanilmaz yukselisinin sebebi jilet gibi, donem icin "cok agir" kabul edilen ekstra iyi sahne performanslari. hicbir radyoda falan yayinlanmadan, elden ele dolasan kayitlar ile avrupa'ya kadar isimleri yayiliyor.)

    simdi yorumlarken bunlar goz onunde alinmali. mesela "tony iommi varken, hetfield kim?" evet, iommi gibi bir efsane cok buyuktur. ancak yukarida saydiklarim ozelliklerin sadece gitar kismi iommi'de bulunmakta mesela. bu demek degil ki iommi kotu. elbette hayir. hetfield'in kendi idollerinden biri, bizim ne haddimize hetfield > iommi demek? ancak kiyaslarken daha mantikli seyler yapmak lazim.

    hetfield "gitarist" klasmanindan ziyade, "metalin buyuk adamlari" klasmaninda. bu klasman da sadece gitar calanlara ait degil. buraya kendi sahsimca dahil edecegim isimler dave mustaine, steve harris, lemmy kilmister, tony iommi gibi isimler. yani cok buyuk isimler.

    yani kusura bakma eksici de, 21 yasinda bu adamin yazdigi riffler hala daha yeni gruplar tarafindan kutsal kitap gibi hatim ediliyorsa eger, cok da tatava yapmamak lazim. dinle gec. sikma cok canini be.

    edit: bahsetmek istedigim sey aslina lars ulrich ornegi ile daha iyi anlasilabilir. mesela ulrich hep kotu bir davulcu oldugu, metallica seviyesinde bir sanatci olmadigi yonunde elestri alir. ancak lars ulrich'in ciddi anlamda iyi aranjorlugu olmasaydi, hetfield'in o canavar riffleri belki de iyi islenememis birer parca olarak kalacakti. yani demek istedigim su, muzik dunyasinda kisiler sadece tek yonlu, "gitarist" "baterist" "basci" gibi degil. en azindan onemli sahislar icin.

  • astrolojiye inanan birisinin boş muhabbetini çekeceğime seneler boyu bekar kalırım. en azından cahilliğe maruz kalmam.

  • kilolu biriyle sırf kilosundan ötürü dalga geçme aşağılık bir davranıştır lakiiin;

    bu kişi insanları tiplerinden ötürü itin gtüne sokuyorsa müstehaktır.

  • öncelikle kendi yaşadığı şehri gezmeli bence. misal, benim bir arkadaşım vardı bu hayalini gerçekleştirmeye çalışan, havaalanına gitmeye çalışırken kurtköy dolaylarında kayboldu.