hesabın var mı? giriş yap

  • 85. dakika hertha - stuttgart maçı 0-0 gitmektedir. gol olmadan 5-10 saniye önce bir yorum yapmış biri.

    "allahbelanı versin hertha hepiniz oç siniz istersen banla admin bu oç lere koyim.allah belası ya"

    akabinde gol gelir ve 1-0 olur, aynı kişi birşey daha yazar.

    "alalhrazı olsun hertha çok büyük takımmışsın.kandilin mübrek olsun sen ne güzel takımsın.

    iyi güldüm valla.

  • güneş saatleri her kapalı havada zamanı askıya aldığından, daha tutarlı ölçümler yapılmasını sağlayan saatlerdir. ilk su saatinin, mısır’da m.ö. 1500’ lerde gömülen bir firavun mezarında bulunan saat olduğu düşünülüyor. antik yunan' da ise m.ö. 325' ten beri yapıldığı düşünülmekte...

    zaman, insanoğlunun hep derin anlamlar yüklediği bir olgu... modern hayatta vakitsizliğin bizi nasıl kıskıvrak yakaladığı düşünülürse, hala aynı önemini sürdürdüğü aşikar... aynı zamanda insanın zamanı anlamlandırma ve ölçme çalışmaları da bir o kadar ilgi çekici...

    zamanın koşulları çerçevesinde, hem mühendislik hem de kültür harikası bir saatten bahsetmek istiyorum; el-cezeri' nin filli su saati...13. yy ın ilk dönemlerinde el-cezeri tarafından diyarbakır kralı için yapılmış bir saattir. her yarım saatte bir zamanı söyleyen bu saat; altın çağını yaşayan doğunun, dönemine göre, gelişmiş teknolojisinin göstergesiydi.

    saat şöyle bir şey; tık tık;. bu filli su saatinin çalışma mekanizması kadar önemli bir diğer şey, etkilendiği tüm kültürlerin öğelerini içinde barındırmasıdır. bu karmaşık hareketli saat heykeli, hint fili üzerinde bulunan mısır zümrüdüankası, çin ejderleri, iran halısı ve arap kıyafetleri giymiş; hükümdar, katip, seyis gibi figürleri ile tam bir kültür sentezi özelliği de taşımakta...

    saatin orjinalinin, bugünün hesaplamalarına göre, bir metreden daha uzun olduğu tahmin ediliyor. temel olarak yunan (arşimet) prensiplerinden yola çıkıp aynı zamanda ghatika olarak bilinen hint kökenli bir mekanizmadan esinlenerek yapılmıştır. saatin zamanlama mekanizması ve diğer sistemleri filin gövdesine yerleştirilmiştir. filin üzerinde oturduğu görülen katip her yarım saatte bir tur atar, bu esnada elindeki kalemle taksimat üzerindeki dakikaları gösterir. kale üzerindeki kadran ise saati... filin üzerindeki kale olay zincirini başlatan 30 tane top içerir. katibin dönmesiyle en tepedeki zümrüdüanka ses çıkararak kendi etrafında bir tur atar, bu esnada kale üzerinde oturan hükümdar elini kaldırır, kolu hareket ettiğinde şahin ortaya çıkar. kaleden gelen top şahinin kafasının arkasından yol alarak gagasından dışarı çıkar, çin ejderi ise şahinin ağzından düşen topu yakalar ve file doğru alçalır. filin üzerindeki seyis, arkasındaki vazoya ejderin ağzındaki topun düşmesiyle kolunu kaldırır ve bu son hareketle çevrim tamamlanır.

    özetle bu saatin, dönemin oldukça geniş bir coğrafyadaki kültür ve teknolojisini yansıttığını gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz. ne kadar doğru bilmiyorum ama el-cezeri' nin otomata kitabının da rönesans bilim adamlarının arasında elden ele dolaştığı rivayet edilir. batının karanlık döneminde bayrağı elinde taşıyan bu coğrafyanın, bilim ve kültür mirasına sahip çıkamaması ne acı...

  • merkel'e olan saygımı arttırmış olay. siyasetçi dediğin duygularıyla hareket etmez. hayat adil değil. her acıtmasyon yapanı ülkeye alacak halleri yok.

  • inanmayacaksınız ama eve misafir gelmese bile kediyi odaya kapattığımız oluyor. keditaparlar hangi evrende yaşıyor bilmiyorum ama bu kadar fanatik olmaya da gerek yok.

    evimizde mutfak kapısı yok ve eğitilemez bir çomar olan kedimiz biz yemek yerken musallat oluyor. gidip salona kapatıyoruz. bakın kör kuyulara, zindanlara atmıyoruz. zaten halihazırda yaşadığı, içinde suyu olan, pencereden dışarıyı seyredebileceği, kanepede uyuklayabileceği, oyuncakları ile oynayabileceği odaya yarım saatliğine kapatıyoruz.

    sizin evinize misafir olarak düşmanlarınız geliyor olabilir ama bizim evimize sevdiğimiz insanlar geliyor. sevdiğimiz insanları da kovmaktan beter etmek gibi huylarımız yok. herkes kedi sevmeyebilir veya alerjisi olabilir, fobisi olabilir ya da temas etmek istemiyor olabilir. o zaman da ne yaparım, kalkar oturduğumuz odanın kapısını kapatırım. kedim de evin kalanında vakit geçirebilir.

    kedim canım ciğerim ama arkadaşlar abartmayalım.

  • neden sapkin oluyor ?

    birbirini seven ve saygi duyan iki kisi birlikte olmak istiyorsa bunda ne yanlis var ? kuran kurslarinda oldugu gibi tecavuz mu olmasi lazim sapkin sayilmamalari icin ?

    umarim bir gun de "siyasal islamci 4 hirsiz gozaltina alindi" diye yazilacak gunleri gorecegiz.

  • 2012 de büyükşehir yasası değişti. 100 km ötede koyde yaşayan vatandas buyuksehir belediyesi icin oy veriyor. simdi bu yetmedi, o vatandasin verdigi oyla tum şehir belirlenecek. tire'deki vatandaş, karsiyakayi kimin yonetecegine karar verecek. tam akp usulü bir geri zekalilik.

  • olay çok etkiledi beni. rahmetlinin ailesine ve güzel kızına sabır diliyorum. ne desek boş, ateş düştüğü yeri yakacak.

    olay ümitköy/çayyolu bölgesinde olduğu için şaşırmış suserler.

    elbette haklılar ama gözden kaçırdıkları bir şey var: recep tayyip erdoğan

    erdoğan türkiye’de sermayenin sahibini değiştirdi. kendi oligarşisini yarattı. artık para, iyi eğitim almış, düşünsel ve sanatsal becerileri de ekonomik gücü oranında gelişmiş insanlarda değil. para, kolunu kaldırmadan ihale alanlarda.

    bu insanlar bu kolay parayla ne yapacaklarını bilmiyorlar. buna dair mental bir hazırlıkları veya sürece yayılmış bir gelişimleri yok. paranın alacağı her şeyi almaya çalışıyorlar.

    “çayyolu’nda yaşamak için bir ev” ve “istediği şarkının hemen çalınması” bu şeylerden yalnızca ikisi.

    istedikleri olmadıkça, her şeye ve herkese zarar veriyorlar. işin en kötü yanı, istedikleri oldukça da zarar vermiş olacaklar.

    bir çıkmazın içindeyiz. bir çıkmaza sokulduk. sesimizi çıkarmamız gerek.

  • bir turing makinesi düşünelim. ne oldugunu çok iyi bilmeyenler için bir turing makinesi basitçe algoritmik soruları çözebilen teorik bir makinedir, bizler ona yapmasını istediğimiz işlemlerle ilgili kuralları yükler sonra da çözmesini istediğimiz problemi veririz, makine de bize cevabı verir. misal bir turing makinesi verilen bir sayıyı 10 ile çarpacak şekilde programlanmışsa 4 giriişi ile çalıştırıldığında 40 sonucunu vermelidir. basit işlemler yapan turing makineleri tasarlamak kolaydır; onluk sistemde onla çarpmak demek sayının sağına bir sıfır eklemek demek olduğundan böyle bir turing makinesinin içsel durumları şöyle olmalıdır:

    1. bant boyunca sıfırdan büyük bir rakam görene dek ilerle, sıfırdan büyük bir rakam gördüğünde içsel durumunu 2 yap.
    2. okudugun rakam 9 değilse bu rakamı çıkış bandına yaz ve bir sonraki rakamı oku; 9 ise içsel durumunu 3 yap.
    3. çıkış bandına sıfır yaz ve dur.

    [burda kolaylık için 9 rakamını sayının sonunu göstermek için kullandık]

    gördüğünüz gibi turing makinelerinin özgürlükleri ya da iradeleri yoktur. onlar sadece dışarıdan veri okur, okudukları veriye göre içsel durumlarını değiştirir ve içsel durumları ne yapmalarını söylüyorsa onu yaparlar. bizim çarpma makinesi 158 gördüğünde çıkışını 1580 yapmaya mecburdur; "dur 666 yazayım komiklik olsun" ya da ""canım çarpmak istemiyor ona böleyim iyisi mi ben" diyemez çünkü ne yapacağı kurallarla bağlanmıştır.

    özgür iradeyi kabul etmeyen kimilerine göre insan da temel olarak böyledir. genlerimiz donanımımızın (beynimiz) özelliklerini belirler, işletim sistemimizi inşa eder, hayatımız boyunca yaşadıklarımız ise bizleri programlar, ne ile karşılaştığımızda ne yapmamız gerektiği söyler. davranışlarımız donanımımıza, programımıza ve o an dışardan okumakta oldugumuz veriye göre belirlenir. siyah bir köpek tarafından ısırılmış bir çocuğun beynine "siyah köpek görürsen kaç" yönergesi yazılır, çocugun gözleri siyah bir köpek gördüğünde beyninin otomatikman "korku hormonu" salgılaması beklenir, oysa insan çok daha karmaşıktır; nasıl ki bizim çarpma makinesi bandından geçen her şeyi on ile çaprmıyor, içsel durumu 3 oldugunda duruyorsa çocuk da her köpekten korkmayabilir, misal sevgilisinden yeni ayrılmışsa beyninin içerisinde bir modül bir kesme isteği yaratarak korkuyu bastırabilir.

    özgür irade, her birimizde farklı etkiler bırakan geçmiş etkileşimlerin bir sonucu olan içsel durumumuzu kavramaktan aciz oldugumuz için bir sonraki adımdaki davranışlarımızın nedenlerini anlayamamış olmamızın yarattığı bir hissiyattır.

    eğer özgür irade yoktur diyorsak şunlara inanmalıyız.
    1. beynimiz içerisindeki her şey, dışındaki her şey gibi maddenin tabi oldugu kurallara göre işlemektedir.
    2. özgür irade algısı bir sonraki davranışımızı belirleyen ve bir önceki tecribelerimiz sonucu oluşmuş içsel durumumuzu kavrayamamaktan kaynaklanmaktadır.

  • bir aile yemeginde babanin sisman olan ogluna "keske seni balet yapsaydik" demesi ustune, "benden balet olursa at yarragindan gramofon ignesi olur" demek isteyen oglanin, aile yemegi protokolleri uyarinca sansur arayisina girisi ve su sekilde basarisiz olusu: "benden balet olursa, sey yarragindan gramofon ignesi olur"