ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
dünyanın en seviyeli tartışmasını yapan çocuklar
ramazan'da işyerinde höpür höpür çay içen insan
-
buraya entry girmek icin de calisma vaktinden calarak ramazan ruhuna aykiri hareket eden insanin goygoyu.
katiliyorum goze soka soka icilmesin yenmesin ancak ozellikle son yillarda sizden olmayana ne saygi gosterdiniz ki saygi bekliyorsunuz.
her sene geleneksel ramazan dayaklarini okuya okuya geldigimiz nokta bu maalesef.
hayata dair iç burkan detaylar
-
çok istediği halde çocuk sahibi olamamış ağabey telefonda "çocuklar nasıl?" diye sorduğunda, sırf özlem duymasın diye sadece şikayet etmek, haylaz, vurdumduymaz olduklarını anlatmak. aslında ne mükemmel, başarılı, saygılı, merhametli v.s. olduklarını anlatamamak.
bir de bunun üzerine ağabey'den "çocuk oğlum onlar, olacak o kadar. hem sen çok mu matahdın?" diye fırça yemek.
sevdiği kıza 100 kutu nutella yollayan genç
-
babası toptancıdır, mal yok demek için malı eve çekmiş :)
30 yaş bunalımı
-
otuza kadar insan bir şekilde kendisini hala o üniversiteli genç güruhundan gibi görebiliyor, işte okul yeni bitirilmiş hatta belki biraz uzatılmış, işe yeni girilmiş, birçok şeye hala ayırabilecek zamanın var. ama otuz oldun mu arkana bir bakıyorsun ki koca 30 sene geçmiş; ben nerdeyim şimdi diyorsun. çocuk yapmaya niyetin varsa ve kadınsan eteklerin tutuşmaya başlıyor, yaptığın iş neyse sen osun düsturundan yola çıkarak işini gücünü sorguluyorsun, bundan sonra hayatı nasıl devam ettirmek istediğine dair radikal kararlar alabiliyorsun; vücudun ise artık 20lerinde olmadığını sana bas bas bağırıyor. ne kadar spor yaparsan yap, ne kadar fit olursan ol, bu böyle. ben otuz yaşa girdiğimde iş hayatımda köklü kararlar aldım, kişiliğimle ilgili kararlar aldım, oğluma hamile kaldım. bütün bunları yaparken de 30 yaş sendromunu yaşamakta olduğumu düşünmemiştim, biyolojik çalar saatle alakalı birer aksiyon olsa gerekti tüm bunlar. öyle yani.
kıbrıslı gençlerin federasyon çağrısı
-
tarih çabuk unutulan bir kavramdır, ayrıca gençleri de şuçlayamıyorum yaşam standartlarını arttırma derdinde herkes. bu gözler kefen giydik bizi cepheye gönder rte, bahçeli reis diyenlerin bedelliye en önde başvuran olduğunu da gördü. =)
pazar günü sabahın 6'sında dükkanı açan nalbur
-
evde mutsuzdur.
evde kimsesi yoktur.
evi yoktur orda kalıyordur.
para lazımdır.
erken kalkıp erken yol almak istiyordur.(pazar bile olsa)
bırak işine baksın adamcağız, sen sporundan olma.
başlığı açan eylül fırtınası kaçmış.
kadir şeker'in kurtardığı kadının verdiği ifade
-
“19 tane suç kaydının olması bir insanı kötü yapmaz” demiş ablamız. kafaya bak. belki de doğal seçilime izin vermen gerekiyordu kadir.
1 milyar liralık dogecoin vurgunu
-
12 milyon tl kaybedene zerre kadar üzülmem.
100 tl, 1000 tl kaybedene ciddi ciddi üzülürüm.
oğuzhan koç'un yağış nedeniyle konseri terk etmesi
-
" müzisyenlerin de toparlandığını gören sincanlılar, oğuzhan koç’u yuhaladı. konsere gelen vatandaşlar ise oğuzhan koç’a tepki göstererek dağıldı. "
sincanlılar vatandaş değil mi? *
(bkz: halk plaja akın etti vatandaş denize giremiyor)
bitti diyen kıza sen bilirsin diyen erkek
-
en son böyle biten bir ilişkimde,
her bitti denildiğinde toparlamak için uğraşıyordum.
ok dedim,
kız tarafı tabi böyle bir hareket beklemiyordu benden,
aylarca konuşmadım, o koştu bu sefer. ama bitmişti artık.
o bitiremedi.
seneler geçmişti yine de biteremedi.
ama ben o gün bitirdim.
şakaya gelmez bu işler, kızlar.
sakız çiğner gibi yaşamayın aşkınızı.