• yalnızlık ve yabancılaşma gibi temaları sıradışı bir üslupla dile getiren, biraz kıyıda kalmış bir kara film örneği. taxi driver, dolaysıyla scorsese'yi oldukça etkilediği söyleyebiliriz bu filmin.
  • --- spoiler ---
    dış-ses’in 2. tekil kişiye ait olduğu ender kara film özelliğindeki blast of silence’da filmin girişinde, tünelde öyküyü anlatmaya başlayan anonim anlatıcı, kiralık katil frank bono (filmi de yöneten allen baron) öldürüldükten sonra bile öyküyü anlatmaya devam eder. ilk başta anonim sesin kiralık katilin kendisine ait olduğu hissine kapılırız. hatta öykünün büyük bölümünde mevcut izlenimi ediniriz. ama anlaşılır ki dış-ses anti-kahramana, sözüm ona frank bono’ya ait değildir. bu ister istemez yabancılaştırıcı bir etki yaratır. çünkü anlatıcı’nın kim olduğu hiç anlaşılmaz. fazla yorum yapmayan, sadece öykünün belli başlı duraklarında muhtelif argümanlar aktaran anlatıcı, anti-kahramanın ölümünden sonra bile konuşmaya devam eder.

    blast of silence adı geçen niteliğinden ötürü ve özdeşleşim politikalarına getirdiği yenilik sebebiyle bütün kara film tarihi içerisinde spesifik bir yere sahiptir. peki, öyleyse kimdir anlatıcı? her şeyi bilen, olayları bize (seyirciye) sıcağı sıcağına nakleden dış-ses kime aittir? yanıt basittir: dış-ses, yönetmenin sesidir.
    --- spoiler ---
  • biraz fransız yeni dalgası biraz martin scorsese biraz jean pierre melville dedik mi, blast of silence'ı da tarif etmiş oluruz. hem en alasından bir kara filmdir hem de melankoliktir. new york'u da çok hoş gösterir. ışıltılı ny yerine soğuk ve melankolik bir ny yansır perdeye.. kıyıda köşede kalması da sinefillerin şansıdır..
  • imdb puanı 7.6 olan, 75 dakikalık, siyah-beyaz allen baron filmi.
    filmde bir kiralık katilin yalnızlığı,yalnız olmak isteyişi, yalnız olmak zorunda oluşu üzerinde duruluyor. ancak karakterin louren ile ilişki kurmak isteyişi, noel arifesindeki partide her ne kadar zorla gelmiş gibi olsa da en çok onun eğlenmesi, bunun son işi olduğunu ve bir daha yalnız olmayacağını düşünmesiyle aslında bu yalnızlığın tercih edilen bir yalnızlık değil de benliğini korumak için tercih ettiğini sandığı bir yalnızlık olduğunu görüyoruz.

    ayrıca sinematografik açıdan da izlemesi çok keyifli. her sahne, durdurulduğunda güzel bir fotoğraf karesine dönüşebiliyor.
  • allen baron tarafından yazılan yönetilen ve oynanan 1961 tarihli (bkz: criterion collection) dan da dvd si yayınlamış siyah beyaz filmdir.
    yalnız, soğuk ve içine kapanmış seri katilimizin bir kadınla yakınlaşınca yalnızlık allaha mahsus şeklinde parçalanan dağılan standartları, onu trajik sona sürükleyen önlenemez kaderi çok leziz new york görüntüleri, sinema zevki veren kadrajları ve bir roman okuyor hissiyle film boyunca konuşan dış ses......
    60 ların başından kalma fransız yeni dalga lezzetinde kaçmayacak bir film işte.....

    ps: allen baron da bu filmden başka hiç kayda değer biriş yapmayıp tv sektöründe takılıp durmuş.....
hesabın var mı? giriş yap