hesabın var mı? giriş yap

  • zahmete girip takımla istanbul'a gelmesine de gerek yokmuş, oklahoma'dan atsa yine sokar pezevenk.

  • eğer bu entry'i okuduktan sonra programı yapmaya karar verirseniz, dikkat edilecek hususları aşağıda madde madde yazacağım, mutlaka okuyun.

    tatilde spordan uzaklaşacak olanlar için her yerde uygulanabilinir bir program yazmaya çalışacağım. aslında program kendim için, 1 hafta sonra tatile gideceğim. detayları bir kağıda yazmak yerine buraya yazıyorum benim durumumda olanlar veya bir şekilde vakti olmayanlar faydalanabilir. ayrıca gittikten sonra kendime bir tane sağlık topu yapacağım. öğrenmek için şunlardan

    pazartesi
    ısınma & esneme 5 dk
    5 set:
    plyo push upsx20
    barfiks x 17
    ---
    4-6 saat sonra 1 saat aralıksız yüzme. (eğer yüzme imkanınız yok ise koşu, bisiklet vs yapabilirsiniz)

    salı
    ısınma & esneme 5 dk
    3 setten 30 adım a skip
    3 setten 30 adım b skip
    a and b skips
    3 setten 30 adım walking lunges
    3 setten 20 tekrar box jumps
    -- 5-10 dk dinlendikten sonra
    5 set 40 yard depar. (38 39 metre)
    ---
    4-6 saat sonra 1 saat aralıksız yüzme.

    çarşamba
    1 saat aralıksız yüzme.

    perşembe
    ısınma & esneme 5 dk
    3 set:
    30sn amut, 30sn mola, maksimum dips (amut için duvardan destek alınabilinir)
    3 set:
    pull up iso hold tutabildiğin kadar
    3 set:
    supine bar pull ups x maksimum tekrar
    3 set:
    30 sn plank, 30 sn side plank sağ taraf, 30 sn side plank sol
    ---
    4-6 saat sonra 1 saat aralıksız yüzme.

    cuma
    ısınma & esneme 5 dk
    2 set:
    wall ball x 50 tekrar
    ball slams
    x50 tekrar
    burpee 25m dolana kadar ileri sonra 25m dolana kadar geri
    --
    4-6 saat sonra 1 saat aralıksız yüzme.

    cumartesi
    ısınma & esneme 5 dk
    50 muscle ups (eğer yapamıyorsanız 50 barfiks ardından 50 dips yapın)
    5 10 dk dinlendikten sonra
    5 set 100m depar

    pazar off

    dikkat edilecek hususlar:
    *tekrar ve set sayılarını kendim için yazdım, bu rakamları azaltabilir ve ya arttırabilirsiniz. önemli olan hareketleri düzgün bir şekilde yaparak setleri tamamlamak.
    *örneğin omzunuzda bir sakatlık var ise, o bölgeyi çalıştırmaktan kaçının, onun yerine başka bir bölgenize odaklanacak olan hareketi tercih edin.
    *program 1 ay boyunca geçerlidir, 1 ay boyunca düzgün bir şekilde yaparsanız sonraki ay için tekrar sayılarını arttırın, ve ya setleri. 3 ay sonra yeni bir program temin etmeye çalışın.
    *son 2 senedir her yaz tatilde vücut ağırlığım ile çalışmak zorundayım, kullandığım program temelde hep aynı oldu, hiç bir sakatlık yaşamadım, gelişim sağladım.

  • pederi kaybedeli 2 gün olmuş, yan apartmandan gelin alacakları için gelmiş ahali. zurna davul hepsi hazır. bizim apartmana giren çıkan kalabalığı görünce düğün sahiplerinden birisi kapıyı çaldı. hiç tanımıyorum ben adamı. (orda yaşamıyorum) rahmetli de sadece selam sabah o kadarmış. (sonradan öğrendik).

    komşu: oğlum selam, hayırdır bişey mi var? ayakkabılar, giren çıkanlar dikkatimi çekti de.

    ben: abi 2 gün önce babamı kaybettik, o yüzden birazdan kuran okunacak, * eş dost geliyor.

    k: ya başın sağolsun, bilmiyordum. kim ölen, adı ne?
    b:........
    k: hadi ya, köydeydik 2 haftadır, haberimiz yoktu. neyse, rahatsız ettim kusura bakmayın. bizim de kızı alacaklar, davul zurna vs gelmişti. söyliyim de çalmasınlar.
    o sırada annem gelir.
    a: aa hiç olur mu öyle şey, kız bi kere evleniyor. adet buysa iptal etmeyin. olmaz. biri ölecek, biri evlenecek, biri doğacak. biz camı kapıyı kapatırız.

    komşu teşekkür etti, ayrıldı.
    normalde yarım saatten fazla süren olay 5 dk da, kız babası tarafından bitirildi, tekrar kapıya gelip özür diledi ve gittiler.

    bazen böyle duyarlı komşuların, insanların olması güzel geliyor insana.

    aslında hep olması gereken bu ama birbirimizi o kadar umursamaz olmuşuz ki, bu güzel şeyler yaşanınca güzel geliyor insana.

    insanın cenazesi mi var, hastası mı var vs soran insanlar varsa sorun olacağını sanmıyorum. benim açımdan olmadı, üstelik acı bir günde.

    ama sormadan hurra diye başlayana ben de söverim.

    debe edit: ankarada maddi imkanı olmayan bir kardeşimiz için akülü tekerlekli sandalye ihtiyacı vardır.
    detaylar için

  • bir adam et yemeğinin yanında ekmek yemiyorsa zengindir arkadaşım, net.

    bir de bir tabağa komple antep koyup aralıksız happıdı huppudu yiyebiliyorsa da zengindir.

    benim bunlardan başka harhangi bir kriterim yok.

  • ahahahaha immun sistem diye bi şey vardır arkadaşlar ama siz anlamazsın haa. immun bu yaa öyle kolay mı. mesela bağışklık sistemi deseydim hemen bilirdiniz ama şimdi bilemezsiniz, neden, immun dedim çünkü!

  • bizim ailenin dinde tavan yaptığı zamanlar bi muhabbet kuşu almışlardı. kuşa allah bir elçisi muhammed demeyi öğretmişlerdi. garibim kuş da allah biri diyor elçisi muhammed de elçsimoam deyip kalıyodu öyle.. ben bu kuş yüzünden osbir çekemedim kaç zaman. beni de çok severdi ibne. ne zaman hallensem kuş dibimde allah bir allah bir demeye başlardı. ergen aklıyla hep yarım bırakırdım osbiri korkudan.. aileye bak lan..

  • 250 - 300 bin bandında çıkacağı ifade edilmiş. abicim yerli aracın halka faydası ne o zaman. hani yerli olur, vergisi olmaz falan. 300 bin tl'ye araç alabilen adam zaten tesla'ya da biniyor, mercedes'e de biniyor.
    yerli araç yine zengine hizmet edecek yani anladığımız kadarıyla. muadilleri 300 bin tl falan denmiş bir de. ulan yurt dışından ülkeye giren arabayla, bizim yerli aracımızın fiyatı nasıl birbirinin aynı olabilir yav?
    aydınlatacak olan beri gelsin.

    edit: saçma sapan cevaplar aldığım için entry'i düzenleme zorunluluğu hasıl olmuştur. arkadaşlar bakınız ben ülke para kazanmayacak ya da bu araç faydasız demedim. mercedes de muadili olduğu için yazmadım. bakın mala anlatır gibi anlatayım derdimi.

    bu aracın muadili mesela tesla cybertruck diyelim. bu araç amerikan malı bir araç. bu araç ülkesinde amerikanın yerli parası olan dolar üzerinden 40bin dolardan başlıyor. çünkü ülkenin aracı kendi ülkesinde gümrüğe tabi olmaz, kur farkı olmaz, vergileri düşük olur v.s.
    bizim çıkardığımız yerli aracın 300bin bandında çıkacağı söyleniyor ve bunun da açıklaması muadillerinin bu fiyat üzerinden satılıyor oluşu. şimdi yabancı marka muadillerinin 300bin liraya satıldığı aracın yerlisi de 300bin liraysa "bu nasıl yerli?" diyorum. bu aracın gümrüğü ve kur farkı olmaması gerekmiyor mu sizce de? ve vergisinin düşük olması.

    verdiğim mercedes örneğine gelirsek; halk içerisinde 300bin lira arabaya para verebilecek olan adam zaten istediği markaya binebiliyordur manasında referans örnek olarak mercedes yazdım. araba elektrikli falan filan buralara girmeye gerek yok. kastım buydu yani.

    şimdi bütün bu sebepler doğrultusunda halkın binebileceği ( en azından orta direk ) tabir edilen kesimin teşvikle falan filan alabileceği fiyatlara çıkmayacak olan aracın yerli araç olmasında nasıl bir yarar var halka? ülke ekonomisine elbette öyle ya da böyle bir katkısı olur.

    debe editi: arkadaşlar yüzlerce mesaj aldım. ve ortak fikre göre o zaman bu araca yerli araba demekle, kanuni markalı motosiklete yerli demek arasında bir fark yok. bazı motosikletler var ismi türkçe örneğin kanuni, asya motor, harput gibi. bu araçların parçaları çin'den ithal edilip montajı ülkemizde yapılıyor ve ithalatçı firma kendi ismini kullanıyor.
    bu aracın da bir farkı yok bunlardan o halde. evet ucuz olamaz çünkü tüm parçalarını dolar üzerinden satın alıyoruz. hepsinin de gümrük vergisi v.s. var. o zaman demek ki üretmediğimiz şeye yerli demeyeceğiz. umarım başlangıç için böyle olur da ileride kendimiz üretmeye başlarız.

  • şener şen'le yapılan bir ropörtajdan:

    “bana dediler ki; zeki alasya'nın cenazesine gittik, siz yoktunuz. neden gelmediniz ?
    bilmiyorlar ki, ben aynı gün annemi uğurladım sonsuzluğa. hem de aynı mezarlıkta. zeki alasya, benim bir kardeşim bir parçam gibiydi. nasıl böyle bir şey düşünürler... ben oraya gelsem bile kemal'in cenazesindeki gibi kameralardan uzak kalmayı tercih ederdim. yani beni yine göremezdiniz...
    zeki'yi defnettikten sonra metin akpınar ve orhan gencebay'ın neden ortadan kaybolduğunu hiç merak ettiniz mi ? etmediniz. ben söyleyeyim, bizim aile kabristanlığına geldiler hem de koşa koşa. ben annemi toprağa verirken oradaydılar, definden sonra zeki'nin mezarına gittik, kimsecikler yoktu...
    peki siz oraya zeki alasya için mi gittiniz, yoksa gelen ünlüleri görmek için mi ? gözleriniz beni aramışsa belli ki gelen ünlüleri görmek için gelmişsiniz.
    nejat uygur'un son şiirindeki ilk dizeler geldi birden aklıma :
    ''biliyorum cami avlusundaki bu kalabalık bana değil,
    gelen ünlüleri görmek için.
    aa o da burada şu da burada deyip, keyif çatmak için.
    beni musalla taşında unutanları görüyorum,
    hayatımda ilk defa katıla katıla gülüyorum... çünkü kırkım dolmadan unutulacağımı biliyorum...'' .

    değerini kaybetmeden bilmemiz gereken insan. büyük oyuncu şener şen..