hesabın var mı? giriş yap

  • her konuda mizah yapmak için zorlanmış bir kahkaha burukluğunda olan insanların bilmesinin çok da gerekli olmadığı haber. ne yazılırsa yazılsın espri yapmaya çalışıyorlar, alamıyoruz önünü.

  • bekleme yapmayın,
    aşkını alan acıya doğru ilerlesin...

    dizeleriyle önünde eğildiğim büyük üstad.
    mekanı cennet olsun...

  • pilotların 70 bin tl ya da doktorların 20 bin tl almasını değil de bir mühendisin 3 bin tl almasını ya da bir öğretmenin 4bin tl ile çalışmasını konuştuğumuz gün belki de herkes hak ettiğini alacak. yani onlar fazla almıyor sen az alıyorsun güzel kardeşim anlayın artık şunu. nedense fakirin fakire ettiği zulmü kimse kimseye etmiyor. patronu savunacağınıza çalışanları savunun bir kerede

  • - selamun aleyküm baba nasılsın?
    - aleyküm selam oğlum iyi işte sen nasılsın?
    - iyi baba nolsun uğraşıyoz işte iş güç.
    - heee bizde aynı işte. iyi bişey diyon mu?
    - canının sağlığı baba senin diyeceğin varsa söyle
    - canının sağlığı seninde hayde iyi akşamlar.

    işte bütün diyaloğumuz bu şekilde benim babamla. memlekete gittiğimde de aynen bu şekilde konuşuyoruz. o yüzden sürekli annemi arayıp sonra babamı çağırırım telefona.

  • bilen bilmeyen herkesin çullandığı bir diğer başlık. ülkemizde çok olmasının tek sebebi düzenli olarak toplanıp yok edilmemeleridir. bu talih midir yoksa gelişmemişliğimizin bir göstergesi mi orasını sizin vicdanınıza bırakıyorum.

    ingiltere'de başı boş sokak hayvanları yakalandıktan sonra çok kısa süreler (1-2 ay) hayvan barınaklarında tutulur, daha sonra uyutularak krematoryumda yakılırlar. bu işlem ve süreç abd'de 14 gün gibi çok kısa sürelerde cereyan eder. avrupanın lideri konumundaki bir çok ülke benzer uygulamaları kullanır.

    rusya ve doğu avrupa ülkelerinde ise bizim belediyelerin kullandığı eski usül zehirli yem, toplayıp kurşuna dizmek gibi en acı şekillerde yok ediliyorlar. hindistan'da sokak köpekleri tarafından öldürülen insan sayısı terör saldırılarından daha fazla olduğu için son beş yıldır köpek avcıları gibi salak saçma ekipler kurarak her yerde ava çıkıyorlar.

    approximately 7.6 million companion animals enter animal shelters nationwide every year. of those, approximately 3.9 million are dogs and 3.4 million are cats. each year, approximately 2.7 million animals are euthanized (1.2 million dogs and 1.4 million cats).

    yukarıdaki aspca verilerine göre her yıl ortalama 7.6 milyon hayvan barınaklara alınıyor ve bunun yarısına yakını ötenazi ile öldürülüyor. bu işleme ötenazi denilmesi bile büyük ironi. sanki hayvanlar kendi elleriyle teslim olup barınaklara tıkılmış ve ölüm belgelerini kendileri imzalamış gibi. tabi bu veriler abd, canada ve belli başlı bir kaç ülkeyi kapsıyor. bizim ülkemizde kendi başına küçük bir şehir nüfusu kadar sokak kedisi ve köpek mevcut. şükredelim ki ülkemizde genel itibariyle sokak hayvanlarını seven bir kitle var. belediyeler eskiden olduğu gibi harala gürele hayvanları kamyonlara toplayıp bir yerlerde yakamıyorlar. en azından artık ayan beyan ve gündelik yapılamıyor.

  • olay anında kız arkadaşın taksiye bindirip gönderilmesi gereken, devamında önce sakin sakin adamlarla konuşmaya çabalamanız, daha sonra da güzelce sopanızı yiyip - ama bu durumda bir-iki tanesini iyi benzetmeniz gerekiyor- eve ya da hastaneye gitmeniz gereken durumdur...

    yoksa içinizde sürekli rahatsız edici bir durum olarak kalır.
    deneyin mutlu olacaksınız yaralar ve şişikler bir haftada geçiyor.

    bir de şunu eklemek istiyorum; eskiden yani 17-20 yaşlarında bizim de sevmediğimiz ne bileyim yakalasam mikecem dediğimiz adamlar vardı ve biz onları kız arkadaşıyla ne bileyim kız kardeşiyle, annesiyle vs. gördüğümüzde ya görmezden gelirdik ya da nazikce bir selam verirdik... ha daha sonra yakaladıgımızda güzelce kavgamızı da ederdik...şimdi ayrı bir kepazelik ayrı bir anlayış... bu arada yaşım 26 yani 1940 lardan bahsetmiyorum.

  • *aklı başına oturmamış sığırın toplumdaki demografik yapıdan sosyolojik tespit yapma çalışmasını yüzüne gözüne bulaştırması sonucu mal durumuna düşmesine sebep olan başlık.

    *yazma ediminin sıçma edimiyle aynı şey olduğunu zanneden entelektüel dünyası sığ insan önermesi.

    *anasının babasının 3 kuruşluk ssk emekli maaşıyla kendisine 501 alma hayalleri kuran lumpen proleter kusmuğu

    edit:40 yaşındayım hem okurum hem yazarım

  • her ne kadar yoksul kesimin isyanlarini rahatca bastirmak ve parisi ekonomik siniflara ayirarak dizayn ettiyse bile bugun gelinen noktada zenginin de fakirin de sehirde belli bir duzen ve refah seviyesinde yasamasina imkan saglamistir.sehir mimarisinde bir esi daha yoktur.

    sehrin genel yapisinin degismesi,yeni zenginlerin ve tuvalet/banyo kullaniminin artmasi sebebiyle kanalizasyon sistemini de degistirmeleri elzemdi.
    ruzgar ve yagmurun seine den tasidigi hastaliklar ve kotu koku cehresi degismis bir sehrin anlamini haliyle bozmaktaydi.parisin temizlenmesi yasayan insanlarini da mecburi bir temizlik icine soktu.sehir boylece karanlik cagdan aydinlik caga gecis yapti.

    ek bilgi: hausmann ve ııı. napoleonun o gunku sartlarda sehri yikip yeniden yapmak icin harcadigi mebla 2.5 milyar frank olmakla beraber 1950 amerikasinda ny un degisimi icin harcanan para 78 milyar dolara denk dusmektedir.