ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
çocuğu anne büyütür bırakın şu kariyer tribini
-
kadınların ancak çok küçük bir kısmı "aman kariyer yapayım, sabahlar olmasın" tribinde olabilir. geri kalan büyük çoğunluğu ise ekonomik durum nedeniyle o çocuklara daha iyi bir gelecek hazırlayabilmek adına her saatini "çocuğum bakıcı ile ne yapıyor?" düşünceleriyle çalışarak geçirir.
eyalet olursa görevi bırakırım
-
lütfen sayın başbakana, evet çıkması halinde kendisinin görevi bırakacak bir başbakanlığı olmayacağını anlatsınlar.
neye evet dedirtmek istediğini lütfen okusun artık ya.
ara güler
-
hitchcock ile fotoğraf çekimi okunası bir anıdır kendisinin:
"alfred hitchcock ile yaptığımız çalışmayı unutamam. onun çekimi biraz sıkıntılı olmuştu. ayaklarını ön plana alarak bir fotoğraf çekmek istedim. hitchcock da rejisör falan olduğu için, fotoğraf işlerini de iyi biliyor. karşımda kurnazca hareketler yapıyor. sabah 11.00’de başladığımız çalışma hiç unutmuyorum akşam 5’te bitti. bana kızdı başlarda, sevmedi ama sonra alıştık birbirimize. şakalaşmaya başladık. baktı ki, ben ondan daha matrak biriyim, rahat rahat çalıştık sonra. ben de içimden: 'yahu ben, picasso’larla falan çalışıyorum. sen de kim oluyorsun? sen hitchcock isen ben de ara güler’im diyorum."
tarihteki ilk smiley
-
okuyabildiğim kadarıyla öncesinde "gökbörülerle ötükende kımız keyfi" yazıyor.
esra erol'da evlen benimle
-
üniversitede ders olarak okuttuğum tek program.
not: rektörüm.
ekşi itiraf
-
üzüldüm, sadece üzüldüm...
"illa yabancı hoca gelecekse benim almanya pasaportum da var."
yılmaz vural
bu söz bile üzüntümü geçiremiyor...
hasta oğlu acı çekmesin diye öldüren baba
-
bir anne-baba, çocuğunu 'acı çekmesin diye' öldürebilecek duruma gelmişse, bilin ki oğlunu kızını o kadar çok seviyor ki, artık acı çekmesine gönlü razı olamıyor demektir.
yaşlı anam, kalp krizi geçirip ameliyat oldu ve yoğun bakımda uzun süre yattı. artık kapalı yerde kalmak nasıl bir acı verdiyse, yanına her girişimde, "oğlum beni bi 5 dakika dışarı çıkar etrafı göreyim, ne olur!" diye yalvarır oldu. doktorlara söyledim, 'olmaz' dediler, 'yapamayız, ölürse sorumluluk bizde olur', dediler. ben de mecburen boyun eğdim. annem, 1 hafta sonra öldü.
şimdi düşünüyorum da, keşke son kez çıkartabilseydim, şöyle doya doya gökyüzünü seyrettirebilseydim, o gün de ölseydi. işte çaresizlik.
'o duruma düşmeden anlaşılamayacak bir olay' kanımca.
debe editi: ilk debe'mi, canım anneme armağan ediyorum. huzur içinde uyusun.
mühendis kafası
-
"lakin hayat öyle işlemez.. pi'yi 3 alamazsın ve..."
hiçbir mühendis pi'yi 3 almaz. hatta 3,14 bile almaz. pi'yi pi alır. atıp tutmayalım.
canan dağdeviren
-
başvurmamasına rağmen massachusetts institute of technology 'den profesörlük teklifi alan ve kabul etmesiyle birlikte, önümüzdeki yıl ocak 2017'den itibaren henüz 32 yaşında bu ünvanı taşıyacak olan gururumuz. bravo.
iş mülakatlarında sorulan sinir sorulara cevaplar
-
ernst & young mülakatından:
-en sevdiğiniz evcil hayvan nedir?
-balık
-neden balık?
-balık iyidir.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"hayvan hakları savunucuları hala bülent ersoy'un kürkünü eleştiriyor.. lann olum deli misiniz, mal mısınız..? adam gözünü kırpmadan kendi çükünü kestirmiş, sizin koruyup kolladığınız 3-5 hayvana acır mı?"