ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
çocukken yapılan deneyler
-
koka kola kaynatma deneyi. sonuç: macun gibi oluyo işte, ne bekliyosak artık..
ekşi itiraf
-
meraktan kedi maması yedim. çok iştahlı yiyodu piç.
evlendikten sonra eşten sıkılmaya başlamak
-
https://www.youtube.com/watch?v=9-rfyctozum
teyze bu konuda son nokta.
edit : (#58609968)
edit2 : eski link hakkın rahmetine kavuşmuş
bir ortama girdiğinde selamun aleyküm diyen insan
-
selamun aleyküm dersen arap olursun. selam ve merhaba türkçe çünkü
edit:başlığı açıp kaçıyorlar efendim. durduramıyoruz.
18 mart'ı anmanın lüzumsuzluğu
-
savaşmadan teslim olmak ve onuruyla yenilmek arasındaki farkı kavrayamamış insanların savunduğu fikir. çanakkale'de "zaten savaşı kaybedeceğiz" deyip savaşı bırakan bir millet olsaydık kurtuluş savaşı diye bir savaşımız da asla olmazdı.
kilo vermek isteyenlere tavsiyeler
-
entryler arasında dolaşırken "ekmeği kesin" kısmını okuyup, benim gibi "evet kestik arasına ne koyucaz acaba" diye düşünüyorsan sen de yanlış başlıktasın.
karne hediyesi et yalanına soruşturma
-
nasıl yalan çıktı? anlamadım.
çocuğu tutup zorla "annem karne hediyesi olarak et aldı diyeceksin" falan mı dediler?
farz edelim ki bu haber yalan.
türkiye'de çocuklarına karne hediyesi alamayan, yeterince et yiyemeyen ailelerin olduğu da yalan mı?
edit: evet, gerçekten muhabir çocuğa " ayazcığım bize şey der misin? annem karne hediyesi et aldı" diyerek kendi istediğini dedirtmiş.
o değil de muhabir çocuğun adını nereden biliyor? garip garip işler.
https://twitter.com/…?t=jb0vfniemi73mpir927wjg&s=19
yine de ikinci söylediğimin arkasındayım.
bu ülkede evine ayda yılda bir et giren, çocuğuna karne hediyesi alamayan aileler var. hiç zafer kazanmış gibi davranmayın aktroller.
otobüste kitap okuyan artist tip
-
muzaffer izgu'nun su an adini hatirlayamadigim bir oykusunde anlatilmistir bu.
kahramanimiz, otobuse biner. otobus kalabaliktir. yer bulup oturur, kitabini acar. ancak oturacak yer arayan yaslilar ve kadinlarin hedef tahtasi olur, "biz yer ariyoruz, bu oturmus kitabini okuyor" minvalinde soylenirler. bu kez ayaga kalkar, ayakta durdugu yerde rahat okumak icin pozisyon bulmaya calisir, bulur bulmaz da bir eliyle askiya tutunur bir eliyle de kitabini tutar. bu sefer de diger insanlara yaranamaz. "burasi kutuphane mi, git evinde oku, amma israr etti canim" laflari havada ucusur. itiraz etmeye kalktiginda da soforun ve diger baska herkesin tepkisini ceker, darp edilmek uzereyken otobusten kendini zor atar.
otobuste ondan baska kimse kitap okumamaktadir. buyuk ihtimalle hayatlarinin akisinda kitap okumaya yer de yoktur. bu nedenle adama, belki kendilerinin dahi bilmedigi bir nedenden oturu tepki gostermektedirler.
yıldırım demirören
-
tenzile erdoğan'ın vefatıyla ilgili yayınladığı mesaja anlam veremediğim adam. ben ömrü hayatımda bu kadar kötü, bu kadar rezalet bir taziye daha görmedim. eminim ki daha kötüsü de yapılamaz.
--- spoiler ---
kıymetli başbakanımız sayın recep tayyip erdoğan'ın annesi tenzile erdoğan'ın vefatı beni, ailemi ve camiamızı derinden üzmüştür.
türkiye cumhuriyeti'nin muasır medeniyetler seviyesine yükselmesi hedefinde büyük işler başaran, son yılların en büyük ekonomik yükselişinin mimarı olan sayın recep tayyip erdoğan'ı bizlere armağan eden, vefakâr annelerimizden tenzile erdoğan'a allah'tan rahmet, erdoğan ailesine ve yakınlarına başsağlığı dilerim.
yıldırım demirören
beşiktaş jk yönetim kurulu başkanı
--- spoiler ---
en ağır akp yandaşı bile olsan, taziye mesajında böyle şeyler yazmazsın. ekonomik gelişimmiş de bilmem ne. nası bi kafa bu ya?
edit: en beğenilenlerde kafada olunca hakkındaki mesajlar da arttı. mesajların ortak noktası şu:
+...nası bi kafa bu ya?
-ev tipi tombul tüpe benzer.
babanın söylediği unutulmayan sözler
-
''istanbul'a gidiyorum babacım ben. bir hafta sonra gelicem.''
bunu söyledikten sonra tam iki yıl kendisinden haber alamamıştık. sonra bir gün aradı, dedi ki;
''kızım merhaba. nasılsın?''
ananın alnıyım çok afedersin.
yurt dışında yaşanan dumur olaylar
-
amerikadayım o zaman. tatil için eve gelecem, kardan dolayı uçak ertesi sabahın körüne erteledi. telefonda anneme söyledikten sonra yattım uyudum.
o zamanlar modemler dial up, hattım da tek. kabloyu bi telefona bağlıyorum, bi modeme, öyle bağlanıyorum. gece de yatmadan azcık internette takılmışım, sonra da unutmuşum, telefon kablosunu modeme takılı bırakmışım.cep telefonunun da şarjı bitmesin mi?
neyse ben sabah saatin alarmıyla kalktım, hazırlanıyorum filan, kapı çaldı. alla alla dedim, sabah 7 mi ne zira.
uyku mahmurluğuyla açtım, karşımda bir kadın, türkçe olarak "anneniz sizi aramış ulaşamamış, uçağınız varmış, sizi uyandırmamı istedi."
????
kimsin ya sen? neden türkçe konuşuyorsun? annem seni nerden tanıyor? neler oluyor? ben nerdeyim? yoksa ben aslında türkiye'ye gittim de kar-mar hepsi rüya mıydı? ya da manyak mısınız?
meğer neymiş, sonra çözüldü: evimin hemen yanında bir türk restoranı vardı, annem bana ulaşamayınca ağır uyuduğumu da bildiğinden uçağı kaçırırım korkusuyla gitmiş internetten o restoranı bulmuş, aramış, rica etmiş, kadınceyiz de kırmamış gelmiş.
ama yuh yani. ben o an aşırı dumur olmuştum, sanırım bi daha o kadar dumur olmadım hatta.
türkiye'de her evde bulunan örümcek türü
-
aha budur
lan gugılda örümcek diye aratınca bir tane bile resmi çıkmaz mı. yok arkadaş çıkmıyor. sanki hepimizin evinde karadul, tarantula var amk. niye kimse sallamıyor olm bu hayvanı. türkiyede istisnasız her evin demirbaşı olan bu hayvandan neden kimse bahsetmiyor çıldıracam.
lan var ya bu hayvancağızı keşfetmemişlerdir bile ha. latince adı bile yoktur garibimin. o derece siklenmiyor, hayvanlar aleminin mustafa akbaba'sı :(
eski sevgilinin yeni sevgilisi
-
problemi devralmış kişidir. güle güle çözsündür.