hesabın var mı? giriş yap

  • guzelligin sırlarını cok guzel anlatan kadın.
    -saclarinizin guzel olmasi icin hergun cocugun parmaklarinin arasından gecmesine izin verin.
    -güzel dudaklar icin nazik seyler soyleyin
    -guzel gozler icin insanlarin icinde hep iyilik arayin
    -guzel bir vücut icin yiyeceklerinizi basklarıyla paylasın
    -bir kadini guzel yapan ne vücudu ne giyimi ne de yüzünün seklidir. önemli olan gözleridir. cunku insanın icinin güzelligi gözlerine yansır.
    -bir kadının guzelligi yasadigi yıllarca artar.

  • "ben kış olduğunu hissedene kadar yaz geldi" mevsiminde; paul klee tablolarını hatırlatan bir gökyüzü ve gözlerinin altı velazquez grisi bir kadın, "yaşamanın güzel yanı henüz ölmememiz" diyen godard filmi. arabada okudukları jean cocteau'nun kitabında geçen "gerçek ve rol aynıdır", banyodaki işkence sahnesine göndermedir. ayrıca godard, klasik müzik için şöyle der:

    bach için çok geç, o sabah 8'de dinlenir.
    mozart için çok erken, o akşam 8'de dinlenir.
    beethoven ise çok derin, gece yarısı dinlenir.

  • haram olan içikiyi kullanmamalarına rağmen, içki içenleri destekleyen zihniyet. başkalarının yaşam tarzlarını desteklemekteler. helal olsun.

  • rakibinde havali okcu gozlugu varken kendisinde dershaneye giden fen liseli gozlugu vardi. buna ragmen tam bir arabasiyla kari kiz kaldiran, elinde nargilesi, yavrucu, parlocu, pic olan gobekli fransizi eledi.

    helal sana aslanim.

  • başlık altında şaka kasan herkesi istinasız eksiliyorum.
    ben bu başlığa sektör ortalamalarını görebilmek için bakıyorum, bir sürü yrrk kürek başlık var git s2k esprilerini orda yap.
    sabah sabah agzımı bozdurdunuz nalet gitsin.

  • hakkında yapılan tespitlere genel olarak katıldığım fakat öğrencilik kısmına katılmadığım insan.
    istanbul öğrenciliği geçirmek için harika bir şehir. illa itü, boğaziçi vs gibi okullar için de söylemiyorum. öğrencinin kendisini eğitmesi, değişik insanlar tanıması, dünyaya açılması için türkiye'de en fazla olanağa sahip şehir istanbul. bu yüzden ısrarla istanbul'da okumaya çalışan, ısrarla hobiler edinmek kurslara gitmek için ek işler yapan, simit-peynirle geçinip tiyatroya konsere giden, şehri gezip tarihini öğrenmeye çalışan öğrenciye ben saygı duyarım. böyle öğrenciler sandığınız kadar da az değil.

    maalesef işte çalışma hayatı başlayınca istanbul o eğlenceli yüzünü çeviyor insana. sadece ne kadar kalabalık olduğunu, sokaklarda dilenen çocuklarını, pisliği, trafiği görmeye başlıyorsunuz. sanki bambaşka bir şehir haline geliyor. ne kadar çabalasam da artık eskiden beni mutlu eden şeyleri bulamıyorum bu şehirde ben. ben onu, o da beni tükettik.

    bundan sonra rotamız ege. ama dendiği gibi, tası tarağı toplayıp gitmek de öyle ha deyince olmuyor. deneyeceğiz.

  • bazen bir arkadaş, bazen misafirliğe gelen birinin çocuğu. bunu soranlar hiç değişmez. önce hunharca bilgisayar açılır, ama bir engel var. bilgisayara adam şifre koymuş. derhal o soru gelir ''ya bunun şifresi ne'' ?

    ulan dallama şifresini söyleyecek olsam şifre koymam zaten. belli ki bilgisayarımın kurcalanmasını istemiyorum. baktın şifre var açamıyorsun, geri kapat. bu ne yüzsüzlük ?

  • "düğünde tüm gözler üzerindeyken çıkışta eniştesinin kartalına binip annesinin kucağında eve dönen genç kız gibi bakıyorum hayata..."

  • "mısır piramitleri gibi görkemli yapıların zamanın koşulları ile nasıl inşa edilebildiğine şaşırıyor ve bunun için mantıksal bir açıklama üretmek istiyorsunuz. açıklaması zor görünen bu problem için basit bir çözüm üretme kaygısı ile zamanın teknolojisi ile bunun yapılabileceğini aklınız almıyor ve yanlış yönde bir sıçrama ile cevaplıyorsunuz; "uzaylılar yapmış olmalı". karmaşık bir problem için daha karmaşık bir çözüm. tebrikler artık çözmeniz gereken daha ciddi problemleriniz var. uzaylılar nerden ve nasıl gelmişlerdir?, hangi teknolojileri kullanıyorlar?, elimizde kanıt var mı? neden onlara dair açık kanıtlara ve teknoloji izlerine ulaşamıyoruz? gibi çok daha karmaşık ve çözülmesi zor problemlerle baş etmektense akla ilk gelen ve daha az varsayım içeren açıklama nedir peki. tabi ki çok fazla insan gücü kullanarak ve dönemine göre akıllı mühendislik çözümleri ile yapılmış oldukları. hangi teori akla daha çok yatkındır ve test edilebilir düzeydedir? en basit ve sade olan açıklama genelde en doğru olandır tabi ki en kolaya kaçılan açıklama değil. "

    http://www.antipatizan.com/yazi/occam-in-usturasi