hesabın var mı? giriş yap

  • son zamanlarda sözlükte okuduğum en mantıklı talebi içeren kampanya. çok yakın bir arkadaşını aynen örnek olaylarda gösterilen şekilde kaybetmiş biri olarak destekliyorum. ve başlık sahibini bu duyarlılığından ötürü tebrik ediyorum.

  • samsun'da vuku bulan hadise;

    "samsun vezirköprü’de toprak altında kalan kenan ve hayati ak kardeşlerin yaşamlarını yitirmesi sonrası yapılan soruşturmada afad ekibinin yolda namaz molası verdiği ortaya çıktı.

    ekibi taşıyan şoför, “namaz kılma konusunda tartışmalar çıktı. durmak zorunda kaldım” şeklinde ifade verdi. ekipteki s.d., molanın normal olduğunu savundu."

  • dudak ucuklatir. ebru gundes'in hakki 500t'ye binmektir aslinda ama hayatin adaletsizligi o ki, 500bin liralik alisveris yapiyor.

  • sevgi ne demektir, insan birini sevdiğini kendine ne zaman itiraf etmeye karar verir, masumiyetin sınırları nerede başlar nerede biter, gerçek güzellik samimi olan mıdır yoksa planlanmış olan mı, bir grup yalnız bir araya gelirse kendilerini yalnız hissetmeye devam eder mi, insanın kendinden vaz geçmesi başkaları ile iletişim kurmasının öncelikli şartı mıdır, hayat neden acı verir, kaybetmek nedir, kazanan kimdir sorularını sordurmayı hedeflediğini ve bunu başardığını düşündüğüm film.

  • sinsi değildir. sorunun kulüpler ile değil şahıslar ile ilgili olduğunu bilecek kadar olgundur.

    beşiktaş'ın ceza almasına neden olanların hiçbiri şu an beşiktaş'ta değildir.

    oysa fenerbahçe'nin başında hâlâ aziz yıldırım bulunmaktadır.

    şenol güneş gibi düzgün insanlara bile, fanatizm yüzünden gözleri kör olmuşlar tarafından çamur atılması çok vahim...

    not: galatasaray

  • valla sanat küratörleri kusura bakmasın ama dali, picasso, boccioni gibi devlerin resimleriyle aynı müzede sergileseler ben sadece bu fotoğrafın karşısına geçer saatlerce bakarım. bakar bakar iç geçiririm, hayaller kurarım. "vay bee" derim. aklıma mad men gelir mesela, 70'lerin new york u gelir. seattle, new jersey, brooklyn gelir. murathan mungan ın bir şiirinde dediği gibi "çağrışımın sonsuz gücü" var bu fotoğrafta.

    saymakla bitmez ki bu tablonun çağrıştırdıkları; 80'lerin b sınıf filmleri, broadway caddelerindeki kafelerde entelektüel bir edayla oturan senarist abiler, john, mr anderson, rachel, timoty (tim) gelir mesela. dış cephesinde kavisli demir merdivenler olan ve beni mest eden o amerikan apartmanları gelir. bir zamanlar amerika'da filmi gelir, o güzelim kazaklara ve renklere baktığımda manhattan'da aşık olma özlemi gelir. daha sabaha kadar sayarım da içim kabardı hüzünden biraz ara vereceğim şimdi.

  • ''kavga ettiğim arkadaşlarımı telefonuma "yalv" diye kaydediyorum. aradıklarında "yalv arıyor" u görünce dayanamayıp affediyorum.

    yaratıcılıkta son nokta''

  • sahibi, istanbul büyükşehir belediye başkanı ekrem imamoğlu'na hırsız demiş bir kimsedir. kaynak

    ayrıca trt world çalışanıdır. kaynak

    bunun yanında rakip restoranların menüsünde domuz etli yemekler sunduğuna dair kara propaganda yapmaktadır.kaynak

    tipik bir islamcı yani. ama çok ilginçtir ki küfrettiği modern, seküler ve demokrat kesime bir şeyler satmaya çalışmaktadır. bu kafayla yallah bağcılar’a...

  • şaman adetlerinden biridir. aileler çocuklarının kısmeti açılsın diye yaparlar. bir şey olacağından değil de batıl inanç işte napacaksın.

  • lüks kuruyemiş.

    param yok diye sürekli ertelediğim bir şey varsa o da kuruyemiştir. doyasıya badem, ölümüne antep fıstığı, fındık, ceviz yemek istiyorum. her sabah müslinin içine doldurmak istiyorum ama çok pahalı namıssızlar.

  • tarihin en büyük gizemlerinden biridir.

    3200 yıl önce insanlığın zirvesini temsil eden kültürler yüz yıldan kısa bir süre sonunda ortadan kalkmışlar. aslında bu durumun sebebini teşkil ettiğine inanılan "deniz insanları" tetikleyici bir güç olmanın ötesinde bir önem arz etmiyor.

    küresel olarak birbirine bağımlı , teknolojik olarak birbirine eklemlenmiş, organik bir dunyada ticaret ağlarının ne kadar önemli olduğunun kanıtı sanırım bu olay. dünyada ticaret uzunca bir süre sekteye uğradığında bu durumu ikame edebilecek bir sistem kurulamamış. sonuçta dunyanin ne kadar kırılgan dengelerle döndüğünü fark etmemizi sağlayan bir olay bu. sonuçları o kadar yıkıcı olmuş ki, yazı dili belki de yüzlerce yıl geriye gitmiş. bilim,kültür,sanat alanlarında insanlık adeta budanmış. zira ekmek yok,kıtlık, açlik...insan açken sanat yapar mı ? evet,yine de yapmış insanlık sanatı icra etmeye devam etmiş ama belki de 500 yıllık bir sanat ve bilim mirası yok olmuş.

    bu durumun bir benzerini yaşar miyiz ? süveyş kanalındaki kısa süreli evergreen olayını hatırlayalım. küresel dünyamızı sarsmak için bir geminin yolu tikamasi yetmişti. veya kovid salgını veya çok daha kötüsü bir solar fırtına....dusunun ki, küresel web ağının yok olması sizce dünyayı nasıl etkiler ?

    bu çöküşün birçok sebebi olabilir. şimdiki dunyamiz daha dayanıklı görünebilir. ama bence günümüz dünyası çok daha hantal ve değişime duyarlı. akıllı telefonlarınızı bir ay elinize almasaniz neler olurdu ? kim kimi hatirlardi,yol bulabilir mıydık ? eve varabilir mıydık ?