hesabın var mı? giriş yap

  • sözlükçü kardeşlerimizin belki karı kız düşer umuduyla son çare burada kendilerini afişe etmelerini hayretle izlediğim über bir başlık. profillere de üşenmiyorum bakıyorum ha, hepsi adeta hava ile çalışan özgüven makinaları koçlarım benim yürüyedurun.

  • hala taksim mücadelesini sadece 1 mayıs'ı kutlamak olduğunu düşünenleri gösteren gün.

    bak arkadaşım taksim 'in yasaklanmasının nedeni, orada trafik etkileniyor , ulaşım aksıyor filan diye değil bildiğin güç gösterisi. ben nerede istiyorsam orada kutlaya bilirsin demek, ben ne istiyorsam onu yapmak zorundasın demek içindir... akp sırf bunu ispatlamak bunu göstermek için 1 mayıs 'ı taksimde yasaklıyor. kendisi de biliyor taksim'e izin verse bir şey olmayacağını olay çıkmayacağını ama olay o değil.. olay muhaliflere buranın sahibi benim, işte gücümde bu , ben ne istersem onu yapacaksın demek için yapıyor bunu.

    işte bu yüzden bizde taksim'e gidiyoruz. işte bu yüzden olay sadece 1 mayıs'ı kutlamak değil!! bu artık onur mücadelesi bu ben ne dersem o olacak diyen bir padişaha sen padişah değilsin demek..

    diyorsun ki ne olur gitmeseniz başka yerde kutlasınız!! geziye gitmeseydik ne olacaktı? şu an gezi parkı diye bir yer olmayacak, toplu kışlasının bir kaç katı bitmiş olacaktı.. topçu kışlası yapılmadı gençler öldü iyi mi oldu diyeceksen sakın deme! gezi'de ölen gençler bir park için yada başbakanın dediği gibi bir ağaç için ölmedi.. yarın 1 mayıs günü ölen olursa onlarda 1 mayıs için ölmeyecek...

    ben 37 yaşındayım , 8 yaşında bir kızım , 9 aylık bir oğlum var.. ben yarın taksim 'e bırak çıkmayı yaklaşamayacağımızı bile bile, üstümüze gaz bombaları yağacağını bile bile yarın oraya gidiyorsam .. en başta çocuklarım için gidiyorum.. gelecekte onlara daha özgür bir ülke bırakmak için.. ben ne dersem o olacak diyen halkı korku ve baskıyla sindirmeye çalışanlara sizden korkmuyorum demek için gidiyorum. ölüme gitmiyoruz.. özgürlük için gidiyoruz.

    bu sene taksim'e çıkamayacağız,
    seneye yine gideceğiz yine çıkartmayacaklar,
    sonra ki sene yine gideceğiz..
    biz kazanamıyorsak onlarda kazanamayacak..
    pes etmeyeceğiz..
    tarih hiç bir zaman onlar kazandı diye yazmayacak..

    çünkü tarihin en güzel yerinde
    son sözünü hep direnenler söyler..

  • inanmak istemiyorum. hakkında entry girecektim uzun uzun ama toparlamayı bekliyordum.

    görüp görebileceğiniz en samimi insandı kendisi. facebook'dan takip edenler bilirler. yeni gitarı gelince de, kedilere kartondan ev yapınca da büyük bir mutlulukla video çekip yollardı. genç bir grupla ankara'da sahne alacaktı. grubun bir elemanına yaptığı bon jovi düzenlemesini gösterdiği video vardı. baya baya heyecanlı. orda bile anlardınız nasıl biri olduğunu. yılların gitaristi adam 20 yaşında bir çocuğa düzenleme dinletirken heyecandan konuşamıyor düşünün.

    bu adam türkiye'deki en yetenekli gitaristlerden biriydi. rock'n roll'u doğru zamanda doğru yerde yaşamış. awesome john olarak nam salmış. bir temsilde jimi hendrix'i oynamış. buna rağmen egonun zerresi yok. iki sohbet etseniz anında geri dönerdi size. şimdiki burnundan kıl aldırmayan müzisyenleri görünce değeri daha da iyi anlaşılıyor.

    mutlu bir insandı. içinde nefret bulundurmayan bir insandı. popülerliği sevmeyen bir insandı. müziği seven bir insandı. müthiş bir gitaristti. türkçe söz yazdığı still got the blues şarkısındaki tonu gary moore kadar iyidir mesela.

    yazmakla bitecek gibi değil. gerçekten çok üzgünüm. dünyadan bir tane daha iyi insan, bir tane daha gerçek müzisyen ayrıldı. hiç inanılası gibi gelmiyor. başı sağolsun herkesin.

  • çok uzun süreler hizmet vererek de tasarım olarak başarısını kanıtlamıştır. her mühendisin kıskanacağı kadar basit ve sağlam yapılıdır. kolay kolay hasar görmez. görürse de kolay tamir edilebilir. eğik tasarımlı zırhıyla tanksavar mermilerini sektirerek etkisiz hale getirir.

    ilk olarak 1941 yılı yaz aylarında ortaya çıktı. alfred jodl'un da günlüğüne yazdıklarına göre; alman askerlerini psikolojik bir şoka sokmuştur. yalnız bu dönemlerde alman askerlerini ateşiyle vurulandan çok bozulan tanklar vardır. habire bozuldukları için sağlam bir modifiye gerekmiştir. o dönemlerde almanların kullandığı anti tank silahları 37 mm pak 36 ve 50 mm pak 37 idi. bu silahlar, t-34 tanklarına hiç bir zarar verememiştir. sovyet ordusunun eğitimsiz askerleri o sıralarda bu tanka daha çok hasar veriyorlardı. kış şartlarında yine kendini kanıtladı. dizel motoru kışın daha iyi çalışıyordu. benzinin donduğu ısılarda mazot donmuyordu. almanlar sırf bu yüzden antifrizi icat ettiler. ayrıca t-34, alman tanklarının geçemediği yerlerden de başarıyla geçiyordu. ama almanlar durumu kavramakta gecikmedi. hitler yeni modeller için en yetenekli subaylarını * yeni tankların yapımı için görevlendirdi.

    üretildiği yıl, dünyanın en iyi tankı olmuştur. friedrich von mellenthin "bununla karşılaştırabileceğimiz bir şeyimiz yok" demiştir. sonradan almanlar yeniden azmettiler. alman panther tanklarıyla t-34 arasında bir karşılaştırma yapmak zor. alman tankları çok çok daha ilerideydi. sovyet tasarımcılar durumu görüyorlar, ama üretim hattını durduramadıklarından pek çok şeye müdahale edemiyorlardı. askerler cephede bu eksikliği almanlara karşı taktikler geliştirerek dengeleyebildi. tiger ile t-34 herhangi bir konuda kıyas kabul etmiyordu.

    dünyanın en çok üretilmiş ikinci tankıdır. alman ağır tanklarıyla karşılaştırılamaz. bir alman askerin söylediği rivayet edilen bir söz vardır hatta: "siz her zaman bir alman tankını yoketmek için en az altı tanka ihtiyaç duyarsınız. ama zaten sizin hep bu kadar tankınız vardı..."

    optikleri pek de iyi olmamakla birlikte 1 km mesafeye nokta atışı yapabilmekteydi. almanların 3 km gibi bir mesafeden ateş edebildiklerini düşündüğümüzde çok kısa kalıyor bu mesafe. ama sovyetler durumu avantaja çevirmek için yeni bir teknik buldu: tankla tanka çarpmak. iki tank da bozuluyor ya da devriliyordu ama almanların fazla tankı yoktu. kursk savaşını sisli bir havada başlatan komutanların bu hatalarını tankçılar ödemiştir. kalın zırhlı alman tankları ancak yakın mesafeden ateş edebilen sovyet tanklarınca imha edilebiliyordu. hava sisli olduğu için 3 km mesafeye nokta atışı avantajını da zaten yitirmişlerdi.

    peki bu tankın vurulduğunu, yeni tankları yoketmek için çok sayıda aracı ve insanı kaybetmeyi sovyetler düşünmemiş miydi de tankı geliştirmediler, karmaşık donanımlı, karmaşık yapılı alman tanklarıyla yarış edebilecek tanklar üretmediler diye düşünebilirsiniz. aslında bu bir strateji oyununun bir parçasıydı. almanlar giderek daha karışık ve daha ağır tanklar yaparken üretim hızları düşmekteydi. sovyetler burada doğru ata oynamıştır. daha az sayıda süper tankın karşısına vurabileceğinden çok daha fazla tank çıkartmıştır. stratejik olarak sovyetlerin hamlesi doğruydu. ölen onca insan her zaman olduğu gibi hiç hesaba katılmamıştır.

    ot-34 modellerinde alev silahı bulunur. tankın şasisi pek çok uçaksavar ve köprü tankı için temel alınmış ve kullanılmıştır. almanlar şasiyi genelde kundağı motorlu top yapmak için kullanmışlardır.

    almanların geliştirdiği manyetik tank mayını diye bir silah, savaşın sonlarına doğru tankçıların kokulu rüyası oldu. yalnız bu silahı kullanmak için cesur adamlar gerekiyordu. t-34 tankının arka kısmı kısmen düzdür ve zırhı bu noktada kalın değildir. mıknatıslı bir bomba bu alana tutturuluyor ve kurularak kaçılıyordu. yakın mesafeden çok şiddetli bir darbe alan tank kullanılmaz duruma geliyordu. almanlar bu silahı geliştirdikleri zaman sovyetlerin de benzer bir silah kullanabileceğini düşünüp zimmerit diye bir manyetik alan önleyici kaplama geliştirdiler. son çıkan tanklarına da bunu sürdüler. tiger tankının üzerindeki çıkıntılar işte bu kaplamadır. sovyetler hiçbir zaman mıknatıslı bir bomba yapmadı. ama korunmanın yolunu çabuk buldular: tankın arka kısmına ince bir kısım beton sürüyorlar ve kurumaya bırakıyorlardı. beton üzerine yapışmayan manyetik bombalardan böylece kurtulmuş oluyorlardı.

    o kadar çok üretilmişler ki; fabrikasının bulunduğu çelyabinsk kenti "tankograd", yani tank şehri olarak anılmıştır.

    bir mühendisin her zaman örnek alması gereken bir tasarımdır.
    birincisi, düşük üretim maliyetidir. basit parçalardan, kolay, yüksek ustalık gerektirmeyen üretim yöntemleri kullanılarak üretilebilir. *
    ikincisi, ucuz olmasıdır. hem üretim maliyeti, hem kalifiye işçi maliyeti düşüktür. malzeme bol kullanılmış olabilir. ama işçilik ve zamandan yapılan tasarruf yeterlidir. almanya'nın ürettiği her 800 tanka karşı 1500+ sayılarında üretilebilmiştir. *
    üçüncüsü, her türlü kolay üretim ve ucuz montaja rağmen güçlü olmasıdır. dizel motoru soğukta çalışması için süperdir. almanların benzinle çalışan tanklarından daha düşük bir işletme maliyeti vardır. zırhı atılan mermileri sektirecek biçimde tasarlanmıştır. *
    dördüncüsü, hareket kabiliyeti yüksektir. döneminde en hızlı orta büyüklükte * tanktır. paletleri alman tanklarının paletlerinden geniştir. daha iyi kavrar. daha batmadan ilerler. *

    bu tankı pek beğenen almanlar, ele geçirdiklerinde kullanmaya başlamışlardır. alman saflarında savaşan modellerine "panzerkampfwagen t-34(r)" adı verilmiştir.

    bir de yanlış anlaşılan bir konuyu düzeltelim. hiç sevmediğim stalin'i savunmak gibi oluyor ama; onca insanın ölümüne neden olan kişi stalin değil, mareşal jukov olmuştur.