hesabın var mı? giriş yap

  • cevabı bir o kadar saçmadır. scooter kişilerin kaldırımda yürüme hakkını gaspetmektedir. kişilerin haklarını kısıtlamadığın kadar özgürsün. daha fazla scooter olması kişilerin haklarını gaspetmektir. kaç kişinin istediği kaçının istemediği ile çözülmez. bazı akepe yalakaları da zenginin malını savunuyor gene.

  • 31 aralık 2005 gecesi, evin oturma odasında 1 kız 2 erkek kalmıştır. erkeklerden atik olanı ile kız televizyonun kumandası için kavga ederken yavaş yavaş işi pişirmeye başlarlar ve içerdeki boş odalardan birine geçerler. yalnız kalan eleman sabah arkadaşı odadan çıkınca:
    - bi kumanda için insan insanı sker mi lan?

  • çocuk tiyatrosu, dolayısıyla da pedagoji okumuş alelade bir insan olarak ne abartılması ne de yerilmesi gerektiğini düşündüğüm çocuktur. abartılmasın zira soyut işlemler dönemine girip girmediğini bilmiyoruz. ve lütfen yerilmesin çünkü henüz çocuktur.

    genel olarak çocuklar bu yaşlarda ilgilerini çeken konularda bilgi depolamaya meyillidirler. bütün dinozorları tanıyan, yaşadıkları dönemleri, fiziksel özelliklerini ezbere sayan çocukları düşünün, ya da eski mısır, vampirler, teknoloji hatta illuminati gibi konularda gece gündüz "araştırma" yapanları. bunun bir sebebi meraksa diğeri de yaşıtları ya da övgü almak istediği yetişkinler arasında bir şeyin uzmanı olarak kimlik kazanmak olur genelde. çocuk beyninin kümülatif bilgiyi depolama kapasitesini de unutmayın. neredeyse bir gecede on kıta istiklal marşı ezberlemişizdir hepimiz. ilerleyen yaşlarda hem konvansiyonel eğitimin yükü hem de ergenliğin kendine özgü öncelikleri nedeniyle bu savant benzeri eğilim gittikçe silikleşir ve sosyal hayatta çok yönlü iletişim kurmalarına katkı sağlayan "genel kültür"e yönelirler.

    şimdi başa döner ve bu çocuğumuzun soyut kavramları anlayabilme yetisini sorgularsak okuduğunu iddia ettiği kitaplardaki fikirleri birbirlerine ne derecede eklemleyebildiği, ne kadarınınsa bunlar üzerine olan tartışmalardan, hatta yetişkinlerin açıklamalarından kaynaklanan ikincil özetler olduğu bir soru işareti olacaktır. çocuğun zeka gelişiminin yaşıtlarına göre ileri olduğunu kabul edersek de yine felsefe okumalarına temel teşkil etmesi gereken tarih, siyaset, sosyoloji gibi alanlarda bilgi birikiminin olup olmadığı sorgulanmalıdır. videodaki çıkarımları bana ilk ihtimalin daha yüksek olduğunu gösterdi açıkçası. belli ki platon'un gerçek adı, felsefi akımların özet tanımları gibi bilgi parçacıklarına erişebileceği bir çevrede yaşıyor ve bunları tekrar ettiğinde bir ödül mekanizması işliyor. tıpkı videoda "çak" yapan yetişkin gibi.

    son olarak, -maalesef- ben de bu tür hasletlerin övüldüğü bir ailede yetiştim. annem 11 yaşında sofi'nin dünyası'nı okuyup bitirmemle övünürdü. ki gerçekten bitirmiştim ama kurgusal olay örgüsü dışındaki felsefe derslerini okurken aslında pek bir yere oturtamadığımı, haliyle keyif falan da almadığımı çok net hatırlıyorum. aklımda felsefe okulları, filozoflar, temel ontolojik sorular gibi parçacıklar olduğundan sorulduğunda birkaç cümle ediyordum ve bu kadarı bile deli gibi övülmeme sebep oluyordu. sonradan sonraya bunun ne kadar anlamsız olduğunu fark ettim ve gerçekten sevdiğim kitapları okumaya başladım. demek istediğim, bir çocuk bu yaşta pür kuramsal bilgiye maruz kalmadan da yaşama dair sorunlar üzerine düşünebilir. roald dahl, j.k rowling okumakta ya da iyi çocuk filmleri, tiyatro oyunları izlemekte bir beis yok. bunların birçoğunda temel etik kavramlar, sebep-sonuç ilişkisi, farklı bakış açılarını sorgulayarak kendi sonuçlarına varma gibi düşünsel pratikler zaten bulunur ve hikayeleştirme-özdeşleşme-duygusal bağ kurma yoluyla daha kalıcı bir kavrayış düzeyi yakalanır.

    spinoza okumasın demiyorum, yine okusun fakat umarım ailesi çocukluğun en büyük ve geri döndürülemez hazinesi olan sınırsız ve kuralsız merak ile hayal gücüne de yatırım yapmaları gerektiğini biliyordur. zira ömür boyu ciltlerce felsefe tarihi okunabilir ama özgür bırakılmış merak olmadan yeni fikirlere ulaşmak imkansıza yakındır.

  • çok afedersiniz ama düzenli hayat dediğiniz nedir? saçma sapan kalıpların olduğu, oku, mezun ol, askere git, iş bul, ev al, araba al, evlen, 3 bebek doğur, çocukları yetiştir, emekli ol, eve git gel yemek ye sıç yat kalk eve git gel ye sıç yat öl. nedir acaba düzenli hayat? kimin ne istediği nasıl bir düzen aradığını kim nereden biliyor da yorum yapıyor.

  • 6. sinifa kadar okudugunu belirtmis zaten kendisi. bu yüzden herkes yerine herkez yazmasina takilmamak gerek.
    türkiye genelini gectim - eksi sözlük; üniversite bitirmis, yüzlerce kitap okudugunu iddia eden ve dahi anlamindaki de´leri ayiramayanlarla dolu.

    cok duygulandirdin be ali...

  • önce şunu belirteyim, ben daha çok yazar gibi görünsem de aslında okurum. böyle rezaletleri falan da okuyorum tabii ama bu sefer elim ayağım birbirinde okumuyor, yazıyorum. hatam olursa mazur görülsün, affedilsin lütfen.

    facebook'da bir arkadaşımın paylaştığını aynen buraya koyuyorum:

    facebook görüntüsü

    yarın bu çocukların diploma töreni olduğunu öğrendim.
    aile perişan...evlatlarının başında bekliyorlar.
    minicik çocuklar hastanede arkadaşlarının başında beklemek istiyorlar.
    veliler bugün ayaklanıyorlar. kaçı becerebilir bilmiyorum, rica ettiler yazdım.

    söyleyecek sözüm yok sadece "o çocuk sizin çocuğunuz olsaydı" ne olurdu diye sormak istiyorum?

    edit: kaynak falan yok demiş bazı çaylaklar, olay bilfen esenşehir`:hatalı lokasyon yazmışım, özürlerimi kabul edin lütfen` 'de oluyor. evladımızın adı efe.
    şu anda kadıköy şifa hastanesinde. ispattan daha çok duaya ihtiyacı var şu anda ama içinizi soğutacaksa buyrun yazdık.
    efe 13 yaşında ve 7. sınıf öğrencisi.

    edit2: en az sizin kadar somut bir şeyler istiyor ve konuyu bana ileten arkadaşımdan sürekli bilgi istiyorum. "marsha aile çocuğun canının derdinde, o kadar taze ki daha ne kafamızı toplayamadık" dedi. efe'nin sağlık durumu ailelerin elini kolunu bağlıyor maalesef ama asla susmayacaklar biliyorum.

    edit3: derdin atv mi falan diyenler oluyor. cevap vereyim:
    ben kimin evladı olursa olsun, başka birinin evladının canına kast edilmesine yönelik yazıyorum.
    okulun bu konudaki tavrına yazıyorum. önlem alsınlar biz alınlarından öpelim.

    edit4: facebook postu ile bilip bilmeden paylaşıyorsun diyenler bana bildiklerini anlatsınlar, hemen editleyelim.

    edit son: okuldan gelen açıklama. eğitim kurumusunuz, inanmak istiyoruz.
    http://bgs.bilfen.com/kamuoyunaduyuru

    edit: efe'nin sağlık durumuyla ilgili bilgi alır almaz burayı güncelleyeceğim. mesajlar için, efe'ye sahip çıktınız için, efe'yi hiç tanımayan bir ablası olarak, ellerinizden öperim.

    edit: cumartesi günü uyandırmayı planlıyoruz demiş doktorları, durum stabil. hayırlı haberlerini vereceğiz inşallah.

    edit: 21:24 itibariyle haber aldım. efemiz gözünü açmış, yarın normal odaya alınıyor!!!!

    edit: yetkililer twitter hesabından açıklama yapmış, buyrun:

    https://twitter.com/…lfen/status/870659863470370817

    https://twitter.com/…lfen/status/870659915223838720

    edit son: buyrun ailenin açıklaması https://www.facebook.com/…k/posts/10155419870052884

  • posidonia oceanica, evrim sürecini karadan denize gerçekleştiren ve akdeniz'in endemik çiçekli bitki türüdür. posidonia oceanica; deniz çayırı, deniz eriştesi olarak da adlandırılmaktadır. doğası itibariyle deniz yosunu gibi görünse de bir fanerogam deniz bitkisidir, yani kendi besinini organik madde ve güneş ışığından üretmenin yanı sıra sapları, çiçekleri ve meyveleri de vardır. tüm akdeniz kıyılarında farklı yoğunluklarda bulunmaktadır.

    su altında 0,5 - 40 metre arasında bulunabilmektedir. su kalitesini iyileştiren ve çeşitli türler için sığınak oluşturan ekosistemin oldukça önemli bir parçasıdırlar. tabii ki karbondioksiti emerler ve kıyıların korunmasına yardımcı olurlar. p. oceanica sonbaharda yapraklarını kaybeder ve daha sonra dalgalar ve akıntılar tarafından bu yapılar sahile taşınır. yapraklarında lignoselüloz adı verilen lifli bir yapı bulunmaktadır. bu yapı parçalanarak zamanla bir yumak halini alır ve bu yapıya neptün topu ya da aegagro pilae denmektedir. neptün topu, yaprakların düşerek içerisine lizomların karışması ile tüylü bir hal alarak meydana gelmektedir. bu top halini alması sırasında ortamda bulunan diğer maddeleri de toplaması sayesinde özellikle okyanus ve denizlerdeki plastik kirliliği konusunda büyük bir temizleme yeteneğine sahiptir. yumakların içerisine mikroplastikler de dahil pek çok farklı boyutta plastik dahil olmaktadır.

    yapılan araştırmaya göre neptün topları kilogram başına 1.470 parça plastik toplayabilmektedir. plastiklerin neredeyse tüm çeşidini bulmak mümkün olsa da en yoğun olarak pet ve pe gözlenmektedir. bunun yanında yılda toplanan ortalama plastik miktarı ise 900 milyon parça plastiktir. plastik boyutlarının ortalaması ise 9 mm'dir.

    p. oceanica hem ekosistem hem de plastik kirliliği açısından oldukça önemli bir bitkidir. ama maalesef iklim değişikliği onlar üzerinden de birtakım tahribatlar yaratmaktadır. özellikle mercanlarda olduğu gibi bu yapılarda su sıcaklarında olan değişikliklere karşı oldukça hassaslardır. su sıcaklarındaki artış onların çiçeklenme döngülerini bozmakta ve zaman içerisinde büyüme potansiyellerini düşürmektedir. 2014 yılında , ispanyol ulusal araştırma konseyi'nden (csıc) bir araştırma ekibi , posidonia'nın ilk kaydedildiğinden beri durumunu değerlendirmiş ve son 50 yılda posidonia'nın boyutunu %13 - %38 oranında azaldığı sonucuna varmıştır.

    p. oceanica'nın plastik tutma özelliğinin yanında içerdiği yüksek selüloz yapısı sayesinde kağıt hamuru yapımında kullanılabilmektedir. binaların ısı ve ses yalıtımı için de oldukça değerli bir malzeme özelliği taşımakta olup, binalarda %60 oranında enerji tasarrufu sağlamaktadır.

    kaynak : 1, 2, 3, 4,5

  • rahatsızlık vereni döveceksek işi gücü bırakıp 24 saat motokurye dövmemiz lazım...

    rahatsızlık bahane, kadiköylü olmayan osmanlı torunu bir akpli olma ihtimali yüksek. karşıdakileri savunmasız görünce cihat modunu açmış.

    edit: şu kezbanı not alın. barzonun teki ağzını yüzünü kırarsa duyar kasmazsınız. görsel