hesabın var mı? giriş yap

  • köprünün adını mimar sinan koy ve o köprü göçsün. öbür tarafta yakanıza yapışır ismimi lekelediniz diye.

  • -siri bana da biraz komiklik yap. yap ki ben de güleyim diyalog yazayım.

    +barış!!!

    -anlamadım?

    +özgürlük!!!

    -pardon?

    +demoqq'rasi!!!

    -ne alaka??

    +aşiti!!!

    -olm hangi dil lan bu, kimsin lan sen?

    +benem ben! siri süreyya önder!

    -ahahahahaha ya ama hahahha.

    +la bu solcular size ne etti gardaşım.

    -ahahahah kahvemi püskürttüm.

    +pis kürt mü?? ula faşik!!

    -ahahhahahahah ahahha sandalyeden düştüm lan ahahaha.

    +niye sen ekşici misen gardaş?

    -evet yeni yazar oldum burda.

    +o zaman siz piçler bunu çok seversiz.

    -neyi?

    +dövlet bize bokmir!

    -ahahahahahha adasdasfdasd kjsdfsafaskdjdak ahahhahah öldüm ya hahaha yeter haha.

    +sus lan itin evladı!

    -hooop ayıp oluyo ama siri.

    +şaka lan şaka siri sakık oldum şimdi de. sözüm vandallara hahaha.

    -hahahaha.

    +maksat diyalog maksat uzlaşı. çözüm süreci hahahah.

    -evet hahahahahaha.

    +la sizin ülke zaten komik ben niye güldüreyim hahaha başkanlık sistemi hahahaha.

    -hahhahahaha.

    +ne acayip bi ülkeye programladılar lan bu sefer ahaha sirilerim bozuldu benim de haahaha.

    -ahahahahaha.

    +neyse sarjım bitiyor gidiyim de biraz da devlet siri olayım madem hahahaha.

    -ahahahahahaha.

  • egeye gelmeyin diyen var. lafa bak. o zaman yallah moğolistan'a.

    adama bak ya egeyi parsellemiş sanki.

  • ahlakın nasıl benliklerimizi ele geçirdiğini bu kadınla anladım.

    hayatlarımızda korku tutunabileceğimiz bir gerçek, madem öyle niye kaçıyoruz korkularımızdan sorusunu bana ısrarla sordurtan yazar.

    grotesk karakterleriyle ironinin dibine dibine vuruyor öykülerinde. gerçeğin korkunç ama haklı hali her şekilde kendisini hissettiriyor. öykülerinin sonu tahmin edilebilir olmasına rağmen edebi zevkime zevk katarak okuyorum bu kitabını. http://www.metiskitap.com/metis/catalog/book/5131

  • yıl 2001 krizi patlamış, o zaman çalıştığım iş yerinden 5 ay maaş alamamışım... başladığımdan beri babamdan para almıyorum gururuma yediremyorum, maaş alamadığım işi bıraktım yeni bi iş bulana kadar okula gidip geliyorum (okul avcılarda ev kadıköyde), macburiyetten babadan para bittikçe 10 milyon alıyorum ve bu para ile 4-5 gün idare ediyorum (çok ciddiyim), yeni işe başladık ordan da ilk iki ay paramızı alamadık, gündüz okul akşam iş sonra ev gün içinde tek para harcadığım şey yol ve onu binbir türlü ucuza, beleşe getirerek idare ediyorum (akbil, otostop, arkadaşların arabaları...) okuldayım... üşüdüm... 150 bin lira çay (çok iyi hatırlıyorum 150.000 idi...) hesapladım, çay içersem yol paramda boşluk olacak... içemedim o gün çay... paranın ne olduğunu düşününce hep bu aklıma gelir...

    (bkz: para/@huzursuz)