hesabın var mı? giriş yap

  • sokaktaki köpeklere bir çözüm bulunmazsa, önümüzdeki günlerde çok daha fazla taraftar toplayacağını düşündüğüm temenni.

    siz sokakta gördüğünüz her köpeği beslemeye devam edin. bakın bakalım, köpekler yüzünden ölen insanların haberleri geldikçe sonu nereye varıyor.

  • rastgele harflerle gülmek diye bir şey var ya hani, ben bunu ara sıra yapıyorum. yok itiraf bu değil. itiraf şimdi gelecek olan: ama bunu pek de rastgele yapmıyorum. lkhlfkglkd yazıyorum mesela bakıyorum bi boka benzememiş. silip akjakjajgjf yazıyorum. yine beğenmiyorum, skjdsjdksjd yazıyorum. bakıyorum, hımmm, bu güzel olmuş diyorum ve skjdsjdksjd diye gülmeye karar veriyorum. rastgele harflerle niye gülüyor millet? zamandan tasarruf etmek için. oysa ben rastgele harflerle gülmeye çalışmak yerine ehe mehe falan yazsam daha pratik olacak. manyak mıyım neyim.. qoıwoqıw yok lan olmadı bu, skdjskdjsklsd

  • fakirin xiaomisinin, iphone alınca kendini zengin sanan dangalakların çenesini yormasıdır.

    eskiden zenginin malı, fakirin çenesini yorardı. şimdi kendini zengin sanan mallardan ortalık geçilmiyor.

    aylar sonra gelen edit: başlığı açan ben değilim, başlık başa kalmış.

  • sözlük'e bilgi birikimini yansıtabilen ender yazarlardandı. sonraları, kendi iddiasına göre, karısıyla olan boşanma davasında kanzukun karşı tarafta olması sebebiyle, yani tamamen duygusal sebeplerden uçuruldu; dışarıya yüzlerce link veren varken, ufağını tefeğini topladığı kendi bloguna link veriyor diye örtbas edildi.

    şimdi, ahı tutmuş olacak ki, moderasyonun ve spesifik olarak o'nun faşizan tavırları yüzünden, sözlükten aralarında çokça bilgi olan 295.000 entry silindi.

    unutursak kalbimiz kurusun

  • benim bu, hatta arayanlara bazen dönüş yapamıyorum. bunu okuyan varsa özür dilerim dostlar, sizi sevmediğimden değil sadece hayat ve enerjim yetmiyor sosyalleşmeye.

    benim yapım böyle, kendi kendine yeten bir insanım hatta bu karantinadan son derece memnunum, evde olduğum her günden keyif aldım. bir de biriyle sosyalleştikten sonra bir süre kafa iznine ihtiyaç duyuyorum sosyalleşmek yoruyor beni. bu saatten sonra da kendimi değiştirmekle uğraşamam, zaten işim başımdan aşkın tez-makale yazıyorum, kaynak tarıyorum, ödevler falan tüketiyor beni.

  • başucu dizisi, kaç kere izledim hatırlamıyorum. sayesinde fransa'ya gitsem kaybolmam, normandiya çıkarmasını tek başıma yönetebilirim, nerde tank, nerde keskin nişancı var ezberledim, mayınları ben dizsem bu kadar net hatırlamazdım. asker arkadaşlarımın isimleri silik beynimde, easy bölüğünü tek tek sayarım.

  • beyşehir gölü üstünde yer alan, "anadolu'nun üstünde yaşam olan tek adası" "mada adası" sakinleri yıllardır 700 metrelik bir köprü için çaresizce hükûmetlere yalvarıp duruyorlar.

    1865 yılında beri yerleşimin olduğu, ulaşımlarını sadece kayıkla gerçekleştiren ada sakinleri kışın buz tutan göz üstünde yürüyerek karşıya geçmeye çalışıyor, ölümle burun buruna yaşıyorlar.

    50 hanenin bulunduğu ve yaklaşık 200 kişinin yaşadığı mada adasının sakinleri yakaladıkları balıkları satabilmek, çocuklarını okula gönderebilmek, hastalarını tedavi ettirebilmek için 700 metre uzaklıktaki karaya geçmek zorundalar. ancak bölgede ağır geçen kış koşulları, yaz aylarında eksik olmayan sert rüzgâr bu kısa yolculuğu oldukça tehlikeli hale getiriyor.

    bir çare olur umuduyla tayyip erdoğan'dan bile medet ummuş, ondan yardım istemişler. tabii ki o daha büyük köprülerle, bağlantılarla meşgul.

    şimdiye dek birçok anakaraya bağlama projesi gündeme gelmiş ama memleket simsar dolu olduğundan, yavşak dolu olduğundan hiçbiri gerçekleşmemiş.

    mahsur kalma anına ya da kışın şartlarına dair yürek dağlayan kısa bir görüntü ise şuradan izlenebilir: https://www.youtube.com/watch?v=s-wbdbgk6fo

    bu aslında mada adasına dair yönetmenliğini musa ak'ın, görüntü yönetmenliğini h.basri özdemir'in yaptığı bir belgeselden.

    insanların mahsur kalmasıyla ilgili 1 ocak 2017 tarihli karar gazetesi haberi buradan okunabilir: http://www.karar.com/…sayanlar-mahsur-kaldi-375382#

    şöyle bir kickstarter projesi açayım bir teleferik yapalım dedim ama antalya'daki 900 metrelik teleferiğin 9 milyon euro maliyeti olduğunu öğrenince cesaretim kalmadı. yani ya devlet eliyle olacak, ya inşaat şirketlerinden birini hayrına bu işe atacak ya da bir cin fikir ortaya çıkacak bu köprü için. umarım birileri görür, bir şey yapmak ister bu adanın sakinleri için.

    mada adası sakinlerinin mektubu şuradan okunabilir: http://www.madaadasi.com/#

    entriye video nasıl ekleniyor lan bu lanet yerde? böyle mi?: https://www.59saniye.com/…sayan-halkin-caresizligi/

  • migros'un sütünü geçmişte sek üretiyordu, şimdi torku üretiyor. neden yüzde 20-30-40 daha fazla ödesin.

    neyse ki yeni kuşağın marka tutkusu yok.