ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
cep telefonu rehberinde kayıtlı fantastik isimler
-
babam için konuşmak gerekirse;
babaannem için: anne
annem için: anneleri
anneannem için: annesi
adam kimseyi kendi üstüne almıyo ya!
gece denize girmek
-
sadece babaların yapabileceği şey.
çocuklar ancak "gece gece denize girmek" eylemini gerçekleştirebilir.
türk futbolunda yabancı sınırlaması
-
bu kural kalkarsa şunlar olur:
1. kulüpler yetenek gördükleri yabancı futbolcuları almaktan korkmaz. şu anda yabancılar doğrudan katkı vermediğinde para israfı olarak görünüyor ve bu da bir çok yabancı futbolcunun psikolojisini bozuyor. kimi ülkeden kaçıyor, kimi gol kaçırdıktan sonra zırıl zırıl saha ortasında ağlıyor.
2. genç yaşta alınacak yabancılardan bir kısmı türk vatandaşlığına geçirilebilir ve milli takımın da havuzu genişler. boateng'in, mesut özil'in, khedira'nın alman olduğu dünyada bizim de petrowski, okuwonu, khadim isimli türk futbolcularımız olabilir.
3. türk futbolcuları "nasıl olsa bana mecburlar" diyemeyecek, kendilerini geliştirmek zorunda kalacaklar oynayabilmek için.
4. türk futbolcuları "nasıl olsa bana mecburlar" diyemeyecek, kapıyı 2 milyon euro'luk senelik maaşdan açamayacaklar. kulüplerin giderleri azalacak.
5. anadolu kulüpleri yetenekli türk gençlerini "3 büyüklerden birine illaki okuturum" diyerek köle gibi tutmayacak, makul bir talibi çıktığında avrupa kulüplerine satmayı da göz önünde bulunduracak. caner erkin gibi genç yaşında yabancı liglerde oynayan futbolcuların sayısı artacak. alper potuk 7 milyon, mehmet topuz 10 milyon olmayacak. ama tabata yine 8, amrabat yine 8.5 olacak... ona bir çare yok. onun çaresi yönetici profilinin değişmesi.
6. anadolu kulüpleri, buldukları yabancı yetenekleri de rahatlıkla satabilecek avrupa kulüplerine ve 3 büyüklere, çünkü kontenjan sıkıntısı olmayacak. (bkz: geremi nitjap)
7. türk futbolcusu avrupa'ya daha rahat gidecek, çünkü takımların onların yerine koyabilecekleri adamlar için illa da türk olacak diye bir kısıtlama olmayacak. başka kültürlerin içinde kendi futbollarını geliştiren futbolcularımız milli takıma daha faydalı olacak. arda ve salih gibilerin sayısı artacak.
8. takımlarımız al ve şl gibi organizasyonlarda rakipleriyle eşit şartlarda mücadele edecek.
9. "madem yabancı alıyoruz, ismi olan birini alalım" mantığıyla yola çıkıp 32-33 yaşına gelmiş sönük yıldızlara para dökülmeyecek.
bu kuralın varlığını savunanlar benim saydıklarımın yarısı kadar argüman ortaya koyabilirlerse beni ikna edebilirler.
edit: nobet hatirlatti. bu kural kalkarsa, takimlarda "abi"lige kalkisan futbolcularin gozunun yasina bakilmadan gonerilmesi kolaylasacak, boylece teknik direktor yiyen yeniceri ocaklarinin onu kesilmis olacak.
dubai'de cüzdanı yere düşürme deneyi
-
pakistan'ın sıradan bir sokağında, endonezya'nın mahalle pazarında, nijerya'da cuma namazı sonrası cami çıkışında yapılmadığı takdirde sonuçları çok dikkate alınmaması gereken deney.
dubai gibi arap'tan çok yabancının, fakirden çok zenginin yaşadığı yerde deney yapmak güvenilir değil sadece şov için yapılmış olur.
adliye diyalogları
-
bir çocuk mahkemesi'nde "kılıç ile yaralama" davası.
hakim : (sanık içeriye girer girmez) ooo muhteşem süleyman da gelmiş.
çocuk : ?!?!?!
kürtçeden dünya dillerine geçmiş kelimeler
-
tıp terimleri yunanca kökenlidir. üstteki yazara itimat etmeyiniz.
zafer havalimanı'na dört ayda 61 yolcunun uğraması
-
bu yıl 1,317 milyon yolcunun garanti edildiği zafer havalimanı’na dört ayda 61 yolcu uğradı. yıl sonunda uçmayan yolcular için ödenecek garantiler ile şirketin 50 milyon avro'luk yatırımının tamamı ödenecek.
zaytung haberi gibi değil mi? ama değil. dün birileri helallik istemişti. haram olsun!
kaynak
ek kaynak editi: t24
yanlış gelen mantı yüzünden veganlığın bozulması
-
yanlışlıkla yerseniz bozulmuyor diye biliyorum. allah kabul etsin.
sabah namazı için otobüsün durmasını isteyen yolcu
-
onlarca kişinin öldüğü trafik kazalarında bile firma ismini sansürleyen, en ufak bir ipucu vermeyen malum medyanın bu olayda sergilediği ekstra afişe çabası akıl sahipleri için ibretlerle doludur.
icat edilmesi istenen aletler
-
fazla kilosu olan birinin kilolarini zayif birine vermesini salicak makina...
çizmelerimi çıkarayım mı sedye kirlenmesin
-
bana can dündar'ın bir çocukluk anısını hatırlatmıştır bu acı söz.
can dündar matbaada çalışırken, dönemin ünlü bir yazarı (adını hatırlayamadım) küçük can'ın elini sıkmak istemiş. o da ellerinin kirli olduğunu söylemiş. yazar, can'ın ellerini bulup sıkıca toka yaparak "çalışan eller kirlenmez" demiş.
ben de hep bu şekilde düşünüyorum çalışan eller ve ayaklar kirlenmez. sedyeler fedadır sana.
mp3
-
birkaç hafta önce patentlerinin süresi bitmiş. bunun üzerine geliştiricisi fraunhofer iis lisans programlarını iptal ettiğini duyurmuş. açıklamalarında "artık mp3'ten çok daha gelişmiş aac gibi mpeg-h gibi formatlar var onları kullanın" demişler.
böylece mp3, daha biz okunuşu konusunda "empeüç" ile "mepeüç" arasında karar veremeden, resmi kanaldan ömrünün sonuna gelmiş oldu. ilk duyduğum zamanı hatırlıyorum. penthy, 1997 yılında #coders'ta bahsetmişti. "ses dosyasının boyunu 12'de 1'ine indiriyormuş". dalga geçiyor sanmıştım çünkü ses dosyalarını zipleyince hemen hemen aynı boyda kalırlardı. kayıplı sıkıştırma olduğunu söyleyince ikna olmuştum.
ilk çıktığı zamanlar bilgisayarda mp3 oynatmak büyük işti. işlemci gücünün çoğunu yerdi. kesintisiz oynatabilmek için winamp'ın khz ve stereo ayarlarını değiştirirdik. şuraya bak. doksanlardan ikinci dünya savaşı pilotunun anılarını anlatması gibi bahsediyorum. ne ara yaşlandık ulan?