hesabın var mı? giriş yap

  • thy bir islam teşkilatı mı aq? barselona'ya falan da sponsor oluyor. hani haç falan var amblemlerinde... buna ne diyorsun?

    her geçen gün mallıkta seviye atlıyorsunuz.

  • turkiye'de enstruman yardimi olmadan notalari dogru soyleyebilen tek kisiymis.. yani enstruman akort edeceginiz zaman "zeki muren bir la cikartir misiniz?" derseniz adam la yi cikartiyomus size..

  • biri bu saçmalığa artık dur desin be. yemeği verin geçin. ne bu eziyet, şov merakı.
    geçen bir mekana girdik yemekten sonra tatlı yiyeceğiz. neyse tatlı geldi garson 20 dakikada anca servis edebildi baklavayı. almış çatalı bıçağı masaya, tabağa her yere vuruyor adam tempo tutmamızı, alkış yapmamızı bekliyor. çok içinde kaldıysa baterist olsaydın kardeşim, kadıköy’de liseli gruplarla sahneye çıkardın.
    kız arkadaşım da o ara telefonu çıkarmış videoya alıyor bu garsonu vaaay, süper ya, çokiiiiiyyy, ahahaha gibi tepkiler veriyor. (büyük şehirde ortam görmüş anadolu köylüsü gibi)
    yemin ediyorum o an hem yiyeceğim tatlıdan tiksindim, hem hayatımın aşkı dediğim kadından.

  • suriye sınırındaki mayınlar temizlenirken sesi çıkmayanların bu sefer de sesi çıkmayacak. biz yine söylediğimizle kalacaz. fanatik bir ermeni'nin(sanki fanatik olmayanı varmış gibi) ülkenin göbeğinde canlı bomba patlatma ihtimali bir suriyeli'den fazladır. göğüsünden haç çıkan pkklılar ingiliz değillerdi. asala hiçbir zaman bitmedi, o kapıları açarsanız bunu acı tecrübeyle anlayacaksınız.

  • insanlık tarihinde en uzun süredir kullanılan alet el baltasıdır.

    günümüz için olmasa da iki asır önce insanların dünyasını değiştirecek kadar şaşırtıcı bir bilgiydi. ilk el baltalarından biri jeolog joseph prestwich ve arkeolog john evans tarafından 1859'da fransa'nın kuzeyinde bulundu. aynı yıl charles darwin türlerin kökeni'ni yayınladı. o sıralar insanların sadece birkaç bin yıl önce yeryüzünde belirdiğine inanılıyordu. prestwich ve evans, royal society'deki bir konferansta 400.000 yıllık baltayı sunduklarında, insanların sanılandan binlerce yıl önce yeryüzünde dolaştığı kabul edilmeye başladı.

    o zamandan bu yana çok daha eski numuneler, afrika'da arkeologlar tarafından bulundu. ilk insanların küçük topluluklar halinde bir araya gelip ot toplayarak ve avcılık yaparak veya vahşi hayvanların leşlerini yiyerek yaşadıkları paleolitik döneme yontulmuş taş aletler damgasını vurdu. bu aletlerin etiyopya'da bulunan en eskisi 2,6 milyon yıl öncesine dayanmaktadır. oldowan aletleri adıyla bilinen bu aletler arasında küçük baltalar, spatulalar, tokmaklar vardı ve bunlar el baltasına giden yolu açtı.

    1,5 milyon yıl önce afrika'da yapılan el baltasında, her iki yandan yontulan taş iki keskin kenara sahipti. küçük baltaya benzeyen ilkel aletlerden daha ince bir işçilikle yapılmış iki yüzlü baltalara geçiş teknoloji tarihinde önemli bir kilometre taşı olmuş ve onları kullanan ilk insanlara kavgada hayatta kalma avantajı kazandırmıştı.

    el baltaları esasen afrika, avrupa ve asya'nın kuzeyinde bulunmuştur. en eski avrupa örneklerine 1970'lerde ispanya'da iki yerde rastlanır. dünya'nın manyetik alanının periyodik değişimine dayanan manyetostratigrafi tekniğiyle yapılan tarih ölçümü, bu örneklerin 760.000 ila 900.000 yıl öncesine dayandığını ortaya koymuştur.

    el baltaları büyük ölçüde değişmeden 50.000 yıl öncesine kadar kullanıldı. ondan sonra arkeolojik kayıtlarda yeni alet türlerine rastlandı: kurşun uçlar, oyma aletleri, kesici ve delici aletler. üst paleolitik devrim olarak bilinen alet teknolojisindeki bu gelişme, modern insan nüfusunun patlamasına yol açtı. gerek bu olay gerekse avrupa'nın iklim koşullarının soğuktan sıcağa geçmesi, neandertallerin sonunu getirmiş olabilir. insanlar kadar çevik olmayan neandertallerin pusu stratejisi, ormanlar yok olup avlanma alanları daralınca ciddi bir darbe aldı ve sonunda neslin tükenmesi kaçınılmaz oldu.

  • halktan biri olarak sayın bakana sormak istiyorum:
    1) bahsettiğiniz sayıda terörist ibb'ye nasıl geldi.
    2) nasıl olur da bir terörist dağdan inip, sınırı geçip, istanbul'a kadar gelip, temiz adli sicil kaydı alıp bir devlet kurumunda çalışabiliyor?
    buraya gelene kadar sorumlular kimlerdir?
    polis, mit, askeri olarak kimler sorumludur? birileri göz mü yummuştur?
    3) teröristler istanbul'a gelip işe girebiliyorsa bizim can güvenliğimizi nasıl sağlamış oluyorsunuz?
    4) şu an ülke içinde kaç terörist var? kaçı devlet kurumlarında işe girebildi?
    5) bu kadar güvenlik açığı olduğuna göre istifa eden, soruşturma açılan güvenlik görevlisi var mıdır?
    6) adli sicil kayıdı ile işe alınan birinin terörist olduğunu bilmeyen, işe alan kişi nasıl sorumlu olabiliyor?

    edit: çok fazla mesaj var, cevap veremediğim için özür dilerim. arkadaşlar olayı ısrarla partilere bağlayanlar var. ben zaten hiçbir partinin taraftarı değilim. ben sade vatandaş olarak soruyorum. bir terörist bu kadar rahat ülkeye girip çıkabiliyor mu? o zaman hiçbirimizin can güvenliği yok. bu olayda sorumlu kim? mesaj atanlar neden buna cevap veremiyor?

  • öğle yemeği tabi verilir temizlik tam günse ama sabah kahvaltısı yapmadan da gelinmez. biz işyerine gidince kahvaltı veren var mı? bi zahmet evde yesinler ya da yanlarında getirsinler.

    tam 1 saat kahvaltı faslı sürüyor yardımcıların. kahvaltı yaptınız mı diye nezaketen soruyorum, bir kere de evet yaptım diyen olmadı. e aç mı çalışsın mecbur hazırlıyosun misafire hazırlar gibi, sonra hayat hikayesi anlatma kısmı başlıyo. bir tane de dertsiz eşiyle sorunu olmayan görmedim. benim derdim bana yeter bide bir saat dert dinliyorum. sonra bir saat kahvaltı yapma, yarım saat kahve içme derken, saatim doldu şunlar yetişmedi diye kaçıyorlar.

    almıyorum artık yardımcı filan kafam rahat.

    edit: mesele asla bir kap yemek meselesi değil. herkes verir paylaşır ne varsa ama yarım saatte bir 10dk kahve sigara telefon molası, bir saat kahvaltı molası, bir saat öğle yemeği molası. bi de arkadaş oturmasına gelmiş gibi yayıla yayıla yavaş yavaş yeme olayı var. yahu işimiz var işte ye de kalkalım hayat hikayeni neden dinliyorum? e kaç saat duruyosun ki zaten? ben bu kadına habire yemek hazırlayıp bulaşıkla mı uğraşayım, yoksa temizliğin ucundan köşesinden yardım mı edeyim? -o çalışırken oturamıyorum- sonra o gittikten sonra bir bakıyosun her şey yarım yamalak yapılmış ve resmen kaçmış evden. bu noktada da kendini enayi gibi hissediyosun bide misafir gibi ağırlama salaklığı yapıp kalan işleri gene kendin yapıyosun. ee aç doyurmak mıydı amaç sadece? aman neyse işini hakkıyla yapan bana denk gelmedi size başarılar..