ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
22 haziran 2010 yunanistan arjantin maçı
-
yunanistan'ın bozulan ekonomisinin damga vurduğu maç. dudağı kanayan yunanlı oyuncuya yokluktan sadece pamuktan bıyık takabildiler. adam levent kırca'ya döndü, ordan oraya koşup duruyor yazık. bir müslüman da çıkıp bepanthene merhem sürelim demedi, inanılır gibi değil arkadaş...
lefter küçükandonyadis
-
türk futbolunun gelmiş geçmiş en iyi oyuncularından biri(ymiş).
tophanedeki nargilecilerden birinde 3-5 genç oturmuş tavla oynayıp futbol geyiği çeviriken 'rum piçi vatan haini' vs. tarzı laf ettiler hakkında, hemen yan masalarında oturan tömbekici öksürüklü dedelerden birinden 45 dakika azar işittiler, lefter'in yunan milli takımını yüklüce bir paraya rağmen reddedip, türkiye forması giymesinin hikayesini dinlediler, ben de öğrenmiş oldum, bok varmış gibi buraya yazdım.
komutanım içtimayı saat altıya set ediyor olacağım
-
komutanın sizi push etmesiyle son bulacaktır.
50 kuruştan az para üstüne tenezzül eden insan
-
yokluk nedir bilen insandır, 25 kuruşu eksik diye otobüse ya da dolmuşa binemediği olmuştur. 10 kuruşu almayıp arkasından "10 kuruşla neyin artistliğini yapıyosun müptezel pezevenk" dedirtmez mesela.
bir kadına söylenebilecek en kötü şey
-
kadın ol biraz...
500t'de taciz skandalı
sen benim kim olduğumu biliyor musun
-
1978 yılıydı. çaycumada hakimlik yapıyorum. hukuk hakimi arkadaşım ; " ankarada bir işim var, hafta sonu kendi arabamla gideceğim. pazar akşamı döneriz. gelmek ister misin ?" diye sordu. sevindim. birlikte ankaraya gittik. pazar akşamı beni bulunduğum yerden aldı. dönüşte sanırım devrek yakınında trafik polisi kontrol yapıyor. yolun ortasında dikilmiş, araçları durduruyor. hava kararmak üzere. polis net olarak görünmüyor. kendisi için tehlike.. neyse durdurdu. ben arkadaşıma "hakim olduğunu söyle" dedim. "hayır" dedi. arkadaşımın bir eksiği çıkmadı. polis,
"gidebilirsiniz " dedi.
hareket ettik. niçin kendisini tanıtmadığını sordum. "iki sebeple" dedi." birincisi ,memur görevini yapıyor. görevde eşit davranmak gerekir. benim kim olduğumu söylemem onu zor duruma sokabilir. ikincisi, trafik kanuna göre hakimin trafik suçu işlemesi durumunda suçüstü hükümlerine göre ağır ceza mahkemesinde yargılanması gerek. bu uzun bir süreç. bu yüzden kim olduğumu söylemedim" dedi. "yani bazen kim olduğunu söylemek aksi sonuç doğurabilir" diye de ilave etti.
edit : bir yazar arkadaşım, niçin "hakim olduğunu söyle" deme ihtiyacı duyduğumu sormuş. meslektaşlarımdan öyle görmüştüm. henüz hukuk hakimi arkadaşım kadar olgunlaşmış bir hakim değildim. bu bana bir ders oldu.
9 adet kot pantolonu olan erkek
-
erkek adamın 2 kotu olur biri yıkanırken diğerini giyer, yırtılınca gider aynısından alarak yerine ikame eder. buna katma değerli erkek denir.
kozmetik ürünlerine %40 ek vergi gelmesi
-
bir deodorant zaten 16-17 lira ne istiyorsunuz lağım gibi kokmamızı mı? allahım kafayı yiyeceğim ya. hadi makyaj ürünlerine bir şey demem ama diş macunu, şampuanlar, kremler ne demek? zaten iflahımız söküldü.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"başarı hamile kalmak gibidir. herkes tebrik eder ama kaç kere bipildiğinizi kimse bilmez."
kaynak: incicaps
not: voltaire'in torunları inciciymiş beyler!
pişman olmak isteyenlere tavsiyeler
-
haketmediği halde değer verin. kendisini değerli hissetmesini, bi halt olduğunu sanmasını sağlayın.
abdulhamit han ekmeğinizin parasını ödedi
-
lan helal olsun adamlar siyasal islamı kullanarak bayat ekmekleri bile cahil kesime itelemenin yolunu bulmuşlar*
ateizmin büyük çelişkisi
-
gallup'un araştırmalarına göre amerikan ulusal bilim akademi üyelerinin %7 si, ingiltere kraliyet bilim akademisi üyelerinin ise %3.3 ü bir tanrının varlığına inandığını belirtmiştir.
fbıın 1997 de yaptığı bir araştırmada ise fedaral amerikan hapishanelerindeki suçlularda tanrının varlığına ınanların oranı %99.79 dur.
(bkz: bu ne yaman celişki anne)