ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
bülent ersoy'un bir oturuşta 2.5 kilo et yemesi
-
"yetişkin bir bülent ersoy bir oturuşta 2.5 kilo et yiyebilir." -national geographic
8 mayıs 2020 akıllı telefon vergisi
-
bence kölelik sistemi geri gelsin, hiç yoktan ne olduğumuzu bilir ona göre yaşarız.
ahmet burak erdoğan
-
amerika'da okurken loto falan tutturduğunu düşündüğüm kişi. gerçek değerinden daha ucuza, 2.5 milyon dolara gemi almış. tesadüfe bakınız ki gemiyi satan amca da geçenlerde dubai şeyhi ile ortaklaşa levent iett garajını 705 milyon dolara almış. siz bana bakmayın benim içim fesat.
erdoğan berkin elvan'ın annesini yuhalattı yalanı
-
evladının ölümüne sebep olduğunuz bir kadınla ilgili kitlelerin karşısında olumsuz ifadeler kullanıp, sonra es verirseniz yuhalarlar, bu yuhalamaya da müdahale etmezseniz, yuhalatmış olursunuz.
oldu yandaş arkadaş. git kumda oyna şimdi.
mangoyu kurutup saklayın
-
yalnız çok kaliteli daşşak geçiyorlar.
sergen yalçın
-
yıldırım demirören'i "yılın spor adamı" seçen özel üniversite ile ilgili "o üniversitede okunmaz" diyerek beni benden alan büyük yorumcu.
edit: vikingstekibalta nickli arkadaşımız mesaj atmış. "hiçbir yerde videosu yok. yalan galiba. " demiş. geçen yedi yılın ardından videoyu buldum. 57.29 da söylüyor reis. hatta devamında "hangi üniversite abi? tanıdığımız falan varsa gitmesin oraya" diyor. :)
youtube linki
vesile olduğu için vikingstekibalta'ya teşekkürler.
söylemeden anlat saçmalığı
-
son zamanlarda sözlükte görülmeye başlanan başlık formatıdır. başına bir şeyler getirilerek giriye dönüştürülmektedir.
sözlüğün ne kadar geri zekalı çoluk-çocukla dolduğunu bizlere bir defa daha kanıtlayan sözcük öbeğidir.
istanbul'da artık trafik kilitlenmiyor
unutulmayan garip arkadaşlar
-
çok tuhaf bir arkadaşım vardı. adı kazım. durumları pek iyi değildi ama hayatı boyunca bunu bir gurur meselesi haline getirmemişti çocuk.
ilkokuldayız işte. bir gün okula lüks bir araç girdi. top oynarken top gitti arabanın tamponuna mı ne bi yerine vurdu. bu gitti topu almaya. adam buna bi şeyler söyledi. bu başladı bağırmaya. arabanı buradan çıkartttt diye... adam bağırışlara dayanamayıp arabasını çıkarmıştı da müdür gelmişti o derece yırttı kendini.
- oğlum niye bağırdın o kadar?
- hem arabasını buraya getiriyor hem arkadaşım topu attığında çarpınca kızıyor.
ben tabii yıllar sonra kendisini gördüğümde ve beni evine davet ettiğinde bu anımızı anlatıp o zaman anlamıştım google gözlük olan arkadaşımın hak arama inancını. şu an bir holding'in uluslararası davalarına bakıyor. babası vefat etmiş. o kötü durumdan tüm ailesini kurtarmış. kardeşlerine bile neler neler yapmış, almış.
ve o kadar paranın içinde yüzmesine rağmen lüks evi, lüks eşyaları olmasına rağmen hiçbir zaman lüks araç almamış.
taliban'ın kız çocuklarını toplaması
-
mustafa kemal atatürk e ne kadar çok şey borçlu olduğumuzu anlıyor muyuz?
ilk bilgisayarda yapılan mallıklar
-
bilgisayarı öpmek ve eve gelen diğer misafir çocuklarına da zor kullanarak öptürmek. utanıyorum sözlük.
the happy prince
-
temiz ve naif bir öyküdür mutlu prens. oscar wilde, kendini feda etmenin erdemine vurgu yapmıştır bu öyküsünde. mükafatı hikayenin sonunda vermiştir ancak prens'in yaptığı bir menfaat ve çıkar değildir. onun ızdırabı çaresizlik karşısında kıvranan insanlara yardımdır. gördüğü sefalet onu içten içe kemirmektedir.
prens kendini somutlaştıran, eşyalaştıran her şeyi bırakmış, onlardan vazgeçmiştir.
"diriler hep altının onları mutlu edeceğini düşünürler."