hesabın var mı? giriş yap

  • her erkek aldatır diyenlere şöyle cevap veriyor kafka; “ kirli bir camdan bakıp herkesi ve her şeyi kirli sanıyorsunuz. bu yüzden bakış açınızı değiştirmeyi deneyin”

    debe editi: “senin dünyaya bakan penceren kirli ise, benim çiçeklerim sana çamur görünür.”
    -mevlânâ

  • seviyeye bak...
    ilkokul 3.

    bu kafayla siz daha çok galatasaray şampiyonluğu görür, daha çok bu kompleks altında ezilirsiniz.

  • yönetmenlik koltuğunda joanna hogg'un yer aldığı 2019 yapımı film.

    film, dünya prömiyerini bu sene gerçekleştirilen 15. sundance film festivali'nde yapmış ve burada "jüri büyük ödülü"nü kazanmıştı.

    filmin ülkemizdeki ilk gösterimi ise 13-22 eylül 2019 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan if istanbul 2019'da olacak.

    utangaç ve hırslı bir film öğrencisi, bir sanatçı olarak kendini keşfetmeye başlarken bir yandan da karizmatik ama güvenilmez bir adam ile ilişkisini yürütmeye çalışır. korumacı annesine endişeli arkadaşlarına rağmen hayallerini neredeyse mahvedecek olan bu duygusal ve yıpratıcı ilişkiye gittikçe kendini kaptırır. ünlü yazar-yönetmen joanna hogg genç bir sanatçının esrarengiz ve kişisel portresini, tutkulu duygular ve kesin bir estetik ile birleştirerek rüya gibi bir ilk aşk hikayesi anlatıyor.

  • 2012 temmuz ayındaki elektrik faturasında 0,42 tl iken ağustos ayındaki faturada 0,85 tl'ye çıkan bedel. sayaç okumak mı zorlaştı noldu anlamadım.

  • evet, kendi başlattığım hareket olmakta. sabah kahvaltı yaparken aklıma geldi bu olay ve müthiş bir panik halinde daha rönesansın türkiye'de tam olarak vuku bulmadığına binaen laptop'ımı alıp hemen işe koyuldum. adamlar kafadan 500 yılı bize taktı yahu bu farkı el birliğiyle çalışarak yaklaşık tahminimce 2-3 yılda tamamlayabiliriz. artık kimin elinden ne geliyorsa bir el atalım şu duruma daha reform falan var.

    bu da ilk eserim: meyveler ve akşamüstü

  • propagandist bir kitaptır. milliyetçi, militarist, muhafazakar ve fanatik bir nesil yetiştirmek için "çocuk kitabı" kisvesinde sunulan ideolojik bir aygıttır. yazıldığı dönem (1907), rusya çarlığı'ında yayılmakta olan komünizme karşı adetâ bir önlem niteliğinde, antikomünist bir içerik ile kurgulanarak politize edilmiştir. dahası hiyerarşik ve statükocu bir yaklaşımı yücelterek savunduğu, ajite ettiği ideolojinin sorgulanmadan benimsenmesini, berkitilmesini amaçlar.

    kitabın düşünsel yanının dayandığı kavramlardan yola çıkarak ataerkil söylemin metne sirayet ettiğini tahmin etmek zor değil fakat metinde "erkek olmak" cesaret, kahramanlık, fedâkârlık gibi kavramlar ile ilişkilendirilerek defalarca vurgulanmakta, eril dil metinde bile isteye öne çıkartılmakta, erillik kutsanmaktadır. tüm bunlardan hareketle kitabın, milliyetçilik ve ulus devlet paradigmasının yükselmekte olduğu bir dönemde hızla yayılıp başka dillere çevrilmesinin edebi bir değerden değil -içeriğe bakarak- pragmatik bir değerden kaynaklandığını rahatlıkla söyleyebilirim.

    kısacası kitap okul önlerinde satılan değil; pedagoglar(!) ve "keşke çocukken okusaydım", "okumak için geç kalmışım" gibilerden hayıflanmalar ile eleştirel okumadan bihaber, daha doğrusu okuduğunu anlamaktan aciz basiretsiz yetişkinler tarafından okul ve ev içlerine bilhassa sokulan, çocukların, o saf dimağların maruz bırakıldığı bir (mübalağasız) uyuşturucudur. naçizane tavsiyem: çocuklarınızı hiç olmazsa "çocukken" uzak tutunuz, bu ve böylesi kitaplardan.

    söz konusu kitabın bahsettiğim türde zararlarını inceleyen kısa bir makale: şiddetin estetize edilmesi ve pal sokağı çocukları

  • bööle muuuuuuckkk sonrada muck olan şeydir bu.ya doyamıyorum sana ama bırakmam lazım,ama son bitane daha alayım öpücüğüdür.

  • tam yatağa yatıp yorganı üstüme çekmiştim ki sallamaya başladı, tek düşündüğüm şey babamı nasıl taşırız.. allah kimseyi elden ayağa düşürmesin , hiç kimseye acı vermesin inşallah