hesabın var mı? giriş yap

  • bu konuda kafam gerçekten karışık.

    kılıçdaroğlu'na bir sempati besliyorum. adamın çabaladığını görüyorum, gelip burada sorularımızı bile cevapladı. gençleri kazanmak için uğraşıyor. ayrıca dürüst olduğuna inandığım bir insan. belki chp'ye oy versem bu zamana kadar gerçekten en içten, en isteyerek verdiğim oy olacak bu seçimlerdeki..

    ama bir yandan da işte hayatımızda bir akp gerçeği var. hdp'nin meclise girmesi gerekiyor. sadece akp için de değil, ben hdp'nin savunulan haklar adına da mecliste olması gerektiğine inanıyorum, zaman zaman yapılan hatalara ya da saçmalıklara rağmen bunu gerçekten istiyorum.

    sonuç olarak kalbim chp dese de mantığım hdp diyor. bu kafa karışıklığım son günlerde çok zorladı beni. geçen gün evde konuşurken de eşim şu soruya cevap verirsen belki kime oy vereceğini de belirlemiş olursun dedi:
    "kılıçdaroğlu'nu mu daha çok seviyorsun, yoksa tayyip'ten mi daha çok nefret ediyorsun?"

    benim cevabım nefretten yana oldu..

  • sanırım amerika'ya gidip almanın (uçak bileti dahil) türkiye'den satın almaktan daha ucuza geleceği telefon olacak.

  • arkadaşlar bazı oyuncular vardır. koşmazlar, çok hareketli değillerdir hatta yavaş oyunculardır ama öyle paslar verirler, öyle şutlar atarlar ki deli dana gibi koşan adamlardan 4 kat fazla iş yaparlar.

    ha işte bu onlardan değil.

    bu sadece şişman.

  • birazdan söyleyeceğim şeyi maalesef çoğu yüksek lisans öğrencisi bilmiyor. üniversitelerin öğrenci işleri, tezini süresinde veremediği için kaydı silinen öğrencilere bu konuda pek bilgi vermiyor, öğrencileri yönlendirmiyorlar.

    sevgili romalılar!

    biliyorsunuz, tezli bir yüksek lisans;
    • 2 dönem ders,
    • 2 dönem tez,
    • + 2 dönem tez (ek) şeklinde maksimum 3 yıl (6 dönem) içinde tamamlanmak zorundadır.

    tüm bunlara ek olarak 2 dönem daha pandemi gerekçesiyle tez yazma sürenizi uzatmanız mümkündür.

    peki nasıl yapılacak?

    öncelikle bunun tüm üniversiteleri bağlayan hukuki bir dayanağı var. 10.06.2020 tarih ve 31151 sayılı resmi gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren ve 20/04/2016 tarihli ve 29690 sayılı resmî gazete'de yayımlanan lisansüstü eğitim ve öğretim yönetmeliğinin 35 inci maddesine eklenen karara göre “…afet ve salgın durumlarında, tez aşamasındaki lisansüstü öğrencilerinin talepleri halinde en az 1 yarıyıl, en fazla 2 yarıyıl ek süre verilir ve bu süre azami süreden sayılmaz" hükmü gereğince tez sürenizi 2 dönem daha uzatmanız mümkün. harç ödemeniz de gerekmiyor. doktora için de geçerli bu.

    ben talebimi yaptım. enstitüden dün cevap geldi. kabul etmişler. gelen cevap şöyle. eğer 1 dönem yetmezse 1 dönem daha süre uzatımı isteyeceğim.

    geçenlerde doktora yapan arkadaşım kara kara düşünüyordu. tezini baya yazmış ama teslim için 3 ayı kalmış. 3 ayda tamamlayamam, daha fazla süreye ihtiyacım var diyordu. bu olaydan bahsettim. ne danışmanım ne de enstitüdeki görevliler bana hiç bahsetmediler bundan dedi. maalesef öğrenci işleri pek umursamıyor böyle şeyleri. ama bu hak herkese var. ben bahsedince enstitüsüyle iletişime geçti. bir anda gözleri parladı. başvuru formunu gönderdi. kurula giriyormuş. haftaya olumlu cevabı göndereceklermiş.

    bu haktan yararlanabilmek için bahsettiğim maddenin resmî gazete’de yayımlandığı 10.06.2020 itibariyle aktif öğrenci olmanız yeterli.

    peki başvuru nasıl yapılacak?

    yüksek lisansı yaptığınız yerin duyurularında geçen yıl yaz aylarında mutlaka bunun duyurusu ve başvuru formu yayınlanmıştır. bulamazsanız enstitünüzle iletişime geçin. onlar sizi yönlendirirler. dilekçeyi, normal zamandaki hakkınız olan son dönemin (6. dönemin) sonuna doğru veriyorsunuz. ama başvuru prosedürü üniversiteye göre değişebilir. mutlaka öğrenci işlerine sorun.

    ek 2 dönem daha demek koca 1 yıl demek. bu süre, tezinizi yazmanız için fazlasıyla yeterlidir. hatta tek dönem bile yeter bence. derslerinizi verecek kadar motivasyonunuz varsa tez yazacak kadar motivasyonu da bulursunuz. o kadar emek verdiniz, boşa gitmesin. köprüden önce son çıkış. bu şansı kaçırmayın bence. pandemi her yerde anamızı ağlattı. bari şu konuda bir işimize yaramış olsun.

  • algımızın sınırlarını tam olarak bilmemiz mümkün olmayabilir lakin onun bildiğimiz sınırlarından sözedebiliriz sanıyorum.

    temel sınırlar şunlar:
    - zaman sınırı.
    evren 14 milyar yaşında lakin bizler sadece 100 yıl kadar yaşayabiliyoruz. demek ki toplam zamanın sadece %0.00000007'sinden haberdarız.

    - mekan sınırı.
    kainat bugünki hesaplara göre kabaca 25 milyar ışık yılı genişliğinde, oysa bizler dünya üzerinde kabaca 13 bin metre çapında bir küre üzerinde yaşıyoruz. dandik bir modellemeyle evren'i de küre kabul etsek mekan sınırımız yüzde işaretinden sonra elli altı 0 ve bir tane de 1.

    - duyu sınırı.
    görme duyumuz tüm elektromanyetik spektrumun, atıyorum, on milyonda birini algılayabiliyor herhalde. kulağımız sadece 20-20000 hertz arasını duyuyor ki bu da hava moleküllerinin boyurları ile sınırlı ses dalgaları içerisinde, bunu da atacağım, on binde bir falandır. koku ile ilgili yorum yapamayacağım, her kokuyu algıladığımızı farzedelim. dokunmak da çok karışık onu da geçtik. o halde duyularımızla algıladıklarımız toplam uyaranların yüz milyarda biri, %0.0000000001 oldu.

    demek ki tüm evren'in 10^58'de birini, tüm zamanların 10^9'da biri bir süre boyunca tüm uyaranların 10^11'de biri ile algılayabiliyoruz. her şeyin 10^78'de birini yani.

    tüm samanyolunda bir proton.

    tabi tabi, şüphesiz ki askın dili evrenseldir.

  • sevgili okurlar ve okur dostlari, bu aralar pek cok "350ytl'ye satilan yazar hesaplarindan almaya cali$tim dolandirildim" emaili aliyoruz. belirtmemiz gerekir ki bize bunun geli$i zaten 400. bu tur yalana dolana itibar edip zor duruma du$meyin. oldu da hesap alacak olsaniz dahi size ait olmadigi tespit edildiginde hesabinizi kaybedebileceginizi unutmayin.

  • emniyet kemeri takmadığı için arabanın özellikleri çalışmıyor (radyo da buna dahil) ama bunu bile bilemeyecek kadar cahil bir kızın videosu.

    cahil de geç olum ya

  • allah'tan arada "öncelikle, türk insanı gerçekten de farkındalığı yüksek bir kitledir. " cümlesine rastladım hızlıca geçerken. yoksa bütün yazıyı okumak zorunda kalacaktım.