hesabın var mı? giriş yap

  • yoğun yaşadığım çarpıntıların sebebi olan bağımlılık. sabah iş yerinde ilk iş 500 ml demliyordum bir saatte bitiyor soğusa da içiliyor gavurun malı. öğle yemeğinden sonra bir beşyüzlük daha deviriyordum. arada toplantı filan olursa bir iki fincan da öyle gidiyor. günde bir litre garanti yani. derken ardı arkası gelmeyen çarpıntılar başladı. panik atak krizleri geçirdim. testler holterler sonucu bir sorun çıkmadı. stres sıkıntı psikolojik dedik. sonra kendimi gözlemledim ne yaparsam oluyor bu diye. kahveyi kestim çarpıntıdan kurtuldum. abartmamak lazım benim gibi. bir süredir hiç içmiyordum şimdi günde bir iki fincan içiyorum bir sorun yok. ama kokusu yeter yahu. çok seviyorum kendisini.

  • yer bursa. iki adli vaka. biri adam vuruyor, diğeri satırla doğruyor. iki magdur da yogun bakımda. ve iki fail de adlî kontrolle serbest. hürriyet linki

    halil sezai sadece dövmüş. satırla dograsa yada silahla vursa şu an dışarıdaydı. bu ülkedede yargıya güven oranının yüzde 10 bile olması cok fazla. twitter baskısı ve siyasi talimat ile hareket eden yargı erki artık erk olma işlevini yitirmiştir.

  • nasıl yapacağımı bilemediğim ve mümkün görünmeyen bir durumdur.

    bağlandığım wi-fi’den birileri bikini mi bakmış ne yapmışsa 3 gündür sabah akşam bikini reklamı gösteriyor.

    ilgilenmiyorum diyorum “bi daha göstermeyiz” diyp yine gösteriyo. uygunsuz diyorum “bi daha göstermeyiz” diyo yine gösteriyo. bu ürünü aldım diyorum hala gösteriyo amk.

    olm erkeğim ben!

    3 gündür sağımda solumda insan varken chrome’a giremiyorum…

    (davarın teki de dm gelmiş “bu yazki bikininizi ben alabilir miyim?” diyor… koyun can derdinde kasap et derdinde)

    çok sayıda çözüm öneren/bekleyen mesaj gelmiş, tek tek dönmem mümkün değil edit olark yazayım istedim.

    x işaretine basınca çıkan “neden bu reklam?” butonuna bastım. “bu reklamın gösterilmesini durdur” dedim. yine göstermeye devam etti. bu işlemi 3 kere daha yapınca artık göstermiyor şimdilik. sanırım aynı reklamı 3-4 kere vermişler, birinden kaçsan öbürü denk gelsin diye.

    şimdi her yer mis gibi msi reklamı. msi da zerre skimde diil ama en azından insan içinde açabilirim…

    (penti’yi yendim ama bu yöntemle koton’u yenememişim arkadaşlar koton gelmeye devam ediyor)

  • (başlık üstüme kalmış)
    15 yasindayken dahil oldugum grup. su ansa 22 yasinda hayati anladigini zanneden gerizekalilardanim...en buyuk ispati ise gerizekali oldugumu anlamamdir.

    edit: yas ilerliyor tabi 2 senedir bir guncellerim ben bu entry yi simdi 24 yasinda hayati anladigini zanneden gerizekalilardanim

    edit: bir yazar arkadasımız hatırlattı guncellememi yapmamışım ; şimdi 28 yaşında hayatı anladıgını sanan gerizekalılardanım!!!; oh iyi geldi valla.

    edit: iş bu edit yoğun baskı üzerine 31 olduğumu bildirir edittir. evet hala aynı yerde sayıyorum. bugün dayımlarla hisara gittik. yeni işimde 1. ayım hiçbişi yapmıyorum şimdilik. 1 hafta once aşık oldum b. a. ya.... aslında o da benden hoşlanıyodu ama şimdi ben hoşlanınca o kendini geri çekiyor gibi bakalım neler olacak... ee sen anlat...

    edit: yaş olmuş 32
    gerçekten çok şaşırıyorum, baya istek geliyor abi editlesene diye (abi olduğum kanısı da entersan)

    evet 32 yaşında oldum, daha demin uzunca bir yazı yazdım, ilişkilere dair, onu ekşisözlüğe koymak için siteyi açtığımda abi editlesene şunu mesajlarını gördüm.
    ilişkilere dair yazdığım yazı bir anda çok yavan geldi. yine hayatı anladığını sanan gerizekalılardan olduğumu ispatlamışım, ilişkiler üzerine ahkam keserek. 32 yaşında hayatı ve ilişkileri anladığını sanan gerizekalılardanım. aradan geçmiş 10 sene, tonla olay yaşamışım ama arpa boyu yol katedememişim.
    15 likleri rahat bırakın!

    bu arad b. a. kimdi diye deminden beri düşünüyorum, bildiğin hatırlamıyorum. bi de aşık oldum demişim.

    34 yaşı editi: olduk evet osdört olduk.

    35... bu bahsi kapatalım lütfen

    36: 37'de buraya çok derin şeyler yazacağım, hafiften bişeyler anlıyor gibiyim. kafası daha yeni geliyor. biraz daha sabır.

    41’den geliyorum. büyük haberim var. arada neler oldu? kitabım çıktı. evet, “hayatı anladığını sanan bir gerizakalı” olarak roman yazdım. bir de evlendim ama o küçük haber. 22 yaşında ilk yazdığımdan beri şu entry’ye o kadar mesaj aldım ki bir gerizakalılar birliği kurduğumuzu düşünüyorum. helal olsun bize. 19 yili guzel ic ettik.
    bu arada 22 yasindayken komigime gidiyordu ama artik “abi hadi guncelle” yazmayin. koskoca kadinim ben abla deyin, teyze deyin. kendinize iyi bakin, gencliginizin, gerizekaliliginiz kiymetini bilin. bu gerizakaliliklar bir daha geri gelmez.

  • bahçede çalışan ya da sabahın kuru ayazında işe giden kadınlar değil de, işte, yurtta, kapalı mekanlarda yani, üşüdüğünü, çok soğuk olduğunu, ince narin yapısının buna dayanamadığını sürekli tekrarlayan kadınlar arasında var bu durum. ben hiç sıkıntı çekmedim, el üstünde büyüdüm, çok nazlıyım vs. bir sürü alt metni var bu çok üşümenin.

    edit: dolmuşlarda camı açma ceyran çarpıyor diyen teyzeler de bambaşka bir konumuz olacak.

  • üç kuruşun hesabından ziyade egzoz emisyonu, hava kirliliğini azaltma, küresel ısınmayı yavaşlatma ve fosil yakıt tüketiminin azaltılmasına ciddi oranda katkı sağlayacağı için üretilmiştir.

    üretiliş amacı; mehmet bey bugün 50 kuruş az yakıt yaksın değil, milyonlarca aracın günde 50 kuruş az yaktığını düşünün sığ ve sığır arkadaşlar.

  • iletişim fakültelerinde ödev diye verilen ıvır zıvır filmlerin yerine gösterilmesi gereken değerli bir eser.
    burt lancaster'in oyunculuğuyla ezdiği bu filmde, şimdilerde pek olmayan "köşe yazarı ajanı" gibi bir mesleğin eleştirisi yapılır ki; sanırım melih aşık-fahrettin fidan ilişkisi, bu ölü işe verilebilecek sınırlı sayıda örnekten biridir. (tam olmasa da örnek kıstaslarını yerine getiren bir örnektir)

  • yenmesinin değil de bizzat hayvanın kendisinin yasaklandığını sanan bu kafa tüm domuzların toplanıp katledildiği toplama kampları kurulması için kanun teklifinde bulunsa şaşırtmayacaktır! nedir bu domuzların çektiği arkadaş...vallahi de billahi de rezalettir.