hesabın var mı? giriş yap

  • benim lan bu. evet ezikliğini hissediyorum.

    lisenin son senesindeyken babam iflasın eşiğine gelmişti. bırak beni bir üniversitede okutmayı, ki özel üniversiteden falan bahsetmiyorum bildiğin devlet üniversitesi, içine düştüğü borç batağından kurtulmak için ek gelire ihtiyaç duyuyordu. ben de bu durumda çalışmak zorunda olduğum için gidemedim üniversiteye. çalışırken açıköğretime kaydoldum. bu süreçte babam iflas etti ve ailenin bütün maddi yükü benim üstüme kaldı. yaklaşık iki sene sonra annem hastalandı. hayatımda bir kez bile hasta yattığını görmediğim annem yataklara düştü, akciğer kanseri dediler.

    işten arda kalan zamanlarda hastanelerde koşuşturdum. bir yandan tedavi masrafları, bir yandan evin masrafları derken fazla geldi, yetemedim. ilk kredimi çektim. malesef çok dayanamadı annem, 9 ay yaşatabildik. annem üniversite mezunu olduğumu görmeyi çok isterdi, göremedi.

    bitirdim açıköğretimi. diplomasını alınca mezarlığa koştum anneme gösterdim. o bilmez açıköğretim falan, diploma işte, üniversite diploması. sevinmiştir.

    kampüs havası solumadım, yurtta öğrenci evinde falan kalmadım, kettle'da makarna yapmadım amk. sizin kadar eğitim almadım ama açıköğretimde okurken çok şey öğrendim.

    mutlu musunuz lan şimdi?

  • şu an yağlı ev böreği yiyerek okuduğum tüyolar.

    steroid falan demişler. gezegen değil miydi o ya?

  • fatih altaylı'nın, türkiye'yi bekleyen büyük tehlikeye karşı herkesi uyarması durumudur.

    bakın ne demiş:

    --- spoiler ---

    sıra iran'da mı?

    bundan 17 yıl önce idi.

    ak parti iktidarının ilk yılları.

    1999 yılında uluslararası bir anlaşma (ottawa) ile oluşturulmuş bir projeye türkiye de 2003 yılında imzasını attı ve 2004 yılında yürürlüğe koydu.

    sınırlardaki mayınların temizlenmesi.

    türkiye bu anlaşma kapsamında 2010 yılında sınırındaki mayınları temizleme kararı aldı.

    suriye sınırındaki mayınları.

    900 kilometrelik bir alanda mayınlar temizlenecekti.

    mayın temizleme işini ise bir israil firmasına veriyorlardı az kala.

    ülkede kıyamet koptu.

    kıyameti pek takan olmazdı da aym ihaleyi iptal etti. ve henüz daha aym kararlarına uyulduğu bir dönemdi.

    iş tsk’ya kaldı.

    türkiye suriye sınırındaki mayınlar temizlendi.

    sonrası malum.

    1 yıl sonra suriye karıştı, karıştırıldı.

    5 milyona yakın suriyeli mayınları temizlenmiş sınırdan geçerek türkiye’ye geldi.

    şimdi onlarla iç içe yaşıyoruz.

    ve bir yandan da dua ediyoruz ki, rusya destekli esad kendi ülkesi sınırları dahilindeki idlib’e girmesin ki, bir 4 milyon kaçak göçmenimiz ve 30-40 bin yeni teröristimiz olmasın diye.

    bunu niye anlattım?

    şimdi bir sınırımızda daha mayın temizleme çalışması başlatılıyor ab desteği ile.

    hayırlısı ile pek yakında iran sınırımızdaki mayınlı araziler de mayından temizlenecek.

    niye şimdi diye düşünmeden edemiyor insan.

    zamanlama manidar geliyor biraz aklı olana.

    türkiye sınırlarını temizliyor, geçilebilir hale getiriyor avrupa birliği desteği ile, avrupa birliği ise türkiye ile olan sınırlarını yüksek duvarlar ile tahkim ediyor, yetmiyor yunanistan, türkiye sınırına en yakın yere abd askerlerini yerleştiriyor.

    biz ise anayasa’nın ilk dört maddesini mi değiştirsek yoksa tanzim satış mağazaları mı açsak diye tartışıyoruz.

    anladık tarihten ders almıyoruz ama 2011’de olanlar da tarih sayılmaz be kardeşim.

    balık olsa unutmaz.

    b’si olmasa da unutmaz.

    --- spoiler ---

    kaynak burada

  • dışarıdan bakıldığında gelenek, görenek, töre vb. şeyler takmayan, ipini koparmış, özgür, şehirli, modern görünümlü kadınların evlenirken köyden kalma en olmadık geleneklere sıkı sıkıya bağlanmasıdır.

    düğününe gittiğim ve sosyal medyadan düğününe tanık olduğum kadın arkadaşlarımda ve akrabalarımda/tanıdıklarımda hep bunu gördüm ve hayret ettim.

    "sevgilisiyle sahildeki kayalıklara inip, iki bira içip nikah salonuna gider, düğün müğün yapmaz" diye düşündüğüm kişiler bindallılara büründü, baldız yüzüğüne, süt hakkına varana dek isteklerde bulundu.

    bana da bakıp şaşırmak kaldı.

  • milattan sonra 17 temmuz 122 tarihinde roma imparatorluğu tarafından gemellus isimli yardımcı* askere verilen askeri hizmet tamamlama diplomasıdır: görsel. bu diploma aynı zamanda ilgili şahsa roma imparatorluğu vatandaşı olmayı da bahşeder. hem emeklilik, hem teşekkür, hem vatandaşlık belgesi hem de diploma işlevini görür. şu estetiğe, şu inceliğe bakar mısınız? hayran olmamak elde değil.

    bu tarz diplomalar roma imparatorluğu'nda roma vatandaşı olmayan auxiliary birliklerine, (tam karşılığını bulamadığım için yukarıdaki paragrafta "yardımcı birlik" olarak çevirdim. auxilia birlikleri, augustus'un roma ordusunu tekrar organize etmesiyle birlikte roma dışındaki birliklerin de orduya alınma kararı sonucunda oluşturulan birliklerdir.) 25 yıllık ordu hizmeti bitiminde (denizciler için bu sürenin 26 yıl olması gerekiyormuş), ilgili tarihin imparatoru tarafından görev bitimi olarak verilirmiş. roma vatandaşlığı olma özelliğini de taşıyan bu belge sayesinde ordu hizmetini bitiren askerler vatandaş oldukları gerekçesiyle çeşitli avantajlar (vergi muafiyeti, hizmet bitimi öncesinde doğan çocuklarının da roma vatandaşlığına geçirilmesi vs.) ederlermiş.

    diplomalar, birbirinin bire bir aynısı olan iki adet bronz tabletin üzerindeki deliklerden bronz bir tel ile birbirleriyle bağlanması suretiyle yapılırmış. niçin iki adet kopya halinde yapıldığı sorusu ise roma imparatorluğu'na olan hayranlığı bir kez daha artıracak cinsten. öndeki tablet günlük kullanım için yapılmış. şayet herhangi bir durumda öndeki tablenin sahte olduğuna dair bir şüphe ortaya çıktıysa diplomanın hemen ikinci sayfasındaki bölüm açılır; ikinci sayfanın birinci sayfayla aynı olup olmadığına bakılır; eğer aynıysa da ikinci sayfa üzerindeki mühürler (diplomanın takdim edilişi esnasındaki şahitlerin mühürleri) sökülerek diplomanın orijinalliği teyit edilirmiş. her ince ayrıntıyı düşünüp gerekli tedbirleri alan kadim roma imparatorluğu... 25 senesini roma ordusuna verme gururunu sahip olduğu diplomayla belgeleyen bir asker emekliliğini bu diplomayı yanına almak şartıyla roma toprağına ait olan herhangi bir yerde geçirebilirdi.

    gördüğümüz şu basit diploma bile roma impratorluğu'nun zamanının ne kadar ötesinde bir uygarlık olduğunu kanıtlıyor. roma imparatorluğu'nun niçin en büyük imparatorluk haline geldiği hakkında bir fikir verebiliyor. günümüzden 2000 yıl önce romalı olmayan askerlere roma vatandaşlığına geçme fırsatını verirsen; ve bu fırsatı da kimsenin itiraz edemeyeceği bir şekilde hakka ve hukuka uygun bir şekilde belgelersen, ülke dışındaki bütün birlikler roma ordusuna layıkıyla hizmet edebilmek için birbiriyle yarışır. hizmet sonunda sahip olacakları diploma sayesinde kimsenin de haklarına gasp etmeyeceğinden emin olduktan sonra ordudaki liyakat artar. bu durum yalnızca askeri sistem için geçerli değil. toplumun her kesiminde hak ve hukuka bağlı bir sistemi oturtup bütün vatandaşların bu hak ve hukuk kapsamında faydalanabilmesini sağlarsan zamanının en önde gelen uygarlığı olursun. en iyi asker de sana hizmet etmek ister; çünkü 25. yılda vatandaşlık verileceğini hak ve hukukla garanti etmişsindir. en iyi bilimadamı da çalışmalarını senin ülkende yapar, en zengin tüccar da senin ülkende ticaret yapmak ister, en iyi mimar eserlerini senin topraklarında inşa etmek ister vs vs.

  • her günlük gazetede, her sabah programında karşımıza çıkan diyet listeleri, kanserojen gıdalarla ilgili yeni haberler, paranoya temelli sağlıklı yaşam önerileri sonucu karşımıza çıkan yeni bir hastalık. sağlıklı yaşam hastalığı.

  • ankara'da bi gece sarhoşken belediyenin önündeki fıskıyeyi kırmıştım yanlışlıkla. sonradan çok tantanası olmuş diye duymuştum.

  • "ben tanrı'dan korkmam, o anlar ve bağışlar. insanlardan korkarım ben; onlar anlarlar ve bağışlamazlar."

    görsel

    el entierro del conde de orgaz

    maniyerizm

    el greco bu görkemli eserinde toledo yakınlarında orgaz kentinin kontu don gonzalo de ruiz'in cenazesini resmetmiştir. resimde düzenleme mekan ve cennet olmak üzere ikiye bölünmüştür. resmin üst bölümünde birbirine geçen biçimlerin yer aldığı cennet bölümünde her şey etkin ve gösterişliyken resmin alt bölümü orgaz kontu'nun bulunduğu dünyasal mekanda ise durgun bir anlatım vardır.

    dinine çok bağlı olan orgaz kontu'nun gömülmesi sırasında yaşanan olaylar resmedilmiştir. iki aziz gökten inerek ceseti bizzat kendileri yerleştirmektedir. bu iki aziz aziz augustinus ve aziz stephanostur. böylece kontun ruhu cennete daha kolay kabul edilebilecektir. dünyevi ve ilahi dünyalar bu eserde bir araya gelmiştir.

    kont ise parlak bir zırh içinde son yolculuğuna uğurlanmaktadır. kontu ayaklarından tutan genç azizin başının hizasında resimden dışarıya izleyiciye bakan ve pantokrator işareti yapan kişi sanatçı el greco'nun kendisidir. resmin hafif sol tarafında bizlere bakan çocuk ise sanatçının oğlu jorge manuel'dir. cebinde bulunan mendilde ise yapım yılı ve el greco'nun imzası vardır.)

    "benim bütün ruhum bir çığlık ve butun eserim bu çığlıktaki nottur."

    yukarı kısımda ise cennetin kapıları açılmış isa en tepede hemen onun altında ise insanlığa yardımcı olmak için meryem ve vaftizci yahya yer almaktadır. (isa burada ölünün ruhunu kabul eder) aziz petrus'un elinde ise cennetin anahtarı vardır. etraflarında ise havariler ve melekler yer almaktadır. bu ilahi ortamda belirtilen yukarıya doğru hareket yerdeki asıl grubun aşağıya doğru hareketini zıt yönde tamamlamaktadır. ölüm ve yeniden doğma aynı anda betimlenmiştir. resimde gri kasvet rengi, mavi, kırmızı, siyah, sarı gibi renkler kullanılmış aynı zamanda karanlık ve aydınlık vardır.

    debe editi: #146604936 leyla'dan sonra başlığını okuyup belki yılbaşı hediyesi vermek isteyeceğiniz cocuklar vardır. *