hesabın var mı? giriş yap

  • hakkını alamayan insanların sinirini neden hakkını alan insanlar bozuyor? hakkını vermeyenler bozsa ya sinirlerini? belki o zaman bir şeyler değişir.

  • sırayla vermek gerekirse
    1-renault fluence
    2-hyundai accent
    3-fiat linea
    4-sedan palio
    5-ford connect
    kuş serisi çok çok sonradan geliyor.

    genelleme yapmıyorum, sahibi olanlar da alınmasın ama fluence konusuna özellikle değinmek istiyorum. şu ana kadar başıma 2 kaza geldi, ikisinde de fluence vardı ve yüzde yüz onlar suçluydu. işin ilginç yanı araçların ikisinin de gerçek sahibi o sürücüler değildi. biri araç kiralamış öteki devletinmiş. bence sıkıntı da burdan geliyor. fluencelerin çogu filo kiralama gibi şirketlerden geliyor. sürücüleri genellikle gerçek sahipleri değiller. o yüzden gavur malı gibi kullanıp trafikte terör estiriyorlar. özellikle 34 plaka fluence görünce hemen kaçın yada kaçmayın o gelir sizi bulur.

  • msn' i açıp saatlerce hoşlanılan kızın online olmasını beklemişliği de vardır bu neslin.

    msn discovery, msn plus gibi uygulamaları yükleyerek hoşlanılan kızın kendi penceresini açıp açmadığını merak etmiştir.

    güzeldi o günler, güzel. ergenliği tam olması gerektiği gibi yaşattı.

  • insanlar algılama problemi yaşıyor, ya da olağanüstü derecede taşak geçme potansiyeline sahipler. okan bayülgen net bir şekilde tolga çevik'in insanlık tarihiyle neredeyse eşit olan tuluat kavramını sanki kendisinin bir icadıymış gibi göstermesine karşı çıkıyor. ve bunun izahını da çok güzel özetlemiş zaten:

    "bunu sahne sanatlarının doğasına aykırı bulduğum için, sahne sanatları yapmış bir kişiye bir fikrin, gece yatıp sabah gelemeyeceğini, bunların ancak yaşayan veya yaşamayan sahne adamlarının yaptıkları işlerin tekrarı ya da esinlenmesi olabileceğini düşündüğüm için bu mücadeleyi başlatıyorum"

    yani ne diyor? kırk yıllık pancar kıçımda sancar. tolga çevik bu fikrini bir icat olarak öne süremez, bunun patentini alamaz, tekel yaratmaya çalışamaz. ahde vefa denen şey var. "harici komutla doğaçlama hareket eden oyuncu" formatı bizim meddahlık kültürümüzün bile özünde var yahu. hatta hadisenin özüne tekabül eden tuluat, bizim bin yıllık geleneğimizdir. okan bayülgen bu değere sahip çıkıyor, bunun mücadelesini veriyor. her şey bu kadar basit ve ortadayken "peki ya okan kimden çaldı ehehe" cinliğiyle ortalama zekaya bile hitap etmeyen emsallerle yazılı olanı bambaşka mecralara çekmek de neyin nesi oluyor ben de onu anlayamıyorum işte...

  • ingilizcesiyle "phoenix lights", 13 mart 1997’de arizona'nın phoenix şehrinde meydana gelen tarihin en önemli ufo olaylarından biridir. yerel hava kuvvetleri üsleri ve haber merkezleri, gökyüzünde ilerleyen dairesel turuncu ışıklar rapor eden binlerce kişi tarafından telefon yağmuruna tutulmuş, ciddi bir şekilde bu olay santralleri kilitlemiştir. işin can alıcı kısmı, cnn bu olayı canlı bağlantıyla ekranlara yansıtmıştır. bu esrarengiz cismi/cisimleri las vegas’tan phoenix’e kadar birçok yerden yüzlerce insan görüntüleyebilmiştir. olay, 13 mart akşamı saat 19:30’da başlamış ve 22:30’a kadar sürmüştür. ilk raporun nevada’daki eski bir polis memuru ve ailesi tarafından iletildiği açıklanmıştır. sonrasında gözlemciler v şeklinde bir cismin gökyüzünde dolaştığını belirtmişlerdir. heyecan yaratan bir başka durum ise, farklı bölgelerdeki insanların anlattıklarının da birbirine benzemesiydi. yapılan araştırmalar, cismin ortalama 2-3 metre genişliğinde ve 1,5 km uzunluğunda olduğunu gösterdi. bölgedeki insanlar öncelikle gökyüzünde farklı ışık topları gördüklerini, saat 19:30’da ise bu olağanüstü görüntüyle karşılaştıklarını belirttiler. görüntülenen cisim radarlara da yansımamıştı. kısa süre içerisinde arizona valisi fife symington bir basın toplantısı yaparak, bunun ufo ile ilgisi olmayan bir doğa olayı olduğunu belirtmiş ve hatta uzaylı kıyafeti giymiş bir kişiyi yanına alarak “ufo olayı” olarak adlandırılmasıyla dalga bile geçmiştir (basın toplantısının görüntülerine video paylaşım sitelerinden ulaşılabilir). bir süre sonra vali işinden ayrıldı ve yaptığı görünen cismin dünya dışı bir yerden gelme ihtimalinin yüksek olduğunu, fakat valilik görevi sırasında böyle bir açıklamada bulunamadığını belirtmiştir. nitekim internetten araştırılırsa fife symington’un bu konu ile ilgili bir belgeselde yer aldığını, hatta ufo konusuyla ilgili araştırmalara başladığının bilgilerine bile ulaşabilir.

    bu konuda bir web sitesi; http://www.thephoenixlights.net/

    bu konuda çekilen bazı belgesel ve filmler için;

    (bkz: the phoenix lights)
    (bkz: the phoenix incident)
    (bkz: phoenix forgotten)
    (bkz: the appearance of a man)
    (bkz: night skies)
    (bkz: out of the blue)
    (bkz: they came from outer space)

    ayrıca olayın gerçek görüntüleri; https://www.youtube.com/watch?v=wy_faa5g4mc

    wikipedia - https://en.wikipedia.org/wiki/phoenix_lights

    vikipedi - https://tr.wikipedia.org/wiki/phoenix_işıkları

  • --- spoiler ---

    filmdeki düzeneği kuran para ödülünü veren demirören olsaydı büyük ihtimal kazanan kendisi olurdu.

    bütün filmi şirket kesin bir şeyler yapacak para ödülünü vermeyecek diye izledim. türkiyede yaşamanın verdiği paranoya.
    --- spoiler ---

  • polis banka onundeki park etmis arabanin plakasini anons eder. eleman para cektigini, arabayi hemen cekecegini isaretlerle polise anlatmaya calisir.

    polis ortaligi yikan anonsu patlatir:

    yuz milyon fazla cek, ceza yazdık!

  • sagda solda buldugum bilgilere gore,

    - karisi sara ile yikilmakta olan iliskileri adina, 1975 yazinda bir gece kulubu masasinda yazmis bu sarkiyi
    - bir kerede grupca kaydedilmis, kanal kayit yapilmamis, bu yuzden bu kadar dogal
    - kadin vokalle dylan hic tanismiyormus, kadini bir yerlerden bulup kayda getirmisler. el sikisip sarkiyi kaydetmeye baslamislar. kadinin adi emmylou harris.
    - emmylou harris sarkiyi bilmiyormus. onune sozleri koyup calmaya baslamislar. bir gozle sozleri takip ederken digeriyle dylan'a bakiyormus. dylan sarkiya girmesini istediginde kadina dokunuyormus. ikisinin vokalindeki tatli uyumsuzluk ve dogalligin sirri biraz da bundan olsa gerek. albumun geri kalaninda da bu taktigi uygulamislar.
    - sarkinin basindaki, yine karakteristik bass solosu oraya rastgele gelmis, aslinda keman planlamislar. kayda girdikleri anda keman hazirliksiz yakalanmis, gitarin tingirdadigini duydum, keman hazir degildi, birinin bir sey yapmasi gerekiyordu, ben de ufak bir solo attim diyor rob stoner.

  • güneş'e ortalama uzaklığı yaklaşık 4.5 ışık yılı olan en yakın yıldız sistemidir. sistemde birbirinin yörüngesini kullanarak karşılıklı olarak yay çizen iki adet yıldız bulunur. alpha centauri-a ve alpha centauri-b olarak adlandırılan iki yıldız arasındaki mesafe 40 astronomik birim (au) ile 9 au arasında değişiklik gösterir. bu "güneş-plüton" arası ile "güneş-satürn" arasındaki uzaklıklara tekabül eder.

    alpha centauri a, güneşten biraz daha büyük ve yaklaşık 1.5 kat daha parlak sarı renkli bir yıldızdır.

    alpha centauri b ise güneşten biraz daha küçük ve turuncu renk veren bir yıldızdır. verdiği turuncu renge göre bu yıldızın alpha centauri a'ya göre daha kısa ömürlü olacağını söyleyebiliriz.

    sistemin en yaşlı yıldızı ise alpha centauri c isimli yıldızdır. bu yıldız, diğer iki yıldızın etrafında yaklaşık 1 milyon yılda bir tamamlanan oldukça geniş bir yörüngeye sahiptir. güneşten 7000 kat daha sönük bir parlaklığı mevcut olan bu yıldızın enerjisi tükenmek üzeredir ve diğer yıldızlara oranla ömrü daha erken bitecektir. cüce bir yapıya sahip olduğu için kardeşleri "a" ve "b" gibi alpha centauri c'nin de bir süpernovaya ve ardından bir kara delik'e neden olmayacağı tahmin edilmektedir.

    edit : imla.